dini paylaşım alanı

HİÇ KURAN-I KERİM OKUSANIZ BUNLARI SÖYLERMİSİNİZ....... الله أكبر.......
"Allah" ismi kullanımı bir hayli azaldı
• Evden ayrılırken geride kalanlara "Allaha ısmarladık", "Allah'a emanet olun" derdik, şimdi "haydi ben kaçtım", “bay bay”, “hadi öptüm!” der olduk...
• İşe gidenlere "Allah işini rast getirsin", derdik, şimdi "bol kazançlar!" der olduk
• Şaşırdığımızda "sübhânallah" derdik şimdi "vaaavvv" der olduk.
• Sevindiğimizde "elhamdülillah" derdik şimdi "olleeeyyy" der olduk.
• Başımıza bir musibet geldiğinde "Allah'ın dediği olur!", "innâ lillâhi ve innâ ileyhi râciûn [biz Allah'tan geldik, yine O'na döneceğiz] derdik şimdi "hay aksi!, "bu da nereden çıktı!", "bittim!", "mahvoldum!" der olduk.
• Bize iyilik yapana "Allah razı olsun", "Allah ne muradın varsa versin!" diye dua ederdik, şimdi "sağol!" diyoruz.
• Bir işle uğraşanlara “Allah kolaylık versin!” derdik, şimdi “kolay gelsin!” der olduk.
• Yeni evlenenlere "Allah bir yastıkta kocatsın!" derdik, şimdi "mutluluklar!" der olduk.
• Sınava girecek olanlara "Allah zihin açıklığı versin!" diye dua edilirdi, şimdilerde "başarılar!" deniliyor.
• Geleceğe dair planlar yapılırken "inşallah”, “Allah izin verirse”, “Allah kısmet ederse" derdik, şimdilerde sanki gelecek bizim elimizdeymiş gibi fütursuzca konuşur olduk veya “umarım”, “tahminim o ki” gibi ne idüğü belirsiz ifadeler kullanır olduk.
• Günah işlediğini gördüğümüz kimselere “Allah ıslah etsin”, “Allah affetsin”, “Allah hidayet etsin” derdik şimdi lanet okur olduk.
• Kötü bir şeyden bahsederken “Allah korusun”, “Allah esirgesin” derdik şimdilerde "kapa şu şom ağzını!" der olduk.
Bu listeyi uzatmak mümkün.
Sözlerimizden “Allah” sözcüğünün çekilmesi, artık mümince düşünmediğimizi, hayata Müslümanca değil seküler bir mantıkla baktığımızı ele veriyor.
Sözlerimizden “Allah” kelimesinin çekilmesi, bir zaman sonra hayatımızdan da bereketin kaybolmasına yol açtı.
Şimdilerde mutluluğu “Allah’tan başka şeylerde” arar olduk, ama beyhude!
Ne diyelim?
“Allah sonumuzu hayretsin!”
 
SUMMESSEBİYLE YESSERAHU
abdestli veya abdestsiz her gün okumayı vird edinen, alışkanlık haline getirenin işleri yoluna girer.
Tehlike bir durumla karşılaşmanız halinde, korku halinde veya sıkıştığınızda bol bol okuyunuz.
İnanamayacağınız şeylerin olduğunu göreceksiniz.
Allah bütün dualarımızı kabul etsin inşallah..
Tecrübe edilmiş zikirlerdendir. Günde hiç olmazsa 7 kere okumak iyidir.
Vird haline getirilen yani (devamlı olan) her ayetin "maksada ulaştırıcı" etkisi vardır.....
 
