Çok sevdiğim çok değer verdiğim bir arkadaşım vardı. arkadaşım benimle konuşmuyor nasıl bir hata yaptım tam da anlamadım.Ne yapmam gerekiyor? bilemiyorum. epeydir görüşmüyoruz ve her gün aklımda kendisi. sizlere olayı anlatayım biraz uzun olabilir lütfen kusura bakmayınız.yorumlarınız önemli benim için.
Arkadaşım, meslektaşım. Kendisiyle Doğu'da aynı okulda görev yaptık o zaman tanıştık, çok da kaynaştık. O, benden önce oradaymış, ben ondan sonra oraya atandım. Mesleğe ilk başladığım yer orasıydı çok zorlanıyordum. O, beni sahiplendi, yol yordam gösterdi, bana rehberlik yaptı zaten branşımız da aynıydı. Hatta benim sorun yaşadığım sınıfı bile sırf benim huzur bulmam için kendisi devraldı. Ne derdi olsa bana anlatırdı. benim dertlerimi de dinlerdi, yardımcı olurdu. Nişanlıydı. Herkesle mesafeliydi ama bana çok yakındı, mesela bana ufak ufak sürprizler yapardı, çikolata falan alırdı, yemeğe falan götürmek isterdi ne bileyim hoştu yani. Herkese beni överdi ve nişanlısının iki arkadaşı benimle ilgileniyordu. Ben de onu çok severdim. Sonra yaz tatilinde evlendi. Evli olduğu dönemlerde de aynı şekilde muhabbetimiz devam etti, kocasına çok düşkündü kocası da ona. Çok seviyorlardı birbirlerini zaten çok zor şartlarda evlenmişlerdi. ben de yeni evli olduğu için çok arayamazdım bir araya da çok gelemezdik. genelde arasam da açamazdı müsait olmazdı. O yüzden genelde o beni arardı müsait olunca, eşi evde olmadığında. Ama dostluğumuz, paylaşımlarımız devam etti aynı okuldaydık sonuçta. Neyse sonra benim Batıda bir ile tayinim çıktı. Görüşmelerimiz hiç kesilmedi, hep görüştük. Ben, arardım ama çekine çekine arardım, acaba eşi evde midir, acaba müsait midir diye diye arardım. Bazen mesaj atardım bazen çağrı bazen de arardım. Telefonumu açtığı, mesajlarıma cevap verdiği olurdu. Ama genelde müsait olunca o bana geri dönerdi. Eşiyle ilgili problemleri vardı, onları anlatırdı bana, ben de dinler,teselli ederdim, ağlardı çok üzülürdüm. Sonra onlarında iç Anadolu'ya tayinleri çıktı. Çok sevindi, sorunlarının biteceğini düşünüyordu ama eşiyle kendi ailesiyle eşinin ailesiyle ilgili problemler artarak devam etti. Çok yıpranıyor, çok üzülüyordu. Bir sürü sorun vardı, bunları ayrıntılarıyla bana anlatırdı, ben de dinlerdim şöyle yapsan böyle yapsan bir de şunu dene gibisinden fikrimi beyan ederdim, teselli ederdim. Saatlerce anlatırdı bana. Ama çoğunlukla o beni arardı müsait olduğunda. Diyorum ya ben aramaya çekinirdim, arardım uzunca çaldırmazdım, belki müsait değildir diye ya da mesaj atardım naber, iyi misin, müsait olunca görüşelim gibisinden. Ve her görüşmemizde bana olan sevgisini, güvenini dile getirirdi. En son 24 kasım 2011'de görüştük telefonda. yine çok mutsuzdu, telefonda ağladı. Yaşadıklarını anlattı. Yaşadığı olumsuzluklar daha da artmış, içinden çıkılmaz bir hal almıştı. Ben de hasta olacaksın bu dertler yüzünden, sevgin bittiyse daha fazla yıpranmadan bu evliliği bitir istersen gibisinden konuştum. Eşinden çok dert yanmıştı, çok üzüyordu arkadaşımı, ben de böyle söyledim. müsait olunca tekrar arar diye düşündüm. Hatam bu oldu, belki düşüncesizlik ettim, aramadım kısa sürede. Bir ya da iki hafta sonra falandı sanırım, iyi misin gibisinden durumunu soran mesaj attım cevap vermedi, birkaç gün sonrasında aradım açmadı, daha önce de oluyordu buna benzer durumlar. Demek ki müsait değil diye üstelemedim o arar zaman