• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Erkek arkadaşımdan annem çok rahatsız?🤢

Ben de senin gibi düşünüyordum ama gerçekten bir akademisyenle sohbet ettikten sonra( hukuk alanında) farkına vardım olayın. Adam ne söylersem anlıyor, hatta cümlelerimin altında yatan şeyleri anlıyor, kendimi açıklamak zorunda kalmıyorum. Ben bir şey soruyorum, o aslında ne sormak istediğimin cevabını veriyor. Bu arada kendisi evli, sadece eğitim konusunda konuşmamız oluyor bu bile fark ediyor. Şimdi ki aklım olsa, kendime denk birini bulurdum en baştan hata yapmışım. Ailem hep haklıymış. Duruş, tavır, konuşma, kurulan cümleler, bir ortama girdiğinde takınan üslup her şey fark ediyor. Mesleki titri ağırlığı herkes her yerde kaldıramıyor. Sadece eğitim değil, kendine denk birini bulmak önemli bu noktada. Yoksa çok zatturu zutturu tipler var ama ilk kıstas eğitim sonrası geliyor.
Ama sen zaten dolu bir kadınsın. Bir insan üniversite bitirip memur oldu diye de entelektüel olarak dolu diyemeyiz. Bir nesil işsizliği ötelemek için zorla üniversite okudu ve çoğu ortalama bir lise mezunundan daha da dolu değil. Bu üyeyi tanımıyorum, yorumum ona değil tabii ki. Genel olarak dengin dengin diyorlar da yani bazen bakıyorum aha iste dengini bulmuş yani daha ne olsun diyorum. O kadar sene fakültede başkasıyla olmadıysa, yıllarını bu kişiyle geçirdiyse dengi de odur bence.
 
Bu memuriyet sevdasını ben İstanbul dışındaki şehirlerde gördüm, aman Allahım bir lutuf gibi. Oğlum memur kızım memur diye aileler bir böbürleniyor ben gülüyorum…

Valla ben hayatta belirli bir ücrete tabi memur kesinlikle aramadım ve istemedim de.
Yerinde boş boş bana kalırsa saymaktan öteye gitmeyen hayatlar.
Mantık sığ bir ev bir araba, sonda bir ev bir arsa.

Valla mis gibi mesleği var sevgilinin don lastiği diye poposunda bir çok memuru sallar atar.
Tipine bilmemneyine anneniz çok laf söyleyip evrende titreştirip karma (kimi karma der kim adalet der, kimi de kınadığını görmek der) oluşturmasın. Gelecek nesiller bu çiğ insanların karması ile boğuşuyor.
Enerji meseleleri ile ilgili değilseniz bilmezseniz; anneniz, her bu tarz konuştuğunda seni bulsun deyin ki o karma alanına kendinizi sokmayın.

Ben ne lise mezunları biliyorum. Fabrika sahibi. Örnek eşimin patronu… Adam varya üniversite mezunlarını çebinde taşır, para diye sever… Akıl olduktan sonra üni çok bi önem taşımıyor…
 
Ama sen zaten dolu bir kadınsın. Bir insan üniversite bitirip memur oldu diye de entelektüel olarak dolu diyemeyiz. Bir nesil işsizliği ötelemek için zorla üniversite okudu ve çoğu ortalama bir lise mezunundan daha da dolu değil. Bu üyeyi tanımıyorum, yorumum ona değil tabii ki. Genel olarak dengin dengin diyorlar da yani bazen bakıyorum aha iste dengini bulmuş yani daha ne olsun diyorum. O kadar sene fakültede başkasıyla olmadıysa, yıllarını bu kişiyle geçirdiyse dengi de odur bence.
Evet bu konuda haklısın. Yani ben üniversite sınavına girdiğimde 9 tane devlet üniversitesinde hukuk fakültesi vardı. En doğuda olanı kazanmak bile çok sağlam emek isterdi. O zamanlar gerçekten yapmak istediğimiz mesleği seçerdik, aman üniversite okuyayım diye okumadı bizim nesil üniversiteyi. Zaten okuyamazlardı, kazanamazlardı. Okumak istemeyen okumadı gerçekten başka alanlara yöneldiler. Şimdi çok farklı, kendi dönemimle karıştırıyorum çoğu zaman. Şimdi herkes üniversite okuyabilir durumda.
 
