• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Depresif bir erkek kardeş. Çok endişeliyim ne yapacağım ben?

Aşk sadece sosyaller için değildir. Asosyel insanlar da aşık olur. Ama belki platonik olabilir ve platonik bence en çok can yakanı. Bu aşk meşk işlerini konuşacağı bir babası abisi kuzeni vs. yok mu?
Kimseyle hiçbir şey konuşmuyor. Aşk denen aptalca duygu için insan bu hale gelmez ben bunu asla kabul etmiyorum kaldı ki aşık olacak biri de değil kardeşim.
 
Biz hicbir sekilde doktora goturemedik, okumak istemedi, calismak istemedi. Odadan cikmazdi.
Birsey soylesen yine mi ayni seyler diyip tersler dururdu.
Hatta aile olarak o kadar yardimci olmak istedik ki, ona yapilanlarin binde biri bize yapilmadi.
Fakat yine de fayda etmedi.
Isterseniz ozelden yazabilirim durumu.
Ayni surec, konusurken bile yasiyor gibiyim
Bizde de aynı süreç var. Ben size yazabilir miyim peki ?
 
Vallahi günlerdir uyku uyuyamıyorum çok endişeliyim, korkuyorum. Erkek kardeşim 23 yaşında aramızda 3 yaş var ben büyüğüm. Son zamanlarda çok depresif oldu çok az yemek yiyor, konuşmuyor, odasından çıkmıyor. İnternetten arama geçmişine baktığımda şok oldum, sürekli ölüm haberlerine ve özellikle intihar haberlerine bakıyor. Çok da arabesk müzik dinliyor aşk acısı falan olmadığı halde üstelik. Zaten kişilik olarak da melankolik bir insan artık iyice soyutladı kendini hayattan. Konuştum psikiyatriste gidelim bak böyle olmaz diye, asla ikna olmuyor. Ben nereye gidebilirim gerekirse hastaneye yatsın ilaç versinler yeter ki kendine bir zarar vermesin.
Kardeşimin akrabalarinda bir çocuk böyleydi çok korktular aylarca devam etti.baktilar olmuyor bir psikiyatrist ile ailesi görüştü çünkü çocuk gitmedi soyleyemediler bile .. odasından çıkmadı aylarca ..psikiyatristin verdiği ilaçları gizli gizli yemeklerine kattılar..bir iki aya toparlamaya başladı eskisi gbi artik
Hiç vakit kaybetmeyin ya siz gidin psikiyatrist bulun ya bir şekilde ne bileyim hastaneye yatırın ALLAH korusun sonradan pişman olmayin
 
Vallahi günlerdir uyku uyuyamıyorum çok endişeliyim, korkuyorum. Erkek kardeşim 23 yaşında aramızda 3 yaş var ben büyüğüm. Son zamanlarda çok depresif oldu çok az yemek yiyor, konuşmuyor, odasından çıkmıyor. İnternetten arama geçmişine baktığımda şok oldum, sürekli ölüm haberlerine ve özellikle intihar haberlerine bakıyor. Çok da arabesk müzik dinliyor aşk acısı falan olmadığı halde üstelik. Zaten kişilik olarak da melankolik bir insan artık iyice soyutladı kendini hayattan. Konuştum psikiyatriste gidelim bak böyle olmaz diye, asla ikna olmuyor. Ben nereye gidebilirim gerekirse hastaneye yatsın ilaç versinler yeter ki kendine bir zarar vermesin.
İlk olarak işler bu hale gelmeden önce ilişkiniz nasıldı? Yani normal zamanlarda birbirinizin sohbetinden keyif alır mısınız, fikirleriniz uyuşur mu, tavsiye alır mısınız birbirinizden? İyi gününde ne kadar sağlam ve samimi bi iletişiminiz varsa kötü gününde yardım etme ihtimaliniz o kadar fazla cünkü. Eğer onu bu duruma sürükleyen sebep hakkında gerçekten hiçbi tahmininiz, hiçbi ipucunuz yoksa korkarım ki o kadar yakın değilsiniz. Ailede daha yakın olduğu biri varsa ondan yardım istemekte fayda var o yüzden.

