- 6 Mart 2024
- 11.271
- 9.786
- 168
- 29
Bende bu konuda çok kararsızım. Eşim burdaki evimizi satıp İstanbul kadar olmasada nerdeyse etilerle eş değer bir ilin ilçesine taşınalım sahilden ev alalım diyor. Eşimin memleketi olması dolayısıyla endişeliyim. Küçük kızımla naparız deprem olursa diye düşünüyorum bir yandan da gurbette naparım diyorum. Ah İstanbul Ah.Söylediğiniz sorunlar depremle kıyaslandığında hiçbir şey. Ben de depremden korkuyorum, eşime İstanbuldaki işinden de istifa ettirdim, taşındık. Daha 23 nisan depreminden aylar önce. Sizin yerinize olsam Trabzona giderdim yani.
İstanbulda yıkıcı bir deprem olmayacak arkadaşlar. En doğrusunu Allah bilir ama anksiyete yaşayan lütfen destek alsın.
Malatya'da da bu oldu. Ömce ufak ufak sonra büyük. İstanbul'u bilemem tabi. Allah korusun ama . Benim deneyime göre en önemli şey bina. Binası sağlam olan kurtuldu sağlam olmayan kurtulamadı malesef. Binada da bina kalitesi ve zemin..zeminin kayalık olması iyi oluyorUfak ufak depremlerden sonra büyüğü oldu demek. O zaman İstanbul'daki bu depremler de hayra alamet değil. İmkânım olsa bir sn durmazdım İstanbul'da ancak gidecek yerimiz olmadığı için burada öleceğiz gibi duruyor
Ebrar sitesi mesela hem bina çürük hem zemin kötü. Malesef akrabalarım ilkokul arkadaşlarım vs çok kaybım oldu. Yan binalardan kurtulanlar camdan görmüş beş saniye sormemiş yerle bir olması. Ertesi gün oraya gittim on katlı bina abartmıyorum enkazı bir buçuk metre yoktu. On katın içindeki eşyaları vs herşeyi düşünün nasıl bir pres olmuş. Korkunçtu yaa Allah kimseye yaşatmasın. Ama işse ülkede ders lama yok sosyal devlet yok. Milletin evi yok nereye gitsin. Bina çürükse de oturuyor. Devlet az kendi yemeyi bıraksa da sosyal devlet olsa şimdiye herkese yetecek kadar sağlam konut yapar çürükleri yıkardı. Gerçi bizim ülkede en ucuz şey canMalatya'da da bu oldu. Ömce ufak ufak sonra büyük. İstanbul'u bilemem tabi. Allah korusun ama . Benim deneyime göre en önemli şey bina. Binası sağlam olan kurtuldu sağlam olmayan kurtulamadı malesef. Binada da bina kalitesi ve zemin..zeminin kayalık olması iyi oluyor
Yanınıza alabilirsiniz bırakmayın orda derim.Bir yandan da şu anki evimizin bahçesinde baktığımız kedilerimiz ve bir köpeğimiz var. Biz gidersek, buradaki kimse onlara mama vermez; maalesef insanlar pek duyarlı değil. Tek tesellim, dayımın Trabzon’a gelmemesi.. En kötü ihtimalle, sokaktaki yavrularımıza o mamasını koyacak.