bulduğunda diye düşündüm. Bir süre sonra tekrar aradım açmadı, dönmedi bana. Şubat ayı falandı sanırım tam hatırlamıyorum, 2012 yani. daha da merak ettim kötü bir şey mi oldu, çok merak ediyorum, cevap yazar mısın diye mesaj attım. Hastanedeyim sonra görüşürüz demiş. Geçmiş olsun inşallah iyisindir, ararım seni yazdım. Sonra birkaç gün sonra, aradım, açmadı. Mesaj attım, cvp yazmadı. Defalarca aradım, mesaj attım açmadı. Neden telefonlarımı açmıyorsun, neden cevap vermiyorsun yalvarırım cevap ver, birşey mi oldu hasta mısın falan filan yazıyorum cevap yok. O kadar korktum ki, aklıma ölüm bile geldi. 118den babasının, eşinin, evinin telefonunu öğrenmeye çalıştım, kayıtlı değilmiş, öğrenemedim.Bu böyle, neredeyse aylarca devam etti. sonra tam da hatırlamıyorum ama 2012 Temmuzun başında bir sebep dolayısıyla Ankara'ya gidecektim. O da yazları ailesinin yanına Ankaraya gidiyor okul kapanınca.Gitmeden önce ona mesaj attım falan gün Ankaraya gelicem. Lütfen görüşelim, yazdım. Yüz yüze konuşalım yazdım, cevap vermedi. Ankaraya gittiğimde aradım açmadı ben Ankaradayım, buluşabilir miyiz yazdım, yine cevap yok. Gideceğim güne kadar aradım, açmadı. Buraya döndükten sonra yani Ankara'dan ayrılınca aramaktan mesaj atmaktan vazgeçmedim. Ve bir mesaj geldi. Lüften arama, seninle görüşmek istemiyorum yazmış. O kadar kötü oldum ki anlatamam. Demiş ki: "Ben, sana yaşadığım en büyük acıyı anlattım dertlerimi anlattım ağlaya ağlaya, sense beni aramadın günler sonra kuru bir mesajla bana döndün, çok kırgınım sana. Dostum değilsin artık, arama beni görüşmek istemiyorum seninle". Ben de son bir kez konuşalım, konuşarak sorunumuzu çözelim, sonra sen ne istiyorsan o olsun dedim. Bir sürü mesaj yazdım cevap vermedi. Seni kıracak bir şey yapmadım, yaptıysam özür dilerim düşmanın mıyım ben senin, yalvarırım aç diye çok dil döktüm. Nuh dedi peygamber demedi. Ramazan bayramında aradım açmadı. Daha önce tayinim çıktığında ayrılırken, çeyizinden birkaç hediye vermişti bana. Ve benim için çok değerliydi o hediyeler. Çok canım sıkıldı "Dostum değilsin" demişti bana. Ben de, okullar açılınca kargoyla hediyelerini okuluna gönderdim bir de uzun sitemli bir mektup yazdım.sana çok kırgınım benimle görüşmeme sebebin söylediğin şey değil bence. Buna kesinlikle inanmıyorum. iyilikleri için teşekkür ettim.Madem dost değiliz, bunlar sana aitti bende kalmamalı artık, hakkını helal et yazdım. Aldığında mesaj atmış: "Aldığım kargo beni derinden üzdü. Doğuda kol kola gezdiğim, dertlermi paylaştığım yasmine aşk olsun. Ben sana dostum değilsin demiştim sen ise sildim diyorsun bu kadar kolay mı, çok üzüldüm" yazmış. Ben de silen sensin bana yapacak bir şey bırakmadın, elimden geleni yaptım, yine de konuşmuyorsun dedim. Buna rağmen tekrar konuşalım, aç telefonu yazdım o gün. Ve cevap olarak, belki daha sonra zamana ihtiyacım var yazmış. Açık kapı bıraktı yani. Bundan sonra bir iki kez daha seyrekçe aradım, açmadı.tekrar aramadım ama bu ramazanda msj attım ""bak mübarek ramazandayız hala mı görüşmeyeceksin" yazdım, cevap vermedi. Ne yapsam çok kafama takıyorum. Böyle bir dostu kaybettiğim için çok üzgünüm. Ben de emeği çoktur ve gerçekten bana çok değer verirdi. Acaba diyorum eşi mi benimle görüşmesini istemiyor.ya da en son ki, kasımdaki telefon konuşmamızda ona eşiyle ilgili biraz olumsuz yorumlar yapmıştım boşanabileceği yönünde konuşmuştum bundan dolayı mı bana kırıldı anlamadım.sırf sıcağı sıcağına aramadım diye bu kadar bana kırılmasını anlayamıyorum.sizce ne yapmalıyım lütfen yardımcı olur musunuz?
