Değisen yönetici ataması ve suya düsen hayallerim...

Bana veya aileme hizmet eden insanların hizmet kalitesinin düşeceğini hiç aklıma getirmedim doğrusu. Sanırım sizin aklınızda bu var ki başkalarına da bunu söylüyorsunuz. Aslında öğretmenleri “bana ve aileme hizmet ediyorlar” şeklinde tanımlayamam,yüzüm kızarır şahsen. Siz nasıl da rahatça yazabilmişsiniz şaşırdım. Toplumun temel taşı olan bir meslek hakkında bu şekilde düşünmüyorum ben. Öğretmenlik benim gözümde çok farklı ve ayrıcalıklı bir meslek. Sınıf öğretmeni bir anne ve branş öğretmeni bir babanın kızıyım. Aynı zamanda da Cumhuriyetin ilk öğretmenlerinden olan bir anneannenin de torunuyum. Doğrudan masum çocukları etkileyen bir mesleği yapan kişinin onların seslerinden yılması sizin için bir şey ifade etmeyebilir ama benim için çok şey ifade ediyor. Doğrudan insan hayatı,doğrudan davranış temelini etkileyebilecek bir durum çünkü. Sizin ilkokul öğretmeninizin sesinizden bıkması sizin için bir şey ifade etmiyor mu anlayamadım.
Yoo benim aklımda böyle bisey yok sizin yazdıklarınızı yorumladim. Cumhuriyetin ilk ogretmenlerinden birinin torunu olmanizin da konuyla bir alakasi yok. Sanirim kotu bir donemden geciyorsunuz. Once konu sahibine sonra bana bu tavirdan boyle anladim. Kisisel algilamiyorum.. İnş düzelir her sey
 
Hayır tam tersine cocuklar icin tabiri caizse kendimi paraladım bunca zaman hem ders ici hrm ders disi hic yasamadiklari seyleri yasattim bir sürü bağıs geldi kilik kiyafet,kirtasiyez,60 kmlik yoldan pizzacı getittirdim, genclik merkezine ulastim omula gelip cocuklari eglendirdiler ve daha bircok tanistigim insan hep benim okuljma gelip etkinlik yapmak istedi . Ama hicbir zaman olumlu bir geri dönüt alamadım.
Söylediğiniz bir çok şeyi köy okulunda çalışırken bende yapmıştım. Hatta bırakın köyü,ilçede çocuk parkı yokken okula bir iş adamını sponsor edip oyun parkı yaptırmıştık. Olumlu dönüştü bırakın,muhtarın sağda solda bilmeyenlere ben yaptırdım dediğine şahit oldum. Size tek tavsiyem kimseden olumlu bir dönüt beklemeyin. Gelmiyor çünkü. Tek motivasyon çocuklar oluyor malesef.
 
Yoo benim aklımda böyle bisey yok sizin yazdıklarınızı yorumladim. Cumhuriyetin ilk ogretmenlerinden birinin torunu olmanizin da konuyla bir alakasi yok. Sanirim kotu bir donemden geciyorsunuz. Once konu sahibine sonra bana bu tavirdan boyle anladim. Kisisel algilamiyorum.. İnş düzelir her sey
Kişisel algılamayın zaten,sizi tanımıyorum çünkü. Bir sorunum derdim de şu an için yok, yazdıklarımın konuyla birebir alakası var,benim öğretmene bakış açımla sizinki bir olamaz. Zira muhasebecinin para saymasından bıkmasıyla öğretmenin çocuk sesinden bıkmasını bir tutan bir yaklaşımınız var. Aramızdaki düşünce farkı buradan belli oluyor. Ki gayet normal,aynı fikirde olmak zorunda değiliz.
 
Mülakat konuya hakimliği ölçmez ki herkes kendi tanidigini alır.
Herkesin torpil dönüyor tanıdıksız girilmez dediği devlet iştiraki bir kuruma mülakatım çok iyi geçtiği için kabul edildim bu yıl.
Eğitimde işler daha farklıdır belki bilmiyorum. Ama sonuçta idarecilikte de iş yapmaya hevesli sırtına semer vurulacak insanlara ihtiyaç var :)
Ayrıca Öğretmenlerin genel olarak müdür yardımcılığına çok hevesli olduğunu düşünmüyorum.
Benim yakın ailemde bir öğretmen var. 2 sene müdürün ısrarıyla istemeden müdür yardımcılığı yapıp sınıf öğretmenliğine döndü.
Onun anlattıklarından biliyorum. Kimse istemiyor bana kakalıyor diye anlatıyordu. Belki onun okuluna has bir durumdur yine tecrübeli olduğum bir konu değil tabi.
 
