Daha iyisi?

Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Trakya unı yı eklesek sakıncası var mı 😂

Konu sahıbı, okuduğunuz unı yı bende merak ettim ki en merak etmedıgım seylerden bırı bu normal zamanda.
Trakya hazır sınıra yakın en iyisi gümrükte çadır kurmak orda bereketli basamaklar olabilir hem yurtdışına çıkış tertemiz 🤣🤣
 
Anladım. Aslında açıklamıştım düzgün aile hayatım olmadığı için çoğu şeyi buraya soruyorum ve kendimi filtrelemiyorum. Ben normalde aydında yaşıyorum annem istanbulda falan baya dağınığız. Çevre konusunda sıkıntım yok o yüzden her şehirden arkadaşım var
Her şehirden arkadaşın olmasıyla konumuzun alakası ne peki?
 
Yani çevren ona göredir demişler ama çevrem çok karışık her türden insan var
Bu da kişiliğinin oturmadığının göstergesi işte. İnsan çevresinde kendi gibi insanları tutar kan bağı olanlar hariç. Senin çevrende her türden insan varsa sen de türden türe giriyorsun demektir.
 
Nuh naci yazgan da okudum
Şimdi ben İstanbul Üniversitesi'ni 3,87 ortalamayla bitirdim.
Koca kriterim arasında akademik hayatı olsa Nuh Naci Yazgan mezunu bir adamla olmam.
İyi bir üniversite mezunu adamın kriterleri sizinki gibiyse niye sizinle olsun mesela?

Yani çevren ona göredir demişler ama çevrem çok karışık her türden insan var
Çevrenizi biliyoruz. Herkesin bekareti, seksi, kimin kiminle olup olmadığı ortalıkta sohbet konusu oluyor falan.
 
İnsanlara değer verme,aşk gibi duyguların fazla olduğunu gördüm erken yaşta. Benim için insanlar ilk tanıştığımda 0 noktasındadır sonra hareketleriyle,kendilerine verdikleri değerle,bana kattıklarıyla,hayata bakış açılarıyla zamanla puan kazanırlar. Şuanki sevgilimle olma sebebim çok temiz bir kalbi olması ve onu seviyorum. Dediğim gibi aşka inanmıyorum ben, o yüzden aşık değilsin diyenler için söyleyeyim bundan sonra biri olursa ona da aşık olmayacağım. Evlilik bir kurumdur ve seçilen işin ve eşin hayatta önemi her şeyden büyüktür doğru evlilik hayatı başka bir boyuta taşır. Duygusal davranmak hatadan başka bir şey değil.
Bak sevgili konu sahibi sana bir örnek vereyim.
Ben 33 yaşındayım. Ablan olsa benim yaşımda olurdu. Istersen abla tavsiyesi al..

Benim bir kuzenim var. Aynı senin kafadaydı. Üniversiteden sonra çalışmak istemedi. Evleneyim zenginle çocuk doğurayım iyi yasayayım dedi.
Ve evlendi. Ticaretle uğraşan lise mezunu biriyle evli. Adam zengin. En son büyük sayılan bir şirkete ortak oldu. Ama adam bildiğin kıro. Vallahi kiro. Ickiler içiyor sabaha karşı eve geliyor. Evet durumu iyi. Çok lüks yaşıyor. Ama üstüne birseyi yok. Adama şurada bir şey al bana dese adam gerek yok diyor.

Yani özgürlüğünü ve ozdegerini parayla takas etti.
Ve mutsuz. Biliyorum. Ama o yaşamı bırakmak istemediği için sağır sultanı oynuyor. Insanlara minnet etmek sürekli minnet şeklinde yaşamak en ağırı..

Evet iyi yaşamak isteyebilirsin. Çok iyi kazansın dersin..ama sevgi aşk yalan. Sırf durumu iyi olsun yeter dersen bu bence evlilik değil. Adamı sırf kullanmak istemek. Ve adam bunu er geç anlar.
Bu arada o üst segment aileler sana evlenirken sözleşme yaptırır. Çoğu malları anne baba üstünedir. Yani ustune evler yatlar katlar olmaz. Sadece mazallah boşanırsan biraz yüksek nafaka alırsın o kadar..

Kısaca duygusuz evlilik olmaz. Bu kendine yapacağın işkence olur. Her gece aynı odada yatakta belki tiksindiğin adamla nasıl uyuyacaksın??

Bir de hayatındaki kişiyi küçümsüyorsun. Benden sana tavsiye küçümsediğinle sinanirsin. Küçümsediğin biriyle olma.
Ayrıl belki adam onu küçük görmeyecek biriyle olur.
Sende yoluna bakarsın.

Ama bu duygusuz evlilik planı elinde patlar.

Ama diyorsan ki sırf altıma araba çeksin, yüksek limitli kredi kartı versin doya doya alışveriş yapayim başka bir şey istemem; o zaman dediğin gibi biriyle evlen.. Ama bence boşanırsın. Ben olsam o yola girmezdim.
 
