Tanıştım mıKocişlerle nasıl tanıştınız
Sen henuz arısın çiçeklere konuyorsun hahah karantinadan sonra ne olur bilemem kocişleriyel tanışan hanımlarınkini merak ettimTanıştım mı
İş yeriKocişlerle nasıl tanıştınız
Adamı gozune kestırdın dımı kocacı olmandan belliydiİş yeri
Eheeh O beni gözüne kestirmiş işe başladığımda. Aynı birimde çalışmamız için kulis bile yapmışAdamı gozune kestırdın dımı kocacı olmandan belliydi
Ah ahh
Artık işe nasıl gidiyorsan neyseeeeEheeh O beni gözüne kestirmiş işe başladığımda. Aynı birimde çalışmamız için kulis bile yapmış
Arkadaşım bu böyle mi anlatılır? Sayfalarca dük muhabbetinden sonra, şu konu biraz daha betimleme, irdeleme, romantizm hak etmiyor mu sence de? Lütfen bize hak ettiğimizi ver.İş yeri
En sevdiğim hikaye. Şimdi uzun uzun anlatırım, kendinizi hazırlayın, arkanıza yaslanın, çişi olan gidip gelsin.Kocişlerle nasıl tanıştınız
Hah işte bu lorethciğim yaaaa yerimm çoo guzel bir hikayeArkadaşım bu böyle mi anlatılır? Sayfalarca dük muhabbetinden sonra, şu konu biraz daha betimleme, irdeleme, romantizm hak etmiyor mu sence de? Lütfen bize hak ettiğimizi ver.
En sevdiğim hikaye. Şimdi uzun uzun anlatırım, kendinizi hazırlayın, arkanıza yaslanın, çişi olan gidip gelsin.Yer İzmir. Ben üniversite bitince, oraya gittim, dövmecide çalışıyordum. Bir arkadaşım bize dövme yaptırmaya geliyordu. İki kolu komple kaplattığı için epey git gel yaptı. Bir seferinde yanında bir arkadaşı da geldi. Bu arada dövmeyi ben yapmıyordum, ben çırağım; getir götür işleri... Neyse sonra bu arkadaşımın arkadaşı hep gelmeye başladı. Sonra buradan geçiyordum uğradım ayağına tek başına da geldi sık sık.
Muhabbeti çok tatlıydı. Zaten ilk görüşte çarpılmıştım sevimliliğine de duvar gibi insanımdır, anlamamış. Ortak arkadaş grubumuzla ne zaman toplansak, o da gelir oldu. Farklı bir şehirde okumuş, orada yaşamaya devam etmiş ama ailesi İzmirli, onların yanına gelmiş. Yılda iki üç kere filan gelirmiş. Ama birden her hafta sonu İzmir'e gelmeye başladı adam. Arkadaş grubumuzla takılırken, feci aşık oldum bu şahsa. Ama psikolojik sorunlarım vardı ciddi anlamda, bir sürü acı, travma, bir de sülale sorunları... Kendimi birinin kollarına atacak hayat enerjim yoktu ciddi anlamda. Aylarca platonik gözyaşları döktüm ama adamın haberi yok. O da benim hayatımdaki sorunları biliyor, kırmaktan korkuyor filan, temkinli yaklaşıyor ama hep yanımda.
Böyle gece yarılarına kadar arkadaşlarla içiyoruz, beni eve bırakmak için bekliyor, kapıdan bırakıp evine gidiyor filan. Sonra Ankara'daki işini bıraktı, komple İzmir'e geldi. Meğer sebep benmişim, yıllar sonra öğrendim. Sabahın köründe benimle vapura binmek için kapımın önünde bitmeler, işe bırakmalar filan... En sonunda o açıldı, yoksa ben birkaç sene daha öyle giderdim, azıcık öküzüm de af edersiniz. Sonrası aman sabahlar olmasın. Bugün 8. evlilik yıldönümümüz. Çocukları şimdi uyuttum, beyimin mesaisi uzadı, geliyor on dakikaya. Kutlama yapacağız, kahve, çikolata, bilgisayar oyunuyla. =))
Biz de işe gidiyorsunuz da çalışıyorsunuz sanıyoruz. Eli işte gözü oynaşta.İş yeri
Arkadaşım bu böyle mi anlatılır? Sayfalarca dük muhabbetinden sonra, şu konu biraz daha betimleme, irdeleme, romantizm hak etmiyor mu sence de? Lütfen bize hak ettiğimizi ver.
