Bence (potansiyel) erkek arkadaşınızın sorunu kendi bilinçaltı. İki durum var, kendisi de sizin boşanmış olmanızı kafaya takıyor, bu yüzden başklarından bir yorum geldiğinde buna cevap veremeyeceğini hissediyor. İkincisi ise, başkalarının ne dediğini takacak kadar yetişkin olamamış bir tip.
Dikkatimi çekiyor, birey olabilmeyi başarmış insanlar çocukluklarını özlemiyorlar çünkü farkındalar, bağımlısın, izahat vermek, hesap vermek zorundasın. Birey olabilmek, yetişkin olabilmek özgür iradenle istediklerini yapmaya muktedir olmak demek. Yat almaktan bahsetmiyorum, eş seçiminden bahsediyorum.
İlk durumu konuşarak aşabilirsiniz, ve hatta zamanla sizi daha iyi tanıdıkça taşlar yerine oturur. İkinci durumda ise, arkanıza bakmadan kaçın derim, birey olamayanlar yaşlansalar da çocuk, yük, eziyet. Hangisi olduğunu nasıl anlarsınız peki? Dolambaçlı yollara gerek yok, iletişin yeter. Konuşun kendisiyle. Beyanına güvenmek zorundasınız, zamanla beyanının da doğru olup olmadığını görmüş olursunuz.
Ayrıca lütfen ama lütfen boşanmış olmayı kendinize bir eksiklik olarak kabul ettirmeyin. Evlenmek -her ne kadar bu sitedeki pek çok kadın için bir kutsanmaya dönüşmüş olsa bile- medeni kanuna göre haklarınızı tescil eden bir sözleşme. Aslında kimsenin biriyle beraber yaşamak için birilerinden izin aldığı bir durum değil. Birisiyle beraber yaşayıp ayrılanlar da esasında boşanmış. Karşınızdaki kişinin hiç mi uzun süreli ilişkisi olmamış? Bir ayrılık atlatan herkes derecesi değişik olmakla birlikte boşanmayı deneyimliyor, kendilerini kandıradursunlar, hiç evlenmediklerini var sayarak.
Son derece erkeksi bir tabir olan, sanayi terminolojisi "sıfır km" lafını da burada görmekten hicap duyuyorum. Erkeklerin ağızlarının suyu akarak izledikleri porno yıldızları evlenip, akademik kariyere merak salıyor yahu. Millet Mars'a koloni kuracak, biz hala ne ile uğraşıyoruz?
Mutluluk sizinle olsun. Sizi olduğunuz gibi sevecek, ayaklarınızı yerden kesecek hakiki bir insan bulmanız dileğiyle.