MissCherryBlossom Bilim insan larindan duydugunu soyluyor AnkaEnerjisi zaten. Evet tehlike var, uzun surecek dusuk siddete bile dayanamayacak yapilar var ama buyuk bir depremin beklenmedigini soyleyen bilim insani da var. Ornek verdiginiz kisilerden biri son 25 yildir her 10 yilda bir 7 kusur deprem geliyor diyen ve insaat isiyle ugrasan biri. Insanlar ben de dahil bu soylemlerden dolayi neler cektik. Dogru bilim insanlarini dinlemenizi oneririm ben de size
Şaşkınım gercekten, neye dayanarak böyle bir şey iddia ediyorsunuz??? Insanları yanlış yönlendirmeyin, en dogrusunu bilim insanlarından öğrenin:
MissCherryBlossom Bilim insan larindan duydugunu soyluyor AnkaEnerjisi zaten. Evet tehlike var, uzun surecek dusuk siddete bile dayanamayacak yapilar var ama buyuk bir depremin beklenmedigini soyleyen bilim insani da var. Ornek verdiginiz kisilerden biri son 25 yildir her 10 yilda bir 7 kusur deprem geliyor diyen ve insaat isiyle ugrasan biri. Insanlar ben de dahil bu soylemlerden dolayi neler cektik. Dogru bilim insanlarini dinlemenizi oneririm ben de size
Sizinle tartismayacagim. Istanbulda bile degilsiniz. Evet izleyerek karar verilsin ama dusunurken pencereler de genis tutulsun biraz.Bahsettiğiniz adam Maraş depremini aylar öncesinden soylemişti ama takan olmamışti, ona ne diyorsunuz mesela? Bence insanlar izleyip kendileri karar versinler:
Biz taşındık mesela. Önce İzmir Urla'ya gittik ama oraya pek alışamadık, Fethiye'ye taşındık. Tabiki hep tek katlı müstakil ev olmasına dikkat ediyoruz, kayalık zemin olmasına da. Fethiye de deprem bölgesi ama 3-4 katı geçen binalar yok ve bizim kaldığımız yer sağlam kayalık zemin, tek katlı. Önceden Kadıköy'de oturuyorduk, eğlenceli, sosyal hayatımız vardı. Sadece kaos bizi yoruyordu ama taşınmamızın en büyük nedeni deprem.Kızlar merhabaaaa,
Ben İstanbul’da yaşıyorum, Silivri bölgesine de oldukça yakınım. 23 Nisan’da yaşanan depremden beri kendime gelemiyorum, hâlâ büyük bir panik içindeyim. Geceleri bile rüyalarımdan eksik olmuyor. Depreme uykuda yakalandım, aniden yataktan fırladım. Sarsıntının ve paniklemenin etkisiyle üst kata çıkıp bahçeye ulaşmaya çalışırken ayağımı sakatladım. Travma yaşadım ciddi anlamda.
Bu olaydan sonra annemde Trabzon’a gitme fikri oluştu. Zaten hali hazırda orada ev var, kira derdimiz olmayacak. Hatta annem hayvancılık işine girmeyi planlıyor.Tek tek hepimize "gitmek ister misiniz?" diye sordu. Ben açıkçası İstanbul’dan taşınmak istiyorum ama hep hayalimde bir sahil kasabasında yaşamak vardı. Maalesef maddi durumumuz buna el vermiyor. Trabzonda bir süre birikimimiz olsun zaten benimde hayalim öyle bir yere geçmek ama bunun için zaman lazım dedi.
Trabzon’a sadece tatil amaçlı gitmiştim, ama hiç yaşamayı düşünerek değerlendirmedim. "Oraya alışabilir miyim?" sorusu sürekli kafamda dönüyor. Oturacağımız ev biraz yüksek bir yerde, tepede. Yani yürüyerek bir yerlere gitmek imkânsız, motor ya da araç şart.
Bir yandan da şu anki evimizin bahçesinde baktığımız kedilerimiz ve bir köpeğimiz var. Biz gidersek, buradaki kimse onlara mama vermez; maalesef insanlar pek duyarlı değil. Tek tesellim, dayımın Trabzon’a gelmemesi.. En kötü ihtimalle, sokaktaki yavrularımıza o mamasını koyacak.
Karadeniz’i gerçekten çok seviyorum. Her gittiğimde o temiz havayı içime çekmek bana çok iyi geliyor. Ama yine de alışamamaktan korkuyorum.
Bir de erkek arkadaşım var. Kıbrıs’ta okuyor, sadece bayramlarda ve yaz tatillerinde geliyor. Kendisi Kocaeli’nde yaşıyor ama biz genelde İstanbul’da buluşuyorduk. Bu taşınma durumunun aramıza mesafe koymasından da endişeliyim. Annemle bunu konuştuğumda, “Trabzon’da havaalanı evimize sadece 10 dakika. Erkek arkadaşın bayramlarda geliyor, sen de uçağa binip rahatlıkla gidebilirsin” diyor. Mantıklı aslında. Zaten bu akşam onunla da konuşup fikrini alacağım.