Henüz netleşen bir durum yok. Sen çabanı göster sonrası olacağına varır.

Ayrıca özel okul ile ilgili bir bilgi düzenlemesi yapmak isterim. Branş öğretmeniyim. El üstünde tutulan,maaşı yüksek olan öğretmenler sınıfçılar.
 
Müdür yardimciligi amelelik bana göre. Tatilleri bile yok..meslekte yükselmek bu degil
Meslekte yukselme basamağı idarecilik yapmadan direk milli egitime gecilemiyor
Öğretmenken ben de okul yönetmenin çok da zor bir iş olmadığını düşünürdüm.
İddaa ediyorum pek çok müdürden daha iyi okul yönetirim gibi bir cümle yazmışsınız o gözüme çarptı.
Daha önce deneyimlemediğiniz bir iş-görev için fazla iddialısınız.
İdarecilikte 14. Yılım, buna rağmen çok iyi bir müdürüm diyemiyorum.
Ben cok iyiyim demiyorum ve evet pek cok mudürden daha iyi yaparim gordügüm cogu müdür okula gelmeyen kendi dersine brans öğretmenini sokan mevzuat bilmeyen arastirmayan kisiler. Mesela bir müdür yardimcimiz var cikti almayi bilmiyor.
Görevde yükselmek = Mebde müdür olmak mı:olamaz:
Belirli bir yıl idarecilik yapmadan direk milli egitime atlanmiyor.
Kolaylık sağlanır diyor ama bu kolaylığı sağlamak da idarecinin elinde. Yani istemezse o kolaylığı da sağlamıyorlar. Ayrıca ingilzce dersine bile giriyor olabilirsiniz ama zaten branşçı da girse siz yine o saatte okulda bulunmak zorundasınız. Yönetmeliğe göre ek dersini alıyorsunuz çünkü. Ha müdür idare eder gelme der o ayrı ama çoğu bunu da demiyor. Ayrıca dyklar artık eskisi gbi değil. Her okulda isteyen dyk açamıyorum. Dyk merkezleri seçildi komisyonlar tarafında ve yine burda her isteyen öğretmene dyk verilmiyor. Öğretmenleri de komisyon seçiyor
Dilekce verip ekdersini istemedigimizi belirtince ingilizce ve din kültürü derslerinde okulda bulunma zorunlulugu kalkıyor.
 
Zaten bende çocuk sesinden, sorunlu velilerden bıktım demişsiniz ya.
Bu idareci olunca da bitmiyor, biteceğini düşünüyorsanız yanılıyorsunuz.
Resmi evrak işleri ayrı, okulun öğretmeni ayrı personeli ayrı, velisi ayrı, öğrencisi ayrı bir sorunla gelecek size.
Sınıf öğretmeniyken sadece kendi sınıfınızın çocukları ve velileriyle uğraşırken idareci olunca herkesle uğraşmak durumunda kalacaksınız. Kararınızı aslında tekrar gözden geçirmeniz gerektiğini düşündüm yazdığınız o cümleyle.
Benim eşim beş yıl boyunca kadrolu bir şekilde kendi rızasıyla idarecilik yaptı bu yıl istifa etti bir çok okuldan teklif almasına rağmen. Hatta bu yıl öğretmen olarak atandığı okuldaki müdür bile iki hafta önce falan bir idareci kadrosu daha talep edeceğim senin olmanı istiyorum dedi onu da kabul etmedi.
Hakkıyla bir işi yapmak istiyorsanız bu öğretmenkende zor idareci olduğunuzda daha da zorlaşacak. Ama sorunlu veliden öğrenciden kurtulacağım diye bu yolu girecekseniz hiç girmeyin. Sistemi biraz da eşimden dolayı bildiğim için özellikle belirtmek istedim
Ben mülakatlara tamamen karşı olan biriyim, desteklediğimi düşünmeyin fakat yazılı sınavın kalkması çokta mühim değil, önceki sistemde de mülakatla netleşiyordu müdür atamaları da müdür yardımcısı atamaları da.
 
Meslekte yukselme basamağı idarecilik yapmadan direk milli egitime gecilemiyor

Ben cok iyiyim demiyorum ve evet pek cok mudürden daha iyi yaparim gordügüm cogu müdür okula gelmeyen kendi dersine brans öğretmenini sokan mevzuat bilmeyen arastirmayan kisiler. Mesela bir müdür yardimcimiz var cikti almayi bilmiyor.

Belirli bir yıl idarecilik yapmadan direk milli egitime atlanmiyor.

