Hoş değil elbette, zaten benim yorumladığım kısım evliliğin temeli olan iletişim, eşler arası anlaşma uzlaşı ve misafir ağırlama kültürü.
Gelen misafirin kimin ailesinden olduğunun önemi yok gözümde, görümce de olsa düşüncem aynı.
Mesele çiftler arasında, misafirle ilgisi yok, misafire müsait değiliz gelme dersiniz de gelir o zaman iş değişir ama geleceğim diyene eşle konuşmadan gel demişseniz alır karşınıza konuşursunuz, ki zaten gelene ne zaman gelmeyi düşünüyorsun ne kadar kalmayı planlıyorsun gibi sorulması gerekenleri sormamak da garip bir durum benim için.
Bizde söylenir çünkü, falanca tarihte gelmeyi şu kadar kalmayı düşünüyorum müsait misin deriz biz, ki ben kimsede hastalık vb durumlar söz konusu değilse 1 haftadan fazla kalamam, o 1 haftada zorlama bir kalma olur benim için, normalde fizandan da gelsem, kaldığım yer annem kardeşim bile olsa 3. gün gitme kurtlarım kaynar içimde, bana gelenler 10-15-20 gün kalır kalabilir çünkü evde misafir var diye sıkmam kendimi, 3-5 günden fazla kalan olursa rahatça uykum geldi deyip akşam üzeri yatmaya giderim, tepem attı deyip dışarı çıkarım, her iş benim üzerimde de olmadığından geldiler yoruldum öldüm bittim diyecek bir şey yaşanmıyor çünkü, bunun bir sebebi de eşimle tavrımızdır, o da ailesine rahatça bir şey istediğinizde bana söyleyin muneye yaptırmayın der, ben de.
Aileler bizim düzeni bildiğinden zaten otomatikman yatılı misafir bize keyif veren bir ağırlama oluyor.
Konu sahibi karı koca memurmuş ne var okuyan birine elinden geldiğince yardım etse.Yaptığımız iyilikler gün gelir bizi mutlaka bulur.İki gün sonra kimin ne olacağı belli değil.Allah korusun ama konu sahibinin de gün gelir kardeşine ihtiyacı olabilir.
zzaten sabah işe gidiyoruz ne kahvaltısı hazırlayacağız ya. Takilsinlar kendileri. Ben öyle bakıyorum. Ayıplayan da gelmesin:)
Bizim sülale böyle der en azından.