Beni beğenmediyse gerçekten Türkiye'nin en iyi üniversitesinde en önde gelen kariyerleri yapan bir üye galiba. Ama konularından, çevresi az çok belli olduğu için bunun mümkün olduğunu sanmıyorum 😄
Sevgilisinin sapık arkadaşı gibi mesela
 
Voov siz baya takiptesiniz. Girmedim ama o sırada ikinci üniversitemi yazdım. 2. Dilimi öğrendim. Ailevi sorunlarım da vardı zaten biraz yıkık dönemimdeydim.

Bence iyi bir okul bircok kapiyi acar, ama o kapilari insan kendi de acabilir. Ikinci dil, ikinci universite, staj, sertifikalar... Hirsli bir ogrenci bunlari yapmali artik cunku cok fazla rekabet var malesef :( Bu yuzden bence dogru yoldasin, seni takdir ettim. Sevgili de soyle etkiler, "daha iyisi" "kapilar acacak olani" degil de, en az senin kadar hirsli, seni motive eden biri olmasi gerekir. "Birak dil kursunu, gel sahilde bira icelim, staja ayiracagin vakti bana ayir" dememeli mesela. Her adimda seni destekleyen biri olmali. Sevgilin boyle biri mi mesela?

Bazi erkekler hayatlarindaki kadinlarin yukselmesini istemiyor. Ama iste biz de once kendimiz hirsli olmaliyiz, kendi yasamimiza sahip cikmaliyiz. Bir sevgili en fazla ne kadar kapi acabilir yani ne yapabilir torpil filan mi bulacak? Burada "sevgilim beni psikolojik olarak asagi cekiyor ve ona hayran olamiyorum" desen herkes anlar ve hak verirdi ama "sevgilim bana yeterince kapi acmiyor" demek absurd bisey oluyor.
 
Yazdıklarınız aklıma bir öyküyü getirdi. Sizin için paylaşıyorum umarım okuyarak kendinize ders çıkartırsınız.

Zamanın birinde bir kasabada yaşayan dünyalar güzeli bir kız varmış.. Bu kız öyle güzelmiş ki çok uzak şehirlerden ve ülkelerden çok zengin, çok yakışıklı, asil pek çok delikanlı onu görmeye gelirmiş.. Kendisiyle evlenmek isteyen nice prensi nice şövalyeyi reddeden güzel kız kimseleri beğenmezmiş... Bu arada aynı kasabada yaşayan ve bu kıza aşık olan genç bir delikanlı da bu kızı istemiş... Ama kız onu da reddetmiş... Aradan uzun yıllar geçmiş.. Bizim delikanlı kasabadan ayrılmış...Kendine başka bir hayat kurmuş ve evlenmiş, çoluk çocuğa karışmış... Birgün yolu bir zamanlar yaşadığı güzel, küçük kasabaya düşmüş..
Orada tanıdık birine rastladığında aklına bir zamanlar orada yaşayan dünyalar güzeli kız gelmiş ve ona ne olduğunu sormuş... Yaşlı adam önünde gül bahçesi olan bir evi göstererek kızın evlendiğini söylemiş.. Bizimki bir zamanlar herkesi reddetmiş olan kızın kocasını pek merak etmiş... Bir gün gizlenip kocasını evden çıkarken görmüş... Kızın kocası şişman, kel ve çirkin mi çirkin bir adammış... Üstelik zengin bile değilmiş.. Çok merak eden adam kocası gittikten sonra evin kapısını çalmış.. Kız kapıyı açınca kendini tanıtmış ve neden böyle bir adamla evlenmiş olduğunu sormuş.. Kız da ona arkasındaki gül bahçesinden en güzel gülü koparıp getirirse cevabı vereceğini bu arada tek şartının bahçede ilerlerken geriye dönmemesi olduğunu söylemiş... Adam da bunun üzerine yüzlerce güzel gülün olduğu bahçede ilerlemeye başlamış... Birden çok güzel sarı bir gül görmüş.. Tam ona doğru eğilirken biraz ilerde kocaman pempe bir gül gözüne çarpmış... Tam ona uzanırken daha ilerde muhteşem güzellikte kırmızı bir gül goncası görmüş... Derken bir de bakmış ki bahçenin sonuna gelmiş ve mecburen oradaki bir gülü koparıp kıza götürmüş... Bahçenin en güzel gülünü getirmesini beklerken kız bir de ne görsün yaprakları solmuş cılız bir gül..Bunun üzerine adama dönen kız şöyle demiş : "Bak gördün mü? Her zaman daha iyisini bulmak isterken ömür geçer ve sen en kötüsüne razı olmak zorunda kalırsın.. Bu yüzden gençlik elden gitmeden elindekiyle yetinebilmeyi öğrenmek gerekir.."
 
Yani çevren ona göredir demişler ama çevrem çok karışık her türden insan var
Anlamıyorsun bizi... Çevren derken hangi şehirde arkadaşlarının olduğu önemli değil.
Nasıl insanlarla vakit geçiriyorsun, türkiye ortalamasına göre nasıl tipler, ne yer ne içersiniz, kültürel
aktiviteden anlayışınız nedir vs.
 
