Popüler Konu Düşünce Gücü/Pozitif Düşünce/Olumlamalar

Selamlarrr Herkese hayırlı günler/geceler... öncelikle iç açıcı bu güzel yazınız için size teşekkür ederim Sahra- . Dediğiniz gibi mesele herşeyin güzel olması yada yolunda gitmesi değil mesele nasıl değerlendirdiğimiz. Bunun farkında olmama rağmen birşeyleri değiştirme çabasına girmiyorum. Uzansam üstümdeki o ağları atabileceğim ama yapmıyorum, bi tutukluk var sanki üstümde bir durgunluk yada adını koyamadğım herneyse ... günüm birinde tüm negatiflikten arınmış olmak dileğiyle herkesi öpüyorum
 

Selamlar topikcanlar

Bana seslenmişsin canım geldim hemen :) Çekim yasası aleyhimize ya da lehimize sürekli çalışıyor her zaman.Yani hem iyi yönde hem de kötü yönde.İyi kötü zaten bizim nitelediklerimiz, başka bir coğrafya da başka bir zamanda bizim iyi dediklerimizin hepsi belki de çok kötüdür; mesela evlilik bizim için harika süperdir pembe panjurdur; başkası için mazoşistliktir : DDD Ya da tersi durumlar, ama hepimizin bilinçaltı evrenseldir doğrular yanlışlar bizim onlara yüklediğimiz anlamlar,duygulardan ibarettir...Duygularımız,hislerimiz hepimizde ortaktır;mutlu olduğumuzda ya da heyecanlandığımızda salgılanan hormonlar ve üretttiğimiz enerji türleri ortakdır. İşte bunlarla başlar çekimlerimiz...Evliliğe,sevgililiğe pek çok anlam yükleriz; bu yaştan yaşa, bölgeden bölgeye bile değişiyor biliyoruz zaten.Hayat sadece an'dan ibaret ve o an'dan başka bir an yok,ne geleceğe ne geçmişe gidebiliyoruz.Ama zaman hologramik olduğu düşüncesine ben inanıyorum, yani o an'la geçmiş gelecek tüm an'larımızı etkileyebiliyoruz.Yani şu anda verdiğin değişim kararı tüm zamanlara doğru etkisini gösterecek.Zaten öyle değil midir geçmişte yaşadığımız bazı olayları şu an gülerek hatırlarız, o zamanın enerjisi ile bile oynuyorsunuz,bu gelecekteki seçimlerini bile değiştiriyor.Çok yakın zamanda bilim adamları ispat etmiş ki sadece geçmiş geleceği etkilemiyor;gelecekte geçmişi etkiliyor. An'da verdiğimiz kararlar çoook değerli ve çok önemli,geleceğimizi etkileyip geçmişimizi dönüştürecek kadar.O yüzden tüm çekimler kararda başlar.Evlilikle ilgili sevgiyle ilgili belki neler duyduk nelere inandık.Belki başkasının yaşadığı kötü evlilikler yüzünden böyle olacaksa hiç evlenmeyeyim dediniz de tüm olasılıkları kötüye çevirip evlenmeme kararına vardınız.Bu karar tek bir haberle bile olabilir,ya da çok güvendiğiniz bir insanın tuhaf evlilik düşüncesiyle de olabilir.Önce bu düşünceleri tamamen iptal edip yaratımlarını yıkmak lazım.Yaratımları neler mi;tabi ki kötü eş adayları olacak,ya da kötü evliliklere sahip insanlar olacak.Eğer evlilik,aş konusunda kendimizi iyiye harikaya açarsak hep böyle insanlar dolacak çevremiz evren görünür kılacak önce,bilinçaltı eeee işte aynen böyle olur evlilik der gibi onaylayacak.İçinizde de sadece imrenme olacak,güzel harika duygular uyanacak ki bunlar size de ait çünkü Ve istediğiniz gibi işleyecek çekim yasası...Önce nerde pürüz var temizlemek lazım işte, ben başkasının aşk hayatına ayyy ne güzel mi diyorum yoksa ığğğğ ne yapış yapış ya da yalan dolan mı diyorum...Yalan dolan ya da yapış yapış bile olsa öyşe ilişkilieri kalıplı bilinçaltınız çekti, sorun var demektir.Düzeltmek lazım.Evet benim en büyük çekimim eşim hala da öyle binlerce şükür ama ben o zaman 15 yaşımdaydım bilinçaltım evliliğe karşı tertemiz ve tozpembeydi.Yani şu an ruh eşimi istesem tertemiz kalıplarım olmayabilir, etrafın baskısı üstümde olabilir mesela hadi evlenmeliyim zaman geçiyor diye tıhaf iç sıkışmam olabilir.Beklentim yüksek olabilir illa şu geliri olsun şu evi arabası olsun...Ama bakayım bu beklentileri hırsla mı istiyorum yoksa coşkuyla keyifle mi; yani olmasa da olur ya diyebiliyor muyum? Ya da olduğunu düşünüp aklıma yok şu filan filan da gününü görür benim de bir kocam sevgilim var işte diye düşünüp enerjiyi bozuyor muyum : ))) Yani gerçekten o kişi gününü görecek kadar kötü bile olsa enerjiyi bozar bu düşünceler çekim yasasında.İşte ne bileyim aklıma gelenler bunlar, imajinasyonlar bütünün hayrına olacak şekilde diye düşünülüp yapılmalı, ben istiyorsam o isteğim zaten benimle deyip enerjiyi serbest bırakmak lazım.O kişi en harika kişi bile olsa o değilmiş gibi davranıp sadece an a odaklanılmalı,değeri hep en önce kendimize vermeliyiz.Hadi bakalım bana o hakettiğim evliliği,aşkı verebilecek misin düşüncesinde,enerjisinde olunulmalı

