Karşısında ki insani kendinden şüphe ettirdigini biliyorum. Bu da manipülasyon oluyor. Manik ve depresifleriniz cok farkli oldugundan insan da nasıl davrancagini sasiriyor. Kendinde sorun ariyor hatta. Bu tarz psikolojik rahatsızlıklarin tek tipe indirgenmesini dogru bulmadigimdan kesinlikle psikolog önerdim ben zaten.
Kişinin derdi kendisiyle ama en çok cevresini yipratiyor bu çok bilinen bir şey kabullenmek istemiypr olabilirsiniz.
Manipülasyonda, karşısındakinin algılarıyla oynamak, onu kendine bağımlı hale getirmekle ilgili kasti bir irade vardır. Gerçeklik algısını sorgulatır, kendine hastalıklı bir şekilde bağlı olmasını sağlamaya çalışır. Amaç söz konusudur yani.
1) kişilik bozukluğu hastalıkları (personality disorder: narsizm vs.)
2) duygu durum bozuklukları (mood disorder, bipolar vs) farklı şeylerdir. Size bahsettiğim durum bu.
kişilik bozukluklarında hastalık biraz da karakterle Birleşmiştir. Manipulasyon taktikleri daha çok bu hastalıkların bir özelliğidir. Kişilik algısı bozuk olduğu için, çevreyle ilişki kurma şekli de öyle olur ister istemez.
bipolar manipulatif değİl, yorucu bir hastalık. ben kendi mesajımda yazmışım zaten hastanın git gellerinin hem kendi, hem çevresi için yorucu olduğunu, neden kabullenmek istemiyeyim?
Haklı olduğunuz nokta, tek tip olmadığı. Hastalık yoktur, hasta vardır derler. Bu da aynı mantık. Her hastanın hikayesi farklıdır. Kimisi hafif, kimdi çok ağır seyreder. Kimi bipolar hastası, normal bir insandan çok daha stabildir. Yani böyle esen coşan, sonra alabora olan bir insan tiplemesi yok illa ki.
Evet, kolay bir hastalık değil, dahası ömür boyu sürüyor. O sebeple hiç güzelleme yapmanın anlamı yok. Bilinçsiz bir şekilde aşk her şeyi çözer diyerek bir ilişkiye başlamanın da anlamı yok.
Konu sahibi, Daha şimdiden böyle git geller yaşayan ve Sevgililik döneminde bile sabit kalamayan biriyle evlilik çok da kolay olmayacaktır.
Şu hastalık döneminde ciddi bir karar verilmemeli tabi ki. Ama çok iyi düşünmeli. Zor zamanda karşımdaki insan nasıl davranıyor? Önemli olan bu. Birlikte gezip cafede tatlı tatlı otururken herkes iyidir, iyi hissettirir. Siz bu hallerini de göz önüne alın düşünürken.
Kadınlar bazen acıma hissiyle, anne rolüne bürünerek ilişki kurabiliyor. Boşanan bir arkadaşımın dediği şeydi bu: sevdiğim için değil, acıdığım için evlenmiştim diye.
daha önce yazılmış, siz onun annesi de, psikoloğu da değilsiniz. Olmak zorunda da değilsiniz. Vicdan yapmadan değerlendirin ilişkinizi. Karşınızdaki insanı bir hastalık olarak değil, iyisi ve kötüsüyle bir insan olarak değerlendirin ve öyle verin kararınızı. Yalnızca iyileri düşünmeyin.