Dilekce verip ekdersini istemedigimizi belirtince ingilizce ve din kültürü derslerinde okulda bulunma zorunlulugu kalkıyor.
Şube müdürlüğü vs mi ulaşmak istediğiniz yer? Onun için okulda idareci olma şartı yoktu eskiden. Müfettişlik olabilir belki yine onda da idarecilik şartı yok.
Bunlar dışında milli eğitim müdürlüklerinde çeşitli birimlerde görev almak istiyorsanız bunun inanın kariyerle neredeyse hiç ilgisi yok, siyaseten birilerine yakın olun, sendikalarla haşır neşir olun, mebde bir yerlere çekerler sizi. Yeni öğretmensiniz sanırım belki gerçekten liyakatla oluyor sanıyorsunuz bu işleri ama öyle değil.
Bunlar dışında bakanlık gibi hedefleriniz varsa program geliştirme, ölçme değerlendirme gibi alanlarda yüksek lisans düşünebilirsiniz ama çok sağlam torpil gerekir şu an bunun için.
Çok haşır neşir olduğum bir konu o yüzden bu kadar net söylüyorum. İl mem için birkaç teklif almışlığım var ama ben okulumda mutluyum hiç düşünmedim kabul etmeyi. Ayrıca il memde öğretmen olarak kadronuzla çalışma ihtimaliniz yok, öyle vir bir alan yok. Görevlendirme gidersiniz, en ufak siyasi bir çalkantıda da kapının önünde bulursunuz kendinizi. ( siyasi çalkantı = orda burda fark etmeden kurduğunuz eleştirel siyasi cümleler, sendikal tartışmalar vs)
 
Kişisel algılamayın zaten,sizi tanımıyorum çünkü. Bir sorunum derdim de şu an için yok, yazdıklarımın konuyla birebir alakası var,benim öğretmene bakış açımla sizinki bir olamaz. Zira muhasebecinin para saymasından bıkmasıyla öğretmenin çocuk sesinden bıkmasını bir tutan bir yaklaşımınız var. Aramızdaki düşünce farkı buradan belli oluyor. Ki gayet normal,aynı fikirde olmak zorunda değiliz.
Öğretmenlerin sinir sistemleri arındırılmış, tibette 7 yıl kalıp iç huzura ermiş, her şeye tahammül edebilen kişiler olduğunu mu düşünüyorsunuz? Sizin benim gibi insanlar. Neyse siz beni anladınız ben sizi. Gereksiz uzamasın konu sahibin konusunu işgal etmeyeyim
 
BIlmryenler icin mebde kadrolu idareci olmak için önce yazili sinava giriyordunuz sonra genellikle formalite olan bir mülakata girip acik normu olan okulları tercih yapıp yerlesiyordunuz bir müdür bir okulda 4+(uygun görülürse)4 yıl kalabiliyordu. Önce müdür yardimcisi olup 4 yıl sonunda tekrar mudürlük icin yöneticilik sınavına giriliyordu. Bu sinav icin en az 2 yıl mebde öğretmenlik yapma şartı olduğu için ben bu yıl basvurabilecektim ancak. Bakan Tekin açıklama yaptı. Artık yazılı sınav kaldırılacakmış. Tamamen mülakatla alım olacakmış. Mudür yardimcilarini da mülakatla müdür seçecekmiş. Yani herkes kendi tanıdiğını alacak. Benim bulundugum sehirde (ilceler,köyler dahil) zaten normaldede kadın idareci pek yok, toplasaniz 50 yoktur. Yani hicbir müdür bir kadını tanıdıgı değilse müdür yardımcısı olarak almaz. Ve müdurlerin gorev suresi uzatıldı 5+5 yıl olarak. Ben geleceğe dair tüm planlarımı idareci olmak uzerine yapmıstım. Yüksek lisansım, 2.üniversitem,alan degisikligi hayalim, milli eğitime yükselmek,il dısında istedigim sehirleri tercih vermek ... bunların hicbirini sınıf ögretmeni olarak yapamam. Zaten daha simdiden cocuk sesinden sorunlu velilerden bıktım. Daha üniversitedeyken bunların planını kurmustum ne zaman ortamda bir sohbet acılsa meslekte yükselmek istedigimi anlatırdım hep böyle kendimi gelistirefek projeler pesinde kostum şimdi ise brn neyi hedefleyeceğim bilmiyorum. Kendimi 10 yıl sonra hala sınıf öğretmeni olarak hayal edemiyorum.
Bu arada iddia ediyorum mevzuatı, okul yönetmeyi, mesleki bilgileri yıllanmıs idarecilerin yüzde ellisinden daha iyi bilirim.
Bir öğretmen olarak yükselme hayallerini de idarecilik üzerine yapman çok ilginç geldi,idarecilik tekliflerini defalarca reddetmiş biri söylüyor emin ol bunu.Sınıf her yerden daha keyifli ve doyurucu benim için.Ben lisedeyim bilemiyorum belki ondandır.
Kusura bakma bana göre işinde tembel olanların tercihi genelde idarecilik ,işinin hakkını verenleri tenzih ediyorum ama çoğunlukla böyle maalesef
 