İnsanlar; on günlük tatile gitmek için bir yıl boyunca çalışırlar,
para biriktirirler. Gidecekleri yeri iyice araştırırlar; aylar,
haftalar öncesinden hazırlıklık yaparlar. Ceplerine orada kalacak
kadar para koyarlar. Orada yetecek kadar kıyafeti bavullarına koyarlar.
Gidecekleri yerin hava durumuna bakarlar, ona göre hazırlanırlar.
Oysaki sonsuz yaşama gideceklerini bildikleri hâlde
hiçbir hazırlık yapmazlar. Bu nasıl bir akıl tutulmasıdır? Ay’ın,
Dünya ile Güneş arasına girmesine Güneş tutulması adı verilir.
Allah ile insan arasına dünya girerse bu da akıl tutulmasıdır.
Akıl tutulmasının diğer adı da gaflettir. Gafleti şöyle düşünebilirsiniz:
Denizdesiniz, başınıza bir şey geldi ve boğuluyorsunuz.
İnsan, o anda tatlı bir baygınlık hâli içine girer ama bu hâl biraz
daha uzun sürerse boğularak ölür ve balıklara yem olur. Tek çare
“uyanmaktır”. Gaflet bir de şöyle anlatılabilir: Dalgıçların bildiği
“derinlik sarhoşluğu’’ diye bir şey vardır. İnsan; belli bir derinlikten
sonra tatlı bir sarhoşluğun içine girip hayaller görmeye baş-
lar, daha da derine inmeye teşebbüs eder. Kayaların, balıkların
peşinden gider; her şey gözüne güzel gözükür. Pembe balıklar,
renkli kayalar görür; aklı başından gitmiştir. Tüpündeki havanın
biteceğini düşünemez. Eğer birisi, onu “o halden’’ uyandıramazsa
ölümü kaçınılmazdır. İnsan da tüpün içindeki oksijenin biteceğini
düşünemeyen derinlik sarhoşluğunda olan dalgıç gibidir.
O da dünya sarhoşluğundadır, ona verilen zamanın biteceğini
düşünemez. Lütfen artık uyanınız, kendinize geliniz! Bu hayal
içinde ölürseniz, sonsuz yaşamınızı kaybedeceksiniz. Hayatı bir
yavaşlatın, kendinize gelin, düşünün: Nereye gidiyorsunuz? Gittiğiniz
yol nereye çıkar? Gittiğiniz yol Allah’ın istediği yol mu?
Bir durun, düşünün! Kur’an hep bizi uyarıyor: “Siz düşünüp hiç
akıl etmez misiniz?’’ diye! Allah’ı dinleyip düşünün, akıl edin!
Yoksa bu “gaflet” uykusu sonunuz olacak..ALINTIDır
 
Besmelesiz yemek yeme.
Sırrın var ise sakın kimseye söyleme.
Cünüp iken yemek yeme.
Elbisenin söküğünü üstünde dikme.
İyi adını kötüye çıkaracak davranışlarda bulunma.
Kötüyle arkadaş olma, pişman olursun.
Daima ileri hedefin olsun, geriye takılıp kalma.
Harama tevessül etme.
Kimsenin payına/hakkına göz dikme.
Bir şey koymadığın yere el uzatma.
İki kişi konuşurken dinleme.
Ekmek ve tuz hakkını gözet.
Namahreme bakıp ihanet etme.
Davetsiz bir yere gitme.
Gidersen emin olduğun yere, namuslu kimseye git.
Sır sakla.
Her mecliste duyduğun şeyleri/sözleri aklında tut.
Evden eve söz taşıma.
Kötülemekten, fenalıktan uzak ol.
Ahlaklı ol.
Herkesle iyi geçin.
İnat ve kötü sözlü olma.
Senden büyüklerin önünden gitme.
İhtiyarlara hürmet et.
Daima temiz ol.
Haram ve yasak edilen şeylere yaklaşma.
Beş vakit namaza devam edip iyi hâl ile tanınarak, ilim ve faziletle meşgul ol.
Her zaman geniş kalpli ve hoş meşrep ol.
Beraber olduğun, tanıştığın kişilerden asla bir şey isteme.
Buna riayet etmezsen seni küçük görürler, itibarını kaybedersin.
Rıza lokmasıyla yetin.
Elindeki imkânları israf etme.
Kanaatkâr ol. Çünkü kanaat tükenmez bir hazinedir.

- ŞEYH EDEBALI —
 
Bismillahirrahmânirrahîm ﴾1﴿ Hamd, Âlemlerin Rabbi, Rahmân, Rahîm, hesap ve ceza gününün (ahiret gününün) maliki Allah'a mahsustur. ﴾2-4﴿ (Allahım!) Yalnız sana ibadet ederiz ve yalnız senden yardım dileriz. ﴾5﴿ Bizi doğru yola, kendilerine nimet verdiklerinin yoluna ilet; gazaba uğrayanlarınkine ve sapıklarınkine değil. ﴾6-7﴿

Hoş geldin, sefa geldin ey sabah ve ey yeni gün.
Merhaba ey vakit,ey mutlu saat ve ey mutlu gün.
Zaman sana geniş ve mutlu olsun ey yoluna revan yolcu
 
Günün Ayeti
Eğer kulumuz (Muhammed’e) indirdiğimiz (Kur’an’dan) şüphede iseniz, o takdirde Allah’tan başka (bilgisine güvendiğiniz) şahitlerinizi de çağırın ve onun surelerinden bir benzerini getirin.