En sevdiğim hikaye. Şimdi uzun uzun anlatırım, kendinizi hazırlayın, arkanıza yaslanın, çişi olan gidip gelsin.Yer İzmir. Ben üniversite bitince, oraya gittim, dövmecide çalışıyordum. Bir arkadaşım bize dövme yaptırmaya geliyordu. İki kolu komple kaplattığı için epey git gel yaptı. Bir seferinde yanında bir arkadaşı da geldi. Bu arada dövmeyi ben yapmıyordum, ben çırağım; getir götür işleri... Neyse sonra bu arkadaşımın arkadaşı hep gelmeye başladı. Sonra buradan geçiyordum uğradım ayağına tek başına da geldi sık sık.
Muhabbeti çok tatlıydı. Zaten ilk görüşte çarpılmıştım sevimliliğine de duvar gibi insanımdır, anlamamış. Ortak arkadaş grubumuzla ne zaman toplansak, o da gelir oldu. Farklı bir şehirde okumuş, orada yaşamaya devam etmiş ama ailesi İzmirli, onların yanına gelmiş. Yılda iki üç kere filan gelirmiş. Ama birden her hafta sonu İzmir'e gelmeye başladı adam. Arkadaş grubumuzla takılırken, feci aşık oldum bu şahsa. Ama psikolojik sorunlarım vardı ciddi anlamda, bir sürü acı, travma, bir de sülale sorunları... Kendimi birinin kollarına atacak hayat enerjim yoktu ciddi anlamda. Aylarca platonik gözyaşları döktüm ama adamın haberi yok. O da benim hayatımdaki sorunları biliyor, kırmaktan korkuyor filan, temkinli yaklaşıyor ama hep yanımda.
Böyle gece yarılarına kadar arkadaşlarla içiyoruz, beni eve bırakmak için bekliyor, kapıdan bırakıp evine gidiyor filan. Sonra Ankara'daki işini bıraktı, komple İzmir'e geldi. Meğer sebep benmişim, yıllar sonra öğrendim. Sabahın köründe benimle vapura binmek için kapımın önünde bitmeler, işe bırakmalar filan... En sonunda o açıldı, yoksa ben birkaç sene daha öyle giderdim, azıcık öküzüm de af edersiniz. Sonrası aman sabahlar olmasın. Bugün 8. evlilik yıldönümümüz. Çocukları şimdi uyuttum, beyimin mesaisi uzadı, geliyor on dakikaya. Kutlama yapacağız, kahve, çikolata, bilgisayar oyunuyla. =))
Kocişlerle nasıl tanıştınız
Allah mutluluğunuzu daim etsin. Tatlış bir hikayeniz var.Arkadaşım bu böyle mi anlatılır? Sayfalarca dük muhabbetinden sonra, şu konu biraz daha betimleme, irdeleme, romantizm hak etmiyor mu sence de? Lütfen bize hak ettiğimizi ver.
En sevdiğim hikaye. Şimdi uzun uzun anlatırım, kendinizi hazırlayın, arkanıza yaslanın, çişi olan gidip gelsin.Yer İzmir. Ben üniversite bitince, oraya gittim, dövmecide çalışıyordum. Bir arkadaşım bize dövme yaptırmaya geliyordu. İki kolu komple kaplattığı için epey git gel yaptı. Bir seferinde yanında bir arkadaşı da geldi. Bu arada dövmeyi ben yapmıyordum, ben çırağım; getir götür işleri... Neyse sonra bu arkadaşımın arkadaşı hep gelmeye başladı. Sonra buradan geçiyordum uğradım ayağına tek başına da geldi sık sık.
Muhabbeti çok tatlıydı. Zaten ilk görüşte çarpılmıştım sevimliliğine de duvar gibi insanımdır, anlamamış. Ortak arkadaş grubumuzla ne zaman toplansak, o da gelir oldu. Farklı bir şehirde okumuş, orada yaşamaya devam etmiş ama ailesi İzmirli, onların yanına gelmiş. Yılda iki üç kere filan gelirmiş. Ama birden her hafta sonu İzmir'e gelmeye başladı adam. Arkadaş grubumuzla takılırken, feci aşık oldum bu şahsa. Ama psikolojik sorunlarım vardı ciddi anlamda, bir sürü acı, travma, bir de sülale sorunları... Kendimi birinin kollarına atacak hayat enerjim yoktu ciddi anlamda. Aylarca platonik gözyaşları döktüm ama adamın haberi yok. O da benim hayatımdaki sorunları biliyor, kırmaktan korkuyor filan, temkinli yaklaşıyor ama hep yanımda.
