dini paylaşım alanı

Şir’atü’l-İslam”da zikredildiğine göre; İslâm’ın sünnetlerinden biri de, Âşûrâ gününe saygı göstermektir. Bugün, muharrem ayının onuncu günüdür. Dokuzunca veya onbirinci günü diyenler olduysa da sahih olan onuncu günü olmasıdır.

Hamele-i Arş (Arş’ı taşıyan melekler) bugüne hürmet ederler. Çünkü peygamberlerin (salavâtullâhi alâ nebiyyinâ ve aleyhim ve ecma’în) kurtuldukları gündür.

İbni Abbâs radıyallahu anh’dan rivayet edilen bir hadis-i şerifte Resûlullâh sallallahu aleyhi ve sellen şöyle buyurmuştur:

“Allâh-u Teâlâ gökleri ve yerleri Âşûrâ gününde yaratmıştır. Dağları ve yıldızları Âşûrâ gününde yaratmıştır. Levh-i Mahfûz’u ve Kalem’i Âşûrâ gününde yaratmıştır.

Âdem aleyhisselâmı Âşûrâ günün yaratmıştır ve yine onları Âşûrâ gününde cennete koymuştur. İbrâhîm aleyhisselam Âşûrâ gününde doğmuştur. Allâh-u Teâlâ onu Nemrut’un içine attığı ateşten Âşûrâ günü kurtarmıştır. İbrâhîm aleyhisselâma oğlunu kurban kesmesini Âşûrâ gününde emretmiş ve oğlunu kesilmekten kurtaracak kurbanu Âşûrâ günü göndermiştir. Allâh-u Teâlâ, Firavun’u Âşûrâ günü Kızıldeniz’de boğmuştur. İdrîs aleyhisselâmı Âşûrâ gününde cennete yükseltmiştir. Eyyûb aleyhisselamdan amansız hastalığın sebep olduğu belayı Âşûrâ günü kaldırmıştır.

Âdem aleyhisselâmın tevbesini Âşûrâ gününde kabul etmiştir. Dâvud aleyhisselâmın zellesini Âşûrâ gününde affetmiştir. Süleyman aleyhisselâma elinden çıkan saltanat ve mülkünü Âşûrâ gününde iâde etmiştir. Îsâ aleyhisselam Âşûrâ gününde doğmuştur. Allâh-u Teâlâ Âşûrâ gününde onu 2 kat semâya kaldırmıştır. Kıyamet günü de Âşûrâ günü vâki olacaktır.” (Ebulleys es-Semerkandî, Tenbîhu’l-ğâfilîn, sh:331-332; Abdülkâdir ek-Geylânî, el-Ğunye, 2/87)

İbni Abbâs radıyallahu anh’dan gelen diğer bir hadis-i şerifte Resûlullâh sallallahu aleyhi ve sellen şöyle buyurmuştur:

“Allâh-u Teâlâ Arş’ı Âşûrâ günü yarattı, Kürsî de böylecedir. Allâh-u Teâlâ Cibrîl’i Âşûrâ günü yarattı, diğer melekler de böylecedir. Rabb Tebâreke ve Teâlâ yarattıklarına benzemekten münezzeh olarak Arş üzerine Âşûrâ günü istivâ buyurdu. Gökten ilk yağmur Âşûrâ günü indi. İlk rahmet de Âşûrâ günü nâzil oldu.” (Abdülkâdir el-Geylanî, el-Ğunye, 2/88)

Seyyid Ali Zâde rahimehullâhın nakline göre; âşûra günü Cebrâîl, Mîkâîl, İsrâfîl aleyhimüsselâmın, Arş ve Kürsi’nin yaratıldığı gündür. Kalem, gökler, yer ve cennet Âşûrâ günü yaratılmıştır. Tûbâ ağacı o gün dikilmiştir. Kıyamet de Âşûrâ günü kopacaktır.

“Ravzatü’l-ulemâ” isimli eserde zikredildiğine göre; Âşûrâ gününe bu ismin verilmesi, Allâh-u Teâlâ’nın on peygambere (salavâtullâhi alâ nebiyyinâ ev aleyhim ecma’în) ikram ettiği hasletten dolayıdır. Bu ikramlar da şunlardır:

1- Âdem aleyhisselâmın tevbesi o gün kabul edilmiştir.