Annem bana, “Eğer gelmek istemiyorsan kendini zorlama. Zaten burada da evimiz var” dedi. Ama bir yandan da deprem korkusu içimi yiyip bitiriyor. İstanbul’u seviyorum ama artık yaşanılabilir bir şehir gibi gelmiyor bana.
Gerçekten kafam çok karışık, bana bir yol gösterin
Size İzzet güllü nün videolarını öneririm depremle ilgili kaygıların azalırKızlar merhabaaaa,
Ben İstanbul’da yaşıyorum, Silivri bölgesine de oldukça yakınım. 23 Nisan’da yaşanan depremden beri kendime gelemiyorum, hâlâ büyük bir panik içindeyim. Geceleri bile rüyalarımdan eksik olmuyor. Depreme uykuda yakalandım, aniden yataktan fırladım. Sarsıntının ve paniklemenin etkisiyle üst kata çıkıp bahçeye ulaşmaya çalışırken ayağımı sakatladım. Travma yaşadım ciddi anlamda.
Bu olaydan sonra annemde Trabzon’a gitme fikri oluştu. Zaten hali hazırda orada ev var, kira derdimiz olmayacak. Hatta annem hayvancılık işine girmeyi planlıyor.Tek tek hepimize "gitmek ister misiniz?" diye sordu. Ben açıkçası İstanbul’dan taşınmak istiyorum ama hep hayalimde bir sahil kasabasında yaşamak vardı. Maalesef maddi durumumuz buna el vermiyor. Trabzonda bir süre birikimimiz olsun zaten benimde hayalim öyle bir yere geçmek ama bunun için zaman lazım dedi.
Trabzon’a sadece tatil amaçlı gitmiştim, ama hiç yaşamayı düşünerek değerlendirmedim. "Oraya alışabilir miyim?" sorusu sürekli kafamda dönüyor. Oturacağımız ev biraz yüksek bir yerde, tepede. Yani yürüyerek bir yerlere gitmek imkânsız, motor ya da araç şart.
Bir yandan da şu anki evimizin bahçesinde baktığımız kedilerimiz ve bir köpeğimiz var. Biz gidersek, buradaki kimse onlara mama vermez; maalesef insanlar pek duyarlı değil. Tek tesellim, dayımın Trabzon’a gelmemesi.. En kötü ihtimalle, sokaktaki yavrularımıza o mamasını koyacak.
Karadeniz’i gerçekten çok seviyorum. Her gittiğimde o temiz havayı içime çekmek bana çok iyi geliyor. Ama yine de alışamamaktan korkuyorum.
Bir de erkek arkadaşım var. Kıbrıs’ta okuyor, sadece bayramlarda ve yaz tatillerinde geliyor. Kendisi Kocaeli’nde yaşıyor ama biz genelde İstanbul’da buluşuyorduk. Bu taşınma durumunun aramıza mesafe koymasından da endişeliyim. Annemle bunu konuştuğumda, “Trabzon’da havaalanı evimize sadece 10 dakika. Erkek arkadaşın bayramlarda geliyor, sen de uçağa binip rahatlıkla gidebilirsin” diyor. Mantıklı aslında. Zaten bu akşam onunla da konuşup fikrini alacağım.
Annem bana, “Eğer gelmek istemiyorsan kendini zorlama. Zaten burada da evimiz var” dedi. Ama bir yandan da deprem korkusu içimi yiyip bitiriyor. İstanbul’u seviyorum ama artık yaşanılabilir bir şehir gibi gelmiyor bana.
Gerçekten kafam çok karışık, bana bir yol gösterin
Deprem bilimci yerine psikoloğa yönlendiriyorsunuzSize İzzet güllü nün videolarını öneririm depremle ilgili kaygıların azalır
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?