İkinci olarak kardeşinizin bulunduğu noktada kendini çok yalnız hissettigini düsünüyorum. Ortada bi hayat var, insanlar var, bi akış var ama o bu akışın dışında, hayatın bi parçası olamadığını hissediyo, olmak da istemiyo korkarım. Bulunduğu noktada yalnız olmadığını hissettirmeniz lazım ona.

Çünkü dünya o ya da bu sebepten hepimizin başına yıkılır yıkılır sonra yeniden kurulur. Hepimizin zayıf hissettigi, inceldigi, inceldigi yerden koptugu bi hayat damarı vardır. Sonra baska bi yerden yeniden hayata baglanırsınız. Sevilmemek, ait hissetmemek, sayılmamak vs vs... bi sürü b.ktan şey olur yani özetle. İnsan bazen de hakikaten bi tek kendisine oluyomuş, kimse onu düstügü kuyudan cıkaramazmıs gibi hisseder ki bu dozuna baglı olarak cok tehlikeli bi histir. Özellikle de genç yaşta. Çünkü ağır bi acının, yıkıcı bi öfkenin, derin bi mutsuzluğun bazen kendi kendine, bazen cevrendekilerin destegiyle, bazen profesyonel destekle atlatılabilir oldugunu görecek kadar yaşamamışsındır daha.

Bunları yazıyorum çünkü siz ondan daha tecrübelisiniz, o hiç derin bi olumsuz duygunun içinden geçip düze çıkmadı belli ki daha, o yüzden de bunun mümkün olduğuna inanmıyo. O yüzden ne yardım istiyo ne kendi çabalıyo, bazen de sadece bitsin istiyo. Ama belki siz çıktınız daha önce böyle bi duygunun içinden, siz degilse ailede baska biri. O konussun iste kardeşinizle. Sen hastasın, sen söylesin, sen böylesin, senin doktora ihtiyacın var demesin ama. Samimiyetle kendini açsın, kendi acısını, kendi b.ka batışını ve o b.ktan çıkışını anlatsın. Anlatmasın göstersin yani, katı ögüt vermek yerine samimiyetle kendi tecrübesini aktarsın ögretsin. Ve her seyi tek basına yapmak zorunda olmadıgını, sizden ya da bi doktordan yardım istemenin acizlik degil insan olmanın geregi oldugunu aşılasın cocuğa.

Siz de konu arasındaki "ask gibi aptal bi duygudan yıkılmaz kimse asla kabul etmiyorum" gibi katı yorumlarınızı frenlemeye çalışın, çocuk hakikaten aşk yüzünden bu haldeyse mesela korkunç çünkü. Ne anlatsın, nasıl anlatsın mentalitesinin bu oldugunu bildigi ablasına? Yapmayın lütfen.

Başa yazmam gerekeni de sona yazayım; kendisi gelmese de aile üyeleri gidip bi psikiyatrist ile görüşse ve profesyonel yöntem ne ise bu sekilde tedaviyle is birligi yapmayan insanlar icin onu ögrense bi yandan en makulu kardeşiniz için.
 
Aşk acısı olduğunu düşünmüyorum ben. Bir anda nasıl aşık olacak? 1 yıl oldu üniversiteden mezun olalı, 1 yılda evden markete bile çıkmadı hiç. Sosyal medyası dahi yok. Bilmiyorum varoluş sancısı falan mıdır anlamadım ki, konuşamıyoruz bir türlü.
Oyle degil o işler ama. Platonik olmuştur yani neden mumkun olmasın.
 