Bu kastettiklerim sadece evlilik için aslında eğitim,kariyer,aile,maddi manevi tüm hayatımız için geçerlidir tatlışlarım.
 
Son düzenleme:
Merhaba rica ederim :)
" günün birinde tüm negatiflikten arınmış olmak dileğiyle " cümlesi ile başlayalım mi değiştirmeye
Eğer sizde zinciri kırıp yeni temiz enerjiye geçmek istiyorsanız, bence istiyorsunuz ki onun için buraya yazdınız...
Şu an şimdi burada hemen üzerimdeki tüm negatiflikten arınmayı seçiyorum ya da niyet ediyorum.... cümlesi ile değiştirebilirsin..
Kötü hissettiğin anlarda bu olumlamayi çokça söylemen yeterli sonra farkı gör küçük küçük başla derim ben. Gün icinde negatif kelimelerini yakala pozitifle olumluyla değiştir sonra insan beyni otomatiğe bağlıyor zaten zınk diye kendini yakaliyorsun o negatif yorumu fark edip 3 kere iptal ediyorum diyorsun sonra değiştiriyorsun :)
 
Selam canim of of dökturmüşsün yine bende üzerime alınmam gereken yerleri aldim mesajından cok teşekkür ederim kendi adıma.
Dün demiştim canlanır buralar tekrar diye arada uğrayip iki cümle de olsa güzel enerjinden bırak canim özlüyoruz seni.
Aynı katılımı diğer arkadaşlardan da bekliyoruz özledik bu sayfanın coşkun hallerini 886 syf olmuş hani 1000 li sayfalara geçecektik
 
Küçük bir ekleme daha yapayım
Günün birinde... diyerek zamanı da ileri ötelemis oluyorsun günün birinde değişmek istiyorum ..ne zaman ? belirsizlik var... Evren netlik ister .. yazmadan geçemedim :)
 
Cok istiyorum canim benim gelip bir seyler karalamayi.Mesela bazen bir ilham gelir ya da boyle inanilmaz tesaduflu bir cekim yasamisimdir anlatayim ya yarim kalir ya da unutur giderim araya bir seyler girer.Hani uzun suredi hep aklinizda olan bir arkadasiniz akrabaniz olur arayayim dersiniz bir turlu firsatiniz olmaz, kismet olmaz aynen oyle iste. Elimden geldigince yazilar yazacam insallah,cok tesekkur ederim tatlim.
 
