Duygularınıza nasıl hakim olabiliyorsunuz?

Astoria

for whom the bell tolls... time marches on.
Kayıtlı Üye
15 Kasım 2016
17.146
52.866
598
33
Merhaba kızlar :)

Sorum biraz kulağa garip geliyor farkındayım ama bende son zamanlarda "duygularımı açıkça belli etme" ortaya çıkmaya başladı. Neden olmaya başladı bilmiyorum ama bu kadar kendimi belli etmemem gerekiyor, mesela bugün işyerimdeyken kısa süreli bir gerginlik yaşadım ve hemen sesim titremeye, gözlerim dolmaya başladı. Konu tatlıya bağlandı aslında ama genel olarak bu durum beni profesyonellikten uzak hale getiriyor. Duygularını kontrol altına almayı başarabilen arkadaşlar varsa benden tavsiyelerini esirgemezlerse çok memnun olurum. :110:
 
Merhaba kızlar :)

Sorum biraz kulağa garip geliyor farkındayım ama bende son zamanlarda "duygularımı açıkça belli etme" ortaya çıkmaya başladı. Neden olmaya başladı bilmiyorum ama bu kadar kendimi belli etmemem gerekiyor, mesela bugün işyerimdeyken kısa süreli bir gerginlik yaşadım ve hemen sesim titremeye, gözlerim dolmaya başladı. Konu tatlıya bağlandı aslında ama genel olarak bu durum beni profesyonellikten uzak hale getiriyor. Duygularını kontrol altına almayı başarabilen arkadaşlar varsa benden tavsiyelerini esirgemezlerse çok memnun olurum. :110:
Ahh ben de aynı durumdan muzdaribim, kızsam üzülsem moralim bozulsa anında yüzümden de sesimden de belli olur. Asla birşey yok gb devam edemem. Hatta bir gerginlik yaşamışsam en az iki üç gün iç sesimle kavga ediyorum... yorumları ben de çok merak ediyorum
 
Ben duygularım ile yaşıyorum..
Ne hissediyorsam öyle hareket eder... kalbim ne söylüyorsa onu dile getiririm...

Pişman mıyım bu karakterimi koruduğum için... hayır.

İyi ki bu devirde duyguları ile yaşayan bir insanım... ve duygularıma hakim ola ola duygularımı kaybetmedim.
 
Önce yüksek sesle konuşuyorum ve düşünüyorum tıpkı bir deli gibi:KK70:hırsımı alınca da hiçbirşey olmamış gibi davranıyorum.

Evet bu aslında güzel fikir karşınızdakini kırmamak için, bazı lafların geri dönüşü yok çünkü. Ama diyelim ofansif, saldırgan bir tavırla karşılaşır karşılaşmaz kendinize nasıl hakim olabiliyorsunuz, o kişinin karşısında sesli düşünürseniz kavga olur malum. :)

Ben duygularım ile yaşıyorum..
Ne hissediyorsam öyle hareket eder... kalbim ne söylüyorsa onu dile getiririm...

Pişman mıyım bu karakterimi koruduğum için... hayır.

İyi ki bu devirde duyguları ile yaşayan bir insanım... ve duygularıma hakim ola ola duygularımı kaybetmedim.

Ne kadar güzel, çok şanslısınız. :) Duyguları açığa dökmek iyidir aslında özellikle romantik ilişkilerde. Ama benim sormak istediğim daha çok işte saldırgan bir tavırla karşılaştığınızda veya sizi çok kıran bir laf edildiği zaman kendinizi belli etmeden nasıl "poker face" kalabildiğiniz. :)
 
ay astoria ben de çok belli ediyorum, kafayı yiyeceğim yeni başladı bu huy bende.
eskiden sadece sinirimi, gerginliğimi belli ederdim. kimseye asla tek bir üzüntü emaresi göstermezdim.
şimdi üzüldüğüm an gözlerim doluyor, çenem titriyor. vallahi çok zor.
kelin ilacı olsa başına sürermiş. takipteyim.
 
2 sene önceye kadar bende aynıydım.
Darbe yiye yiye her anlamda duygularım köreldi,şimdi herşeye herkese soğukkanlılık ile yaklaşabiliyorum bu durum beni dışarıdan duygusuz gibi gösterse de (ki evet duygusuz sayılırım) halimden memnunum.
Ama sen darbe falan yeme tabi Astoria,Allah muhafaza:)
 
Hiç bir zaman duygularımı dizginleyemedim.
31 yaşımdayım. Bu saatten sonra da dizginleyebileceğimi sanmıyorum.
Ama öfke kontrolü gerekli.
Hayatımda yer etmesi gereken bir şey.
Başarabiliyor muyum hayır yine de çabalıyorum.