Böyle gece yarılarına kadar arkadaşlarla içiyoruz, beni eve bırakmak için bekliyor, kapıdan bırakıp evine gidiyor filan. Sonra Ankara'daki işini bıraktı, komple İzmir'e geldi. Meğer sebep benmişim, yıllar sonra öğrendim. Sabahın köründe benimle vapura binmek için kapımın önünde bitmeler, işe bırakmalar filan... En sonunda o açıldı, yoksa ben birkaç sene daha öyle giderdim, azıcık öküzüm de af edersiniz. Sonrası aman sabahlar olmasın. Bugün 8. evlilik yıldönümümüz. Çocukları şimdi uyuttum, beyimin mesaisi uzadı, geliyor on dakikaya. Kutlama yapacağız, kahve, çikolata, bilgisayar oyunuyla. =))
Gangsta yine işleve bakmış kastan kapmış adamıKendimizi bildik bileli tanışıyorduk. Babalar ortaokul arkadaşı, arada gelip giderlerdi bize; hep bize gelirdi ailesiyle beraber. Ergenlikte insan "Siz gidin gelmem" çeker ya aileye ufaktan, eşim ise hep gelirdi ailesi gelince. Bizimkiler ziyarete gidince ben gitmezdim. Platonikmiş, sonra kalbine gömmüş "Bu kızın gönlü yok bende" diye. Çok şeyler yaptı anlatsam liste uzun, ben kör görmedim bile...
Sonrasını anlattım, motor kullanıyordu belinden sıkı sıkı sarılınca ah o kaslar, eneuum dedim gideri var ya aa diye kaldım, kalış o kalış hala birbirimizdeyiz, gidemedik.
Yaa üşendim uzun uzun yazmayaArkadaşım bu böyle mi anlatılır? Sayfalarca dük muhabbetinden sonra, şu konu biraz daha betimleme, irdeleme, romantizm hak etmiyor mu sence de? Lütfen bize hak ettiğimizi ver.
En sevdiğim hikaye. Şimdi uzun uzun anlatırım, kendinizi hazırlayın, arkanıza yaslanın, çişi olan gidip gelsin.Yer İzmir. Ben üniversite bitince, oraya gittim, dövmecide çalışıyordum. Bir arkadaşım bize dövme yaptırmaya geliyordu. İki kolu komple kaplattığı için epey git gel yaptı. Bir seferinde yanında bir arkadaşı da geldi. Bu arada dövmeyi ben yapmıyordum, ben çırağım; getir götür işleri... Neyse sonra bu arkadaşımın arkadaşı hep gelmeye başladı. Sonra buradan geçiyordum uğradım ayağına tek başına da geldi sık sık.
Muhabbeti çok tatlıydı. Zaten ilk görüşte çarpılmıştım sevimliliğine de duvar gibi insanımdır, anlamamış. Ortak arkadaş grubumuzla ne zaman toplansak, o da gelir oldu. Farklı bir şehirde okumuş, orada yaşamaya devam etmiş ama ailesi İzmirli, onların yanına gelmiş. Yılda iki üç kere filan gelirmiş. Ama birden her hafta sonu İzmir'e gelmeye başladı adam. Arkadaş grubumuzla takılırken, feci aşık oldum bu şahsa. Ama psikolojik sorunlarım vardı ciddi anlamda, bir sürü acı, travma, bir de sülale sorunları... Kendimi birinin kollarına atacak hayat enerjim yoktu ciddi anlamda. Aylarca platonik gözyaşları döktüm ama adamın haberi yok. O da benim hayatımdaki sorunları biliyor, kırmaktan korkuyor filan, temkinli yaklaşıyor ama hep yanımda.
Böyle gece yarılarına kadar arkadaşlarla içiyoruz, beni eve bırakmak için bekliyor, kapıdan bırakıp evine gidiyor filan. Sonra Ankara'daki işini bıraktı, komple İzmir'e geldi. Meğer sebep benmişim, yıllar sonra öğrendim. Sabahın köründe benimle vapura binmek için kapımın önünde bitmeler, işe bırakmalar filan... En sonunda o açıldı, yoksa ben birkaç sene daha öyle giderdim, azıcık öküzüm de af edersiniz. Sonrası aman sabahlar olmasın. Bugün 8. evlilik yıldönümümüz. Çocukları şimdi uyuttum, beyimin mesaisi uzadı, geliyor on dakikaya. Kutlama yapacağız, kahve, çikolata, bilgisayar oyunuyla. =))
Gangsta yine işleve bakmış kastan kapmış adamı
Senden bekliyordum hahahah
Umarım hala aynıdır
24-25 yaşındaydım daha tazecik gözü açılmamışBiz de işe gidiyorsunuz da çalışıyorsunuz sanıyoruz. Eli işte gözü oynaşta.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?