Bu da kişiliğinin oturmadığının göstergesi işte. İnsan çevresinde kendi gibi insanları tutar kan bağı olanlar hariç. Senin çevrende her türden insan varsa sen de türden türe giriyorsun demektir.
Beni üzmeyin yahu. Vallahi ağır konuşuyorsunuz. Burda biraz açık sözlü bir dil kullanıyorum sanırım o sebeple. Sadece böyle düşünen var mı merak etmiştim halbuki.
 
Bence iyi bir okul bircok kapiyi acar, ama o kapilari insan kendi de acabilir. Ikinci dil, ikinci universite, staj, sertifikalar... Hirsli bir ogrenci bunlari yapmali artik cunku cok fazla rekabet var malesef :KK43: Bu yuzden bence dogru yoldasin, seni takdir ettim. Sevgili de soyle etkiler, "daha iyisi" "kapilar acacak olani" degil de, en az senin kadar hirsli, seni motive eden biri olmasi gerekir. "Birak dil kursunu, gel sahilde bira icelim, staja ayiracagin vakti bana ayir" dememeli mesela. Her adimda seni destekleyen biri olmali. Sevgilin boyle biri mi mesela?

Bazi erkekler hayatlarindaki kadinlarin yukselmesini istemiyor. Ama iste biz de once kendimiz hirsli olmaliyiz, kendi yasamimiza sahip cikmaliyiz. Bir sevgili en fazla ne kadar kapi acabilir yani ne yapabilir torpil filan mi bulacak? Burada "sevgilim beni psikolojik olarak asagi cekiyor ve ona hayran olamiyorum" desen herkes anlar ve hak verirdi ama "sevgilim bana yeterince kapi acmiyor" demek absurd bisey oluyor.
Eveet. Haklısınız. Sanırım yanlış kelimeler kullandım. Söylemek istediklerim tam olarak bu.
 
Yapmayın konu sahibi. Ya kendinizi övüp,egonuzun tatmin edici edilmesini istiyorsunuz ya da bu genç Yaşta hmmm aşka karnım tok, mantık gelsin bana diyorsunuz. Sizin konularınız hep böyle. Offf hayatımda biri var sevmiyorum ama hoş çocuk. Hayatımda biri var bana denk değil ama hoş çocuk. O zaman ayrılın ondan. Mantığı, maddiyatı size denk değilse ve ayrılmıyorsanız sizin denk bulduğunuz tek nokta var. Onu da yazmayım hiç. Ban yemek istemiyorum
 
Bak sevgili konu sahibi sana bir örnek vereyim.
Ben 33 yaşındayım. Ablan olsa benim yaşımda olurdu. Istersen abla tavsiyesi al..

Benim bir kuzenim var. Aynı senin kafadaydı. Üniversiteden sonra çalışmak istemedi. Evleneyim zenginle çocuk doğurayım iyi yasayayım dedi.
Ve evlendi. Ticaretle uğraşan lise mezunu biriyle evli. Adam zengin. En son büyük sayılan bir şirkete ortak oldu. Ama adam bildiğin kıro. Vallahi kiro. Ickiler içiyor sabaha karşı eve geliyor. Evet durumu iyi. Çok lüks yaşıyor. Ama üstüne birseyi yok. Adama şurada bir şey al bana dese adam gerek yok diyor.

Yani özgürlüğünü ve ozdegerini parayla takas etti.
Ve mutsuz. Biliyorum. Ama o yaşamı bırakmak istemediği için sağır sultanı oynuyor. Insanlara minnet etmek sürekli minnet şeklinde yaşamak en ağırı..

Evet iyi yaşamak isteyebilirsin. Çok iyi kazansın dersin..ama sevgi aşk yalan. Sırf durumu iyi olsun yeter dersen bu bence evlilik değil. Adamı sırf kullanmak istemek. Ve adam bunu er geç anlar.
Bu arada o üst segment aileler sana evlenirken sözleşme yaptırır. Çoğu malları anne baba üstünedir. Yani ustune evler yatlar katlar olmaz. Sadece mazallah boşanırsan biraz yüksek nafaka alırsın o kadar..

Kısaca duygusuz evlilik olmaz. Bu kendine yapacağın işkence olur. Her gece aynı odada yatakta belki tiksindiğin adamla nasıl uyuyacaksın??

Bir de hayatındaki kişiyi küçümsüyorsun. Benden sana tavsiye küçümsediğinle sinanirsin. Küçümsediğin biriyle olma.
Ayrıl belki adam onu küçük görmeyecek biriyle olur.
Sende yoluna bakarsın.

Ama bu duygusuz evlilik planı elinde patlar.

Ama diyorsan ki sırf altıma araba çeksin, yüksek limitli kredi kartı versin doya doya alışveriş yapayim başka bir şey istemem; o zaman dediğin gibi biriyle evlen.. Ama bence boşanırsın. Ben olsam o yola girmezdim.
Ama sizin anlattığınız çok başka bir olay.
 
Bu da kişiliğinin oturmadığının göstergesi işte. İnsan çevresinde kendi gibi insanları tutar kan bağı olanlar hariç. Senin çevrende her türden insan varsa sen de türden türe giriyorsun demektir.
Buna kesınlıkle katılıyorum.
 
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Back
X