SONSÖZ
İbadetin özü olan duânın, yeri ve zamanı olmadığı için, her yerde ve her zaman duâ etme.. Sokakta, otomobilde, trende, büroda, okulda, fabrikada, evde, camide, Ka'be'de vs. duâ etme.. Devamlı duâ etme ve bunu i'tiyat haline getirme... Fakat duâda mühim olan, kulun kendisine düşen vazifeyi yaptıktan sonra Allah'tan istemesidir. Yani duâ edip birşeyler isterken eli kolu bağlı durmama. Sebeblere müracaat etme. Zira Allah, tembele değil, canla başla çalışana, ısrarla isteyene verir. Hz. Peygamber (s.a.v.)'in; "Cennette kendisiyle komşu olmak isteyen kimseye: Çok secde etmekle bana yardımcı ol" (22) demesinde bunu görebiliriz.
Ayrıca, duâ ederken uyanık bir gönül ile duâ etme... Söylenen her kelimenin kalpte yerini bulması... Himmeti âlî tutup Ümmet-i Muhammed (s.a.v.) için de duâ etme... -İnsan, kendi çocuğu suya düştüğü ve boğulmak üzere iken, nasıl heyecan ve hafakanlar içinde kalıyorsa- aynen öyle de, dünyanın dört bir tarafında garip, çilekeş ve mazlum Ümmet-i Muhammed (s.a.v.) için de öyle duâ etme.. duâların kabulüne vesile olacaktır.
Dipnotlar:
(l)Tirmizî, Medîne 1978, Daâvât 2; İbnMâce, Beyrut 1975, Duâ 1; Müsned, Beyrut 1985, IV, 267, 271, 276.
(2) Tirmizî Daâvât 1; Kenzu'l-Ummâl, Beyrut 1985, II, 62.
(3) Kenzu'l Ummâl, a.yer. (4)Kenzu'l-Ummâl,II, 66.
(5) Tirmizî, Daâvât 2; Kenzu'l-Ummâl, II, 63.
(6) Tirmizî, Daâvât 82.
(7) Tirmizî, Daâvât 9.
(8) Tirmizî, a. yer; Kenzu'l-Ummâl, II, 70.
(9) Buharı, İstanbul 1897, Daâvât 22; Müslim, 1955, Duâ 25.
(10) Müstedrek, Beyrut tarihsiz, 1,499.
(11) Kenzu'l-Ummâl, 11,63.
(12) Müstedrek, 1,492-493; Kenzu'l-Ummâl, II, 62.
(13) Merâsil-i Ebî Dâvûd, Beyrut 1988, s.128; et-Tergîb ve't-Terhîb, Beyrut 1968,1,520.
(14) Tirmizî, Sıfatu'l-Kıyâme 59; Müstedrek, 111,541.
(15) Ebû Dâvûd, İstanbul, Daâvât 66.
(16) Müslim, Zekât 65.
(17) İhyâu Ulûmi'd-Dîn, İstanbul 1974, (trc. A.Serdaroğlu) 11,235.
(18) İbn Mâce, Duâ 13; Kenzu'l-Ummâl 11,63.
(19) Müslim, Salât 207,215.
(20) el-Câmi' li Ahkâmi'l-Kur'an, Beyrut 1985,11,308. (21)Buhârî, Cihad 131.
(22) Müslim, Salât 226.