En çok boş vakti olan işe koşunuz, en çok para verene değil

  • Konu Sahibi Konu Sahibi CeYz
  • Başlangıç Tarihi Başlangıç Tarihi

Yeni düzenlemeler yapıldı. Ben okurken bir yerden sonra karıştırdım nette arat bulursun.
Hangi özel sektör işvereni kabul eder yarı zamanlı çalıştırmayı?
 
Keşke ortası olsa bilgece, tüm gün çalışmak da insanı köle haline getiriyor. Kendi mesleğime uygun parttime iş bulsam maaşına bakmayacağım

Evet elbetteki o da zor. O zaman da kendine vakit ayiramadigin icin kazandigin paranin bir kiymeti olmuyor. En guzeli orta yolun bulunmasi ama pek de sanmıyorum. Yok o yol yani.
Allah hayirlisini versin..
 

birim yada kurum değişikliği yapmak için yola çıkalı 8 gün oldu bir arpa boyu yol gidemedim.eşşekler gibi çalışıp çalışıp olmuyo yapamıyosunuz beceremiyosunuz diyen müdür ve daire başkanım var.öldürmeyip süründürüyolar beni.aldılar beni yan odaya verdiler 7 yıllık emeğimi çöpe attılar üstüne hadi birde burda ispat et kendini gönderelim dediler.

şimdi bu yazıyı okudumda tamda böle yapmak istiyorum ama olmuyor çook mutsuzum çook.iş huzuru yoksa aile saadetide olmuyormuş.
 
aa sen bebek yapayımmı diyordun geçenlerde bu ne hız yaw
 
Ahh benim bam telim
Ben aylardır işsizim. Bu işsizliğim süresince 1 evde yapılan iş, 1 taşınma(şehir değişikliği), 1 iş değiştiren eş gördüm.
Bolca da maddi sıkıntı, ertelenen ufak tefek ihtiyaçlar da tabii.
Ama iş bulma sitelerine bile bakmak istemiyorum. Çünkü çalışırsam hayattan kopacağım.
Evimi özleyeceğim. "Daha erken yeeaaa eşim gelene kadar 10 kere pişer pilav." rahatlığını mumla arasam bulamayacağım.
Muhtemelen İETT'yi zengin edeceğim. Yine eskisi gibi yol boyunca -ben napıyorum?- temalı düşüncelerin ağına düşeceğim.
Kısacası özgürlüğümü feda edeceğim.
Lakin böyle de olmuyor. Böyle de özgür değilim. Bir kadın olarak kuaförümün yolunu unuttum. Saçlarımla dertleşiyorum.
Daha bu sabah bankadan gelen mesajla irkildim, kredi kartı borcunu ödemezsen ensendeyiz küçük hanım diyor.
Böyle de mutlu değilim ki.
Hem sistemden çıkmayıp hem de sistemin getirdiği mecburiyetlerden kaçamayız.
Eğer arabanı seviyorsan benzin fiyatıyla barışık olacaksın. Bunun için de büyük ihtimalle çalışmalısın. Çalışmayayım diyorsan da arabanı sat, yayan git her yere. Oluyor mu, olmuyor.
"Hadi bir güzel mercimek köftesi yapayım." diyecekken evde mercimeğin eksik olduğunu hatırlayıp "Neyse zaten o kadar da canım çekmemişti." der halde özgür olunmuyor. Ben olamıyorum. Kendimi kandıramıyorum. Tıpkı çalışırken çok mutlu olduğum, kazandığım paranın tüm sıkıntılara değdiği yalanıyla kendimi kandıramadığım gibi...
Ben aylardır işsiz ve depresifim. Sıkıştım. Ne tarafa dönersem döneyim duvara çarpacağım gibi geliyor.
 
İnsan elbette çalışmalı; rahat yaşamak için,çocuğuna iyi bir gelecek için,akşam eve geldiğinde eşiyle sohbet edebilecek bir sürü konu bulup günü değerlendirebilmek için, çevre edinebilmek için...Bu böyle uzar gider. Ama bazı insanlar şanslı,daha az çalışma saatleri olabiliyor.Belki tam saat çalışan kadar kazanmıyor ama bu yazdıklarımı yaşayabiliyor.Ben onun peşine düştüm galiba,öyle işler var mı diye düşünmeye başladım
 
İnsan hayallerinin peşinden koşmalı bence. Yeni şeyler öğrenmeli, keşfetmeli. Dünyanın her yerini görmeli, farklı kültürdeki insanlarla tanışmalı. İşten, güçten kendimize vakit ayıramıyoruz. Biraz dönüp ayna da kendimize bakalım.
 
