Çok eski bir konuymuş gerçi ama bu topiği bu kadar geç gördüğüm için üzüldüm. Umarım çözüm arayan arkadaşlar okurlar.. Çünkü gerçekten herkese ilham verecek şeyler anlatacağım.
Biraz uzun olabilir belki ama ben başkalarının anlattıklarını keyifle okuyorum, bu nedenle sizler de keyifle okursunuz diye düşündüm. Amma kafa ütülemiş diyecek arkadaşlar baştan okumasınlar lütfen
Öncelikle şunu belirteyim, 12 senelik evliyim, bu sürenin ilk 2 yılını hatta 2,5 yılını tam bir pasaklılık içinde geçirmiş, ondan sonra da tam tersine, kendi çabalarıyla kendini düzeltmiş, uğraşmış didinmiş ve inanılmaz tertipli düzenli olmuş bir kadınım
Kolay oldu mu? Hayır

Ama oldu. Siz de yapabilirsiniz bence. Bunu nasıl başardım??? Kendimce geliştirdiğim yöntemleri anlatayım size.
Önce eski halimden başlayım.. Bu kadar mı püsür olunur
Bu kadar mı üşengeç olunur. Püsürlükten, eşim evde olmadığında yemek hazırlamaya üşenip aç duruyordum o derece yani

Yemek dediğim de sandviç, hazır pizza, hazır patates kızartması filan, tencere yemeği hemen hemen hiç yapmadım zaten uzun bir süre. Isıt ye tarzındaki gıdaların kalkınmasında epey bir katkım olmuştur o dönemde. Yapamadığımdan değil ama. Çok çok güzel yemek yaparım, o zaman da biliyordum yapmasını. Benimki tamamen üşengeçlik ve isteksizlikti aslında. Çamaşırları yıkardım asardım, toplamaya üşendiğimden oradan alır alır giyerdik, çamaşırlık hiç boş kalmazdı. Eşim çok anlayışlı biridir ama yardım etmez. Yani ben yapayım demez ama bana da niye yapmadın demez(di). Çalıştığım için yetişemediğimi filan düşünüyordu ama alakası yok. Şimdi nasıl yetişiyorum, hem de 2 çocukla.. Bu uzun bir süre böyle gitti. Sonra bir gün, oturdum düşündüm. Kendime çeki düzen vermem lazım dedim. Bu böyle olmaz. Nereden başlamalıyım dedim. Öncelikle evi değiştirmekten başladım. Çünkü ilk evim çok eski bi evdi. İçimden iş yapmak gelmiyordu. Zaten taşınmayı düşünüyorduk, eşim iş değiştirmişti, ona daha yakın bir yerden çok daha güzel ve sıfır bir eve geçtik. Çevremdeki yakın arkadaşlarıma sordum, ev işlerini ne zaman, nasıl yapıyorsunuz diye. O kadar uzak kalmışım ki işten güçten, ne için hangi deterjanı kullanmam gerektiğini bile bilmiyordum. Duşakabinleri cam olduğu için camsille silip çıkmayınca da sinir oluyordum. Meğer onlar kireç lekesiymiş

Çok yardımcı oldu arkadaşlarım sağolsunlar. Elimden tuttular

Resmen ders çalıştık birlikte. İlk önce kullanacağım alet edevatla başladım. Şöööyle güzel bir alışveriş yaptım. Mikrofiber bezler bu kadar yaygın değildi. Dünyanın parasını verip mikrofiber bezler aldım. Servet tutmuştu o dönemde

Yer silme mopundan tutun da, çöp poşetlerine kadar, keyifli ev işi yapmamı sağlayacak birsürü şey aldım. Renkli kovalar, güzel kokulu deterjanlar, mutfakta kullanacağım bir sürü pratik alet filan. Gerçi zamanla daha da güzellerini keşfedip değiştirdim, işin içine girince neyin daha kullanışlı olduğunu anlayabiliyor insan. Eminönünde keşfettiğim bir mağazadan ( isteyenler olursa hangisi olduğunu yazarım) muhteşem şeyler aldım. Orası tam bir cennet zaten. Biraz pahalı ama 10 senedir kullandığım birsürü şey, halen dün alınmış gibi. Tuppera üye oldum, giriş fiyatına donattım mutfağımı. Oturduğumuz sitede balkona çamaşır asmak yasak olduğu için kurutma makinesi aldım. Elektrik süpürgem iyi çekmiyordu, dyson aldım. Ütüm berbattı, çok dandik birşeydi, philips azur aldım. Evde koridorda gömme dolap yeri vardı, oraya bi gömme dolap yaptırdım. İçini kendim kullanacağım şekilde dizayn ettim. Böylece ütü masası, elektrik süpürgesi, çamaşır sepeti gibi nereye konulacağı bir türlü bulunamayan ve hep ortada duran ıvır zıvırlarım ortadan kalkmış oldu. Çamaşır deterjanlarım için çok güzel sevimli kutular aldım, orada burada duran sevimsiz poşetlerden de kurtulmuş oldum. Bu şekilde ev işlerini eğlenceli hale getirdim. Eşim o sene sevgililer gününde bana laptop hediye etmişti. Her akşam işim bittikten sonra koltuğa kurulup nette yemek tarifleri, püf noktaları araştırdım. Hiç unutmam o zamanlar pek site de yoktu. Afiyetolsun.net vardı bi. Hey gidi günler