aşk meselesi olmadıgı belli işte, daha önce de intihar girişimi olmuş çocuğun, uzatmasanız?
benim kardesim de cok uzun yıllar depresyonda idi, hayatta isteklerini gerceklestirememis olması, varolus sancıları ve ailevi sorunlar onu yalnızlıga itmişti iletişim dahi kuramıyordum fakat inatla, ısrarla devam ettim. bıksa da kovsa da yanında olun bu duygu durumundan cıkabileceğini anlatın ona. kendim de yasadıgım için biliyorum o kadar acılı bir yerde ki o, siz umut verdikçe yasadıgı sıkıntıdan kurtulacagına dair kucucuk bir ısık gorup tedaviye baslayabilir. kardesim toparlandı, tedavi gördü, istediği alanda okudu ve calısıyor su an. kardesiniz de duzelebilir, hayata karışabilir...
fakat merak ettiğim seyler oldu, intihar girişiminden sonra ne yaptınız? hastanede mi yattı, ilaç mı kullandı? terapi imkanı olmadı mı?
 
Vallahi günlerdir uyku uyuyamıyorum çok endişeliyim, korkuyorum. Erkek kardeşim 23 yaşında aramızda 3 yaş var ben büyüğüm. Son zamanlarda çok depresif oldu çok az yemek yiyor, konuşmuyor, odasından çıkmıyor. İnternetten arama geçmişine baktığımda şok oldum, sürekli ölüm haberlerine ve özellikle intihar haberlerine bakıyor. Çok da arabesk müzik dinliyor aşk acısı falan olmadığı halde üstelik. Zaten kişilik olarak da melankolik bir insan artık iyice soyutladı kendini hayattan. Konuştum psikiyatriste gidelim bak böyle olmaz diye, asla ikna olmuyor. Ben nereye gidebilirim gerekirse hastaneye yatsın ilaç versinler yeter ki kendine bir zarar vermesin.
Paikiyatriye gitmiyorsa gidin zorla hastaneye yatirin Allah korusun cok tehlikeli
 
benim erkek kardeşim de böyleydi. gece başında nöbet tutardık odada camını açsa atladı mı diye kontrol ederdik. kendi halletti iş vb bularak spora başlayarak. erkeklerde spor etkili oluyor tabi ama hal böyleyken spora bile ikna edilmez.

siz bir derdiniz varmış gibi gitseniz ona? kardeşim kötüyüm bunaldım annemle/babamla tartıştık çıldırcam gel azıcık oturalım falan deyin belki oradan bir dertleşmeye başlarsınız, azıcık da olsa abla kardeş ilişkiniz varsa sizi reddetmez diye düşünüyorum.

bir de bence önce siz bir psikiyatra danışın, o size yol gösterebilir kendiniz için seans alın size ne yapmanız gerektiğini anlatır.
 
Allah yardimciniz olsun. Bi uzman yardimiyla konusun gitmek istemiyorsa gizli yapilir bunu uzman bilir. Bu hali bile Allah korusun intihar girisimine bulunabilir, daha önce intihar etmis. Ergendir diyecektim basta fakat degilmis.
 
Aşk acısı olduğunu düşünmüyorum ben. Bir anda nasıl aşık olacak? 1 yıl oldu üniversiteden mezun olalı, 1 yılda evden markete bile çıkmadı hiç. Sosyal medyası dahi yok. Bilmiyorum varoluş sancısı falan mıdır anlamadım ki, konuşamıyoruz bir türlü.
internetten sahte hesap vs birisi ile tanışmadığını nerden biliyorsunuz
belki kandırdı karşısındaki kişi bilemeyiz ki

hiç arkadaşı da yok değil mi?
mesela bayram seyran geçti kimse ile bayramlaşmadı değil mi :(
 
İlk olarak işler bu hale gelmeden önce ilişkiniz nasıldı? Yani normal zamanlarda birbirinizin sohbetinden keyif alır mısınız, fikirleriniz uyuşur mu, tavsiye alır mısınız birbirinizden? İyi gününde ne kadar sağlam ve samimi bi iletişiminiz varsa kötü gününde yardım etme ihtimaliniz o kadar fazla cünkü. Eğer onu bu duruma sürükleyen sebep hakkında gerçekten hiçbi tahmininiz, hiçbi ipucunuz yoksa korkarım ki o kadar yakın değilsiniz. Ailede daha yakın olduğu biri varsa ondan yardım istemekte fayda var o yüzden.