(Bakara, 2/23)
 
Günün Hadisi
Allahım! Fakirlikten, yokluktan ve zilletten sana sığınırım; zulmetmekten ve zulme uğramaktan da sana sığınırım.

(Al-Bukhari "De'avât" 40)
 
Günün Duası
Allah’ım! hükmettiğin şeylerin şerrinden beni koru, şüphesiz hükmü Sen veriyorsun,Sana karşı hüküm verilemez. Şüphesiz ki Senin dost edindiğin kimseler rezil olmaz. Sen, eksikliklerden münezzehsin ve şanı yüce olansın.

(İbn Hıbban, "Ed’ıye", No: 945)
 
NEDEN NAMAZ KILARIZ BİLİYORMUSUNUZ

Anne karnındaki bir çocuğun ağzı vardır, gözü vardır, kulağı vardır, eli vardır, ayağı vardır. Bütün aza ve cihazatı tam tekmil verilmiştir. Halbuki bunların hiçbirine orada lüzum yoktur. Orada çocuk, gıdasını, göbeğinden annesine bağlı bir hortumla almaktadır.
Şimdi bu çocuk:
-Ya Rabbi! dese, şu hortum bana yetmektedir. Pekiyi şu ağza, şu göze, şu kulağa, şu ele, şu ayağa ne lüzum vardı. Hiçbir işe yaramamaktadırlar?
Herhalde ALLAH’dan şöyle bir cevap alacağı muhakkak:
- “Acele etme kulum, aklın almadığı şeye de burnunu sokma. Sen kısa bir müddet sonra öyle bir âleme gideceksin ki burada ‘her şeyim’ dediğin hortum, orada hiçbir şeye yaramayacak, kesilip atılacak. Lüzumsuz sandığın ağız, göz, kulak gibi şeylerde en lüzumlu cihaz durumuna geçecek.”
O çocuk bu gerçeklere inanmasa ve bir inkârcı olarak dünyaya gelse hakikaten hortumun işe yaramadığını, ebenin onu kesip kaldırıp attığını; lüzumsuz sandığı ağız, göz gibi cihazların devreye girdiğini, onlarsız olunmayacağını görse utanır mı, utanmaz mı? İnanmadığı için dizlerini döver mi, dövmez mi?
Şu anda bizde, tıpkı o çocuk gibi bir ananın karnındayız. 9 ay, 9 sene veya 90 sene sonra bir başka dünyaya doğacağız. O dünyanın adı ahiret. Biz şu anda dünya anamıza maddi hortumlarla, midemiz ile bağlı durumdayız.
Eğer biz:
-”İşte geçinip gidiyoruz. Ya Rabbi! Şu Namaza, oruca, hacca, zekâta, dine, imana, İslam’a ne lüzum vardı?” Dersek Rabbimizden şöyle bir cevap alacağımız muhakkak!
- “Ey kullarım! Kısa bir müddet sonra bu dünyadan çıkacaksınız. Öyle bir âleme götürüleceksiniz ki orada ‘her şeyim’ dediğiniz bu maddi hortumların hiçbiri işe yaramayacak. Lüzumsuz sandığınız namaz gibi, zekât gibi, hac gibi ibadetler de en lüzumlu şeyler durumuna geçecek. Orada insanlara arabasına, parasına, servetine ve suretine göre değil; kalbine ameline ve ibadetine, namazına göre değer verilecek.
Yani namazınız, zekâtınız, orucunuz, haccınız, hayır hasenatınız, ahirette sizin için her şey olacak. El olacak, ayak olacak, dil olacak, dudak olacak, villa olacak, havuz olacak, senet olacak, berat olacak, uçak olacak, sonu olmayan zenginlik ve saadet olacak kısaca Cennet olacak.
Eğer biz bilgiçlik eder, fen ve teknik asrında olduğumuzla şımarır, Rabbimizin hikmet lisanıyla buyurduğu bu gerçekleri kabul etmez, ibadetsiz bir tembel veya bir inkârcı olarak ahirete gider, gerçekleri görürsek utanmaz mıyız?
Hakikaten her şeyim dediğimiz hortumlarımızın, yani arabamızın, apartmanımızın, paramızın, pulumuzun hiçbir işe yaramadığını müşahede ederek, ibadetlerin her şey olduğunu anlasak o anne karnında ağzı lüzumsuz gören çocuk gibi mahcup olmaz mıyız?
Dizlerimizi dövmez miyiz? Keşke inansaydık, keşke namazımızı kılsaydık, orucumuzu tutsaydık, zekatımızı tam verseydik, ALLAH için yasasaydık, eşsiz insan şanlı Peygamber Hz. Muhammed (s.a.v)’in yolunda yürüseydik demez miyiz?
Pişman olacağın, dizlerini döveceğin o gün gelmeden aklını başına al…
 