Bir öğretmen olarak yükselme hayallerini de idarecilik üzerine yapman çok ilginç geldi,idarecilik tekliflerini defalarca reddetmiş biri söylüyor emin ol bunu.Sınıf her yerden daha keyifli ve doyurucu benim için.Ben lisedeyim bilemiyorum belki ondandır.
Kusura bakma bana göre işinde tembel olanların tercihi genelde idarecilik ,işinin hakkını verenleri tenzih ediyorum ama çoğunlukla böyle maalesef
Fen lisesinde falan mısınız?
 
Proje okulundayım ,pek çok öğretmen zor görür proje okullarını, çalışmak istemez ;yükü çoktur ama öğrencileri çok iyidir, tavsiye ederim.Yaptığın işten müthiş keyif alırsın.
İşte öğrencilerin kötü olduğu okulların öğretmenleri bıkkınlığa kapılıyor ve yöneticiliğe heves ediyor. Öğrenci iyiyse sınıfta olmaktan keyif almak normal
 
Burda kızın seçimlerini sorgulayanlar olmuş. Size ne arkadaşlar? Bazı okullarda çalışmak o kadar yıpratıcı ki MEB bu imkanı veriyorsa niye olmasın? Her şey maaş ya da statü demek değil. Çalıştığınız yerin huzur ve imkanları da çok önemli. Çoğu arkadaşım daha iyi yerlere geçebilmek için idareci olmayı tercih etti. Maalesef öğretmenlik mesleği uzaktan göründüğü gibi her zaman "tatliş" değil.
 
Öğretmenlerin sinir sistemleri arındırılmış, tibette 7 yıl kalıp iç huzura ermiş, her şeye tahammül edebilen kişiler olduğunu mu düşünüyorsunuz? Sizin benim gibi insanlar. Neyse siz beni anladınız ben sizi. Gereksiz uzamasın konu sahibin konusunu işgal etmeyeyim
Çocukları aşırı çok seviyorum. Öğretmenliği de çocukluğumdan beri çok seviyorum. Belki MEB'de olsam sevmeye devam ederdim ama başka bir kurumda 6 yil, 3 yıl kadar da ücretli öğretmenlik yaptım. Hala çocukları çok seviyorum. Kendi evladım kadar da seviyorum başka çocukları veya öğrencilerimi. Ama yine de o sınıf içinde sabır gostermek, çocuk sesini bastırıp kendi sesini yükseltmek vs bunlar bambaşka şeyler. Ve şu an öğretmenlik yapmıyorum. Çok şükür. İyi ki yapmıyorum. O derece yani. Ben de konu işgal edilmesin diye devam etmeyecegim. Eski öğretmenler örnek verilmiş de. Dayak vardı herşey vardı. Öğretmenden korkudan gürültü mu oluyordu ki. Sıra dayağı vs. Öğretmenin poşetini tasisam peygamberle tanışmış kadar ilginç ve ulvi geliyordu. Öyle bir üst konumu vardı benim dönemimin. Ailedeki kişilerin öğretmenlik yaptığı dönemlerle kıyas olmaz. Ben yeni nesil öğretmenleri daha çok beğeniyorum. Daha çaba gosteriyorlar. Daha yenilikciler. Ücretli öğretmenlik yaptığım dönemde de hep uğraşan öğretmenler genç olanlardı. Eski dönem ogretmenlerden adam akıllı derse bile gelmeyen vardı. Çocuk sesinden bikmak demek öğretmenliği yetersiz demek değildir. Sadece çocukların kosus anındaki toz bile bir ogretmen için oldukça zor. Ben kendi yaptığım branşı sevmiyordum. Daha doğrusu seviyordum ama genelde sevilmeyen bir ders olduğu için zorlaniyordum. Ama hala isterim aslında sınıf öğretmenliği vs. Yine de güzel meslek ama zor. Ve ayrıca çelişiyor gibi görünse de yine de iyi ki yapmıyorum. Su an oğlumun dersine yardımcı olarak ogretmenlik tatmini yapıyorum anca.
 
X