2- Nûh aleyhisselamın gemisi 150 gün kadar su üzerinde bekledikten sonra Cûdi Dağı’na o günde oturmuştur. Naklolunduğuna göre; Nûh tûfânında 40 gün, 40 gece gökten yerden su boşalmış, gözelerin suyu sarı ve soğuk, semânın suyu ise kırmızı ve sıcak olmuştur. Allah gemiyi dile getirmiş ve o:

“Öncekilerin ve sonrakilerin ilâhı olan Allâh’tan başka hiçbir ilah yoktur. Ben öyle bir gemiyim ki bana binen kurtulur, benden geri kalan ise boğulur. Bana ancak ihlâs ehli binebilir” dedi. Bunun üzerine Nûh aleyhisselâm evinin çatısına çıkarak:

“Ey otlayan yabânîler, parçalayan yırtıcılar ve uçan kuşlar. Haydi kurtaran gemiye gelin” diye seslendi. (Safûrî, Nüzhetü’l-Mecâlis, 1/156)

3- Kırk gün süreyle mührünü kaybedip cinlere ve şeytanlara karşı hükümranlığını yitirenSüleyman aleyhisselâma mülkü o günde iâde edilmiştir.

4- Yûnus aleyhissâlam o gün balığın karnından çıkmıştır.

5- Yûsuf aleyhisselâm kırk sene ayrılıktan sonra o gün babasına kavuşmuştur.

6- İdrîs aleyhisselâm o gün cennete yükseltilmiştir.

7- İbrâhîm aleyhisselâm o gün Nemrud’un ateşinden kurtulmuştur.

8- Mûsâ aleyhisselâm o gün Firavun’dan kurtulmuştur.

9- Eyyûb aleyhisselâm o gün hastalığından kurtulmuştur.

10- Îsâ aleyhisselâm o gün 2 kat semâya kaldırılmıştır.
 
Aşûra günü 1000 tane ihlas suresi okumayı unutmayın! diye bi yazıya rast geldim ama açamıyorum ofisteki bilgisayar sağolsun her sayfayı açmıyor siz bakabilir misiniz rica etsem ?
 
En az 10 mümin kardeşimize SELAM Vermek. (Esselamu aleykum ve rahmetullahi ve berakatuhu
  • *Kalkar Kalmaz(yahut da gece 12den sonra) Gusül abdesti almak. (Dün gece 12:00 itibariyle bugün musluklardan zemzem suyu akıyor inşaallah kardeşlerim. Niyet ettim Tüm Maddi Manevi sıkıntılardan, hastalıklardan arınmak için diyip gusülümüzü alırsak çok daha evla .)
  • *Toz (medine) sürmeye misk döküp gözlere sürme çekmek (tüm göz ağrı ve hastalıklarından arınmamızı sağlıyor inş.)
  • *Evimizin 1 senelik bereketinin artması adına(ikindiye kalmadan evvel olursa daha efdal) alışveriş yapıyoruz.(kuru baklagiller vb..)
  • *Aşure yapıp dağıtmak
  • *Oruç Tutmak
  • *HAsta,Büyük bir Zat,yetim ve fukaranın ziyaretinde bulunmak(En azından birini bile yapabilirsek çok iyi inş.)
  • *Bir mümin kardeşine iftar vermek
  • *Gül suyunu kaseye koyup 7 tane Fatiha Sûresi (her okuyuşta besmele ile) okuyup her okuyuşta üfleyip sonrasında bu gül suyunu tam bir iman ve inançla önce saçlarımıza sonra ellermizle yüzümüze sürüyoruz. Tüm hastalıklardan arınıp korunmak için inşaAllah.
  • *Sadaka vermek
  • *4 rekat Namaz ( her rekatta fatiha nın ardından 15 kez ihlas okunup)Not: Niyet ettim bugünki Hacet Namazıma diye niyet edilir.(Bu Hacet namazını kılan kişinin 5o sene geçmiş 50 sene gelecek günahlarını Allahu Teala mağfiret eder. O gün 2 rekat dahi kılan, bütün sıddıklarının amelleriyle Allah-u Teala'ya yakınlaşmış gibi olur Hadis-i şerif.)
  • *70 tane "has bi Allahu ve niğmel vekil niğmel Mevla ve niğmennesir gufraneke rabbena ve ileykel mesiyr." tespih çekiyoruz (Bugüne kadar tüm günahlarımızı silinior inşaAllah.)
  • *100 tane "La illahe illa ente subhaneke inni küntü minez zalimin" (Önümüzdeki 1 yıl boyuncaki belalardan korunuyoruz inşaAllah)
  • *Kur'an okuyup, bolca estağfurullah çekmek.
  • NOT;1- Kim ki Muharremin 10. günü 1000 ihlas ve 313 Ayetel Kürsü okursa ana babasına dua ederse ana babası kafir dahi olsa kabir azabı görmez
  • 2-Perşembe-cuma -cumartesi oruç tutana 900 yıllık sevap yazılıyor inşaallah!
 