Tr den çok fazla şey bekliyorsunuz bize doğru düzgün davranan adamı bi bulalımda akademisyeni şöyle kalsın gün sonunda hepsi aynı çıkıyor bi kötü olmaya bakar benim o yüzden ilk kıstasım bana hayvanlara başka insanlara tavrıdır
Hem eğitim ve kültür olarak denk olduğumuz, hem bize iyi davranan, özünde iyi olan erkekler de var. Neden sadece tek bir özellikle yetinelim ki?
 
Valla bibicim kusura bakma ama üniversite mezunları ile bile kültürel olarak çoğu zaman aynı noktada buluşamıyorum ben, kaldı ki lise mezunu bir adamla buluşayım. Ha arkadaş olarak hayatımda lise mezunu ya da kültürel olarak denk olmadığım insanlar olabilir, zaman geçiririm geyik yaparım ama hayatımı birleştireceğim insanın benimle aynı seviyede olmasını tercih ederim. Kazandığı para, kendini “sözde” geliştirmiş olması falan umurumda olmaz. Fakir ama söylediğimi, esprimi anlayan, keyif aldığım şeylerden keyif alan, geçmişi benimkine benzeyen bir adam tercihim olur.

Eskiden konulara kendi bakış açımla olmaz, yürümez yazardım ancak artık yazmıyorum. Demek ki lise mezunu bir adam bu insanların beklentilerini karşılayabiliyor deyip geçiyorum.
Yok zaten ben para bakımından da demedim hiç o para konusu düşünecek kadın hiç değilim keşke biraz olsaydım sonuçta işi gücü olan eli ekmek tutan bir adam benim için denk demek istedim konu dahibiylede 3 senedir birlikte olduğuna göre anlaşıyorlar ha buraya konu açmasıda saçma annem bana bu tarz birşeyi en fazla 1 sefer diyebilirdi seviyorsam anlaşıyorsam benim için okeyse konu açacak birşey yok
 
Evet bu konuda haklısın. Yani ben üniversite sınavına girdiğimde 9 tane devlet üniversitesinde hukuk fakültesi vardı. En doğuda olanı kazanmak bile çok sağlam emek isterdi. O zamanlar gerçekten yapmak istediğimiz mesleği seçerdik, aman üniversite okuyayım diye okumadı bizim nesil üniversiteyi. Zaten okuyamazlardı, kazanamazlardı. Okumak istemeyen okumadı gerçekten başka alanlara yöneldiler. Şimdi çok farklı, kendi dönemimle karıştırıyorum çoğu zaman. Şimdi herkes üniversite okuyabilir durumda.
Ya aslında olaya şu noktadan bakmıyorum ben; aman lise mezunu ama kendini geliştirmişse neden olmasın, zaten kendi işini kurmuş güzel kazanıyor vs. Herkesin üniversite okuduğu bu dönemde kendi dengini bulamayan zaten oralara denk değildir diye düşünüyorum. Bak burada bi boyacı Yusuf konusu vardı mesela herkesin o senin dengin değil dediği. Ben başından beri dengi o diyordum. Neden, çünkü dengi olmasa zaten daha iyisini bulurdu ama bulamıyordu daha iyisini. Sen mesela ayrılık sonrası boşluktan kendine denk olmayan biriyle birlikteydin ve yapamadın. Neden, çünkü dengin değildi gerçekten de.
 
