Aşağıdaki videoyu izleyerek sitemizi ana ekranınıza web uygulaması olarak nasıl kuracağınızı öğrenebilirsiniz.
Not: Bu özellik bazı tarayıcılarda mevcut olmayabilir.
Bir kaç gündür okuduğum bir şeyi uyguluyorum...o kadar eş zamanlıklar yaşıyorum ki...
Birde bugün eşim benim ta 1 ay önce almayı aklımdan geçirdiğim şeyi alınca
Yok artık dedim :)
okuduğunuz şeyi paylaşmanızı rica etsem :)Bir kaç gündür okuduğum bir şeyi uyguluyorum...o kadar eş zamanlıklar yaşıyorum ki...
Birde bugün eşim benim ta 1 ay önce almayı aklımdan geçirdiğim şeyi alınca
Yok artık dedim :)
Merhaba arkadaşlar:)
Tuğçe Işınsu'nun youtube daki videolarını izlerken aşk ritüelleri adı altında yaptığı bazı uygulamalar var mesela elmanın üstüne isim kazımak yada kağıda toplu iğne batırmak vs.
Bunları deneyenler var mı aramızda, olumlama yaparken bunların da yapılmasını öneriyor kendisi, siz ne düşünüyorsunuz?
okuduğunuz şeyi paylaşmanızı rica etsem :)
Hayırlı olsun takımınO yok artık kısmını bende yaşadım hem de dün.
Daha önce nette gördüğüm bi pasta takımı vardı. Normalde pek işim olmaz öyle şeylerle ama pek bii begenmistim. Vee bana da dün hediye geldi rengi bile aynıydı.
Yaşatan Rabbime hamdolsun.
buttrfly dediği gibi....
Enerjiler etrafa yayılıyor vee gelip bizi buluyor.
Kizlar artik eski bilinclerimizde degiliz desem abartmis mi olurum : ))))O yok artık kısmını bende yaşadım hem de dün.
Daha önce nette gördüğüm bi pasta takımı vardı. Normalde pek işim olmaz öyle şeylerle ama pek bii begenmistim. Vee bana da dün hediye geldi rengi bile aynıydı.
Yaşatan Rabbime hamdolsun.
buttrfly dediği gibi....
Enerjiler etrafa yayılıyor vee gelip bizi buluyor.
Evet artik es zamanlilik donemindeyizDeneyin sonunda sert ve köşeli negatif düşünce şablonlarınızı oldukça fazla gevşetip değiştirdiğinizi ve bu arada ilginç eş-zamanlılıklarla yaratıma girdiğinizi de göreceksiniz.
- Zihnimde bir kara tahtada dikkatimi çeken olumsuzluğu görüyorum. Bu kişisel bir şey de olabilir, toplumsal da. Belki olayı anlatan bir çöp adam resmi ya da konu hakkında yazılmış şeyler var o kara tahtada.
- Hem kara tahtaya, hem de o yazıya veya resme teşekkür ediyorum. Çünkü şu andaki titreşimimi bana bildiren şeyler bunlar. Bu düşünce olmasa, titreşimimin düştüğünü ve hatta ne yaratmak istediğimi bilemeyecektim.
- “Sana artık ihtiyacım yok, bana bu eksiği/olumsuzluğu bildirdiğin için çok teşekkür ederim” diyorum. “Böyle düzenli, böyle güvenilir şekilde çalıştığın için de teşekkür ederim.”
- Ve bir silgi alıyorum, sevgiyle o resmi, o yazıyı siliyorum. Kalbimden mor alev enerjisi gönderiyorum.
- Sonra yeni gerçekliği yazıyorum. “Biliyorum, eğer kara tahtadaysan, buradasın. Gerçekliğime giriş yaptın, şimdilik sadece düşünce olsan bile, çok yakında fiziksele geçiş yapacaksın. Hoş geldin! Teşekkür ederim.” Ve işte bu kadar, 30 saniyemi belki alıyor, belki almıyor. Günüme geri dönüyorum.
- Bazen kara tahtaya hayallerimi değil de o anda sahip olduğum güzel şeyleri, kahkahaları ve sevgiyi yazıyorum, belki görmüş olduğum bir çiçek, duymuş olduğum bir şarkı, sevdiğim bir kişi, bir koku, bir hayvan, bir anı… (Eğer ararsanız, sonsuz sayıda güzelliklere sahip olduğunuzu da göreceksiniz.) Böylece şükran duygusuna odaklanıyorum. Sadece birkaç saniye. Değişimi hissedeceksiniz.