aleyküm selam ve rahmetullahü ve berakatühü
 
İdeal Mü’min Gencin 22 Özelliği


Ömrün en hareketli, kanın kaynadığı zamanlarda, günaha düşmek çok kolayken Allah rızası için çırpınan gençlerin yeri elbette ki Allah katında çok başka. Kıyamet gününde onları, Arş’ının gölgesinde gölgelendireceğini söyleyen Rabbimiz, elbette ki o gençleri unutmaz, onları zayi etmez. Nefsin ve şeytanın uğraşına rağmen günahları değil de Allah’ı tercih eden o gençlere Rabbimiz’in sevgisi, vefası kim bilir nasıl da güzeldir! Acaba o genç nasıl biridir?

1. Pes etmez!


Keşke yok! Bir dahakine daha iyisini yapmak var.




2. Geçen zaman onun enerjisini azaltmaz. İnsanlara hizmet eder.
Rabbine dayanmıştır. İnsanlara hizmet eder ve hizmetinin karşılığını insanların Rabbinden bekler.



3. Nimet sahibinin Allah olduğunu bilir!
Annesini sadece onu doğuran kişi olarak görmez. Allah’ın kulluk yapmak üzere kendisini yaratmayı murat ettikten sonra o yaratma için vasıta olarak annesini yarattığını, annesinin kendisi için hem bir imtihan sebebi hem de bir nimet olduğunu, nimet sahibinin de Allah olduğunu bilir. Annesinin önünde eğilirken, babasının önünde kendisini yok sayarken; aslında Rabbine kulluk ettiğini bilir.



4. Alırken aldığı hazzı verirken de hisseder.
Mülkün asıl sahibi Allah Teâlâ olduktan sonra, o emanetçinin elinde durmasıyla bu emanetçinin elinde durması arasında ne fark olacak diye düşünür.



5. Yaptığı hiçbir işi savsaklamaz.
Üzerindeki işte; insanlığın ve mü’min kardeşlerinin hakkı olduğunu, savsaklamasının bir tür hıyanet olacağını çok iyi bilir.



6. Vaad edip yan çizmekten Allah'a sığınır.




7. Bir iz bırakmadan gitmekten 'ar' eder.




8. O çok şey bilir.
Görüldüğünü bildiği için çok şey bilmektedir. Bildiğiyle de amel edince kurtulanlardan olur.



9. Asla nazlanmaz. Övgü beklemez. Teşekküre muhtaç değildir.




10. İğrenmez, üşenmez. Bıkıp usanmak onun sözlüğünde yoktur.
O kendisi için gerekli gördüğü bir hizmete koşarken, elbisesinin kirlenmesini, yemeğinin gecikmesini, menfaatlerinin elden gitmesini dert etmez kendine. Allah’ın rızasını kazansın da, gerisi önemli değildir onun için.



11. Kullara karşı sorumluluklarını ihmal etmez. Kullar için bir şeyler yapmaya çalışırken de, 'kulların Rabbine' karşı görevlerini aksatmaz.




12. Bugününün dününe denk olmasına tahammül edemez.
“Bu işi bana verin!” diyen ilk kişidir. İş için adam arandığında özrü olmaz. Bitirdiğini tam bitirir. Kullara yapar, kulların Rabbinden bekler. İnsanların ne dediği, ne yapacağı onu pek ilgilendirmez. Yeter ki Rabbi memnun olsun.



13. Onun eline geçen nimetler takdir görmüş olur. Savurup atmaz onları. Hangi nimet ona lütfedildiyse o, o nimetin hakkını vermeye gayret eder.




