Teşekkür ederim,aynen öyle.Ben de çocuklarını çok seven çok ilgili ancak sürekli tartışan bir anne ve baba ile büyüdüm.Kaç yaşıma geldim hala bazen anneme “bu kadar anlaşamıyorsanız keşke boşansaydınız olan bize oldu” ya da “keşke bizi hiç doğurmasaydın” derim.Annem de “sizin için katlandım” der ve ben daha da sinirlenirim.Sanki ayrılmayınca daha mutlu çocuklar yetiştirilirmiş gibi.Gerçi bizim ailede konu sahibinin eşinin yaptığı gibi eşi aşağılama, evden kovma vs gibi türlü psikolojik baskılar yoktu. Buna rağmen biz kardeşler bu ortamdan farklı şekillerde etkilendik.Çocuklukta yaşanan travmaların etkileri insan kaç yaşında olursa olsun illa ki bir şekilde çıkıyor.Şimdi biz annemiz babamız ebeveyn olma duygusunu tadacak diye bunları yaşamaya mecbur muyuz?Ya da hadi konu sahibi bebek doğmadan boşandı diyelim.E o çocuk daha doğmadan hayata bilmem kaç sıfır yenik başlamak, birbirini sevmeyen istemeyen insanların çocuğu olarak dünyaya gelmek zorunda mı?Evlilik birliği içinde doğacak çocuklar için konuşuyorsak eğer benim bildiğim istenmesi durumunda mutlu, huzurlu evliliklerde çocuk yapılır.Ama kötü giden, sonu zaten başından belli,mutsuz evliliklerde çocuk yapılmasını ya da konu sahibinin eşi gibi evliliği düzeltir mantığıyla doğmamış çocuktan medet umulmasını düşüncesizce ve bencilce buluyorum.