Küçük bir ekleme daha yapayım
Günün birinde... diyerek zamanı da ileri ötelemis oluyorsun günün birinde değişmek istiyorum ..ne zaman ? belirsizlik var... Evren netlik ister .. yazmadan geçemedim :)

Tamda bunun uzerine ben de boyle dusundum hatta yazacaktim yazamadim : )))
 

Nasil olacagini ne zaman olacagini bilemiyoruz hatta oldugu zamandan bile cooook sonra farkediyoruz yasarken ya da yasadiktan sonra...Aaaa ben bunu aynen boyle istemistim diyoruz.O yuzden dilerken,isterken bile coooktan oldu bile dusunup birakmak lazim
 

Dunyadaki cenneti de cehennemi de dusuncelerimizle yasayabiliriz,kimisine dunyalari ver neden bu da degil der,kimisi bir agactan bir bocekten bile musmutlu olur; nasil da guzel yaratilmis diye iste.
 
Ben teşekkür ederim topige sana burdaki diğer arkadaşlara rastladığım için...
 
Değerli fikirleriniz için çook teşekkürler... demekki kafamda hep bir şeyleri geleceğe, bilinmezliğe ötelemişim gelecek zaman kipini kullanarak... bugünden sonra hayatıma daha hayırlı insanlar çekmek için ve de güzel bir iş için çekim yasası uygulamaya karar verdim...

bir de bir şey eklemek istiyorum, hani hep düşündüğümüz dostumuz ya da eski bir arkadaşımızı andığımızda bir kaç gün içinde arar ya? Ha işte o bana bir türlü olmuyor sonra şey düşündüm ‘utangaç onlar seni aramıyorsa sen ara hal hatır sor” ama bunu ancak bi kaç kes yapabilirim ya sonra ? İnsanların hayatına zorla girmeye çalışmış gibi hisssediyorum.. sonra geçen gün arkadaşım wp dan davetiyesini göndermiş. Küçücük şehir zaten ofisime ayak üstü gelip davetiyeyi bırakamaz mıydı yani? Ben mi fazla alınganın? Bir yıldır çalışıyorum hiç bir arkadaşım arayıp da napıyorsun demedi.. demekki neymiş bundan sonra daha sağlıklı be sağlam ilişkiler kurmaya çalışıcam ..



Saçmalamış olabilirim kusura bakmayın buraya içimi dökeyim dedim
 
İçinden gelenleri çok içten bir şekilde ifade etmişsin tabiki saçmalamamışsın :) Arkadaşını ve dostunun aramasını istiyorsan içten bir şekilde ona sevgini gönderebilirsin mesela, ama onun arayıp aramaması hiç önemli değil.Bir beklentiyle yapmayacaksın yani,arasın diye değil.Sevgini göndermek için güzel anılarınızı düşünüp kahkahalarını duyabilir,ona sarıldığını filan hissedebilirsin. İyi ki varsın de ona mesela,çok teşekkür et içinden. Mutlaka hissediyor.

İnsanların hayatına zorla girmek istemiyorum diye düşündüğünüzde malesef dirençli bir enerji karşıya gidiyor.Böyle bir histe zaten sevgi,sıcaklık olamaz .Size o kişiye karşı sıcaklık hissi verecek duyguları hissetmelisiniz ki karşıya da o enerji ulaşsın.Karşıdakini hangi enerjiyle hissedersiniz o kişinin alanında size karşı aynı enerji oluşuyor.Wp dan davetiye göndermişse mesela o kişi için size karşı herhangi bir negatif his yoksa bile alınganlık enerjinizle ona negatif enerji gidiyor.Belki de daha önce negatif bir enerji gönderdiniz o kişi vakit yaratmak istemedi sizin için o kadar iş güçün arasında.Ama her ne olursa olsun bu davranış bu kişiye ait,ben olsam sanırım böyle yapardım deyip geçmelisiniz en fazla oluşturmadan.Durduk yere karşıdan da neden negatif çekeyim ki derim ben, banane herkes kendine yakışanı yapar : ))) Bir arkadaş sizin olayla ilgili bir durumun daha negatifini,tamamen tavırlı bir şekilde bana uyguladı ben içimden sadece güldüm kendimi onurlandırarak misal.Egosal bir davranışın benim hayatımda yeri yoktur dedim,varsa ortada negatif bir enerji kendimden uzaklaştırdım; sahibi kimse ona gitsin Başkaları için enerjiyi bozmaya değmez değse zaten enerjinizi pozitifleştirir,coşku verir,keyif verir,ilham verir
 