14. İşi yapmadan da yaptıktan sonra da konuşmaz.
Konuşmadan yapar ve bitirir. Bitirince unutur. Reklama düşkün değildir. Gizliyi ve açığı Bilen’in, onun yaptığını bilmesine kanidir o.



15. O hazır yaşar.
Rabbine dönmeye her an hazırdır. Huzura her an hazırdır. Heyecanlı, ürkek ama umutludur.



16. Zamanı saatle değil saniye hesaplarıyla kullanmaya çalışır.




17. Nerede bir inleyen görse yanındadır.
O nerede bir hasta görse hasta iyileşinceye dek hasta odur artık. Kendini unutur, onu düşünür. Nerede bir garip görse, onun yanında ve yakınındadır. Sever, sevilir. Sevmekten bıkmaz. Sevgisine bedel istemez. Sevmekten bıkmaz. O ve ona ait ne varsa hepsi aileye, mü’min kardeşlerine feda edilmiştir.



18. Her yatağı mezarı gibi görür.




19. Kendisini yalnız hissetmez.
Allah’ın himayesinde olmak büyük bir beraberliktir onun için.



20. Küçük dünyanın küçük kavgalarına katılmaz.




21. Her şeyden önce Allah’tan korkar!
O genç; Allah’tan korkar, öyle konuşur. Allah’tan korkar, öyle bakar. Allah’tan korkar, öyle yürür. Allah’tan korkar, öyle yer içer. Allah’tan korkar, öyle sever, öyle buğzeder.



22. Başarıyı, fethi ve zaferi Allah'tan bilir.
Şımarmaz, ne oldum delisi olmaz. Allah’ın lütfuyla yol aldığını unutmaz.



Bu yazı Nureddin Yıldız’ın “Arş’ın Gölgesindeki Genç” kitabından yararlanılarak hazırlanmıştır.
 
bayıldım. ne güzel bir paylaşım. Allah senden razı olsun Kayacans.
 
Müslüman Ülkelerde Erkeklerin Kadınlar İçin Yapabileceği 9 Şey


İslam’da kadın hakları bir ‘kadın sorunu’ değil; tüm Müslümanların ortak meselesidir. Müslümanlar sürekli İslam’ı bir hayat nizamı olarak izah ederler ve bu nizam, içinde kadınlara nasıl muamele edileceğini de barındırır.

Bu yüzdendir ki Müslüman erkekler, Müslüman ülkelerde kadın hakları için verilen savaşta ‘düşman’ konumunda değildirler. Bilakis, onlar Müslüman kadınların bir tercih olarak değil zorunluluk olarak adaleti savunan ve Kur’an ve Sünnet çerçevesinde kadın haklarına destek çıkan kardeşleridir.

Müslüman ülkede yaşayan bir erkek olarak yapabileceğiniz pratik şeyler vardır. Bunlar fazla vaktinizi almayacak ama bu küçük adımlar inşaAllah (Allah’ın izniyle) sadece kadınlar için değil herkes için adaletin olduğu bir toplumun yolunu açacaktır.

1. Kendi Davranışlarınızı Yoklayın


Evinizden başlayın. Annenize nasıl davranıyorsunuz? Ya da küçük kız kardeşinize? Kıymet verdiğiniz ve İslam’ın da ilgilenmenizi gerekli kıldığını aile bireyleri gibi mi? Dürüst ve eleştirel olun.



2. Kur’an ve Sünnet’in Kadınlarla İlgili Neler Söylediğini Öğrenin


Eğer Müslüman bir toplumda yaşıyorsak, orada ‘İslami’ süsü verilen her şeyin aslında öyle olduğunu farz ederiz. Bu her zaman doğru değildir. Kadınlara karşı tutum bu hususta verilebilecek en bariz örnektir.

İslam’da kadın haklarına dair daha fazla okuyup öğrenme planı yapın. Güvenilir kitaplara ve âlimlere başvurduğunuzdan emin olun. Eğer bir âlim yahut kitap kadınlarla ilgili şeyler söylüyorsa, bunun Kur’an ve Sünnet’te delili olduğundan emin olun. Ayrıca danıştığınız âlimin İslami ilminin müdellel (temelleri sağlam) olduğundan, kendisinin saygın bir İslami kuruluşta çalışmış (veya çalışıyor) olduğundan ve kendi ailesindeki kadınlara da hürmet ve özenle muamele ettiğinden emin olun.



