- 22 Eylül 2014
- 5.141
- 7.348
- 198
- Konu Sahibi guneykarimkure
-
- #1
Çok teşekkür ederim desteğin için.Kendimi bildim bileli evcil hayvanım oldu.
Evdeki dışında sokaktakilere de elimden geldiğince mama ,su vs bırakırım.Balkonumda diledikleri gibi cirit atarlar.
Çok iyi anlıyorum acını.Canından can gidiyor.
Suçlu hissetme,diğerinden kalan anıların var işte ne güzel,öyle düşün.
Yeni bebekle de sağlıklı,mutlu uzuun yılların olur inşallah.
Gecenin yarısı başka ilçede nöbetçi veterinere gittik taksiyle, şoför şaşırdı "ya ne kadarcık canı var zaten diye" çok üzüldüm.keşke benim miniğimde öyle ölseydi..bir hafta düzelsin diye uğraştık..en son gözümüzün içine baka baka can verdi..10 gün oluyor..bak yine ağlamaya başladım..birde evimizin karşısındaki arsaya gömdü eşim..ne balkona çıkabiliyorum ne camdan bakabiliyorum..kafesi hala balkonda duruyor..yenisini almak istemiyorum çünkü bir de kedim var..bütün ilgimiz ona kaydı..gözünün içine bakıyorum ona da birşey olmasından çok korkuyorum..kimisi hayvan der geçer ama öyle mi?.. insanın hanesinde bir can bir nefes eksiliyor..
minicik bedeni var ama, dünyadan büyük yüreği var onların.senı hıc bu kadar ıyı anlayacagımı aklımın ucundan bıle gecıremezdım
kızlarımın ısrarı uzerıne bı muhabbet kusu aldık gecen sene mart ayında cocuklar mutluydu ama bana pıslıgı tuyu cok dıye sınır oluyodum ( baglandıgımın farkında bıle degılmısımaslında)
ıkı hafta once kızım severken nasıl olduysa elıyle carpmıs bır kac saat ıcınde öldü zaten
uc gun agladım cocuklar okula gıdınce megersem nasıl alısmısım o zılıyle oynamasına ötmesine
kac gun ev sin sin ettı onceden hayvanını kaybedıp uzulenlere ne yalan soyleyım gulerdeım ama sımdı cok ıyı anlıyorum
Hiç durmadan evdeki tüm zamanımı ona adıyorum, konuşuyorum, boynunu seviyorum, temizliği, konumu vs hep o :)Alisamiyorsun sadece alismis gibi yapiyorsun.Her birinin karakteri farkli. Onlarinda burclari varmis. Kimi sinirli oluyor, kimi sakin, kimi neseli kimi suskun. Tek ortak noktalari sevimli mi sevimli , seker mi seker olmalari.
Her zaman daha iyisini yapabiliriz ama zamaninda aklimiza gelmiyor diye kendimizi suclayamayiz.
Cift olunca insana daha zor alisirlar ama tek olmalari bencillik gibi geliyor bana. Sevgi , sefkat, ilgi, bir de arkadas.Bunlari yapiyorsan eger elinden geleni yapiyorsundur.
ya çok tatlısın:)Merhaba okuyan herkese.
Derdim, başlığımın devamı; evciliniz öldüğünde yokluğuna nasıl alıştınız? Alışılır mı?
Ben aklıma geldikçe bunalıyorum, üzülüyorum, kulaklarım yanıyor, "neşesine Yen'i kavuşan dostum artık Yok" diye derin nefes alıp iç çekiyorum.
6 sene boyunca evimde, ya da evlerinde tatile giden arkadaşlarımın evcillerine gönüllü baktım.
Köpekler en fazla 3 ay durdu bende, kediler haftalık.
Hepsinin cinsi türü bambaşkaydı. Ama hala uzaktan bile olsa beni tanırlar, sesimi duyarlar.
Bir kuş aldım, yakışıklı, bebek, rengi çok orjinal, huyu şımarık :)) çok bağlandım ona
Tam yılbaşı gecesi yatarken son kez bakayım diye yanına gittim, hareketsiZ duruyordu, tüyleri dimdik ve soluk...
İlk anda anlamadım, kabullenemedim mi nedir..
Sabaha kadar sırtını koklayıp ağladım. Sonraki gün derhal aynı yere gidip başka bir bebek aldım evime arkadaş.
Huyu diğerine göre farklı; çok sakin. Elimde duruyor, kendini öptürüyor, ona konuştuğumu fark ettiğinde cevap veriyor :)
Fakat, sevdim derken bile kötüyüm, ona rahmetliye seslendiğim gibi seslendiğimde, öyle baktığımda, öptüğümde, kokladığım da suçlu hissediyorum, aynı kafes, aynı ev, aynı kadın, aynı yem. Sanki ihanet ediyorum ölen bebeğime, içim böngür böngür.