buttrfly canim sen bizi bırakma. Diğer arkadaslarda ... Buraya sorun yazanlari okuyorum, zihnimde bir yorum beliriyor. Çoğu zaman negatif olduğu için hiç sesimi çıkarmıyorum. Sonra bilinçli arkadaşların yorumlarını okuyunca bakış acimi düzeltmeye calisiyorum.
Gün icinde sürekli zihnimin içinde negatif kelimeler duyuyorum. 3 kere iptal diyorum. Ardından olumlama cümleleri söylüyorum. Be çok DEGERLIYIM. Kendimi çok seviyorum. Sevgi dolu bir insanım. Sevilen saygı duyulan
biriyim vs.
Son aylarda saldim kendimi. Zikir, olumlama, egzersiz,dikkatli beslenme. Hepsi rafa kalktı. Kısa bir dönemdi, geçti. Şimdi kendimi 1. Muhaŕrem ' e hazirliyorum. Hicri yılbaşı. Son yıllarda motivasyonumu bu sekilde buldum. Muharrem orucuyla başlayıp, zihnimi arındırıp, maneviyatimi sorgulayıp eksik yanlarını besliyotum.
Hep söylüyorum, insanın kendini tanıması çok çok önemli.Ben kendimi tanımak için buralardayim.
 
Estağfurullah niye saçmalayasınız hepimiz zaman zaman buraya kalbimizi açıyor birbirimize yardım ediyoruz
 
Huzurlu mutlu akşamlar kızlar, bayram sonrası ve yaz yoğunluğuyla ben bu aralar zihinsel bir temizliğe başladım okuduklarımı paylaşmak istedim belki uygulayan olur topicde bulunsun Sevgiler
****

Geçmişte kendini ifade etmemiş, dönüşmemiş enerjiler travmalar karşımızdaki kişilerin bize karşı davranışları olarak ortaya çıkar.
Karşımıza çıkan kişilere her tepki verdiğimizde bizde dönüşmemiş bir enerji var demektir. Bu hali çocukluğumuzda öğreniriz.

Çevremizdeki insanlarda hep aynı şeyleri yaparlar, tepki gösterir ve şuçlarlar.
Bu davranış şeklini öğrenmemeyi seçtiğimizde yani olanın kendi sorumluluğumuz olduğunu kabul ettiğimizde tepki gösterme hali tamamen ortadan kalkar.
Tepki göstermek ateşe benzin dökmek gibidir. Sorumluluk almak ise ateşe su atmak anlamına gelir. Tepki göstermek enerjiyi boşuna kullanmak demektir.

Sizi üzen olay aslında sizi üzen bir durum değil de size hazırlanan bir sınav niteliğindedir. Bu durum ilk defa olmuş ta değildir.
Tepki vermenin ingilizce anlamı “reaction=reaksiyon yani tekrar aksiyondur.
Verdiğiniz tepki yeni değildir. Eskinin tekrarı gerçekleşiyordur.
Siz farkedene kadar benzer durum tekrarlanır durur. Ve siz her seferinde tepki verirsiniz. Çünkü bu çocukluğunuzda ailenizden ve/veya çevrenizden öğrendiğiniz bir şeydir. Bunlar hücrelerinizde kodlanmış durumdadır.

Tepki ( reaction) gösterdikten sonra 2.aşama “Şuçlama” dır. İngilizcede suçlama “ blame” demektir. “Be Lame” kelime anlamı ise “ “sakat olma” dır.
Suçlayarak dikkatimizi kendimizden uzaklaştır ve başkalarına yönlendiririr. Kendimizi özürlü, aciz duruma sokarız. Hayatımızda olanların sorumluluğunu almadıkça bu süreç hep böyle devam edecektir. Suçlama= Blame içimizde olanların yansımasıdır. Ve bu durumun tabii ki sonuçları olacaktır. Karşımızdakini suçlayarak kendimizi kurban rolüne sokar ve gücümüzü inkar ederiz.

