Şu yorumlara bakınca anladım ki yok arkadaş, biz toplum olarak 1 santim bile ileri gidemeyiz, imkansız bu kafalarla yani. Kadının yeri evidir diyen bile var.
Şimdi çalışma konusunda kadın ve erkek eşit şartlarda değiller aslında, sebebi de gayet doğal: Doğum mesela. Erkek hayatında hiçbir zaman doğum yapmayacağı için herhangi bir engeli de yoksa fiziki anlamda çalışabilmeye gayet müsait. Erkeğin işe ara vermesini gerektirecek bir neden yok, sağlıklıysa. Ancak kadınlar hamile kaldıklarında, hamilelik ağır ya da riskli ise isteseler bile çalışamayabiliyorlar. Doğum, doğum sonrası toparlanma, çocukla ilgilenmek falan işin içine girince yine birçok kadın işe ara vermeye mecbur kalıyor. Bir kadının istese bile çalışamayacağı dönemleri oluyor gördüğünüz gibi ama erkek her daim çalışabilir. Hani "eşitlikse kadın çalışsın adam evde otursun" mantığı da var ya, o da uygulanabilir tabi doğum yüzünden kadının çalışamadığı dönemde harcanacak para önceden hazırsa.
Öte yandan, ne bileyim bana "kadın çalışmaz" algısı çok garip geliyor ve bu tercih meselesi deyip geçebileceğimiz bir durum değil aslında. Bu tercih meselesi kadının iş hayatındaki yeri ve önemine etki ediyor, olaya bir de bu açıdan bakmayı deneyin. Bir sektörde yer alan kadın sayısı ne kadar çok artarsa, iş arayıp da o sektöre girmek isteyen kadınların da önü o kadar açılmış, iş hayatında karşılaşacağı sorunları o kadar azalmış olacak. "Bu iş kadın işi değil/bu işi kadın yapamaz/biz kadın personel almayız" algısı azalır. Çünkü o sektörde çalışan kadın sayısı ne kadar çok olursa o kadar da normalleşmiş olacaktır. Eskiden kadından mühendis mi olurmuş? denilirdi şimdi inşaatlarda çalışan mühendis kadınlarımız var. Eskiden kadınlar siyasette pek rol oynamazdı, bu ülkenin ilk ve tek kadın başbakanı bile sırf cinsiyetinden ötürü bir sürü zorluk çekti, bilenler vardır o dönemi. Ama bakıyoruz, bugün kadın bakanlar, belediye başkanları, milletvekilleri falan var. Daha çok olsun, daha çok olmalı, hep söylüyorum. Tamam, çalışabileceği halde çalışmayan ve buna "kimseyi ilgilendirmez, benim tercihim" diyen kadın, sana söylüyorum... Bu tercihin ve bu zihniyetin ile belki de yarın öbür gün kendi kızının işine taş koyacaksın, haberin var mı? Senin kızın okul bitirip işe girmek istediğinde, sırf kadın olduğu için zorlanmasını ister misin iyi düşün. O yüzden bu toplumda yaşıyorsak tercihlerimiz başkalarını dolaylı yollardan etkiliyor, zihniyetlerimiz, düşünce yapılarımız ve bakış açılarımız ile toplumun ilerlemesine katkı yapabileceğimiz gibi gerilemesine de katkı yapabiliyoruz. Kadının iş hayatında yer alması, iyi kariyer sahibi olması, güzel mevkilere gelebilmesi bir toplumun modern olduğunun kanıtlarından biridir ve bununla gurur duymamız gerekir. Bakın bugün trafikte kadın sürücülerin erkek sürücüler tarafından aşağılanması falan hep bu zihniyetin ürünü, dikkatli bakarsanız anlarsınız ne demek istediğimizi.
Kadınlar iş hayatında çoğalırsa;
-Erkek kadından daha üstündür anlayışı,
-Erkek kadından daha becerikli ve daha başarılı anlayışı,
-Kadınlar erkeksiz bir hiçtir, boşansa sürünür anlayışı,
-Kadın kendi kendine ayakta duramaz anlayışı,
-Evdeki bütün işler kadına bakar anlayışı,
-Kadına 2. sınıf insan muamelesi yapan anlayış,
-Kadın parayı istediği gibi harcamayamaz anlayışı,
-Erkek kadından daha çok söz hakkına sahiptir anlayışı,
-Kocam kadınların olduğu ofiste çalışıyor, kıskanıyorum, kadınlar kocamı elimden alabilir gibi birçok anlayış azalacak, inşallah ileride tamamen yok olacaktır. Kadının ekonomik özgürlüğünü kazanması, eğitimli olması, toplumu yyönlendirebilmesi, başarılı olabilmesi gibi konular ülkemiz için çok daha hayırlıdır lütfen bunu unutmayın. Kadın meslektaşlarınızı kıskanmak yerine onlarla gurur duyun. Onların başarısına taş koymayın, teşvik edin. Ama rica ediyorum şuraya gelip de "kadının yeri evidir, ne işi var işte falan?" deyip de "bu benim tercihim, düşüncem, kime ne" falan demeyin gözünüzü seveyim ya. Madem o kadar geleneksel kafadasınız o zaman kayınvalidenizle oturun, kocanıza, kaynınıza, kayınpedere falan hizmet edin, hiç ağzınızı açmayın çünkü geleneklere göre öyle. 2017 yılında 1940 kafasını taşımak toplum açısından çok büyük bir utanç aslında.