Ah etme, ah tutma, beddua gibi şeylere yabancıyım.Hiç alakam olmayan durumlar, determenist bir mantıkla hareket ederim düşünce yapımda buna göredir. Dört beş sene önce arabamızı satmıştık, içinde de oğlumun araba koltuğu kalmıştı.Sattığımız kişiyi aradığımızda araç koltuğunu vermeyeceğini söyledi, neyse altı üstü koltuk sıkıntı değil, önceden içinden alsaydık keşke filan dedim, kapandı gitti konu.Aradan bir yıl geçti bu vatandaş, bizim sürekli arabayı götürdüğümüz tamirciye araç koltuğunu bırakıp bize vermesini söylemiş, haklarını helal etsinler, bize ah ettiler herhalde başımız dertten kurtulmadı bir yıldır demişler :) Oysa hiç öyle bir durum yoktu, sadece hayatlarında terslikler üst üste gelmiş sanırım, onlarda bu durumu bizim ahımıza bağlamışlar, kolaylarına gelmiş muhtemelen.Çünkü insanlar sorunları için sihirli sebepler ve sihirli çözümler ararlar, böylelikle yaptıkları şeylerin sorumluluğunu almaktan ve hayatlarında köklü değişiklikler yapmaktan kurtulurlar.Ne diyelim herkes nasıl mutluysa öyle yaşıyor ve inanıyor.