İkinci olarak kardeşinizin bulunduğu noktada kendini çok yalnız hissettigini düsünüyorum. Ortada bi hayat var, insanlar var, bi akış var ama o bu akışın dışında, hayatın bi parçası olamadığını hissediyo, olmak da istemiyo korkarım. Bulunduğu noktada yalnız olmadığını hissettirmeniz lazım ona.

Çünkü dünya o ya da bu sebepten hepimizin başına yıkılır yıkılır sonra yeniden kurulur. Hepimizin zayıf hissettigi, inceldigi, inceldigi yerden koptugu bi hayat damarı vardır. Sonra baska bi yerden yeniden hayata baglanırsınız. Sevilmemek, ait hissetmemek, sayılmamak vs vs... bi sürü b.ktan şey olur yani özetle. İnsan bazen de hakikaten bi tek kendisine oluyomuş, kimse onu düstügü kuyudan cıkaramazmıs gibi hisseder ki bu dozuna baglı olarak cok tehlikeli bi histir. Özellikle de genç yaşta. Çünkü ağır bi acının, yıkıcı bi öfkenin, derin bi mutsuzluğun bazen kendi kendine, bazen cevrendekilerin destegiyle, bazen profesyonel destekle atlatılabilir oldugunu görecek kadar yaşamamışsındır daha.

Bunları yazıyorum çünkü siz ondan daha tecrübelisiniz, o hiç derin bi olumsuz duygunun içinden geçip düze çıkmadı belli ki daha, o yüzden de bunun mümkün olduğuna inanmıyo. O yüzden ne yardım istiyo ne kendi çabalıyo, bazen de sadece bitsin istiyo. Ama belki siz çıktınız daha önce böyle bi duygunun içinden, siz degilse ailede baska biri. O konussun iste kardeşinizle. Sen hastasın, sen söylesin, sen böylesin, senin doktora ihtiyacın var demesin ama. Samimiyetle kendini açsın, kendi acısını, kendi b.ka batışını ve o b.ktan çıkışını anlatsın. Anlatmasın göstersin yani, katı ögüt vermek yerine samimiyetle kendi tecrübesini aktarsın ögretsin. Ve her seyi tek basına yapmak zorunda olmadıgını, sizden ya da bi doktordan yardım istemenin acizlik degil insan olmanın geregi oldugunu aşılasın cocuğa.

Siz de konu arasındaki "ask gibi aptal bi duygudan yıkılmaz kimse asla kabul etmiyorum" gibi katı yorumlarınızı frenlemeye çalışın, çocuk hakikaten aşk yüzünden bu haldeyse mesela korkunç çünkü. Ne anlatsın, nasıl anlatsın mentalitesinin bu oldugunu bildigi ablasına? Yapmayın lütfen.

Başa yazmam gerekeni de sona yazayım; kendisi gelmese de aile üyeleri gidip bi psikiyatrist ile görüşse ve profesyonel yöntem ne ise bu sekilde tedaviyle is birligi yapmayan insanlar icin onu ögrense bi yandan en makulu kardeşiniz için.
Eskiden ara sıra konuşabiliyorduk ama beni ablası olarak görmediğini hissediyordum hep yabancıyla konuşur gibi konuşuyordu. Anne babamızla da öyleydi, aile bilinci olmayan bir insan yani. Bir keresinde tartışma sırasında ''bir anlık zevkiniz yüzünden dünyaya geldik sizin yüzünüzden'' tarzı bir şey söylemişti çok üzülmüştük böyle düşünmesine. Kendini yalnızlaştırıyor bilerek kimsenin yanına yaklaşmasına konuşmasına izin vermiyor. Defalarca denedik yanında olmayı, yapamıyoruz arada bir duvar var hep.