Ya aslında olaya şu noktadan bakmıyorum ben; aman lise mezunu ama kendini geliştirmişse neden olmasın, zaten kendi işini kurmuş güzel kazanıyor vs. Herkesin üniversite okuduğu bu dönemde kendi dengini bulamayan zaten oralara denk değildir diye düşünüyorum. Bak burada bi boyacı Yusuf konusu vardı mesela herkesin o senin dengin değil dediği. Ben başından beri dengi o diyordum. Neden, çünkü dengi olmasa zaten daha iyisini bulurdu ama bulamıyordu daha iyisini. Sen mesela ayrılık sonrası boşluktan kendine denk olmayan biriyle birlikteydin ve yapamadın. Neden, çünkü dengin değildi gerçekten de.
Öyle vallahi yapamadım. Anlat, konuş anlamıyor. Nasıl anlamaz diye delirdim durdum. Öyle çeviriyorum olmuyor, böyle çeviriyorum olmuyor. Mantık yürütüyorum, felsefe yapıyorum, iki insanın nasıl diyalog kurabileceğini tartışıyorum yok yok. Çok yakışıklı, hoş, ilgi çekici ama baktım ki sosyal çevreme dahil edemem. Şimdi eğitim olayına girdim, farklı alanlara yöneliyorum. O ortamdaki adamlarla ne konuşabilir, ancak beni rezil ederdi. Kendisine aşık bir insanla bile konuşamıyorsa, diğerlerini düşünemiyorum. Erkek kardeşim hukukçu, o söylemişti bana, abla seni rezil eder sakın ciddi düşünme diye. Haklı çıktı.
 
Ya aslında olaya şu noktadan bakmıyorum ben; aman lise mezunu ama kendini geliştirmişse neden olmasın, zaten kendi işini kurmuş güzel kazanıyor vs. Herkesin üniversite okuduğu bu dönemde kendi dengini bulamayan zaten oralara denk değildir diye düşünüyorum. Bak burada bi boyacı Yusuf konusu vardı mesela herkesin o senin dengin değil dediği. Ben başından beri dengi o diyordum. Neden, çünkü dengi olmasa zaten daha iyisini bulurdu ama bulamıyordu daha iyisini. Sen mesela ayrılık sonrası boşluktan kendine denk olmayan biriyle birlikteydin ve yapamadın. Neden, çünkü dengin değildi gerçekten de.
Tüm boşanan arkadaşlarım neredeyse benle aynı şeyi yaşadı. Ucuz yırttık.
 