Mor Alev'den alıntı
Hayırlı olsun takımınenerjine sağlık
![]()
emeğiniz ve paylaşımınız için teşekkür ederimDeneyin sonunda sert ve köşeli negatif düşünce şablonlarınızı oldukça fazla gevşetip değiştirdiğinizi ve bu arada ilginç eş-zamanlılıklarla yaratıma girdiğinizi de göreceksiniz.
- Zihnimde bir kara tahtada dikkatimi çeken olumsuzluğu görüyorum. Bu kişisel bir şey de olabilir, toplumsal da. Belki olayı anlatan bir çöp adam resmi ya da konu hakkında yazılmış şeyler var o kara tahtada.
- Hem kara tahtaya, hem de o yazıya veya resme teşekkür ediyorum. Çünkü şu andaki titreşimimi bana bildiren şeyler bunlar. Bu düşünce olmasa, titreşimimin düştüğünü ve hatta ne yaratmak istediğimi bilemeyecektim.
- “Sana artık ihtiyacım yok, bana bu eksiği/olumsuzluğu bildirdiğin için çok teşekkür ederim” diyorum. “Böyle düzenli, böyle güvenilir şekilde çalıştığın için de teşekkür ederim.”
- Ve bir silgi alıyorum, sevgiyle o resmi, o yazıyı siliyorum. Kalbimden mor alev enerjisi gönderiyorum.
- Sonra yeni gerçekliği yazıyorum. “Biliyorum, eğer kara tahtadaysan, buradasın. Gerçekliğime giriş yaptın, şimdilik sadece düşünce olsan bile, çok yakında fiziksele geçiş yapacaksın. Hoş geldin! Teşekkür ederim.” Ve işte bu kadar, 30 saniyemi belki alıyor, belki almıyor. Günüme geri dönüyorum.
- Bazen kara tahtaya hayallerimi değil de o anda sahip olduğum güzel şeyleri, kahkahaları ve sevgiyi yazıyorum, belki görmüş olduğum bir çiçek, duymuş olduğum bir şarkı, sevdiğim bir kişi, bir koku, bir hayvan, bir anı… (Eğer ararsanız, sonsuz sayıda güzelliklere sahip olduğunuzu da göreceksiniz.) Böylece şükran duygusuna odaklanıyorum. Sadece birkaç saniye. Değişimi hissedeceksiniz.
Mor Alev'den alıntı
Kizlar artik eski bilinclerimizde degiliz desem abartmis mi olurum : ))))
Dünku yasadigim ornekten sonra artik buna eminim.Yepyeni bir insanla tanistim.Universite egitimini 5 yilda hindistanda tamamlamis filan spirutel anlamda kendini cok gelistirmis. 25 yildir hayatinda agzina ne pismis ne de hazir bir sey koymamis.Tamamen dogadan besleniyor. Zaten cildinden ve zayifligindan anliyorsunuz.Dun sohbet ediyoruz yone cok cesitli ulkeler var.Konu guzellikti.Kadin konusmaya basladi; aman Allahim sanki ben konusiyorum.Beynimi okuyor gibiydi, ayni kitaplardan ayni yazarlardan esinlenmisiz.O yasadiginyer dolayisiyla da cok fazla pratige gecebilmis tabi.Bir de sohbet oncesinde de ben bir kitap ariyordum kutiphanede.Kitabi rafta koydum, elimde kalmasin diye.Ve kadin sohbette bu kitaptan bahsediyor. Sohbet sonrasi yanina gittim biliyor musunuz ben biraz once sizin bahsettiginiz kitabi ariyordum o anda elimdeydi kitap, o kadar sakince soyle dedi; 5 duyu organimiz gibi 6. duyu organimiz o da aklimizdakilerin birbirine gecisi.O an dondum.Evet biliyordum ama bu kadar sakince birinden duymak beni yine de sok etti.
Biz bunlari artik ayan beyan yasiyoruz kizlar yeter ki dikkatinizi verin :)
KENDİ FREKANSIMIZI YÜKSELTEREK İYİLEŞTİRMEK
Bir dalganın belli bir zaman birimi (genellikle saniye) içerisinde tekrarlanma sıklığına, yani bir saniye içindeki döngü sayısına “frekans” denir. “Hertz” birimiyle ölçülür. Herşey titreşmektedir. Bu nedenle herşeyin frekansı vardır. İnsan bedenindeki her hücrenin kendine göre bir doğal frekansı vardır. Aynı şekilde, her hastalığın, her bakterinin , her virüsün de doğal frekansı vardır. Her hücreyi kendi doğal frekansına döndürmek, bedeni sağlığa kavuşturur. Bedenin frekansıyla çatışan, onu bloke eden dalga boyları ise hastalığa hatta ölüme neden olabilir. Yalnız maddî/fiziksel şeylerin değil, duyguların, düşüncelerin, isteklerin, ilişkilerin, filmlerin, kitapların, dokümanların, toplumsal konuların ve bireysel bilincimizin de frekansı vardır.