Şöyle ki, kimsenin düşüp yeniden ayağa kalkma hikayesini dinleyip motive olacak bir insan da değil, umurunda değil başka insanların ne yaşadığı. Bu konuda ona hak veriyorum çünkü herkesin gücü, hayata bakış açısı, yaşadıkları, hissettikleri bir değil o yüzden elalemin kendi çapındaki hayat başarılarını dinlemek istemiyor. Başkalarının zihniyetiyle hayatıyla kendimizi motive etmek bana da saçma geliyor açıkçası.

Aşık falan değil bunu biliyorum. Aşık olacak bir insan da değil. Eğer diyelim aşık olduğu için bu kadar kötüyse, vallahi parmağımı kıpırdatmam ne hali varsa görsün.

Psikiyatristle görüşürsek evden kaçacağını, sadece cesedini görebileceğimizi söyledi. Tedavinin her türlüsünü reddediyor.
 
Çocukluk döneminde ailenizin ilişkisi nasıldı kardeşinizle? Görülmeyen bir çocuk muydu? Çocukken aileniz ona nasıl davranıyordu? Benim bir erkek arkadaşım bu şekilde bir yoldan geçmiş bana anlattı. Birden fazla detay var ve en çok olay çocukluğunda oluyor ve aileden uzaklaşma oradan başlıyor. Hiçbir çocuk aileden kendisi uzaklaşmak, önce ondan uzaklaşmıştır demişti bir psikolog. Çok doğru buluyorum bunu. Yaklaşmak kesinlikle zor bu dönemde ama üzerinde baskı kurmak, kendi iradesini yok saymakla değilde gerçekten ona destek olmak istediğinizi hissettirerek yaklaşın. En olmadı psikiatr ile siz görüşün ve durumu anlatın. İlacı o fark etmeden kullanmasını sağlamayı önerebilirler. Ve ilaç kullanımıyla kaydedilen ilerlemeye birlikte mutlaka ama mutlaka iyi bir psikolog ile görüşmeli. O kadar önemli ki bu. Allah yardımcınız olsun. Bu arada bahsettiğim erkek arkadaşım şuan gayet iyi durumda.
 
Çocuğu rızasına aykırı olarak psikiyatriye götürmeye çalışmayın bence. İleride asker polis pilot vs olmak ister de olamazsa bu vebali ödeyemezsiniz.
 
Tut kolundan bir sinemaya yemeğe götür.

Kızlarımıza ayrı erkeklerimize ayrı üzülüyorum. Bu memleket gençlere hiç iyi davranmadı, kim bilir ne sorun var

Spor demiş biri katılıyorum. Kolundan çekip götürün spora
 
Vallahi günlerdir uyku uyuyamıyorum çok endişeliyim, korkuyorum. Erkek kardeşim 23 yaşında aramızda 3 yaş var ben büyüğüm. Son zamanlarda çok depresif oldu çok az yemek yiyor, konuşmuyor, odasından çıkmıyor. İnternetten arama geçmişine baktığımda şok oldum, sürekli ölüm haberlerine ve özellikle intihar haberlerine bakıyor. Çok da arabesk müzik dinliyor aşk acısı falan olmadığı halde üstelik. Zaten kişilik olarak da melankolik bir insan artık iyice soyutladı kendini hayattan. Konuştum psikiyatriste gidelim bak böyle olmaz diye, asla ikna olmuyor. Ben nereye gidebilirim gerekirse hastaneye yatsın ilaç versinler yeter ki kendine bir zarar vermesin.
Genel olarak melankolik bir yapısı olabilir ama özellikle son zamanlarda yaşadıklarına bakılırsa çocuğun bir derdi var ve paylaşamıyor.Sizin tek başınıza altından kalkabileceğiniz bir durum değil ikna edilmeli,bir uzmanla görüşmeli.Okulu işi vs yok mu,çevresi ile iletişime geçseniz bilgi almaya çalışsanız.Mutlaka bir arkadaşı vardır.Gözünüzü ayırmayın bu süreçte.Geçer dilerim
 
Üzülerek gözü açılmış diyeceğim. Bu dünyanın ne kadar beyhude ve anlamsız olduğunun farkına varmış. Bunu bir anlık zevkiniz yüzünden geldik dünyaya dediğinden çıkarabilirsiniz. Bu insanlar doktorun da kendini düzeltebileceğine inanmaz. Dünya aynı kendileri aynı. Anlamsız. Ben de bu düşünceleri benimseyen biriyim. Zevklerim için yaşamaya çalışıyorum madem bomboş dünyadayız elimden geldiğince eğleneyim diyorum. Baktım eğlenemiyorum artık tekdüzelik almış başını gitmiş, yaşayacağımı yaşamaşım gibi hissedersem ne yaparım bilmiyorum. Heralde ötenazı olan bir ülkeye bilet alırım.