Arkadaşım, meslektaşım. Kendisiyle Doğu'da aynı okulda görev yaptık o zaman tanıştık, çok da kaynaştık. O, benden önce oradaymış, ben ondan sonra oraya atandım. Mesleğe ilk başladığım yer orasıydı çok zorlanıyordum. O, beni sahiplendi, yol yordam gösterdi, bana rehberlik yaptı zaten branşımız da aynıydı. Hatta benim sorun yaşadığım sınıfı bile sırf benim huzur bulmam için kendisi devraldı. Ne derdi olsa bana anlatırdı. benim dertlerimi de dinlerdi, yardımcı olurdu. Nişanlıydı. Herkesle mesafeliydi ama bana çok yakındı, mesela bana ufak ufak sürprizler yapardı, çikolata falan alırdı, yemeğe falan götürmek isterdi ne bileyim hoştu yani. Herkese beni överdi ve nişanlısının iki arkadaşı benimle ilgileniyordu. Ben de onu çok severdim. Sonra yaz tatilinde evlendi. Evli olduğu dönemlerde de aynı şekilde muhabbetimiz devam etti, kocasına çok düşkündü kocası da ona. Çok seviyorlardı birbirlerini zaten çok zor şartlarda evlenmişlerdi. ben de yeni evli olduğu için çok arayamazdım bir araya da çok gelemezdik. genelde arasam da açamazdı müsait olmazdı. O yüzden genelde o beni arardı müsait olunca, eşi evde olmadığında. Ama dostluğumuz, paylaşımlarımız devam etti aynı okuldaydık sonuçta. Neyse sonra benim Batıda bir ile tayinim çıktı. Görüşmelerimiz hiç kesilmedi, hep görüştük. Ben, arardım ama çekine çekine arardım, acaba eşi evde midir, acaba müsait midir diye diye arardım. Bazen mesaj atardım bazen çağrı bazen de arardım. Telefonumu açtığı, mesajlarıma cevap verdiği olurdu. Ama genelde müsait olunca o bana geri dönerdi. Eşiyle ilgili problemleri vardı, onları anlatırdı bana, ben de dinler,teselli ederdim, ağlardı çok üzülürdüm. Sonra onlarında iç Anadolu'ya tayinleri çıktı. Çok sevindi, sorunlarının biteceğini düşünüyordu ama eşiyle kendi ailesiyle eşinin ailesiyle ilgili problemler artarak devam etti. Çok yıpranıyor, çok üzülüyordu. Bir sürü sorun vardı, bunları ayrıntılarıyla bana anlatırdı, ben de dinlerdim şöyle yapsan böyle yapsan bir de şunu dene gibisinden fikrimi beyan ederdim, teselli ederdim. Saatlerce anlatırdı bana. Ama çoğunlukla o beni arardı müsait olduğunda. Diyorum ya ben aramaya çekinirdim, arardım uzunca çaldırmazdım, belki müsait değildir diye ya da mesaj atardım naber, iyi misin, müsait olunca görüşelim gibisinden. Ve her görüşmemizde bana olan sevgisini, güvenini dile getirirdi. En son 24 kasım 2011'de görüştük telefonda. yine çok mutsuzdu, telefonda ağladı. Yaşadıklarını anlattı. Yaşadığı olumsuzluklar daha da artmış, içinden çıkılmaz bir hal almıştı. Ben de hasta olacaksın bu dertler yüzünden, sevgin bittiyse daha fazla yıpranmadan bu evliliği bitir istersen gibisinden konuştum. Eşinden çok dert yanmıştı, çok üzüyordu arkadaşımı, ben de böyle söyledim. müsait olunca tekrar arar diye düşündüm. Hatam bu oldu, belki düşüncesizlik ettim, aramadım kısa sürede. Bir ya da iki hafta sonra falandı sanırım, iyi misin gibisinden durumunu soran mesaj attım cevap vermedi, birkaç gün sonrasında aradım açmadı, daha önce de oluyordu buna benzer durumlar. Demek ki müsait değil diye üstelemedim o arar zaman bulduğunda diye düşündüm. Bir süre sonra tekrar aradım açmadı, dönmedi bana. Şubat ayı falandı sanırım tam hatırlamıyorum, 2012 yani. daha da merak ettim kötü bir şey mi oldu, çok merak ediyorum, cevap yazar mısın diye mesaj attım. Hastanedeyim sonra görüşürüz demiş. Geçmiş olsun inşallah iyisindir, ararım seni yazdım. Sonra birkaç gün sonra, aradım, açmadı. Mesaj attım, cvp yazmadı. Defalarca aradım, mesaj attım açmadı. Neden telefonlarımı açmıyorsun, neden cevap vermiyorsun yalvarırım cevap ver, birşey mi oldu hasta mısın falan filan yazıyorum cevap yok. O kadar korktum ki, aklıma ölüm bile geldi. 