Amerikalı Bilim Adamı Dr. David Hawkins , ( 1927-2012) frekanslar , frekansların bilinç düzeylerinde etkisi , ilişkisi üzerine binlerce araştırma yapmış ve ortaya Hawkins bilinç haritası denen Tabloyu çıkarmıştır. Yaptığı deneylerde , yüksek frekanslı duygu ve düşüncelerin ; düşük frekanslı olanlardan daha güçlü ve etkili olduğunu . En yüksek frekansa ulaşmış bir bilincin düşük frekanslı 70 milyon bilinci dengelediğini klinik olarak kanıtlamış ve Power vs Force - An Anato my of Consciousness ( Güç Kuvvete Karşı – Bilincin Anatomisi ) Kitabında detaylı olarak anlatmış.
Bilinç Haritası
Yapılan araştırmalardan kritik seviyenin 200-cesaret olduğu, ölçümü 200 un altında çıkan duyguların düşüncelerin, durumların kişiyi ve çevresini zayıflattığı , yorduğunu, aşağıya çektiğini ortaya çıkartmış.
Bir başka ilginç bulguysa , yüksek bilinç frekanslarının şaşırtıcı sayıda düşük frekansı dengelediği yönünde . Bireylerden herhangi birinin bilinç frekansı yükseldiğinde , çok sayıda düşük frekanslı bilinci etkileyip dengeleme imkanı olması .
Tablo şöyle :
300 seviyesindeki bir kişi 200’ün altındaki 90.000 kişiyi,
400 seviyesindeki bir kişi 200’ün altındaki 400.000 kişiyi,
500 seviyesindeki bir kişi 200’ün altındaki 750.000kişiyi,
600 seviyesindeki bir kişi 200’ün altındaki 10 milyon kişiyi,
700 seviyesindeki bir kişi ise 200’ün altındaki 70 milyon kişiyi dengelediği görülmüş.
Pozitif ve herşeyi olduğu gibi kabullenen mutlu bir insanın yaydığı enerji, 90.000 insanin yaydığı düşük enerjiyi dengelemektedir.
Sevgiyi gerçek anlamda yaşayan bir insanın yaydığı enerji,750.000 insanin yaydığı düşük enerjiyi dengelemektedir.
Barış ve huzur içinde yaşayan bir insanın yaydığı enerji,10 milyon insanin yaydıgı düşük enerjiyi dengelemektedir.
Mevlanalığı yaşayan bir insanın yaydığı enerji,70 milyon insanin yaydığı düşük enerjiyi dengelemektedir.
Peygamber,budha seviyesinde yaşayan bir insanın yaydığı enerji ise tüm insanlıgın yaydığı düşük enerjiyi dengelemektedir...
Yapılan araştırmalar ve sonuç teyitleri yıllar sürmüş ve yüzbinlerce denek üzerinde çalışılmış.
Hawkins, insanlığın %85’inin 200’ün altında titreştiğini, son dönemde insanlığın ortalama farkındalık seviyesinin 204’e ulaştığını, yani negatif-pozitif sınırını aştığını, ancak insanın anlamlı bir şekilde tatmininin 250’nin altında gerçekleşemediğini yazmaktadır.
Bireyler gibi, toplumların ve kültürlerin, ülkelerin, coğrafyaların da titreşim seviyeleri vardır. Bu titreşimler , o alanda yaşayan insanlar, bitkiler , toprak, hava, eşyalar,binalar vs tarafından oluşturulmaktadır. 200’ün altındaki enerji alanları, açlık, kıtlık ve hastalıkların çok yaşandığı, cahillik ve işsizliğin çok olduğu, ilkel şartlara sahip ortamlardır. Tatmin edici bir yaşam 250 lerde başlamaktadır. 300’lerde teknolojik ve ekonomik olarak çok gelişmiş bir toplum mümkün olmakta, 400’lerde ise yüksek bir eğitim, bilgi, kültür ve sanat seviyesi yaşanacaktır. 500, başka bir büyük sıçramanın gerçekleştiği bir eşiktir. 500’lerin sonlarında toplum artık spiritüel bir toplum haline gelmektedir. 600, bütün topluma şefkat ve sevginin hâkim olduğu, bütün eylemleri sevginin yönlendirdiği bir seviyedir.