3. Peygamberimiz Hz. Muhammed(sallallahu aleyhi vesellem)’in Kadın Sahabeleriyle İlgili Okuyun


Hz. Hatice, Hz. Aişe, Hz. Hafsa, Hz. Ümmü Seleme, Hz Sümeyye binti Habbat, Hz. Nüseybe binti Ka’b, Hz. Ümmü Süleym(Rümeysa) (Allah onlardan razı olsun) ve diğer kadın sahabelerin hayatıyla ilgili okuma yapmak, kadınların İslam için mücadelenin ilk yıllarında ne denli rol sahibi olduklarını görmenizi sağlayacak. Kadınların da erkekler gibi Allah yolunda nice fedakârlık yaptığını nice mücadeleler verdiğini görünce minnettarlığınız artacak.



4. Alışkanlıklarınızı Değiştirin


Olumsuz tutum, huy ve alışkanlıkları değiştirmek zor olsa da imkânsız değildir; günlük olarak sarf edeceğiniz bilinçli bir çaba gerektirir bu. Dua edin ve olumsuz olanı değiştirmeye çalışmayı sürdürün. Öyle ki artık kendiliğinden olmaya başlasın. Kur’an ve Sünnet’in kadınlara bakışıyla bağdaşmayan bir şey düşünürseniz veya söyleyecek olursanız, tamamlamadan evvel durun ve kendinize şu soruyu sorun: ”Ben mi haklıyım, Allah (c.c) mı?”



5. Kadın Karşıtı ‘’Adam’’ Muhabbetlerine İtiraz Edin


İşte bu zor kısım; erkek akraba ve arkadaşlarınıza yanlış tutumlarını düzeltmelerinde yardımcı olmak. Ahbaplarınızı kadınlarla ilgili münasebetsiz laflar ederken veyahut açık saçık konuşurken (ki buna zaten İslamiyet’te izin yoktur) yakalarsanız, sesinizi çıkarın. Zor olabilir; fakat zekâ ve tatlı dil bu hususta kilit noktadır. Bunun size artı bir yararı ise, kadınlarla ilgili düzeltmiş olduğunuz görüşlerinizi pekiştirmenize yardımcı olacaktır.



6. Kadınların Okur-Yazarlığına ve İslami Yaşantısına Arka Çıkın


Müslüman ülkelerde okuma-yazma bilmeyen kadın oranının yüksek olması sadece kabul edilemez değil, ayrıca İslam dışıdır da. Kadınlara okuma yazmayı öğretmek onları İslam’dan yüz çevirmeye sevk etmez(ne yazık ki bazı insanlar hala buna inanıyor). Aksine, okuma- yazma bilen, İslam odaklı hayat süren bir kadın ailesi ve ümmet için çok büyük bir servettir.

Kadınların okur-yazarlığına ve İslami yaşantısına, ailenizdeki kadın fertlerin yine kadın olan özel hocalarla, öğretmenlerle ve okuma yazmanın yanı sıra en azından İslam’ın temellerinin(Kur’an okuma, siyer, fıkıh vb.) de öğretildiği kurslarla erişime geçmelerini sağlayarak evlerinizden bile destek olabilirsiniz. Ayrıca, evinizde hatrı sayılır İslami kitaplar ihtiva eden tüm aile fertlerinin yararına olacak bir kütüphane tedarik edin.



7. Kadınları Övün


Bu küçük bir adım olsa da sonuçları azımsanamaz. Kadınların ve ‘’geleneksel’’ ev işlerinin ya göz ardı edildiği ya da yeterince takdir edilmediği toplumlarda kadınları yaptıklarından dolayı övmek, onlara ev halkı ve toplum hayatının devamı için kıymetli bireyler olduklarını hatırlatmanın bir yoludur. Yaptıkları işler boşuna değil; bu dünya ve ilerisinde mükâfatlandırılacaklar inşaAllah. Bu olumlu bakış açısının üstünde çokça durmak gerekir.