Bari başka kafes alsaydım diyorum Yen'i bebeğe, sonra "ya saçmalama onlar eşyalarla duygusal bağ kurmuyor, benden önce bir kuş yaşamış geçmiş der herhalde" diye düşünüyorum.
Ama suçlu hissediyorum
Çözümü Yok, fikir de danışmıyorum ya zaten. Dertleşelim istiyorum.
Aldatılmak, kv, ev.. her ne kadar dertse
Benimki de o kadar dert.
Hiç durmadan evdeki tüm zamanımı ona adıyorum, konuşuyorum, boynunu seviyorum, temizliği, konumu vs hep o :)
Çok sakin Yen'i bebek, hep beni istiyor ev sıcak olmasına rağmen.
Bir de ard arda iltifat ettiğimde boyunu yan çevirip bakıyor, cevap veriyor :)
Mis kokulum benim, ömrüm o :)ya çok tatlısın:)
suçluluk hissetme birisinin yerini diğeri alamaz asla
çok kuş arkadaşım oldu ,evcil hayvanım bile demek istemiyorum o derece severdim:)
öldüler çok yaşamıyorlar zaten maalesef ömrü kısa onların bize göre 8-10 derler mesela muhabbetler bizde hep 5 yıl yaşadılar ki çok iyi bakardım gerçekten bence...
hepsinin yeri ayrı bak sen de demişsin sakin biraz huyu bile farklı:))
Hiç durmadan evdeki tüm zamanımı ona adıyorum, konuşuyorum, boynunu seviyorum, temizliği, konumu vs hep o :)
Çok sakin Yen'i bebek, hep beni istiyor ev sıcak olmasına rağmen.
Bir de ard arda iltifat ettiğimde boyunu yan çevirip bakıyor, cevap veriyor :)
O bir prens :)O bir erkek galiba.
Benimkiler beni takmiyor. Beni kullaniyorlar .
Onlar mutlu olsun da iliskimiz cok onemli degil.
öyle deme ...belki yeterince yas tutmadan hemen aldığın için olmuşMis kokulum benim, ömrüm o :)
İşte böyle sevdikçe, aklıma şu geliyor "diğer bebeğim ölmeseydi, bu bebeği almayacaktım"
Sonra içim kararıyor, nefesim sıklaşıyor.
Haklısın. Kafesini boş görmeye tahammül edemezdim belki de.öyle deme ...belki yeterince yas tutmadan hemen aldığın için olmuş
ben de papağanım öldüğünde epey bi ağlamıştım bir daha asla almam onun yeri dolmaz filan demiştim
ki gerçekten dolmaz ama şu an mesela yeni bir yavrucuk getirebilirim eve gibi hissediyorum
yerini tutmayacak ama onun da yeri ayrı olacak eminim hepsi ayrı şeker:)
sen sadece yas dönemini yeterince yaşamamışsın ondan bence
hemen telafi etmek istemişsin öldüğünü kabul edememişsin sanki alınca o geri gelecek gibi davranmışsın...
ama alışırsın eminim kendine yüklenme bu yeni bebişi ayrı yerde tut içinde ikisi başka canlılar başka güzellikleri var:)
Ayy bu çok acı.. Çok üzüldümAlışıyorsun, herkes her kayba alışıyor. Zaman gerekiyor, belki başka dostlar vb.
Alışmak dediysem de unutuyor değil, ilk zamanlardaki gibi şiddetle sızlatmıyor, burkuluyorsun bazı bazı sadece.
Ben de kendi hikayemi paylaşayım:
2 sene mi oldu ne, doğum günümde eşim albino bir muhabbet kuşu getirdi. Çok sevdiğim için, sürpriz yapmış.
Nasıl havalara uçtum... Nasıl gözüm gibi baktım, hüzünlü titrek halinden sıyrılması için nasıl çabaladım sana anlatamam; çünkü geldiğinde çay tabağından yem yiyebiliyordu sadece, yavruydu.
Büyüttüm, konuşurdu, öperdi, omzumda gezerdi.
Kafesinin kapağı hep açık olurdu, uyuyacağında, yemini yiyeceğinde filan girerdi ancak.
Gün aşırı ev süpürürdüm sıpanın yüzünden ama onun şen şakraklığı için değerdi.
Vs vs...
Neyse, bir gün annemlerin yayla evinde kalmaya gittik, benim miniği de götürdüm tabi.
Orada da kafese kapatmadım, marul elimizde oynuyorduk.
Balkon kapısının yakınındaydım, tam orada omzumdayken yabani bir kuş kaptı.
Ardından sadece bakakaldım.
Günlerce aklıma her geldiğinde ağladım, benim yüzümden oldu, kafesten çıkarmamalıydım dedim.
Yaşamak kadar ölmek de hayatın bir parçası ne yapalım? Dile kolay ama kabulleniliyor bir şekilde.
Huyu başka, kokusu başka, rengi başkaValla çok zor yaşamayan bilmez anlamaz özlemleri hep yerli yerinde duruyor
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?