Biz 3 buçuk senedir birlikteyiz. Erkek arkadaşım esnaf ben memurum yaşlar 26. Onun düzenini kurmamızı beklerken anneme söylemek istemedim ilişkimizi. İşleri otursun diye bekledim bu süreçte annem ben söylemeden öğrendi hem de 3 yıl olduğunu duyunca delirdi arkasından iş çeviriyorum diye. 4 5 aydır biliyor ama huzur yok. Annemlerle aynı yerde oturuyor erkek arkadaşım. Annem yolda görse beni arıyor çok bakımsız çok zayıf vs diye halbuki erkek arkadaşım lokantacı ben biliyorum o saattte dükkana yemek yapmaya gidiyor eşofmanlarla erkenden sonra evine gidip duşunu alıp üstünü değiştirip güne başlıyor. Gayet bakımlıdır kendisi sadece biz beyaz tenli hafif etine dolgun bi sülaleyiz erkek arkadaşım esmer zayıf olduğu için annem cirkin vs diyor bence dünya yakışıklısı.
Onun dışında lise mezunu olması sorun doğulu olması sorun neyse yine de bir şekilde devam ediyoruz ben uzakta olduğum için devamlı baskıya maruz kalmıyorum
Erkek arkadaşım bana birçok hediye alır. Evime de. Çünkü evlendiğimizde de atıyorum klima dyson süpürge dyson saç ürünleri bunları kendi evimizde de kullanırız diye gönderiyor. Kendisi esnaf olduğu için bazen pos için chip para yüklenir öyle alır bazen esnaf arkadaşıyla anlaşır öyle alır yani avantajlı olduğu için alıyor. Annem bunu farkettiğinde cinnet geçiriyor evlendiniz de haberim mi yok bana nüfusunu gönder filan diye. Ama sizce bu konu çok mu ayıp zaten anne diyorum evlendiğimizde kullanalım diye alıyor avantajı olmasa almaz. Faturalarda kendi adı yazıyor zaten bunlar onun diyorum ama yok hep psikolojik baskı
Şuan evlilik düşünmüyorum zaten tayin hakkım yok erkek arkadaşımın da işini iyice oturmasını bekliyorum kazancı çok iyi. Benim 4 5 katım ama o dükkanı borçla açtığı için borçların kapanmasını bekliyorum evlilik düşünmüyorum o yüzden annem de diyor ki ya ben evliliğinize müsaade etmezsem ya vermiyorum dersem. Hep bi işi yokuşa sürme derdinde. Evlilik demediğim için de bu sefer bunlar nişanlıyken alınır 3 ay içinde de düğün yapılır diyor bu sefer
Sizce bu süreci nasıl atlatmalıyım çok yoruldum
anneni dinle ve ayril mutlu olamazsin bence karsidaki insanla kendini mahvetme annen hakli.gormuyosun suan belki ama ayni eve girince olmaz bu iliski.uzaktan surduruyosun cunku uzakta.sen dogulu degilsen zor dogulu biriyle anlasman yapamazsin aileyle .bilmiyosyn iclerini.
 
Sen eminsen önemi yok annenin erkek seçimi sanki çok mu iyi. Memurluğa garanti paraya alışan biri için esnaflık riskli geliyor. Ben de mühendisim sevgilim gemi kaptanı diye annem sorun ediyor hep. Ben de ona senin erkek seçimini de görüyoruz diyorum. Zaten şuan şartlar uygun değil evlilik için
 
Ben de senin gibi düşünüyordum ama gerçekten bir akademisyenle sohbet ettikten sonra( hukuk alanında) farkına vardım olayın. Adam ne söylersem anlıyor, hatta cümlelerimin altında yatan şeyleri anlıyor, kendimi açıklamak zorunda kalmıyorum. Ben bir şey soruyorum, o aslında ne sormak istediğimin cevabını veriyor. Bu arada kendisi evli, sadece eğitim konusunda konuşmamız oluyor bu bile fark ediyor. Şimdi ki aklım olsa, kendime denk birini bulurdum en baştan hata yapmışım. Ailem hep haklıymış. Duruş, tavır, konuşma, kurulan cümleler, bir ortama girdiğinde takınan üslup her şey fark ediyor. Mesleki titri ağırlığı herkes her yerde kaldıramıyor. Sadece eğitim değil, kendine denk birini bulmak önemli bu noktada. Yoksa çok zatturu zutturu tipler var ama ilk kıstas eğitim sonrası geliyor.
Kesinlikle katılıyorum. Ama bunda o kişinin ailesi de çok çok önemli. Çünkü benim bir arkadaşım üniversite mezunuydu ama doğduğundan beri ailesinin dibinden ayrılmamış biriydi. Ailesi okuma yazma bilmiyordu . Köyde yaşıyorlardı. Muhtemelen bu yüzden onunla çoğu konuda aşırı zıttık, hani cahil deniliyor ya . Ha aynen çoğu konuda öyleydi. Bir de mesela ben bir konuda fikrimi söylüyordum, onun resmen kafası basmıyordu. Demek istediğimi anlamıyordu
 