İki şey 'zayıf insanın' özelliğidir:
1- Şikâyetçilik
2- Gıybet etmek
İki şey 'çözüme' katkı sağlar:
1- Bakış açısını değiştirmek
2- Karşındakinin yerine kendini koyabilmek...
İki şey 'yanlış yapmanı' engeller:
1- Kişileri, bilgiyi ve hadiseleri akıl ve kalp süzgecinden geçirmek
2- Hak yememek, helâl yemek.
İki şey kişiyi 'gözden' düşürür:
1- Çok konuşmak
2- Kendini büyük görmek (kibir)
İki şey insanı 'nitelikli insan' yapar:
1- Sabırlı olmak (kendini tutmak)
2- Geçim ehli (hilm sahibi) olmak
İki şey insana 'değer' katar:
1- Kur'an'ın 'bütünlüğüne' vakıf olmak.
2- Anlayarak ve 'düşünerek' okumak.
İki şey 'geri' bırakır:
1- İlgisizlik (isteksizlik)
2- Cesaretsizlik
İki şey 'başarının' sırrıdır:
1- Bilenden öğrenmek ve azmetmek
2- Kendini geliştirmek ve istemek
İki şey 'bizden' istenendir:
1- Niyetin halis olması
2- Nefsilikten kalbiliğe ulaşma
İki şey bizi insanlardan 'farklı' kılar:
1- Düşünerek hareket etmek
2- Bilgiyi amele dönüştürmek
İki şey 'gelişmeyi' engeller:
1- Atalet (tembellik)
2- Özgüven eksikliği
İki şey 'kolaylaştırır':
1- Tebessüm etmek
2- Suküt etmek
İki şey 'kaybedilince' anlaşılır:
1- Anne
2- Baba
İki şey 'geri' alınmaz:
1- Geçen zaman
2- Söylenen söz
İki şey 'çok' değerdir:
1- Kalbi sevgi
2- Sahih bilgi
İki şey 'en önemli' olandır:
1- Allah (cc)
2- Resûlullah (sav)
 
Sabah namazını ilk kılan kişi, Adem aleyhisselâmdır.
Adem aleyhisselâm cennetten yeryüzüne indirildiğinde; dünya karardı .Ve gece bastı. Adem aleyhisselâm, önünü göremez oldu . Büyük korkuya kapıldı. Ama sonra şafak doğduğunda sevindi ve gecenin karanlığından kurtulduğu ve bir daha gündüz kendisine geldigi için. Şükür niyetiyle hemen iki rekat kıldı.
Öğle namazını ilk olarak kılan İbrahim aleyhisselâmdır.
İbrahim aleyhisselâm, oğlunun yerine fidye geldiğinde öğlen vaktiydi.Kalktı dört rekat şükür namazı kıldı.
İkindi namazını ilk kılan, Yunus aleyhisselâmdır.
Allahü Teâlâ hazretleri, Yunus aleyhisselâmı dört büyük zulmetten kurtardı;Zelzele Gece Su Balığın karnındaki karanlıklardan kurtardığında ikindi vaktiydi dört rekat şükür namazı kıldı.
Akşam namazını ilk kılan Dâvûd aleyhisselâmdır.
Mevla , Davud aleyhisselâmın zellesini akşam vakti af buyurdu.Davud aleyhisselâm Allahü Teâlâ hazretlerine şükür için dört rekat namaz kıldı. Üçüncü reakatinda yoruldu ve oturdu.Yani üçüncü rekatta selam verdi.Böylece akşam üç rekat oldu.
Yatsı namazını ilk kılan Musa aleyhisselâmdır.
Musa aleyhisselâm medyene yola çıktığında. Mısır’ın yolunu şaşırdı. Hanımının üzüntüsüne kapıldı. Kardeşi Harun aleyhisselâm için üzüldü. Düşmanı Firavundan dolayı üzüldü.Evladindan dolayı gam ve keder hissetti.Mevla bu gam ve kederlerden kurtardığı için. Musa aleyhisselâm yatsı vaktinde dört rekat namaz kıldı.
Vitir namazını ilk kılan Efendimiz sallallahu alleyhi ve sellemdir.Efendimiz sallallahu alleyhi ve sellem üçüncü rekata kalktığında cehennem ateşinin hiddetini gördü, ellerini bıraktı. Ve sonra tekbir aldı. Kunut duasını okudu.Allahü Teâlâ hazretlerinden cehennem ateşi ve ehlinden dolayı yardım istedi.Efendim sallallâhu aleyhi ve sellem bu halde , vitir namazını üç rekat olarak tamamladı.
 
