- Konu Sahibi noraashira
- #1
Merhabalar..
Nereden başlayacağımı bilemiyorum. Bir gün buraya yazmak aklıma bile gelmezdi. Şöyleki; iki buçuk yıldan fazla süredir görüştüğüm bir insan var. Ailesini her şeyini tanıyorum. Düzgün biri, meslek sahibi, sakin , insanlar içerisinde her zaman sevilen espirili biri. Çok zor süreçler geçirdik her ilişkide olduğu gibi. Şekeri olduğu için bazen ani sinirlenmeleri oldu. Kırdık birbirimizi. En son söylenmesi gereken sözleri en başta söyledik birbirimize. Ama sonunda hep tekrar barıştık.. Benim için bu güne kadar çok fazla fedakarlık yaptı. Hastalığımda sıkıştığım her zamanda ailesi ile hep yanımdaydı. Bu arada ailesini de yakından tanıyorum. Çok fazla zaman geçirdik.
Buraya kadar bir problem yok ama benim aklıma takılan iki tane soru var . Evli olan arakdaşlar belki yardım ederler fikir verirler..
birincisi aile yapılarımız çok fazla uyuşmuyor. Örneğin onun ailesi fazla rahatlar. Din konusunda babası ile hiç uyuşmuyoruz. İbadet kişiseldir inanç kişiseldir ama bir aile kültürü de vardır ya.. benim annem tam tersi ailem biraz daha tutucu ve gelenek göreneklerine daha bağlılar. onun ailesi daha doğrusu babası çok rahat konuşan herşeyi eleştiren ve benim fikirlerimle uzaktan yakından ilgisi olmayan düşüncelere sahip. Sözleneceğim kişi ise her zaman tarafsız kalıyor. Pek konusmayı sevmiyor. ben ne zaman konusmaya kalksam bana: "kendin söyle, ne yapayım, ailemle mi evleneceksin, bana anlatma diyor" Ben evlenirsem ailemden ayrı , onlar ile aynı şehirde yaşayacağım. Bu tarz sorunlar yani yaşayış biçimlerinin farklı olması evlilikte soruna sebep olur mu?
İkincisi ise ilk başlarda ona karşı hissettiğim heyecandan eser kalmadı. elimi tutması bana bakması bunlar artık o kadar rutinleşti ki kalbimin atışlarını duyamıyorum artık. Ona bana karşı romantik olmasını söylüyorum erkek arkadaşınla konuşur gibi konuşma diyorum.. Benimle bazen dalga geçiyor . artık arkadaş gibi olduk. ben ise böyle olsun istemiyorum tutku olsun istiyorum. ama olmuyor .
süreç içerisinde birbirimizi fazla kırmamız ağır sözler söylememiz kavga etmemiz.. (bir defasında çok sinirlenip şekeri düştüğü için bana vurdu ) yani tahammül edemyecek kadar sinir oluyoruz bazen birbirimize. Ama ben bu durumları hep anlayışlı karşıladım. benim için ideal bir insan oldugundan ona onu istedigimi söyledim. etrafımda arkadaşklarım akrabalarım hepsi yavaş yavaş evleniyorlar . bana sıra sana geldi diyorlar.. bu bende evlenmek zorundayım artık hissi oluşturdu. Ben özel sektörde çalışıyorum 25 yaşındayım. O devlet memuru, öğretmen 29 yaşında. çevresi var. Her istedigimi yapıyor. Yani evlendiğimde sorumluluklarını yerine getireceğine inanıyorum .. Ama sorun olan şu ki ona karşı hiç bir his kalmadı içimde.tabiki seviyorum vicdanım sızlıyor bunları yazarken ama heyecanlanmıyorum, aşık değilim ve o da farkında. evlenirsek mantık evliliği yapacağımızın. Evlilik için bunlar yeterli mi .. Ömür nasıl geçer?