Kardeşinizin gibi düşünenleri anlıyorum bence ilk ilaçlara başlasın. Sonuçta kiminin yaşama heyecanı, enerjisi o kadar az oluyor ki. İlaçlar bunu dengelemesine az biraz yardımcı olur.

Çocuğu sosyelleştirmeye çalışın. Yalnız kaldıkça yaşamak istememe düşüncelerini düşünmek için zamanı olur. Mesela akşam yemeği yiyin ikiniz her gün. Bırakın o konuşmasın siz konuşun. Devamlı yapın ki artık sizle olan sohbetin eksikliğini hissetsin. Yürüyüşe çıkmak için zorlayın. Tek başıma sıkılıyorum. Yanımda senin varlığını hissetmek dahi hoşuma gidiyor falan diyin. Güzel yemekler yedirin. Salgılayabileyeceği kadar dopamin salgılatın. Mutlu filmler izleyin beraber.

Bunlara yavaş yavaş başlatın onu. İlk odasından kalkması için bir bahane bulun. Sonrası gelir umarım. Puding karışacak benim acil işim çıktı dışarıda tutuver deseniz bile en azından yataktan çıkmasını sağlarsınız. Çaktırmadan aktivitelere katın. Enerjiniz daima yüksek olsun, gülümseyin ki o da bunlardan payda alsın. Zor durum.
 
Eskiden ara sıra konuşabiliyorduk ama beni ablası olarak görmediğini hissediyordum hep yabancıyla konuşur gibi konuşuyordu. Anne babamızla da öyleydi, aile bilinci olmayan bir insan yani. Bir keresinde tartışma sırasında ''bir anlık zevkiniz yüzünden dünyaya geldik sizin yüzünüzden'' tarzı bir şey söylemişti çok üzülmüştük böyle düşünmesine. Kendini yalnızlaştırıyor bilerek kimsenin yanına yaklaşmasına konuşmasına izin vermiyor. Defalarca denedik yanında olmayı, yapamıyoruz arada bir duvar var hep.

Şöyle ki, kimsenin düşüp yeniden ayağa kalkma hikayesini dinleyip motive olacak bir insan da değil, umurunda değil başka insanların ne yaşadığı. Bu konuda ona hak veriyorum çünkü herkesin gücü, hayata bakış açısı, yaşadıkları, hissettikleri bir değil o yüzden elalemin kendi çapındaki hayat başarılarını dinlemek istemiyor. Başkalarının zihniyetiyle hayatıyla kendimizi motive etmek bana da saçma geliyor açıkçası.

Aşık falan değil bunu biliyorum. Aşık olacak bir insan da değil. Eğer diyelim aşık olduğu için bu kadar kötüyse, vallahi parmağımı kıpırdatmam ne hali varsa görsün.

Psikiyatristle görüşürsek evden kaçacağını, sadece cesedini görebileceğimizi söyledi. Tedavinin her türlüsünü reddediyor.
Bu sefer sona degil başa yazacağım, koca koca insanlar psikiyatristle o anlamadan da görüşebilirsiniz. Görüşürken bu tehditlerinden de bahsedin. En doğru yönlendirmeyi yapacak kişi işin uzmanıdır elbette.

Sonrasında mesele başkalarının başarıları / başarısızlıkları değil. Mesele gezegenin nasıl döndüğü, iyi / kötü / güzel / çirkin alternatiflerin çoğunluğu üzerine fikir sahibi olmak.