Sabah istediğim saatte kalkıp oğlumla gezmelere gitmeye,
Yemeğimi istediğim saatte yapıp istediğim saatte yemeye,
Oğlum hasta olduğunda 24 saat başında durmaya,
İki ev işi yapıp da aman bi kahve molası vereyim diye kendimi ödüllendirmeye,
Hastalandığım zaman kimseden izin almak zorunda kalmadan hastanete gitmeye vs. Öyle alışmışım ki aslında...
Oğlum biraz büyüsün çalışayım derdim öncedne şimdi açıkcası eskisi kadar istemiyorum.
Çalışan arkadaşlara bakıyorum sabaha kadar çocuklarla uğraşıp sabah erkenden çocukları hazırlayıp işe gidiyorlar.
Akşam gel yemek temizlik çocuğu yıka uyut hepsi yine kadının üzerinde.
Geçen hafta çalışan bir arkadaşımı kreşten aramışlar çocuk çok hasta diye çıkmasına iki saati varmıi patron izin vermemiş kız ağlamaktan helak olmuş 2 saat bir ömür gibi geçti diyor. O şekilde 3 gün daha çocuğunu kreşe bırakıp işe gitti.
Allah'ım bir anne için ne kadar zor. O kadar üzüldüm ki. Kendimi yerine koydum ve çok kötü oldum ama arkadaşımın eşi düzenli çalışmıyor işi de iyi değil arkadaşım mecbur çalışmak zorunda yani.
Ben kendime bakınca kirada yaşıyoruz ama kiramızı ödeyip istediğimizi alacak kadar eşim kazanıyor Allah bereket versin aç değiliz açıkta değiliz. İlerde işleri iyi giderse arabamız var bi ev alırız kendimize yeter. Çocuğumuzun ihtiyaçlarını karşılayabiliyoruz. Belki kolejde okutamayız fakat gözüm göre göre büyütürüm. Hastalandığında yanında olurum. Birlikte zaman geçiririm oyunlar oynarım ne bileyim çalışma fikrinden iyice soğudum.
Ayrıca İlk konuşmasını, ilk emeklemesini ilk yürüyüşünü, söylediği her ilk kelimeyi duyabilmek hiçbir servete değişilemez.
 
Ben her zaman mutlu olunmasi taraftariyim.

Calismiyorum. Calismak, bir suru insanla diyalog halinde olmak, herkesin tabiri ile bir seyler uretmek beni mutlu etmiyor. Aslini isterseniz cogu meslegin bir sey urettigine de inanmiyorum. Maddi sebepler olmasa da 8 5 calisirim diyen arkadaslara saygi duyarim.

Ki calistigim donemde 8.30 - 19.00 calistim. Calissam yine bu olacak, istemiyorum. Sorun sabah erken kalkmak vs degil. Bir cok calisandan erken kalkiyorum. Ama ben rahat yasamayi seviyorum. Stres yasamak istemiyorum. Gun icinde yaptigim keyiflerden vazgeçmek istemiyorum, mutfakta harcadigim zaman azalsin istemiyorum
Icimden geleni yapmayi seviyorum.

Eger bir aksilik olmazsa bir kac ay icinde bir is kurulacak. Daha dogrusu ailenin benim gibi bir ferdi daha var, sanirim ikimize aciyan aile buyukleri bunlar da calissin diye dusunuyor. eger o olursa yari home office, ya da gunde bir kac saat isyerine ugramali bir isim olacak. Memnun olur muyum bilmiyorum. Yukaridaki sebepler hala geçerli.

Ha diyelim ki olmadi. Ya da esimin isleri bozuldu, kazandigi yetmedi, yetse tatmin etmedi vs vs. O zaman en basa doner, aksam 7ye kadar mecburen calisirim.

Maddi olarak yeteri ucret yoksa manevi tatmin cok zor. Yani 500 tl kazanayim ama haftada 2 gun calisayim olayi ay sonunu getiremeyen birinin yapacagi sey degil.
 
Freelance denen bir çalışma şekli var. Bir akım aslında. Bilgisayarın neredeyse ofisin orası. İstersen dünyanın öbür ucuna git, işin de seninle geliyor. Bunun için beceri sahibi olmak gerekiyor ama. Web tasarım, e-pazarlama tarzı işler oluyor haliyle. İlgini çekerse araştır derim. Çünkü yarı zamanlı işlerin çoğu mağazalarda reyon düzenlemeye dayanıyor. Onda da tam zamanlı çalışsam daha iyiydi en azından aldığım paraya değer diyorsun... Hiç yapmadım cesaret de edemem. Yapanlardan duyduğum bu. Belki senin şansın vardır, beğeneceğin bir iş bulursun.
 