Ailesi cumartesi gelcek . Şehir dışındalar şu anda yola çıktılar önce kendi memleketlerine uğrayıp dönüşte gelecekler.. annem farkında isteksizliğimin emin olmadıgımın ama buyur edildi artık birşey demiyor. sen istedin kızım diyor.
benim kafam karışık her an arayıp istemiyorum diyebilirim. Pişman olmaktan korkuyorum
Nereden başlayacağımı bilemiyorum. Bir gün buraya yazmak aklıma bile gelmezdi. Şöyleki; iki buçuk yıldan fazla süredir görüştüğüm bir insan var. Ailesini her şeyini tanıyorum. Düzgün biri, meslek sahibi, sakin , insanlar içerisinde her zaman sevilen espirili biri. Çok zor süreçler geçirdik her ilişkide olduğu gibi. Şekeri olduğu için bazen ani sinirlenmeleri oldu. Kırdık birbirimizi. En son söylenmesi gereken sözleri en başta söyledik birbirimize. Ama sonunda hep tekrar barıştık.. Benim için bu güne kadar çok fazla fedakarlık yaptı. Hastalığımda sıkıştığım her zamanda ailesi ile hep yanımdaydı. Bu arada ailesini de yakından tanıyorum. Çok fazla zaman geçirdik.
Buraya kadar bir problem yok ama benim aklıma takılan iki tane soru var . Evli olan arakdaşlar belki yardım ederler fikir verirler..
birincisi aile yapılarımız çok fazla uyuşmuyor. Örneğin onun ailesi fazla rahatlar. Din konusunda babası ile hiç uyuşmuyoruz. İbadet kişiseldir inanç kişiseldir ama bir aile kültürü de vardır ya.. benim annem tam tersi ailem biraz daha tutucu ve gelenek göreneklerine daha bağlılar. onun ailesi daha doğrusu babası çok rahat konuşan herşeyi eleştiren ve benim fikirlerimle uzaktan yakından ilgisi olmayan düşüncelere sahip. Sözleneceğim kişi ise her zaman tarafsız kalıyor. Pek konusmayı sevmiyor. ben ne zaman konusmaya kalksam bana: "kendin söyle, ne yapayım, ailemle mi evleneceksin, bana anlatma diyor" Ben evlenirsem ailemden ayrı , onlar ile aynı şehirde yaşayacağım. Bu tarz sorunlar yani yaşayış biçimlerinin farklı olması evlilikte soruna sebep olur mu?
İkincisi ise ilk başlarda ona karşı hissettiğim heyecandan eser kalmadı. elimi tutması bana bakması bunlar artık o kadar rutinleşti ki kalbimin atışlarını duyamıyorum artık. Ona bana karşı romantik olmasını söylüyorum erkek arkadaşınla konuşur gibi konuşma diyorum.. Benimle bazen dalga geçiyor . artık arkadaş gibi olduk. ben ise böyle olsun istemiyorum tutku olsun istiyorum. ama olmuyor .
süreç içerisinde birbirimizi fazla kırmamız ağır sözler söylememiz kavga etmemiz.. (bir defasında çok sinirlenip şekeri düştüğü için bana vurdu ) yani tahammül edemyecek kadar sinir oluyoruz bazen birbirimize. Ama ben bu durumları hep anlayışlı karşıladım. benim için ideal bir insan oldugundan ona onu istedigimi söyledim. etrafımda arkadaşklarım akrabalarım hepsi yavaş yavaş evleniyorlar . bana sıra sana geldi diyorlar.. bu bende evlenmek zorundayım artık hissi oluşturdu. Ben özel sektörde çalışıyorum 25 yaşındayım. O devlet memuru, öğretmen 29 yaşında. çevresi var. Her istedigimi yapıyor. Yani evlendiğimde sorumluluklarını yerine getireceğine inanıyorum .. Ama sorun olan şu ki ona karşı hiç bir his kalmadı içimde.tabiki seviyorum vicdanım sızlıyor bunları yazarken ama heyecanlanmıyorum, aşık değilim ve o da farkında. evlenirsek mantık evliliği yapacağımızın. Evlilik için bunlar yeterli mi .. Ömür nasıl geçer?
Ailesi cumartesi gelcek . Şehir dışındalar şu anda yola çıktılar önce kendi memleketlerine uğrayıp dönüşte gelecekler.. annem farkında isteksizliğimin emin olmadıgımın ama buyur edildi artık birşey demiyor. sen istedin kızım diyor.
benim kafam karışık her an arayıp istemiyorum diyebilirim. Pişman olmaktan korkuyorum