Biz 3 buçuk senedir birlikteyiz. Erkek arkadaşım esnaf ben memurum yaşlar 26. Onun düzenini kurmamızı beklerken anneme söylemek istemedim ilişkimizi. İşleri otursun diye bekledim bu süreçte annem ben söylemeden öğrendi hem de 3 yıl olduğunu duyunca delirdi arkasından iş çeviriyorum diye. 4 5 aydır biliyor ama huzur yok. Annemlerle aynı yerde oturuyor erkek arkadaşım. Annem yolda görse beni arıyor çok bakımsız çok zayıf vs diye halbuki erkek arkadaşım lokantacı ben biliyorum o saattte dükkana yemek yapmaya gidiyor eşofmanlarla erkenden sonra evine gidip duşunu alıp üstünü değiştirip güne başlıyor. Gayet bakımlıdır kendisi sadece biz beyaz tenli hafif etine dolgun bi sülaleyiz erkek arkadaşım esmer zayıf olduğu için annem cirkin vs diyor bence dünya yakışıklısı.
Onun dışında lise mezunu olması sorun doğulu olması sorun neyse yine de bir şekilde devam ediyoruz ben uzakta olduğum için devamlı baskıya maruz kalmıyorum
Erkek arkadaşım bana birçok hediye alır. Evime de. Çünkü evlendiğimizde de atıyorum klima dyson süpürge dyson saç ürünleri bunları kendi evimizde de kullanırız diye gönderiyor. Kendisi esnaf olduğu için bazen pos için chip para yüklenir öyle alır bazen esnaf arkadaşıyla anlaşır öyle alır yani avantajlı olduğu için alıyor. Annem bunu farkettiğinde cinnet geçiriyor evlendiniz de haberim mi yok bana nüfusunu gönder filan diye. Ama sizce bu konu çok mu ayıp zaten anne diyorum evlendiğimizde kullanalım diye alıyor avantajı olmasa almaz. Faturalarda kendi adı yazıyor zaten bunlar onun diyorum ama yok hep psikolojik baskı
Şuan evlilik düşünmüyorum zaten tayin hakkım yok erkek arkadaşımın da işini iyice oturmasını bekliyorum kazancı çok iyi. Benim 4 5 katım ama o dükkanı borçla açtığı için borçların kapanmasını bekliyorum evlilik düşünmüyorum o yüzden annem de diyor ki ya ben evliliğinize müsaade etmezsem ya vermiyorum dersem. Hep bi işi yokuşa sürme derdinde. Evlilik demediğim için de bu sefer bunlar nişanlıyken alınır 3 ay içinde de düğün yapılır diyor bu sefer
Sizce bu süreci nasıl atlatmalıyım çok yoruldum
Annen haklı, ilerde çok pişman olacaksın...
 
Ben de senin gibi düşünüyordum ama gerçekten bir akademisyenle sohbet ettikten sonra( hukuk alanında) farkına vardım olayın. Adam ne söylersem anlıyor, hatta cümlelerimin altında yatan şeyleri anlıyor, kendimi açıklamak zorunda kalmıyorum. Ben bir şey soruyorum, o aslında ne sormak istediğimin cevabını veriyor. Bu arada kendisi evli, sadece eğitim konusunda konuşmamız oluyor bu bile fark ediyor. Şimdi ki aklım olsa, kendime denk birini bulurdum en baştan hata yapmışım. Ailem hep haklıymış. Duruş, tavır, konuşma, kurulan cümleler, bir ortama girdiğinde takınan üslup her şey fark ediyor. Mesleki titri ağırlığı herkes her yerde kaldıramıyor. Sadece eğitim değil, kendine denk birini bulmak önemli bu noktada. Yoksa çok zatturu zutturu tipler var ama ilk kıstas eğitim sonrası geliyor.
Farklı bir şehirde kendi başına , farklı şehirlerden, farklı inanç sistemlerinden ve nispeten farklı kültürlerden insanlarla birlikte olmak bile çok ciddi şeyler katıyor insana bence. Sadece kitap okumak değil eğitim denen şey bence.