Şimdi tablonun 200 ün altında kalan ve 200 ün üstünde kalan kısımlarına tekrar göz atalım . Sonra dönüp içimize, düşüncelerimize, sözlerimize, dualarımıza bakalım . Biz acaba bu tablonun neresindeyiz. Yaşadığımız yeri, mahalleyi, kenti, ülkeyi, dünyayı iyileştirmek için bizim üzerimize düşen nedir ?
ALINTIDIR
Haritayi dosya olaral yükledim.Bu harika bir arastirma.Hani diyorsuuz ya esimi sevgilim ailemi nasil etkileyecem.Sadece cevreye degol insanligi etkiliypruz enerjimizle,pozitif frekansimizla![]()
Merhaba arkadaşlar butterfly frekansla ilgili paylaşımın için teşekkürler çok güzel bir yazı alıntı yapıp cevap yazmıştım ama int de bir sorun oldu yazı silindi.Ben eşim sigarayı azaltsın bıraksın diye ona hiç söylemeden amatörce içimden hep olumlamamı yapıyordum geçenlerde eşim bana canım bugün hiç canım istemedi çok hafif olandan aldım bu gidişle yakında bırakırım dedi.Ben de hiç belli etmedim inşallah ben sana güveniyorum canım ama içim bi garip oldu Allahım işe yarıyor çok şükür dedim Anladım ki tam inançla bırakmadan devam etmek lazım
Sevgiler iyi hafta sonları herkese ❤
Her zaman diyorum bilincaltindan bilincaltina gecis vardir.Siz sormustunuz ne yapabilirim diye hatirliyorum :) Tebrik ederim cok guzel sonuclar gelmeye baslamis.
Gercektende sesli ifadeyle yuzune soylesek hemen bilincalti korkuyla bilince diretmesi icin talimat verecek.Cunku bilincalti korkar degisiklikten.Ama kendi gibi baska bilincaltindan bir ses duysa hemen algilar ve dinlemeye baslar :) Sonra bilince sinyaller gelir.Evet ya ben birakabilirim yapabilirim diye.Ama surekli yillarca birak su sigarayi yeter artik deseniz karsi tarafta resmen direnc yaratir.Cocuklarda da boyledir.Surekli tirnak yiyen bir cocuga yeme su tirnagini demek bilincaltini savunmaya gecirir.Daha da yemeliyim der ve sonuc anne surekli yakinir "inadima yapiyor sanki ya" Ve tabi diger yakinmalarda hic ders calismiyor,...Genel olarak tekrar yaziyorum :)
Yontem su sakin bir ortamda meditasyon diyorum ben buna dusumcelerimizi susturalim.Sonra gozler kapali kisiyi gozumuz onune koyalim.Once onu iyi yonleriyle dusunup guzel enerjiler gonderelim ki bilincaltina sevgi enerjisi gitsin.Sonra da olumlu cumleler ne demek istediginizi soyleyin.Hatta daha da ileri gidin ondan haklisin filan dedigini duyun. Daha da daha da ilerisi bu tam bir imajine oluyor ki gelip size sevincle artik istedigin gibi oldu... desin :)
Bu teknigi tartisma yasadiginiz konusamadiginiz insanlara da yapabilirsiniz.Inanilmaz etkili sadece karsidaki insan icin degil sizin icinde.Hafiflemis hissediyorsunuz.Ertesinde o insan sizi cok yumsak ifadelerle arayabilir hatta uzgun oldugunu soyleyebilir :)
Ne mutlu bana ufkunuzu genisletebiliyorsam.Tesekkur ederim elimden dilimden geldiginceye paylasmaya devam tabiki :)Yine yinee çok güzel yazmışsın muhteşem..
Öyle samimi anlaşılır kii.
Ben bunları okurken hemen başka mesajlar yakaliyorum algilarim değişiyor resmen.
Veee hep senin yazılarını okurken "Aaa Evetttt yaa ben bunu yapıyorum Hımmm demek ki daha doğru bu şekilde yapabilirim şeklinde pay çıkarıyorum"
Yüreğine sağlık Rabbim hep daim etsin paylaşımını.
♥♥♥♥♥