Ben sizi anlıyorum da,eşim bana ait olan kisisel hic birseyi karsilamiyor zaten.ben kendi harcamalarimi kendim yapıyorum.burda zor durumda olan benim aslinda o diil,resmen hizmetci oldum,kendisi ailesine yardimda bulunuyor ve benden bunu sakliyor...yani maddi bir zorluk yasaniyorsa bunun asil.sorumlusu zaten kendisi.benim hep ailem vardi evlendim hala ailem var ama bu bana koyuyor.bu yastan sonra kalkipta is arayacak diilim cunku zaten belli bir standarttan geliyorum,30 yasinda aile sirketi disinda calismamis birine kim is verir istedigi pozisyonda binlerde yeni mezun varken..bunlari farkinda olduğum icin is arama girisiminde bile bulunmuyorum 3 kez denedim 3.de de basariz oldum zaten.bilmiyorum beni anliyor musunuz ama ben bu kadar seyi goz ardi ederken bile kapi pencere kirmak cok yanlış..
Anlıyorum sizi. Ancak mesajlarınıza hep maddi yönden çok iyi yaşayıp buyudugunuzu anlatmissiniz. Acaba diyorum bunu eşinize de belli ediyor musunuz ?
Çoğu insanın evlenince koşulları değişiyor. Insan evinin işini yapar. Çalışanı da calismayani da, zengini de fakiride.yapın işinizi. Sonra keyifle kahvenizi için.
(Paranız yok diye arkadaşlardan niye kalıyorsunuz. Hepi topu harcsyacaginiz para kişisel ihtiyaçlarınız kadardır.)
Bundan gocunmayin. Yani demem o ki gözünüzde bu kadar büyütmeyin lütfen . Hizmetçi miyim demez insan kendine.Insan evinin işini yapınca mesleği bu olmuyor.
Psikolojik olarak cokersiniz böyle düşüncelerle.
Madem çalışmayacağım diyorsunuz, şu an ki halinizden silkelenin.
Ailenizin maddi durumunu, geçmişinizi koz olarak kullanmayın. Şu an ki hayatınız yeni bir hayat. Bu hayata evet dediniz.
Madem calismiyorsunuz, aile şirketinde çalıştınız yıllardır , aileniz kişisel ihtiyaclarinizi karsilayacagina belli bir miktar aylık yatırsinlar size.
Bununla hem eve destek olursunuz,hem kişisel ihtiyaçlar karşılanır, hemde 15 günde bir bir yardımcı gelir.
Bu cümlelerin tamamını sizi anlayarak yazdım. Lütfen dikkatli okuyun. Her şey sizde bitiyor.
Eğer niyetiniz hayat arkadasligiysa sıvayın eşinizin sirtini. Destek verin. Bu serzenisler insanı hele bir erkeği çok bunaltir.
Kapı kırmak kötü bir şey evet ama kendini kaybetmiş. Ben normalde sinirleri alınmış, sakın, sabırlı neşeli bir insanım.
Ama bir gün bende tekme ile kapının ortasına kocaman bir oyuk açan bir insanım. Sinir kontrolü olamayabiliyor bazen. Ve eşim beni terk etmedi. Evi terk etmedi.
Geldi , " ayağına bir şey oldu mu canım " dedi. Sarıldı bana, odaya götürdü, bir melisa yaptı. " Şuan ki tartışmamız senin gibi bir insanı bu hale asla getirmez. Nedir seni üzen , anlatmak ister misin " dedi gözleri dolu dolu.
Ve o an hayat arkadaşlığı bu dedim kendi içimden ki buraya kendimle ilgili pek bir şey yazmıyorum aslında ben. Anlamanız açısından yazdım.
Size hakaret etmemiş, şiddet eğiliminde bulunmamış. Hayat arkadaşlığı bu günler için.
Gidin sakın bir yere, eşinizi çağırın. Enine boyuna konuşun. Münakaşa edin. Sarılın birbirinize.
Eğer bu evliliği devam ettirmeye niyetliseniz bu yolu dikenlestirmeyin. Yok eğer ayrılma niyetiniz varsa uzatmayın.
Biliyorum uzun yazdım, bunun sebebi bazı durumlarinizi çok iyi anlıyorum. Psikolojik olarak aynı şeyleri yaşadım bir dönem.Emin olun.
Yalnız siz yanlış hareket ediyorsunuz. Toparlanmanizi diliyorum.