8. Kız Çocuklarınıza Peygamber Hz. Muhammed (s.a.v)’in de Yapmış Olduğu Gibi Muamele Edin


Peygamberimiz kız çocuklarına asla vurmadı, onlara hakaret etmedi ya da onları aşağılamadı. Kızları onun hayatta kalan yegâne çocuklarıydı; bebeklik döneminden sonra hayatta kalan hiçbir oğlu yoktu. Bu, insanların kız çocuklarını diri diri toprağa gömdükleri, kızları ve kadınları hor gördükleri bir zamanda böyleydi üstelik.

Günümüz babaları için can alıcı bir örnek bu. Üzerinde bir düşünün. Ailenizin soyunu devam ettirecek birinin varlığı hususunda üzerinizde fazlaca baskı varken erkek çocukları kız çocuklara tercih etmemek çok zor gelebilir mesela. Fakat peygamberimizi hatırlayın ve din günü geldiğinde soyadınızın Allah için hiçbir fark yaratmayacağını unutmayın; O’nun için önemli olan inancınız ve amellerinizdir.



9. Yetkinizi Kullanın


Eğer yetkili bir konumdaysanız, bunu kadınlara karşı takınılan İslam dışı tavırla mücadele etmek için kullanmayı deneyin. Niçin gazetelerde bu hususta mektuplar veya makaleler yazmayasınız? Niçin işyerinizde İslam’da kadın hakları üzerine seminerler vermeyesiniz?





Kaynak: soundvision.com’dan alınarak Mekteb-i Suffa ekibi tarafından Suffagâh.com için çevrilmiştir.
 
Büyüleyici Denizanası Yolculuğu
Evrende milyonlarca canlı çeşidi vardır. Medüz, yani denizanası da bu muhteşem çeşitlilikten biridir. Denizin en ilginç canlısı olarak geçen bu müthiş hayvanın özellikleriyle güzel bir tefekküre ne dersiniz?

1. Denizanalarının geçmişi 650 Milyon yıl önceye dayanır


Düşünsenize dinozorlar bile yeryüzünde ilk kez 230-225 milyon yıl önce göründüler. 65 milyon yıl önce ise çok sayıda dinozor türünün nesli tükenmişti. Denizanaları 650 milyon yıl önce varlardı ve hala da yaşıyorlar. Kim bilir döngüde nasıl bir yerleri var ve ne hikmetli görevleri var ki, Rabbim böyle uzunca bir ömür veriyor bu canlı türüne.



2. Denizanalarının % 95'i sudan oluşur


Denizanaları yapı olarak %95’’i sudan, %4’’ü tuzdan ve %1’i ise proteinden oluşur. Ezildiğinde -küçük olanlar- su gibi dağılır.



3. Denizanalarının kalbi, beyni, gözü yoktur




4. Dünyanın en zehirli denizanası, Kutu Denizanası


Dokungaçları 3 metreyi bulan, Hint pasifiğinde yaşayan bu denizanası türü en zehirli denizanası olmasıyla meşhurdur. İnsana dokunmasıyla 5 sn.’de tüm merkezi sinir sinir sistemini etkisiz hale getirerek insanı öldürür.

5. Denizanalarının vücudu saydamdır




6. Denizanaları nasıl beslenir?


Beyinleri olmadığı için sinir sistemleri ışığa ve kokuya duyarlı şekilde gelişmiştir. Küçük balıklarla ve diğer küçük deniz canlılarıyla beslenirler. Besinlerini önce dokunarak etkisiz hale getirip, sonradan tüketir.



7. Denizanasının akrabaları


Denizanası, Hidra canlısı ve ahtapot ile akraba sayılır. Hidralar, denizanalarından daha basit canlılardır. Ahtapotlar ise denizanasından daha gelişmiş hayvanlardır. Mesela ahtapotların beyinleri çok iyi gelişmiştir ve 3 tane kalpleri vardır. Denizanası bu iki türün arasında sayılır.



8. Denizanalarının pek çok türleri vardır


Ay denizanası (Aurelia aurita)



Isırgan otu denizanası (Chrysaora quinquecirrha)



Blubber jelly (Catostylus mosaicus)



Mastigias papua



Avustralya benekli denizanası (Phyllorhiza punctata)



Akdeniz denizanası (Cotylorhiza tuberculata)



Çiçek şapkalı denizanası



Göl denizanası Guadiana, Portekiz



Paylaşmak Sünnettir:
 
5 Madde ile Aşure Günü


Ne yazık ki İslam’ın yanlış kültürel öğelerle iç içe öğretildiği bir zamanda yaşıyoruz bu durum bizi daha dikkatli olmak zorunda bırakıyor. Dini günleri toplu atılan bir mesajdan daha fazlasını yapmaya ve bu amelin sevabına muhtacız. Gelin İslam tarihinde bir çok güzel ya da hüzünlü olayların vuku bulduğu aşure gününü basit tatlı yenen bir gün olmaktan kurtaralım inşallah…

1.Aşure günü nedir?




