dini paylaşım alanı

İbadetlerin Amacı


İbadet, Allah'a gönülden isteyerek yönelmek, tapmak, boyun eğmek ve itaat etmek demektir. Türkçemizde kullanılan kulluk etmek deyimi de aynı anlamı karşılamaktadır. İbadet, yaratıcı kudret karşısında boyun bükmenin zirvesi ve O'na olan sevginin sonucu ve göstergesi olarak değerlendirilmiş ve sırf Allah için, Allah'ın rızâsı için yapılması ve sadece Allah'a tahsis edilmesi gerektiği belirtilmiştir. Gerçekten de yaratan, yaşatan ve öldüren Allah'tan başka, ibadete lâyık olan bir varlık yoktur. Hesap gününde muhatap olunacak olan "Neye taptınız?" ve "Ne için ibadet ettiniz?" sorusunu insan daima hatırında tutmalı ve bu dünyada iken "Allah'a tapıyorum ve ibadeti Allah için yapıyorum" diyebilmeli, bunu gönlünde hissedebilmelidir.

Esasen din duygusu gibi, belki de onun doğal bir gereği olarak ibadet ihtiyacı da fıtrî ve doğaldır. İnsanlık tarihi boyunca çeşitli dinler, insanın bu doğal duygu ve ihtiyacını gerçekleştireceği değişik biçim ve şekiller öngörmüşlerdir. Bu ibadet formları, dinin ritüelini yani ibadet ve âyin merasimlerini oluşturur. Dinlerin öngördüğü ibadet biçimleri, zaten doğal olarak insanın yapısında var olan ibadet duygu ve ihtiyacının belli form ve biçimlere kanalize edilmesi ve o yolla sergilenmesi şeklinde anlaşılınca; ibadetin esasen dinin bir emri olmasından önce, fıtratın gereği olduğu, dolayısıyla da mesele dinler açısından ele alındığında ibadet şekillerinin önem kazandığı söylenebilir.
 
hayırlı sabahlar arkadaşlarım acilen 12.cüzün okunması gerek :?
okuyabilcek arkadaş var mıdır..
rica etsem dönebilir mi bana
 
İlim servetten daha kıymetlidir. Çünkü serveti sen korursun, halbuki ilim seni korur.

| Hazreti Ali (Râdıyallahu Anh)
 
“Hayat, inanan ve salih ameller işleyenler dışında hiç kimsenin kazanamadığı bir oyundur.”

| Bir Söz; Aliya İzzetbegoviç
 
Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla

“Ey iman edenler! Hepiniz topluca barış ve güvenliğe (İslam’a) girin. Şeytanın adımlarını izlemeyin. Çünkü o, size apaçık bir düşmandır.”

Kur’an-ı Kerim, Bakara Suresi, 208. Ayet Mealleri
 
Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla

“Hani onlardan bir topluluk demişti ki: ‘Siz Allah’ın helak edeceği veya şiddetli bir azaba uğratacağı bir kavme ne diye (boş yere) öğüt veriyorsunuz?’ Onlar da, ‘Rabbinize bir mazeret beyan etmek için, bir de belki Allah’a karşı gelmekten sakınırlar diye (öğüt veriyoruz)’ demişlerdi.”

Kur’an-ı Kerim, A’râf Suresi, 164. Ayet Meali
 
Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla

“Hani onlardan bir topluluk demişti ki: ‘Siz Allah’ın helak edeceği veya şiddetli bir azaba uğratacağı bir kavme ne diye (boş yere) öğüt veriyorsunuz?’ Onlar da, ‘Rabbinize bir mazeret beyan etmek için, bir de belki Allah’a karşı gelmekten sakınırlar diye (öğüt veriyoruz)’ demişlerdi.”

Kur’an-ı Kerim, A’râf Suresi, 164. Ayet Meali
 
amaz sonrası tesbihat (tesbih) nasıl yapılır? Tesbihat ile ilgili Âyetler veyâ Hadisler var mıdır? Tesbihatın fâziletleri nedir ve neden yapılır? Tesbihatın anlamı nedir?


Bir gün başta Ebû Zer Rahimehullâh olmak üzere Muhacirlerin fakirleri Peygamberimize [aleyhisselâm] gelerek şöyle dediler:

“Ya Resûlullah! Varlık sahipleri yüksek dereceleri ve daimi nimetleri alıp gittiler. Çünkü onlar da bizim gibi namaz kılıyorlar, oruç tutuyorlar. Ancak onlar sadaka veriyor biz veremiyoruz, onlar köle azâd ediyor, biz edemiyoruz.”