Herkes farklı ya.Stres yaşamak istemiyorum demişsin ya; bana göre de evde eşini beklemek, hep aynı şeyleri yaşamak,arkadaşların çalıştığını görmek stres yaşatıyor. Bir sebep olsa işe uzunca ara veririm,verdim de kızım 1buçuk yaşına gelene kadar işe gitmedim. İkinci nasip olursa yine ara veririm ama bir yaşa kadar büyüdükten sonra evde olmak beni mutlu etmiyor. 6buçukta evden çıkıp akşam 7 buçukta dönmek mutlu ediyor mu? Hayır o da mutlu etmiyor. Memur olayım diye kpss hazırlanıyorum, bugün de bu yazıyı görüp etkilendim İş hayatına dair bir şeyleri değiştirmek istiyorum,hayırlısı artık. Belki senelerce burada devam edeceğim Allah bilir
 
Son düzenleme:
Arkadaşına ve çocuğuna çok üzüldüm,böyle vicdansız insanlar keşke yönetici olmasa...
Çocuğun kaç yaşında? Belli bir yaştan sonra onlar da sosyalleşmek istiyor,kreş yaşı gelince belki sen de evde bunalıp dönmek istersin.İlk zamanlar bebeğiyle anne ilgilenmeli onda hemfikiriz.
 
devlet memuruyum. 8de çıktığım eve 7 buçuğa doğru zor gidiyorum. hayatın çoğu iş yerinde, yollarda trafikte geçiyor.30 yaşıma geldim daha 30 seneye yakın çalışmam lazım. oğlum büyüyor doğru dürüst göremiyorum.öğretmen olmayı hiç istemedim ama keşke olsaymışım diyorum bazen.
 
8-5 çalışmak gayet rahat geliyor kulağıma açıkçası, saat miktarı olarak. En boş vakti olan iş derken tatil bolluğundan bahsediyorsa yazıya katılırım. Ama iş saatlerinde boş kalmaktan bahsediyorsa saçma gelir bana. İşe gidiyorsam çalışmaya gidiyorumdur. Boş oturup ne yapayım ki. Boş kalmaya meraklı olsam çalışmam zaten.
 
Kesinlikle özellikle annelere karşı daha dikkatli olmalı yöneticiler.
Bebeğim iki yaşında belki okula başlayınca düşünebilirim fakat şuanları onunla birlikte yaşamak istiyorum.
 
Hayat felsefemi anlatmis.
Esimi bile 1000 lira az kazandigi bir ise girmesi icin tesvik ettim. Yine de geciniyoruz. Hayat kisa.
 
ara ara aklıma gelip de çokça dertlendiğim bir konudur bu.
ortalama 70 sene (o da iyi ihtimalle) yaşadığın dünyada, hayatının büyük bir bölümünü, bir başkasını zengin etmek için çalışarak geçirme fikri bana son derece kötü geliyor. daha da kötü olan kimsenin bundan gocunmadığını, hemen herkesin bunu kanıksadığını görmek...
 
30 yaşında vücudumda 2 tane tümör olduğunu öğrendim 3 ay sonra işi bıraktım .Bıraktığımda müdürdüm 5 yıldızlı bir otelde ve haftada 6 gün çalışıyordum.Şimdi 8 senedir çok mutluyum 4 yaşında kızım var onla sitedığım kadar vakit geçiriyorum istedığim zaman alışverişe çıkıyorum istedığim kitapları okuyorum istediğim zaman uyuyorum ki en güzeli bu bence .Okudun da ne oldu boşboş oturuyorsun diplomana yazık diyenlere de hiççç aldırmıyorum eğitim sadece para kazanmak demek değildir düzgün eş düzgün anne baba olmak için bile lazım.Hayatın kısa olduğunu anladım ben ve ne kadar ömrüm varsa istedığim gibi yaşamaya eğlenmeye tadını çıkarmaya karar verdim .Ama maddi durumu çalışmayı gerektirenlere lafım yok ama keşke en azından çocukları için 3 yaşına dek çalışmadan geçinebilseler çünkü çocuğunla zaman geçirmek en büyük zenginlik bu hayatta
 
Devlette öğretmenim.
Saat olarak az çalışıyor gibi görünsem de eve iş getiriyorum.
Haa devletteki her öğretmen eve iş mi getiriyor sanki derseniz o başka elbette herkes farklıdır.

Rahatlık çalışma saatinden öte insanın kişiliğinde olmalı aslında.
Ben hiç rahat biri değilim, kafam sürekli dolu, kendime iş çıkarırım hep.

Eve erken geliyorum da ne oluyor zaten?
Aileme, sevdiklerime uzağım.
Kimsem yok ki bu şehirde, bir kahve içeyim kafa dağıtayım diyeceğim insanlara uzağım.

Sen yorgun olmasan eşin yorgundur.
Eşin iyi olsa da senin halin yoktur.

Hayat böyle geçip gidiyor.

Ölüp gideceğiz evet. Yine de ona sahip olayım, benim de ondan olsun sevdası ile yaşamaktan
alamıyoruz kendimizi.

Bu konu üzerine ben de çok düşündüm kaliteli yaşama çok çok uzağım.

Giderken iyi ki diyebileceğim tek şey birilerine bir şeyler öğretiyor oluşum, kattıklarım,
gülümsettiğim çocuklar, aldığım masum öpücükler, sevgi dolu mektuplardır.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…