Aşure günü bize genelde Nuh Tufanı’nı hatırlatsa da Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellemin ve bir çok peygamberin başından önemli hadiselerin geçtiği bir gündür. Hicri takvimin ilk ayıolan Muharrem’in onuncu günüdür. Hz. Davut aleyhisselam ve Hz. Adem aleyhisselamın affedildiği, Hz. Eyyüb aleyhisselamın şifa bulduğu, Hz. Yusuf aleyhisselamın kuyudan çıkartıldığı, Hz. Yunus aleyhisselamın balığın karnından çıkartıldığı gün, bir nevi kurtuluşun ve affın habercisi olan aşure günüdür.

2.Aşure günü neler yapılabilir?




Aşure günü özel bir gün olduğu için normal zamanda sevap olan bir amel bu günde daha kıymetlidir. Bir yetime yardımda bulunmak, bir kişiye iftar ettirmek, boy abdesti almak, eşe dosta ikramda bulunmak, sıla-i rahim yapmak,hasta ziyaretinde veya ilim meclisinde bulunmak ve oruç tutmak alimlerin kitaplarında yer verdiği aşure günü yapılması öğütlenen amellerdendir. “Aşure günü kim aile fertlerine ve akrabalarına infakta bulunursa, Allah da o kimseye sene boyunca ferahlık ihsan eder.(rızkını genişletir)” (Şira’t’ül-İslam)Aşure günü yapılabilecek daha bir çok amel vardır ama bunların içinden en çok açlıkla terbiye olunan nefse en iyi gelecek amellerden biri olan oruç tutmak oldukça faziletlidir.

3.Peygamber Efendimiz sallalahu aleyhi ve sellem aşure günü oruç tutardı!




Hz. Aişe radıyallahu anhumanın rivayetine göre Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem Ramazan ayından sonra en çok Muharrem ayında oruç tutardı. “Ramazan ayından sonra oruç için en faziletli ay Muharrem ayıdır.” (Müslim Sıyam 202-203)

Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem bir gün öğleye doğru buyurdu ki:
“Herkese duyurun! Bugün bir şey yiyen, akşama kadar yemesin, oruçlu gibi dursun! Bir şey yemeyen de oruç tutsun! Çünkü bugün Aşûra günüdür.” (Buhari, Müslim, Ebu Davud)

4.Aşure günü oruç tutmanın faziletleri




*“Aşûra günü oruç tutanın, bir yıllık günahları affolur.” (Müslim, Tirmizi, İ. Ahmed, Taberani)

*“Her kim Muharremden bir gün oruç tutarsa ona her güne karşılık 30 gün (oruç sevabı) vardır.”(Gunyet’üt Talibin)

*”Her kim haram aydan, üç gün , Perşembe, Cuma ve Cumartesini tutarsa, Allah celle celaluhu ona 900 sene ibadet (sevabı) yazar.” Hadis’i Şerif / İbn-i Şahin, İbn-i Asâkir, İhya(İmam-ı Gazali), Gunye(A.Kadir Geylani) (Muharrem ayı 4 haram aydan biridir.)

*Muharrem ayındaki, Aşure günü orucu Allah katında geçen senenin günahlarına kefaret olacağını kuvvetle ümit ediyorum.(Tırmizi Savm, 48)

Çeşitli rivayetlerde daha bir çok sevaptan bahsedilen bu günde gündüzünü oruçla, gecesini ibadetle geçirebilmemizi Rabbimiz’den niyaz ediyoruz.

5.Dikkat!


