Herkese merhaba,
4 yıllık evliyim. Eşim ilgili alakalı biridir. Sevgisini ilgisini belli etmeyi sever, ev işlerinde ortak hareket eder, beni düşünür çoğu zaman. Sevmeyi ve sevilmeyi önemser.
Ama onun tarafından bazen manipüle edildiğimi düşünüyorum. Ben zaten yapı olarak kendimi suçlamaya çok meyilliyim. Bazı konularda da haklıydı. Zaman geçince hak verdiğim çok şey oldu. Ama ben de haklı olduğum şeylerde ona anlatmakta çok zorlandım ve hala da zorlanıyorum.
En son şöyle bir şey yaşadık, eşim geçen sene bekarlıktan kalma parası ile bir iş yapmaya karar verdi. Ben onaylamadım. Bekarlık parası dışında bir miktar kredi de çektik. Akrabası ile yaptığı bir işti ve ben baştan bu işe sıcak bakmadım. Sonuç olarak işe girdi ve 1 yıllık süreçte işin bize hiç bir getirisi olmadı. Israrla söyledim. Her defasında burnundan kıl aldırmadı. Bugün yarın diye diye biz büyük battık. Tabi batana kadar ki süreçte ben defalarca konuştum ve her defasında beni ciddiye almadı. Yeri geldi tersledi yeri geldi büyük kavgalar ettik ve sonunda dediğime geldik. Battık.
Bir gün beni karşısına alıp özür diledi, battım, seni dinlemeliydim, haklıydın, seni çok üzüp ağlattım , haksızlık ettim bundan sonra senin onayın olmadan bir iş yapmam vs dedi ki yapacak paramız da kalmadı. Ama sen de süreçte çok üstüme geldin, zaten pişman oldum, senin böyle yapacağını bilsem girmezdim vs dedi (yani süreçte uyarmış olup sormam bile hata ve her şekilde ben de hatalıyım onun gözünde)
İş bir mal üzerine ve malı satıp kurtulmamız lazım. Bekledikçe zarar edeceğiz. Anlayacağınız battık ama tam anlamıyla kurtulmuş da değiliz. Cepten vericez diye korkuyorum. Ne zaman konusu açılsa yine başlıyor tepki vermeye, çok üstüme geliyorsun, ben bu konuyu konuşmak istemiyorum demeye. Yani korka çekine konuyu açıyorum. Açarken bile kırk kere düşünüyorum. Sonu hep kavga.
Geçen malı satmak için bir yol öğrendim ve çok naif bir dille anlattım, böyle böyle yapabiliriz diye. Başladı yine, nefes aldırmıyorsun, ben de düşünüyorum, bıktım, çok üstüme geliyorsun dedi. Ben de patladım. Yani bu konu için hala bana surat yapma hakkın var mı gerçekten dedim. Ben olsam bunca zaman ettiklerimden sonra bir zahmet artık biraz susarım, hem uyardı ben dinlemedim, üzdüm, ağlattım ve dediğine geldim battım. Bari yaptığım şeye rağmen hala naif bir dille beni uyarıyor yol arıyor. Hala surat yapma hakkım var mı diye bir düşünürdüm dedim.
Bu işten kurtulacağımıza güvenim yok. O yüzden tedirginim. Battık ama cepten vericez diye tedirginim. İşten zerre anlamıyor. Söylediğim en basit şeyi bile yapmamış oluyor. Zaten üstünden durmadığı için battık bir yerde. Doğru düzgün konuşturmadığı için de yine dediğime gelicez ve daha büyük sıkıntıya giricez diye korkuyorum. Ama korkumu bile anlatmaya çalıştığımda kavga çıkıyor. Yani ben aynı durumda olsam utanırım. Bunca laf söz söylesem çekinirim ve dinlerim onu. Mecbur kalırım dinlemeye. Netice de kredi çektik ikimiz ödedik. Borç kalsa yine biz ödeyeceğiz.
Tartıştık ve seninle konuşmak istemiyorum diyor bana. Asla yüzüme bakmıyor. Neymiş gerilmişim, öfkelenmişim, yine aynı konuyu açmışım. Halbuki çok naif ve güzel bir dille öğrendiğim bir yolu paylaştım.
Manipüle edildiğimi düşünüyorum. Öfkelendiğimi söyledim ama süreç içinde bu noktaya geldiğimi de anlattım. Ondan da bir adım bekledim. Ben öyle bir durumda kalsam bırak adım atmasını beklemeyi kendim mahçup olurum. Adam daha benle konuşmuyor ve tavrı gayet net.