Ben kolay kolay öfkelenmiyorum ama savunmacı bir tavır alıyorum hemen. En kötü tarafı da sesimin titremesi. İşyerimde mesela bir veli saldırgan tavırlarla konuştu bana, daha profesyonel bir yaklaşımla onu sakinleştirmem gerekirken benim sesim titremeye başladı ve veli bu şekilde gardını indirdi. Yani daha profesyonel olabilmem lazım, karşı tarafın vicdanına bağlı kalmamam lazım. Sesimin titremesinden yararlanıp daha da üstüme gelebilirdi mesela.
 
Yeni bir ilaç kullanmaya başladın mı yakın zamanda?

Ben duygularima hakim olmak için neler yapıyorum anlatayım:

Öncelikle her an herşeye hazırım. Hiç birşey beni şaşırtamiyor artık o yüzden pek etkilenmiyorum kriz anında.

İkincisi o an rol yapıyorum. Beynim çok çabuk inanıyor. Mesela çok heyecanlıyım diyelim tanıdığım soğuk kanlı birini düşünüyorum. Kendimi o olarak görüyorum ve onun gibi davranıyorum. İşe yarıyor :)

Üçüncüsü insanların gözlerine pek fazla bakamıyordum. Bunu yenmek için inadına gözlerine dikiyorum gözümü. Yani üstüne gideceksin. Yapamadığını düşündüğün şeyi inatla yapacaksın.

Son olarak çok fazla ciddiye almıyorum herşeyi. Amaaaan ölüm yok ya ucunda salla gitsin :D
 
Merhaba kızlar :)

Sorum biraz kulağa garip geliyor farkındayım ama bende son zamanlarda "duygularımı açıkça belli etme" ortaya çıkmaya başladı. Neden olmaya başladı bilmiyorum ama bu kadar kendimi belli etmemem gerekiyor, mesela bugün işyerimdeyken kısa süreli bir gerginlik yaşadım ve hemen sesim titremeye, gözlerim dolmaya başladı. Konu tatlıya bağlandı aslında ama genel olarak bu durum beni profesyonellikten uzak hale getiriyor. Duygularını kontrol altına almayı başarabilen arkadaşlar varsa benden tavsiyelerini esirgemezlerse çok memnun olurum. :110:
Bazı şeyleri içine çok mu attın?
 
ay astoria ben de çok belli ediyorum, kafayı yiyeceğim yeni başladı bu huy bende.
eskiden sadece sinirimi, gerginliğimi belli ederdim. kimseye asla tek bir üzüntü emaresi göstermezdim.
şimdi üzüldüğüm an gözlerim doluyor, çenem titriyor. vallahi çok zor.
kelin ilacı olsa başına sürermiş. takipteyim.

Çok sinir bozucu oluyor ya, bir de anlık yaşandığı için hop diye kontrol de edemiyorsun. Üzerinde çalışmak lazım. :)

2 sene önceye kadar bende aynıydım.
Darbe yiye yiye her anlamda duygularım köreldi,şimdi herşeye herkese soğukkanlılık ile yaklaşabiliyorum bu durum beni dışarıdan duygusuz gibi gösterse de (ki evet duygusuz sayılırım) halimden memnunum.
Ama sen darbe falan yeme tabi Astoria,Allah muhafaza:)

Vallahi ben de darbe yiyor sayılırım ama keşke duygularımızı köreltmeden kontrol altına alarak poker face kalabilmeyi öğrensek. :)
 
Evet bu aslında güzel fikir karşınızdakini kırmamak için, bazı lafların geri dönüşü yok çünkü. Ama diyelim ofansif, saldırgan bir tavırla karşılaşır karşılaşmaz kendinize nasıl hakim olabiliyorsunuz, o kişinin karşısında sesli düşünürseniz kavga olur malum. :)



Ne kadar güzel, çok şanslısınız. :) Duyguları açığa dökmek iyidir aslında özellikle romantik ilişkilerde. Ama benim sormak istediğim daha çok işte saldırgan bir tavırla karşılaştığınızda veya sizi çok kıran bir laf edildiği zaman kendinizi belli etmeden nasıl "poker face" kalabildiğiniz. :)

Bende sorunuza cevap verdim aslında... poker face olmayın.

Duygularınızı her türlü her durumda gösterin.
 
Yeni bir ilaç kullanmaya başladın mı yakın zamanda?

Ben duygularima hakim olmak için neler yapıyorum anlatayım:

Öncelikle her an herşeye hazırım. Hiç birşey beni şaşırtamiyor artık o yüzden pek etkilenmiyorum kriz anında.

İkincisi o an rol yapıyorum. Beynim çok çabuk inanıyor. Mesela çok heyecanlıyım diyelim tanıdığım soğuk kanlı birini düşünüyorum. Kendimi o olarak görüyorum ve onun gibi davranıyorum. İşe yarıyor :)

Üçüncüsü insanların gözlerine pek fazla bakamıyordum. Bunu yenmek için inadına gözlerine dikiyorum gözümü. Yani üstüne gideceksin. Yapamadığını düşündüğün şeyi inatla yapacaksın.