İlk mesajımda da yazmıştım, b.ktan şeyler olur. Nasıl ve ne kadar b.ktan olacağı konusunda ise yelpaze hayal edemeyecegimiz ölçüde geniştir. Hangisinin kimin başına geleceği, kimde hangi duyguyu uyandıracağı, kimin bunla nasıl baş edeceği ya da edemeyeceği konusunda da alternatiflerin bi sonu yoktur.

Kendisi için yalnızlıktan, çözümsüzlükten, hayatı toptan kestirip atmaktan başka bi alternatif olmadığına ikna olacak kadar dar ve depresif bakış açılı birinin ufkunu açmak mesele. Başkalarının alternatiflerini kendisine copy paste yapması, ilhamı onlarda bulması degil yani olay. Olay herkes için her zaman her durumda alternatiflerin olduğunu; hayatın ilham alınacak, içinde kalınmaya degecek, ona da hizmet edecek yönlerini anlaması ve kendi kendine telkin ettigi karanlık düsünceler dısında da bi sey düsünmesi. Yani evet sonunda hepimiz gübre olacagız (ben gömülmeyecegim diyen arkadaslar kül vb. de olabilir tabi) ama izin verirsek gübre olmadan önce de yapılacak seyler, görülecek yerler var ve gübre adayları olarak biribirimizle dayanışmaktan, anlaşmaktan bi zarar gelmiyo, hatta biyolojimiz sagolsun keyifli bi yanı da var insanlığın.

Özetle kardeşiniz önce bunu bi anlasın, bunun için de samimi bi diyalog kurulsun, sonra atıyorum ister hayranlıkla "vay bee ablama bak o yaptıysa ben de yaparım" desin, ister "ablam gibi bi halta yaramaz biri bile yapabiliyosa ben fazla mı abartıyorum kendi durumumu" desin, isterse tamamen teorik olarak "Böyle bi secenek de mi varmıs enteresan, amaan neyse banane be senin hayatından" desin. Tabi amaca hizmet eden başka bi yöntem varsa sizin aklınıza gelen o da olur.

Benim anlattığım kötü bi olayla, kişiyle, gidişatla vs. baş edememe senaryosunun kardesinize uyup uymama durumunu bilemiyorum çünkü kardeşinizin hayatı hakkında surada okudugum üc satır dısında bi sey bilmiyorum.

Sadece sizin çok üzülmüstük dediginiz cümleyi ilginc buldum. Yani dünya tarihinde ilk kez soylendi de ondan ilginc degil tabi. Ama ailenin bencilligi ve sorumsuzluğu vurgulanırken söylenecek bi cümle bu, maddi / manevi ihtiyacları giderilmeyen, eksik bırakılan ya da en azından öyle hisseden bi insanın kuracagı bi cümle. Yani siz bi çocuğa yetebilecek insanlar degildiniz ama tamamen kendi keyfinize beni bu yetersizligin ortasına getirdiniz demek. Öfkeyle zarar vermek için de söylenebilir tabi ama diger davranıslarıyla da birlesince bi yere oturuyo. Sanki ortada sorunlu bi baglanma türü var, zamanında anne baba cocugun ihtiyaclarına cevap vermemis. O yuzden cocuk icin anne babanın varlıgının ya da yoklugunun bi önemi kalmamıs. Ki ilk mutahabımız anne baba oldugundan anne baba istenen işe yaramayınca korkarım insanların toptan önemi kalmamıs. Yas ilerledikce de durum boyle yansımıs gibi.
 
Son düzenleme:
Aşık olacak kadar sosyal bir insan değil ki. Yıllardır doğru dürüst bir arkadaşı bile olmadı, yalnızlığı sevdiğini söylerdi hep, açıkçası kızlara karşı bir ilgisini de hiç görmedik.

Asla kabul etmiyor. Söylediğimizde çok sert tepki gösteriyor, hiç sinirlenmeyen biri normalde kendisi ama bu konuşmalar açılınca çok sinirleniyor.
İnternetten ask yasamadigi ne malum
 
Back
X