 Hiç pes etmedim, kendimi geliştirdim. Şimdi mi? Şimdi nasıl olduğumu anlatayım.. Biri 8 yaşında biri de 9 aylık iki çocuğum olduğunu da baştan belirteyim. İnanılmaz tertipli ve düzenli bir kadınım. Herşeyden önemlisi de çok planlı ve prensipliyim. Zaten temel nokta bu. İşin bam teli planlı olmak yani. Bunu başarabildiğiniz an, yapamayacağınız şey yok. Tek fark şu, artık çalışmıyorum. Ama 2 çocuk, ki ikisi de çok yaramaz, çalışmaktan çok daha beter. Buna rağmen haftalık yemek programım her zaman hazırdır. Bilgisayarımda excel tablolarım vardır. Her hafta başında hangi gün hangi yemekleri yapacağımı, salataya, tatlıya varana kadar planlar, yazarım. Alışverişimi ona göre yaparım. Böylece ay o kalmadı, bu yoktu bilmem ne olmuyor, tüm malzemelerim tam oluyor evde. Buzluğum her an misafir ağırlamaya hazır ve nazırdır. Mesela şu anda 15 adet kıymalı gül böreğim, 15-20 adet patatesli poğaçam, 15 adet paskalya çöreğim, 25-30 adet kadar kurabiyem, 8-10 dilim kekim var buzlukta. Milföyüm hiç eksik olmaz zaten. Yani şimdi bi arkadaşım arasa ve sana geliyorum dese, 15 dakikada tüm hazırlığım tamam. Hem de çeşit çeşit. Ekmek makinam var ekmeğimi kendim yaparım. Zeytinli, çikolatalı, hangi çeşit istersen. Yoğurt asla hazır almam kendim mayalarım. Temizlik desen zaten hiç şaşmaz. Her gün istisnasız yaptığım işler vardır. Mesela hiç şaşmadan her gün süpürge açarım. Klozetleri ve lavaboları çamaşır sulu cifle ciflerim. Aynaları camsille parlatırım. Banyolarıma pıs pıs kokuları sıkarım. Banyolar her an pırıl pırıl olmalı ve çok güzel kokmalı bence. 2 en geç 3 günde bir toz alırım. Yer çok silmem. Tozu süpürge çekiyor zaten. Çocuklar da sürekli birşeyler döktüğü için ve o zaman anında da sildiğim için ayrıca yer silmiyorum fazla. Büyük temizlikten büyük temizliğe siliyorum. Camlarım Fransız cam. Bu yüzden çok pratik siliniyorlar. 11.katta oturmama rağmen.. Tüm evin camlarını 45 dakikada siliyorum. Salonu perdem kruvaze olduğu için 3-4 günde bir siliyorum. Diğer camları da haftada bir. Bir seferde mutlaka birkaç çeşit yemek yapıp atarım dolaba. Çorbam, yemeğim hiç eksik olmaz. Salata malzemelerimi alışverişten gelir gelmez sirkeli suda bekletir, yıkar, kurutucuda kurutur, kaplara koyarım. Böyle olunca hiç üşenmiyor insan salata yapmaya. Rende makinam filan da var tabi, işimi kolaylaştırıyor. Giysi dolaplarım gıcır gıcırdır. Hep çok düzenlidir. Küçük tül keseler aldım. İçlerine güzel kokulu sabunları parçalayıp doldurdum. Dolaplarda çekmecelerde hep onlardan vardır. Kapakları açınca misss gibi koku yayılır eve. Kokusu azalınca değiştiririm. Birtek büyük oğlumun dolabını düzenli tutamıyorum. Giyinirken aradığını bulamazsa çekip atıyor ne varsa. Odasını da çok dağıtır. Ama orayı da 2 günde bir gidip düzenlediğim için o da düzenli sayılır. Ütü asla biriktirmem. Vaktim varsa zaten kurutma makinesinde ütü kuruluğu seçeneğini seçiyorum, çıkar çıkmaz ütülüyorum. Yoksa da dolap kuruluğunu seçip çıkarıyorum, en geç ertesi gün mutlaka ütüleyip kaldırıyorum. Nevresimlerimi yumuşatıcı kokusu gittiği zaman hemen değiştiririm. Yatınca o misss gibi kokuyu duymam lazım

