Aminnn inşallah hepimizin dualarını kabul eylesin Rabbim.İnşallah canım gönlünce olur yazarsın buraya, benim ilki küçük bişeydi ikinciyi Bakalım mevlam neyler
Ben bu ara kisisel gelisim kitaplarini biraktim. En son secret i okumustum. Simdi "Daragacinda 3 Fidan" i okuyorum. Ikisinin arasinda Pucca nin son kitabini okumustum. Kafam mi karisik ne? :)))
Ben de evde olan kitaplardan ara ara açıp okuyorum yakın zamanda Hava nın üç kızını bitirdim değişik güzeldi roman da olsa arada paylaşalım beğendiğimiz yerleriniBen bu ara kisisel gelisim kitaplarini biraktim. En son secret i okumustum. Simdi "Daragacinda 3 Fidan" i okuyorum. Ikisinin arasinda Pucca nin son kitabini okumustum. Kafam mi karisik ne? :)))
Gercekten o yaslarda olayi cozmussunDün akşam erkenden uyuduğum için yazamadım. Şimdi aldım günlüğümü karşıma, okudukça buraya da aktaracağım.
Günlüklerimi 11-12 yaşındayken tutmuşum (13-14 yaşındayken de birkaç gün yazmışım). İnanamıyorum kendime resmen terapi yapmışım hahahaha. İyilik perisiyle konuşmuşum, iyimserlik ve kötümserliği karşı karşıya getirip konuşturmuşum... Ben @buttrfly 'ın keşfettiği döngüsüne lisede girdiğimi sanıyordum. Aslında çok daha önce girmişim onu anladım. İyi ki yazmışım bu günlükleri, döngüden çıkmamı sağlayacaklarını düşünüyorum.
10 yaşında falanken de bir panik atak krizi yaşamıştım. Bütün gece yutkunamayıp öleceğimi düşünmüştüm. O zaman da başlamış olabilir döngü. Şu anda da aileme sinirliyim. Neden bir pedagoga götürmediler? Ertesi sabah çocuk doktoruna gitmiştik sadece, o da bana güven vermek için KBB'ye yönlendirmişti. Bak yutkunabilirsin aslında sorun yok demek için. Bir de Atarax şurup vermişti onu da hatırlıyorum. Panik olursam içmem için. Ben de TV yarışması sonucu açıklanırken heyecanlanınca içtiğimi hatırlıyorum :) Bir daha onun gibi kriz yaşamadım zaten.
Ben ilkokulda derslerimde sorun olmadığını sanıyordum. Çünkü okul birincisiydim, sonra da çok güzel bir lise kazandım. Ama ders konusunda, hayat konusunda ailemle olan kötü iletişim o zamanlar da varmış.
Bazı yerleri de okuduğum günlüklerden öykünerek yazmışım sanırım, (Go Girl dergisinde günlük kısmı varmış, bir de Bir Genç Kızın Gizli Defteri'ni okumuşum Serra Abla diye bahsediyorum hahahah) mesela ben harçlık aldığımı hatırlamıyorum, ailem hep ihtiyacıma göre para verirdi ben harçlık almaya özenirdim. Harçlık sistemine geçelim derdim arada, bir hafta harçlık verilirdi sonra yine unuturduk. Neyse işte annemin harçlığımdan keseceğinden falan bahsetmişim, belki doğru belki de sallamışım, bilemiyorum.
3. Günlüğümün ilk sayfası, yaş 12
Dün deneme sınavına girdim, sonra anneannemlere gittik. Eve geldiğimde kontrol ettim, sınav eskisine göre iğrenç geçmiş. Üzüldüm ama dedim ki önemli olan yanlışları görmektir. Ve kendime bir çalışma programı hazırladım. Sonucu anneme söylediğimde "X'ten soruları almıştın, çalışsaydın n'apıyım" dedi. Halbuki çalıştığımı o da biliyo. Geçen sınavda çalışmadığım halde daha iyi geçmişti. İnsanın hevesini kırıyolar. Uyuz oldum. Ama ağlamak yok. Üff ağlıycam yaa... Programı uyguluyoruz. Şimdi ödev zamanı. Üzülme sakın canım benim. İyilik perisini çağıralım mı?
- Burdayım tatlım.
-İyilik perisi ne yapmalıyım?
- Bak önce sakinleş. Başkalarının düşünceleri ne yaptığı, başarısı, başarısızlığı seni ilgilendirmesin. At bunları kafandan.
-Tamam.
-Şimdi... Sen ne yaptın? Başarısız oldun. Zaten önemli olan eksiklerini görmek. Çalışma programına aynen devam et. Yeterli kaynağın var mı?
- Sayılır.
(Iyy annem geldi)
- Peki o zaman çalış ve kazan. Kendine ve başkalarına ne yapabileceğini göster.
Gercekten o yaslarda olayi cozmussun
O zaman bilincsizce yaptigin seyleri simdi bilincli yapacaksin ve degisimi goreceksin. Kabullenmeyle basliyor her sey. Kabullenme de kabullendim demekle olmuyor. Benim de basima geliyor. Tamam artik bu meseleyi hallettim demisken birden tam olarak kabullenemedigimi goruyorum:)
Elbette simdi daha sanslisin. Danisabilecegin insanlar ve kitaplar var. Sorunlarini da biliyorsun. Bence sorunlarini bilmek degisimde en buyuk asama.