Hz. Peygamber sallalahu aleyhi ve sellem Medîne`ye geldiği zaman Yahudilerin aşûre günü oruç tuttuklarını gördü ve bunun ne orucu olduğunu sordu; cevap olarak şöyle dediler; “Bugün iyi bir gündür Allah İsrailoğulları’nı Firavun’un zulmünden bugün kurtarmıştır. Musa aleyhisselam Allah’a şükür için bugünde oruç tutmuştur. Biz de tutarız.”Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem ‘Biz Musa’nın sünnetine sizden daha yakınız.’ dedi ve o gün oruç tuttu, ashabına da oruç tutmalarını emir buyurdu.” (Buhari Savm 69; Tecrid-i Sarih,VI/307,308)

Peygamber Efendimiz sallalahu aleyhi ve sellem yahudilere benzememek için aşure gününün öncesi veya sonrası bir gün daha oruç tutardı ve sahabeye de öyle yapmasını öğütlerdi. Bu sene cumaya denk gelen aşure gününü perşembe-cuma veya cuma-cumartesi oruç tutarak ihya edebilirsiniz.
 
Allah’ın Tevfikini Kazanmanın 10 Yolu


Bir şeye niyet edebilir, planlar yapabilir, dua edebiliriz, ama aynı zamanda o olmadan şu dünyada hiçbir şeyi başaramayacağımız anahtar kavram olan Allah’ın “tevfikine” de ihtiyacımız vardır.

Şuayb aleyhisselam’ın kavmine dediği gibi:

“Başarım ancak Allah’ın yardımı iledir. Ben sadece O’na tevekkül ettim ve sadece O’na yöneliyorum.” (Hud 11/88)

Tevfik, kendisiyle amaçlarımıza ulaştığımız, Allah’ın bahşettiği özel bir icabet ve lütuftur. Bu, yalnız O’nun rızasını arzu eden gerçek müminlere, Allah’ın özel yardımıdır.

Geleneksel düşüncenin aksine, Allah’ın tevfiki bizi rastgele bulmaz; bilinçli bir gayretin sonucu “elde edilir”.

Bu yazıda, bize inşallah iyilik ve başarı kapıları açacak olan Allah’ın tevfikine ulaşmaya yardımcı olacak bazı adımlardan bahsedeceğiz.
 
1. O'na muhtaç olduğunuzun farkına varın




Bu konudaki ilk ve en önemli nokta, ancak Allah’ın her şeyi yapmaya muktedir olduğunun kavranmasıdır. Elbette bize doğru yolu seçme ve orada yürüme gayreti gösterme gücü vermiştir, fakat bu tek başımıza her şeyi başarabileceğimiz anlamına gelmez; O’nun yardımına her daim ihtiyacımız vardır.

Demek ki O’na olan ihtiyacımızın farkında olmalı, sadece bir işe başlarken değil, yolun her aşamasında hatta bir şeyi başarıyla tamamladığımızda bile alçakgönüllü ve O’na itaatkar olmalıyız. Bilmeliyiz ki başarımız ancak O’nun yardımı sayesinde gerçekleşti ve dolayısıyla gururla dolmamıza bir sebep yok. En başta seçim yapma gücünü bize O verdiği için, doğru seçimimizde de O’nun tevfikini görmeliyiz.

Allah Teala Kur’an’da buyuruyor ki:

“Alemlerin Rabbi olan Allah dilemedikçe siz dileyemezsiniz.” (Tekvir 81/29)
 
2. Niyetlerinizi düzeltin




Allah’ın rızasını hayatın temel amacı haline getirmek için bilinçli bir karar ve samimi bir niyette bulunmanız gerekir. Sonrasında ise, bu niyeti içten bir gayretle ispat etmeniz.

Uygulamalı ipucu:

Günlük rutininizde kendinize sorun:
– Bunu neden yapıyorum? (Yapmaya azmettiğiniz herhangi bir işi)
– Bu iş Allah rızasını gözetiyor mu? Yoksa başka bir rıza söz konusu mu?

Şayet Allah’ın rızası gerçek hedefimizse, o zaman insanların övgüsünü ve dikkatini çekmek için uğraşmaz, eleştirilerinden de kaygılanmayız.
 
3. Allah'tan sürekli yardım isteyin




Allah’tan hayırlı işler yapmanız için size istek ve kararlılık vermesini isteyin. Bu duayı hayatınızın bir parçası haline getirin. Otururken, ayaktayken, yürürken, yemek, temizlik yaparken, kısacası her an dua halinde olun. Allah’a, sevdiği ve başkalarına faydalı olacak şeyleri yapmanızda tevfik vermesi için dua edin.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…