118den babasının, eşinin, evinin telefonunu öğrenmeye çalıştım, kayıtlı değilmiş, öğrenemedim.Bu böyle, neredeyse aylarca devam etti. sonra tam da hatırlamıyorum ama 2012 Temmuzun başında bir sebep dolayısıyla Ankara'ya gidecektim. O da yazları ailesinin yanına Ankaraya gidiyor okul kapanınca.Gitmeden önce ona mesaj attım falan gün Ankaraya gelicem. Lütfen görüşelim, yazdım. Yüz yüze konuşalım yazdım, cevap vermedi. Ankaraya gittiğimde aradım açmadı ben Ankaradayım, buluşabilir miyiz yazdım, yine cevap yok. Gideceğim güne kadar aradım, açmadı. Buraya döndükten sonra yani Ankara'dan ayrılınca aramaktan mesaj atmaktan vazgeçmedim. Ve bir mesaj geldi. Lüften arama, seninle görüşmek istemiyorum yazmış. O kadar kötü oldum ki anlatamam. Demiş ki: "Ben, sana yaşadığım en büyük acıyı anlattım dertlerimi anlattım ağlaya ağlaya, sense beni aramadın günler sonra kuru bir mesajla bana döndün, çok kırgınım sana. Dostum değilsin artık, arama beni görüşmek istemiyorum seninle". Ben de son bir kez konuşalım, konuşarak sorunumuzu çözelim, sonra sen ne istiyorsan o olsun dedim. Bir sürü mesaj yazdım cevap vermedi. Seni kıracak bir şey yapmadım, yaptıysam özür dilerim düşmanın mıyım ben senin, yalvarırım aç diye çok dil döktüm. Nuh dedi peygamber demedi. Ramazan bayramında aradım açmadı. Daha önce tayinim çıktığında ayrılırken, çeyizinden birkaç hediye vermişti bana. Ve benim için çok değerliydi o hediyeler. Çok canım sıkıldı "Dostum değilsin" demişti bana. Ben de, okullar açılınca kargoyla hediyelerini okuluna gönderdim bir de uzun sitemli bir mektup yazdım.sana çok kırgınım benimle görüşmeme sebebin söylediğin şey değil bence. Buna kesinlikle inanmıyorum. iyilikleri için teşekkür ettim.Madem dost değiliz, bunlar sana aitti bende kalmamalı artık, hakkını helal et yazdım. Aldığında mesaj atmış: "Aldığım kargo beni derinden üzdü. Doğuda kol kola gezdiğim, dertlermi paylaştığım yasmine aşk olsun. Ben sana dostum değilsin demiştim sen ise sildim diyorsun bu kadar kolay mı, çok üzüldüm" yazmış. Ben de silen sensin bana yapacak bir şey bırakmadın, elimden geleni yaptım, yine de konuşmuyorsun dedim. Buna rağmen tekrar konuşalım, aç telefonu yazdım o gün. Ve cevap olarak, belki daha sonra zamana ihtiyacım var yazmış. Açık kapı bıraktı yani. Bundan sonra bir iki kez daha seyrekçe aradım, açmadı.tekrar aramadım ama bu ramazanda msj attım ""bak mübarek ramazandayız hala mı görüşmeyeceksin" yazdım, cevap vermedi. Ne yapsam çok kafama takıyorum. Böyle bir dostu kaybettiğim için çok üzgünüm. Ben de emeği çoktur ve gerçekten bana çok değer verirdi. Acaba diyorum eşi mi benimle görüşmesini istemiyor.ya da en son ki, kasımdaki telefon konuşmamızda ona eşiyle ilgili biraz olumsuz yorumlar yapmıştım boşanabileceği yönünde konuşmuştum bundan dolayı mı bana kırıldı anlamadım.sırf sıcağı sıcağına aramadım diye bu kadar bana kırılmasını anlayamıyorum.sizce ne yapmalıyım lütfen yardımcı olur musunuz?