Son olarak çok fazla ciddiye almıyorum herşeyi. Amaaaan ölüm yok ya ucunda salla gitsin :KK70:

Yok ilaç kullanmıyorum. :) İkincisi ve üçüncüsü kafama yattı vallahi. :) Ama bunu anlık olarak uygulayabiliyor musunuz? Mesela siz öğretmendiniz sanırım, örnek vereyim. Diyelim karşınızda saldırgan bir veli var ve sert konuşuyor farz edelim. Hemen o anda soğukkanlı rolüne bürünebiliyor musunuz?
 
İş yerindekileri çok umursamıyorum. Ama haksızlık varsa söylerim. Onun dışında sanırım gençsiniz işten birisi için ağlama raddesine geldiğinize göre.
İlk çalıştığım zamanlar Çok gençtim ve çok üzülmüştüm.(ağladım hatta) Bir ablamız bana şunu söyledi. İş yerini para olarak gör ve içselleştirme. İşine geleni yap ama söyleme. Asla kimseyle birşey paylaşma. Yoksa canın çok yanar. İş yerinde kimseyi sevmiyorum ve önemsemiyorum. A yerinde değil b c d e de de çalışabilirim. Kimsenin orda ne yaptığı nasıl davrandığı ile ilgilenmiyorum. Çok az konuşurum. İşimi yaparım. Boşa zaman harcamam. Sınırlarım belli geçeni üzüyorum. Sonra devam.

Eve gelince hiç iş yerini düşünmem. Asla aa şu oldubu oldu demem. İş yeri sonuçta. Hiç özel hayatıma dahil ettiğim kimse de yok. Böylece duygum yok yani.
Dipnot: biraz çılgınca gözüküyor ama çok işe yarıyor.
 
Bazı şeyleri içine çok mu attın?

Evet. :110: Ondan mı dersiniz? Yani üzüldüğüm şeyler var ama yıkılmadım ayaktayım modundayım ehehe.

Bende sorunuza cevap verdim aslında... poker face olmayın.

Duygularınızı her türlü her durumda gösterin.

İşte bunu yaparsam profesyonellikten uzak bir görüntü sergilerim hoş olmaz. Mesela bugün beni bu duruma getiren karşımdaki saldırgan bir veliydi, hemen sesim titredi gözlerim hafif doldu. Veli onu görünce biraz geriledi ama bana acıdığından dolayı oldu bu. Böyle olmamalıydı, daha aklı başında konuyu ele alarak ben onu sakinleştirmeliydim.
 
Kimse tamamen duygularını kontrol altında tutamaz, tutarsa da bu iki yuzluluk olur. Duyguyu bastırmaktan ziyade o duygunun kaynağını bulmak önemli. Yani beyinde bir şey var, tartışma vb.durumlarda ortaya çıkıyor olumsuz bir yaşantı ya da kötü bir anı beyinde yer etmiş olabilir. Sorunun kökünü bulup çözüme kavuşturmak gerekli.
 
İş yerindekileri çok umursamıyorum. Ama haksızlık varsa söylerim. Onun dışında sanırım gençsiniz işten birisi için ağlama raddesine geldiğinize göre.
İlk çalıştığım zamanlar Çok gençtim ve çok üzülmüştüm.(ağladım hatta) Bir ablamız bana şunu söyledi. İş yerini para olarak gör ve içselleştirme. İşine geleni yap ama söyleme. Asla kimseyle birşey paylaşma. Yoksa canın çok yanar. İş yerinde kimseyi sevmiyorum ve önemsemiyorum. A yerinde değil b c d e de de çalışabilirim. Kimsenin orda ne yaptığı nasıl davrandığı ile ilgilenmiyorum. Çok az konuşurum. İşimi yaparım. Boşa zaman harcamam. Sınırlarım belli geçeni üzüyorum. Sonra devam.

Eve gelince hiç iş yerini düşünmem. Asla aa şu oldubu oldu demem. İş yeri sonuçta. Hiç özel hayatıma dahil ettiğim kimse de yok. Böylece duygum yok yani.
Dipnot: biraz çılgınca gözüküyor ama çok işe yarıyor.

Evet yaşım genç, 25 yaşındayım daha 1-2 senedir iş hayatındayım. :) İnsanlarla yüksek düzeyde iletişime geçmem gereken bir işim var, çalışma arkadaşlarımdan ziyade hizmet verdiğim kişiler asıl sorun oluyor. Ama ilk defa bu kadar saldırgan yaklaşanına denk geldim, belki de ondan olmuştur. Tavsiyelerinizi dikkate alacağımdan emin olabilirsiniz, çok teşekkür ederim. :)
 
Back
X