İyıleşmeyen hastaların perde arkasındaki hikmeti..
....ya beddua almıstır..

Ya yerine getirmediği adağı vardır

...ya Allahtan yüksek mertebe istemistir..bedel ödüyordur..

Yada ALLAH o kulunu cennete girmesi için arındırıyordur..
 
Bismillahirrahmânirrahîm ﴾1﴿ Hamd, Âlemlerin Rabbi, Rahmân, Rahîm, hesap ve ceza gününün (ahiret gününün) maliki Allah'a mahsustur. ﴾2-4﴿ (Allahım!) Yalnız sana ibadet ederiz ve yalnız senden yardım dileriz. ﴾5﴿ Bizi doğru yola, kendilerine nimet verdiklerinin yoluna ilet; gazaba uğrayanlarınkine ve sapıklarınkine değil. ﴾6-7﴿

Hoş geldin, sefa geldin ey sabah ve ey yeni gün.
Merhaba ey vakit,ey mutlu saat ve ey mutlu gün.
Zaman sana geniş ve mutlu olsun ey yoluna revan yolcu
 
Bismillahirrahmânirrahîm ﴾1﴿ Hamd, Âlemlerin Rabbi, Rahmân, Rahîm, hesap ve ceza gününün (ahiret gününün) maliki Allah'a mahsustur. ﴾2-4﴿ (Allahım!) Yalnız sana ibadet ederiz ve yalnız senden yardım dileriz. ﴾5﴿ Bizi doğru yola, kendilerine nimet verdiklerinin yoluna ilet; gazaba uğrayanlarınkine ve sapıklarınkine değil. ﴾6-7﴿

Hoş geldin, sefa geldin ey sabah ve ey yeni gün.
Merhaba ey vakit,ey mutlu saat ve ey mutlu gün.
Zaman sana geniş ve mutlu olsun ey yoluna revan yolcu
 
Günün Ayeti
Öyle bir günden sakının ki o gün hiç kimse bir başkası adına bir şey ödeyemez. Hiçbir kimseden herhangi bir şefaat kabul olunmaz, fidye alınmaz. Onlara yardım da edilmez.

(Bakara, 2/48)
 
Günün Hadisi
Allahım! Nimetinin yok olmasından, verdiğin afiyetin (nimet ve sağlığın) bozulmasından,ansızın cezalandırmandan ve öfkene sebep olan her şeyden sana sığınırım.

(Muslim, "Zikir",96)
 
Günün Duası
Allah’ım! Bana verdiğin rızık konusunda beni kanaat sahibi yap ve o rızkımı bereketli kıl. Zayi olan her nimetin daha hayırlısını bana ihsan eyle.

(Hakim, "De’avat,"No:1878)
 
bugün sabah namazımı eda ettim şükürler olsun
ardından bir yatsı namaz ı kaaza ettim...
5 sayfa Kur an okudum..

eşim annemi almaya gittiğinde 20 dk lık zamanda namaz osnraı bulaşık mak yerleştirip kahvaltı hazırlıyorum rutin olarak..ancak bugün beklesin bulaşık mk dedim..içimden geldiği gbi yaşayayım okumaya devam dedim..
iyi ki öyle yaptım ..çok şükür...

sabah namazı vaktinde öten kuş sesleri de ayrı bir huzur kaynağı...
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…