Peygamberimiz [Sallallahu aleyhi ve Sellem] onlara şu müjdeyi verdi:
“Ben size bir şey öğreteyim mi? Onunla sizi geçenlere yetişir, sizden sonrakileri de geçersiniz. Hem hiçbir kimse sizden daha faziletli olamaz; meğerki sizin yaptığınız gibi yapmış olsunlar. Her namazdan sonra 33 kere “Sübhânallah”, 33 kere “Elhamdülillah”, 33 kere “Allahuekber” derseniz, tamamı 99 eder; yüzün tamamında da ‘Lâilâhe illallâh vahdehûlâ şerîke leh, lehü’l- mülkü velehü’l- hamdü ve hüve alâ külli şey’in kadîr’ derseniz, günahlarınız denizin köpüğü kadar da olsa bağışlanır.”

Kaynak: Müslim-Mesacid 146

Peki Namaz sonrası Tesbihat nasıl yapılır? Namazı bitirdikten sonraki ilk olarak:

Namazlardan sonra “Allâhumme entesselâmu ve minkesselâm tebêrakte yâ zel celâli vel ikrâm.” duası okunur.

Anlamı: “Allah’ım! Sen kurtuluş merciisin. Esenlik ve güvenlik sendedir. Ey Azamet ve Kerem sahibi Allah’ım! Senin şanın çok yücedir.”


Tesbih çekmeye başlamadan önce şöyle duâ edilir: “Alâ Rasûlinâ salâvat” denir.

Anlamı: “Salavat Peygamberimiz üzerine olsun”


Herkes içinden şu salavatı okur “Allâhumme salli alâ seyyidinâ Muhammedin ve alâ âli seyyidinâ Muhammed”

Anlamı: “Allahım (peygamberimiz) Hz.Muhammed’e ve aline (evladu iyaline) salatu selam ve esenlikler eyle.”


Daha sonra “Subhân Allâhi vel hamdü lillâhi velâ ilâhe illAllâhü vAllâhü ekber. Velâ havle velâ kuvvete illâ billâhil aliyyil aziym” denir.

Anlamı: “Allahı bütün noksan sıfatlardan tanzih eder, kemal sıfatlarla muttasıf olduğunu kabul ederim. Bütün hamd ve şükürler Allah’adır. Allah’tan başka hiç bir ilah yoktur. İhtiyaçları gideren ve zararları yok eden yalnız yüce ve güçlü olan Allah’tır.”


Herkes içinden besmele çekerek Ayetel Kürsi’yi okur. Okuma bitince, “Sadakallahulazim” denir.

Anlamı: “Azim olan Allah ne güzel ne doğru söyledi.”


Tesbih çekerken:

“Zülcelali SübhânAllâh” ( 33 kere “Subhanallah” denir)
Anlamı:
Allah noksan sıfatlardan uzaktır.

“Zulkemâlil Hamdulillâh” (33 kere “Elhamdulillâh” denir)
Anlamı:
Hamd Allah’adır.

“Zul Kudretillahu Ekber” ( 33 kere “Allahû Ekber” denir)
Anlamı:
Allah en büyüktür.


Dua etmeden önce “Allâh-û Ekber, Lâ ilâhe illAllâhü vahdehû lâ şerîke leh. Lehul mülkü ve lehul hamdu ve huve alâ kulli şey’in kadir” denir.

Anlamı: “Allah Teala’dan başka ilah yoktur, tek ilah sadece odur, ortağı da yoktur. Bütün mülk ona aittir. Bütün hamdü senalar onadır. Her şeye kadirdir.”


“Allahümmehşurna fi zumretis salihin” denir.

Anlamı: “Bizi mahşerde salihler topluluğu ile yargıla.”

Bundan sonra ve en son olarak herkes kendi istediği şekilde, Allahû Teala’ya dua eder.

“İmanınızı “Lâ ilâhe illâllah” ile yenileyiniz.”

Kaynaklar: Müsned, 2:359; Hâkim, el-Müstedrek, 4:256; el-Heysemî, Mecmeu’z-Zevâid, 1:52
 
KAİNATIN SATIRLARINI DİKKATLE OKU, ÇÜNKÜ ONLAR SANA MELE-İ ALADAN MEKTUPLARDIR...
Rabbin bal arısına vahyetti:
Dağlarda, ağaçlarda ve onların kurdukları çardaklarda kendine evler edin.

... Sonra meyvelerin tümünden ye,
böylece Rabbinin sana kolaylaştırdığı yollarda yürü-uçuver.
Onların karınlarından türlü renklerde şerbetler çıkar,
onda insanlar için bir şifa vardır.
Şüphesiz düşünen bir topluluk için gerçekten bunda bir ayet vardır.

(Nahl suresi, 68. ve 69. ayetler)

Gök gürlemesi O'na hamd ederek tespih eder. Melekler de O'nun korkusundan tespih ederler. O yıldırımlar gönderir de onlarla dilediğini çarpar. Onlar ise Allah hakkında mücadele ediyorlar. Halbuki O, azabı çok şiddetli olandır.

(Ra'd suresi, 13. ayet)
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…