Bir sonraki aşama ise; Suçlu hissetme, utanma ve pişmanlıktır. Birini suçladığımızda bilinçsizce kendimizi de suçlu hissederiz. Başkalarını suçlayarak kendimize ihanet etmiş oluruz.
Çünkü başkalarını suçladığımızda ruhumuzun gücünü göz ardı etmiş oluruz.
Yani olanların ruhumuzun kontrolü dışında olduğunu kabul etmiş oluruz. Bu şekilde “ cause=neden” and=ve “ effet=sonuç” kanunu da gözardı etmiş oluruz. Tepkili davranışlar hiç bir şekilde bize hizmet etmezler.
Duygusal olarak hücrelerimize işlemiş olarak bu davranışlar nasıl öğrenildi ise öğrenilmemiş hale de gelebilir. Kendinize güvenin ve emin olun. Unutmayın; hayatınızda terse giden, sizi sinirlendiren olayları bilinçli olarak size sunulmaktadır.
Kendinizi huzursuz hissettiğinizde” duygusal temizlenme rituelini” yapabilirsiniz.
.....
 
.....
••
Öncelikle karşınıza çkıpta dengenizi bozan kişilerin kesinilikle olan olaylardan haberi yoktur. Onlar sadece “mesaj” getirenlerdir. Onlar geçmişle bütünleşmek için hatıraların yüzeye çıkmasıdır. Bu yüzden “mesaj getiren”lere”saldırmak sonuç vermez. Evrenin limitsiz “mesaj getiren”leri vardır. Burada yapılacak ilk şey “mesaj getiren”i bir kenara bırakmak ve onu unutmaktır. Onlara verdikleri muhteşem hizmet için sadece teşekkür edebilirsiniz. Tepki göstermek yerine tek başınıza kaldığınızda bunun üzerine çalışmak için kendinize söz verebilirsiniz. Emin olun bu tarz bir davranış çok cesaret ister.

Sonra fiziksel, duygusal ve zihinsel drama içine girmeden“ Mesajı Alın” yani mesajın farkına varın. Ve gelen mesajın ne olduğunu hissedin. Ve kendi kendinize “ Ben üzgünüm”, Ben incindim”, “Kendimi çok yalnız hissediyorum” “Kendimi çok kızgın hissediyorum”, Kendimi çok üzülmüş hissediyorum” v.s. İçinizdeki hissin gerçekte bunlardan hangisi olduğunun farkına varın.

Duygusal tepkiyi çağrıştıran duyguları hissetmeye çalışın. Örneğin Kızgınsanız ; elleriniz titreyebilir, solar pleksusunuz sıkışabilir, yüzünüz kızarır. Gerçek hissi tamamıyle tesbit ettiğinizde 2.aşamada bitmiş olur. 3. aşamada gelen hisleri hiç bastırmadan iyice içine girin.Bastırmayın, yok saymayın sadece keşfedin. Bu duygu ile kalın, o anda kalın.
Duyguyu yargılamadan ,herhangi bir sonuç çıkarmadan sadece hissedin. Sonra aynı geçmiş duyguları ne zaman hissettiğinizi düşünün ve bunların dikkatinize gelmesi için izin verin, güvendesiniz, yapabilirsiniz.
Duygusal blokajları bedenizi fiziksel olarak iyice hissettiğinizde son aşama için hazırsınız demektir. Şimdi gelen duygulara bana doğru gelebilirsiniz, korku ve kısıtlama ile karşılaşmayacağını ve yargılamayacağınızı söyleyin.

Duyguya “ şevkat” gösterin. Sevgi ile kucaklayın . Şevkatin ingilizce anlamı” compassion” kelimeyi açarsak “ come pass on” kelimelerini çağrıstırır. Bunun anlamı ise “gel ve devam et”tir. Duygulara aynen böyle söyleyin. Gel, nel olursan gel, ben buradayım. Mevlana da böyle söylememiş midir ? “Gel Ne olursan Gel” Bu teknik dışarıdaki dünyayı deneyimlediklerimiz aslında içimizdeki duygusal durumdan kaynaklanmaktadır.

Barışı hayatımıza almamız, dışarısı ile bağlantımızın olmadığını anlatır. Sevgi ve şevkat kalbinize giden kapının tekrar açılması için kullanacağınız anahtardır.
Bu ritüeli arzuladığınız zaman kullanmayı gözardı etmeyin.
Ben de işe yaradı, yaramaya devam ediyor...

Michael Brown
*****
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…