Bi keresinde lise mezunu kuzenlerimle tabu oynuyoruz. Anlatmam gereken kelime "varlık"
Yasak kelime para, mal mülk vs.
Ben de eşime "ontoloji" dedim. Eşim varlık felsefesi dedi.
Kuzenim dedi ki ne diyo bunlar ben sizinle oynamak istemiyorum.

Lise okuyan biri normal şartlarda felsefenin temel kavramlarını bilir. Ama bizim eğitim sistemimizde bilemiyor işte.

Bu durumda bari üniversite okusun, farklı inanç sistemlerinden insanlarla bir arada olsun da her görüşe saygı duymayı öğrensin isterim ben

Her zaman dengini bulmak önemli. Bir lise mezunu ile üniversite mezununu denk tutmak, ancak bir lise mezununun iddiasi olabilir bence

Kendini geliştirme olayına da hiç katılmıyorum. Okul okumayı, okulun kendisini geliştirmesini becerememiş adam kendisini ne kadar geliştirecek.

Benim babam ilkokul mezunu. Nispeten "kendini geliştirmiş" gözü açık medeni bi adamdır. Ama an geliyor taban tabana zıt düşüyoruz . Olmuyor yani. Olmuyor.
 
Noluyor lise mezunu olunca mesela? Adam çalışıyor mu çalışıyor belli ki senden benden de güzel para kazaniyor işsiz gücsüz biri olsa hadi dersin denk değilsin üni bitirince ne olmuş oluyor ekstra hangi özellik yükleniyor hep çok merak etmişimdir hadi diyelim öyle bdv yi bir daha bi okuyun derim ne okumuş cahil insan dolu bu bir kıstas değil
Ben de cok kıl oluyorum uni okuyunca kendini entelektüel sananlara. Yahu üniversite dedigin bile insana anca öğrenmeyi öğreten bir yer aslinda. Üstüne kendin koyarsin. Koyup durmazsan da silinir unutulur gider o bilgiler; ha okumuşsun ha okumamışsın ilerlememissen o noktadan sonra. Canla başla calisan, sabahin köründe usenmeyip kendi işini yapmaya giden erkek çekiciliği diye bir sey var ayrica. Memur olup masa basinda pineklese tum gun daha mi yeğ anlamiorum. Öylesi yaşamak degil ömür tüketmek. Asil o zaman ne konusucan öyle bir adamla aksamlari, oglen ne yediğini mi. Risk almak, alin teri dökmek, iyi para kazanmak bi erkegi erkek yapan yegane unsurlar.
 
"Herkes üniversite okuyor” deyip üniversite eğitimini küçümsemek, gençlerin yıllarını hiçe saymaktır. Lise mezunu olup kendini geliştiren olabilir, ama bu durum üniversite eğitiminin yerini tutmaz.

Üniversite sadece bilgi değil; düşünmeyi, sorgulamayı, öğretmeyi, bilimsel yaklaşımı öğretir. İki farklı yolu eşitlemeye çalışmak, eğitimi değersizleştirmekten başka bir şey değildir.

Ayrıca evlilikte denklik aramak da kimsenin kibiri değil, hakkıdır. Lise mezunu biriyle üniversite mezunu birinin hayata bakışı, beklentileri, dünyası aynı olmak zorunda değil. Kimse kimsenin emeğini "elle" dengeleyemez. Bu konu da öyle romantikleştirilecek bir şey değildir.
 
Ben de senin gibi düşünüyordum ama gerçekten bir akademisyenle sohbet ettikten sonra( hukuk alanında) farkına vardım olayın. Adam ne söylersem anlıyor, hatta cümlelerimin altında yatan şeyleri anlıyor, kendimi açıklamak zorunda kalmıyorum. Ben bir şey soruyorum, o aslında ne sormak istediğimin cevabını veriyor. Bu arada kendisi evli, sadece eğitim konusunda konuşmamız oluyor bu bile fark ediyor. Şimdi ki aklım olsa, kendime denk birini bulurdum en baştan hata yapmışım. Ailem hep haklıymış. Duruş, tavır, konuşma, kurulan cümleler, bir ortama girdiğinde takınan üslup her şey fark ediyor. Mesleki titri ağırlığı herkes her yerde kaldıramıyor. Sadece eğitim değil, kendine denk birini bulmak önemli bu noktada. Yoksa çok zatturu zutturu tipler var ama ilk kıstas eğitim sonrası geliyor.
Egitim cok onemli ama simdi anadoludaki alt sinif bi universiteden mezun olmus kisiyle lise mezunu arasinda hic fark yok. Uye onu demek istemis.