 Market için de şöyle bir yöntem geliştirdim ben. Önceleri market alışverişinden gelince aaaa, şu da yoktu bak unuttuk almayı filan derdim. Unuturdum eksikleri yani. Bunun için 2 yöntemim var. Birincisi, mutfakta mantar panom var. Dolabımda da not kağıtlarım ve kalemim her zaman hazır. Bir şey bittiği zaman hemen yazıp tutturuyorum oraya. Renkli ve güzel şekilli kağıtlara yazdığım için hem de keyifli bir görüntü oluşturuyor

Diğeri de şu, bir gün oturup uzuuuun bir excel tablosu hazırladım. Bir eve gerekebilecek tüm şeyleri listeledim. Gıda, temizlik vs ihtiyaçları diye ayırdım. Markete gitmeden önce onu tarayıp bitmiş mi bitmemiş mi gidip yerlerine bakıyorum. Not alıyorum. Eksik listesi hazırlıyorum. Markette de ona bakarak alışveriş yapıyorum. O yüzden hiçbirşey bitmez benim evimde. Tuvalet kağıdı 2 tane kaldığında yeni paket alınmış olur. Tahammül edemem birşeyin bitmesine. Çok pratik olduğunu gördükten sonra bu alışveriş listesini geliştirdim, bir de yapılacak işler listesi hazırladım. Günlük, haftalık, aylık diye tablolar yaptım. Böylece yapacağım bir şeyi unutmama imkan olmuyor. Hem de yaptıkça üzerini çiziktiriyorum  Çizikler çoğaldıkça keyif alıyorum. Mesela bebeğimle ilgili bir listem var. Evle ilgili bir listem var. Şahsi listem var (cilt bakımım, saç bakımım vs gibi şeyleri içeriyor ) Normalde unutmayacak da olsanız, ki zaten sürekli listelere baka baka ezberliyorsunuz, görmek daha bir etkili oluyor insanda. En azından bende böyle. Yazılı görünce hiç üşenmiyorum yapmaya. Hemen gidip yapıp gelip çiziyorum üstünü. Çok keyif alıyorum

 Bir de önemli olan bir şey şu, herşeyin kolay yolunu, püf noktasını bilmek, öğrenmek lazım. Ben çok araştırıyorum. Dediğim gibi, duşakabini cam diye camsille silmeye kalkarsanız lekeler çıkmayınca canınız sıkılır, birdaha yapasınız gelmez. Toz alırken pronto kullanmanın geç tozlanmayı sağladığını biliyorsanız, işiniz kolaylaşır. Bunun gibi püfleri iyi bilmek, öğrenmek gerek. Çocuklar uyuduktan sonra işim nette gezip araştırmak. Zevk almak da çok önemli tabi. Ben çok zevk alıyorum. Yemek videolarını izliyorum, yeni şeyler deniyorum. Eşim, çocuklar beğenirse listeme ekliyorum hemen. Küçük oğlum doğduğundan beri dışarı pek çıkamadığımdan netten alışveriş yapıyorum ağırlıklı olarak. Neyse ki evim, mutfağım geniş ve bol dolaplı. Herşey rahat rahat sığıyor. O kadar huzurlu oluyor ki insan tertipli düzenli olunca. Kendime neden işkence etmişim önceden diyorum. Hiç iş yapmadığım halde çok daha yorgun hissediyordum kendimi o dağınıklığın arasında. Şimdi evim sürekli dört dörtlük. Gerçi ufaklık olduğundan beri biraz sekteye uğradı ama yine de oldukça iyi. Ama çok daha az yoruluyorum. Yorgunluk psikolojik çünkü. Ve birşeyler yaptıkça moraliniz de daha düzgün olduğu için daha az yorgun hissediyorsunuz.
Kadın olduğum için çoooook mutluyum. Böyle keyifli işlerle uğraşabildiğim için
Hepinize tertipli düzenli tertemiz günler diliyorum 