Ben de 12 yaşından 26 yaşına kadar günlük yazdım.Günlüğüm hala durur ve bir sürü boş sayfası var.Yani yazmaya devam etsem yine yazarım. Niye günlük yazmayı bıraktım hiç bilmiyorum.Halbuki çok severdim yazmayı.Bu günlükler sanki her şeyi çözecekmiş gibi hissediyorum. Okurken yoruluyorum biraz. Bazı yerler direkt ergen kafası ama bazı yerler hala aynı ben. Belki de o zamanlar yaşıma göre çok olgundum, şimdi de yaşıma göre çok korkağım ve güçsüzüm.
Sizin yorumlarınızı da çok merak ediyorum.
Ben de 12 yaşından 26 yaşına kadar günlük yazdım.Günlüğüm hala durur ve bir sürü boş sayfası var.Yani yazmaya devam etsem yine yazarım. Niye günlük yazmayı bıraktım hiç bilmiyorum.Halbuki çok severdim yazmayı.
Sen bana çok güzel bir fikir verdin.Yıllardır günlüğümü hiç okumuyorum.Belki ben de senin gibi günlüğümü okuyup döngülerimi bulabilirim.Belki de yeni bir psikolojiyle ve hayata yeni bir bakış açısıyla tekrar günlük yazmaya başlarım.
Ne kadar güzel o yaşlarda resmen üst benliğinle konuşmuşsun kendini çıkmazda hissettiğinde kollektif bilince bağlanmışsın (iyilik perisi diyerek) aslında hepimiz herşeyi biliyoruz kanıtı bu senin ki süper :)Yani aslında bu beni hem rahatsız etti hem de umut verdi. Hep aynı şeyleri yapmışım aslında 14 yıldır, demek ki bir yerlerde bi yanlışlık var. Bu döngüyü kırmam gerek. Belki günlüklerden bunu tespit edebilirim, üstünden baya zaman geçtiği için daha objektif bakabilirim kendime.
Mesela annemler bi şey için söz vermiş, sonra hayır demişler. Ben ölmek istiyorum, onlar da ölsün nefret ediyorum falan yazmışım. (Ergen kafasıyla aşırı tepkiler ama ben şimdi ölmek istiyorum demiyorum da yine nefret ediyorum falan diyorum) Ertesi gün konuşmuşuz, çok seviyorum yazmışım.
Taa o zamanlar diyet yapmaya başlamışım. Boyum 1.53 kilom 44 diye yazmışım. Yazık.
Tekrar eden durumları tespit etmeye çalışıyorum:
-Güzel miyim, güzelleşmeliyim takıntısı
-Etrafımda kimse yok, benden hoşlananlar var ama asla birlikte olmayacağım insanlar. Ben de takıntılı bir hoşlanma içindeyim. Bana uygun olmayan niteliksiz birine.
-Sürekli program yapma
- Başrol olmam gereken filmde yancı gibi hissetme durumları
- Aileyle iletişimsizlik
Anladım ki benim sorunlarım internette yazan şeylerle çözülemez. Yani zor işi diğer işlerden önce yapması gerektiğini 12 yaşında bilen insan, bilgi eksikliğinden sıkıntı çekmiyordur. Benim ihtiyacım olan şey pomodoro yöntemi, pareto yöntemi gibi şeyler değilmiş. Ben zaten üretmişim yöntemleri daha o yaşta, kendi kendime. Resmen bilişsel davranışçı terapi yöntemini (kendinle bir arkadaş gibi konuşma) kendime uygulamışım bilmeden. Ama ne eksik işte, neresi yanlış? Orayı görsem olucam ben gibi...
Bir sayfada yine iyilik perisini çağırmışım. Adını da kendi adım koymuşum. "Çünkü seni ben hayal ediyorum. Ve ben peri olmak istiyosam öyleyimdir. Ayrıca kendi sorunlarımı kendim çözmüş olurum." demişim.
...
B (Ben): Immm. Düşüniyim biraz. Bi dakkalık zaman ver. Hala bulamadım. Buldum! Sorun= Şimdi ders çalışıcam mesela. Yazmak gereken ödevlerimi rahat rahat yapıyorum ama çalışmak gereken ödevlerimi iğrenç ve önemsiz gördüğümden yapmıyorum.
İ.P. (iyilik perisi): Hımm. Eee sen zaman istedin. Biraz da ben düşüniyim. Bak şimdii... Na'ap biliyo musun?
B: Cık. Bilseydim sana sormazdım.
İ.P.: Önerilerimi sıralıyorum. (devamını foto olarak atıyorum)
Ne kadar güzel o yaşlarda resmen üst benliğinle konuşmuşsun kendini çıkmazda hissettiğinde kollektif bilince bağlanmışsın (iyilik perisi diyerek) aslında hepimiz herşeyi biliyoruz kanıtı bu senin ki süper :)
fitvesaglikli . Canim o yasta o bilinc cok guzel. Ben zir zir agliyordum anca.Cozum arama falsn yok. Yol gosteren yok. Isyan had safhada. Bende 12 yasimdan beri gunluk tuttum. Evlendikten sonra hepsini okuyup sobaya attim. O gun aglamaktan icim cikti ama bir seyleri kirdim. Benim hikayem biraz farkli gelisti. Ama su anki bilincli halimle tekrar okumak isterdim. Simdiki kafamla okusam pek aglamazdim. Kendimi affettim. Kendimi sevmedigimi, surekli degersiz yetersiz hissettigimi fark ettim. Bayagi yol kateettim. Yeni mottom : " Canim kendim. Kimse sevmese bile ben seni hep severim. Fistiksin. Her sey yolunda. Seni cok seviyorum.Herkesi ve herseyi seviyrum." vb.
Sana yol gosteremedim ama icimi doktum. Sen cozum aramaya erken basladin. Mutluluk icimizde. Bunu aklimizdan cikarmasak cogu sorunumuz anlamsiz gelecek.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?