Akademisyen falan ayri seyler tabii ki haklisin.

Turkiyede kiyida kosede kalmis bir uniden mezunlar "yaa lise mezunu simdi benim dengim mi" gibi komik havalara giriyorlar.

Buradaki kisi de lise mezunu da olsa isini gucunu kurmus ustelik.
 
Egitim cok onemli ama simdi anadoludaki alt sinif bi universiteden mezun olmus kisiyle lise mezunu arasinda hic fark yok. Uye onu demek istemis.

Akademisyen falan ayri seyler tabii ki haklisin.

Turkiyede kiyida kosede kalmis bir uniden mezunlar "yaa lise mezunu simdi benim dengim mi" gibi komik havalara giriyorlar.

Buradaki kisi de lise mezunu da olsa isini gucunu kurmus ustelik.
İsterse hayri efendi üniversitesi boş işler fakültesinden mezun olsun üniversite mezunu ile lise mezunu bir değildir.
 
İsterse hayri efendi üniversitesi boş işler fakültesinden mezun olsun üniversite mezunu ile lise mezunu bir değildir.
Kıyıda köşede kalmış, az bilinen üniversitelerden, örneğin Dicle Üniversitesi’nden Prof. Dr. Abdurrahman Önen gibi çok sayıda bilim insanı çıkıyor, araştırsa bunu da görecek. Kendisi Stanford Üniversitesi'nin hazırladığı 'Dünyanın En Etkili Bilim İnsanları' listelerinde yer aldı. Öyle küçük üniversite diye küçümseyerek, lise ve üniversiteyi bir tutmaya çalışıyorlar.
 
İsterse hayri efendi üniversitesi boş işler fakültesinden mezun olsun üniversite mezunu ile lise mezunu bir değildir.
Yok daha neler?! Bosuna mi kafa patlattik da yuksek puan yaptik zamaninda?! Hos ben uni okumasaydim da lisemden dolayi yine hayri efendi'nin ustunde olurdum da okuduk iste.
Lisesi de muhtemel bes para etmeyen hayri efendi, bos isler fakultesi mezunu > lise mezunu esnaf. Peki. Dunyaya biraz genis bakmanizi tavsiye ederim.
 
Yok daha neler?! Bosuna mi kafa patlattik da yuksek puan yaptik zamaninda?! Hos ben uni okumasaydim da lisemden dolayi yine hayri efendi'nin ustunde olurdum da okuduk iste.
Lisesi de muhtemel bes para etmeyen hayri efendi, bos isler fakultesi mezunu > lise mezunu esnaf. Peki. Dunyaya biraz genis bakmanizi tavsiye ederim.
Üniversiteler ve bölümler kendi içinde derecelendirilebilir, liseler de kendi içinde derecelendirilebilir. Ancak konumuz bu değil.

Hayır üniversite okumasaydınız herhangi bir üniversite mezunundan üstün olmazdınız. Vasıfsız lise mezunu olurdunuz. Lise mezunu esnaf zaten hiçbir şeyden büyük olamaz, ülkede esnaf kalitesi ortada. Şimdi kocası lise mezunu esnaf olanlar gelip linçleyecek kaç para kazanıyollaaa biliyon mu diye 😂😂😂

Dünyaya bakış açımı sorgulayabilecek yeterlilikte olduğunuzu da düşünmüyorum 😉
 
Back
X