eşim ne yapmaya çalışıyor..yardım edin

şuanki hissettiklerimi yazıya dökemem...ama çok düşündüm...ve ilerde pişman olacagım şeyi yapmak istemiyorum...eğer ona kolay yoldan hadi eyvallah dersem..ilerde içimde kalır...ondan boşandıktan sonra hemen birini bulup evlenecek değilim..hatta biriyle görüşmeyi bile düşünmüyorum...o yüzden bu artık benim davam oldu...

eşin davayı senin açmanı bekliyor olabilir. kadın açarsa tek celsede bitiyor malum. kendisi açarsa senin uzatacağını tahmin ediyordur.
kolay yoldan eyvallah dersen asıl onun içinde kalır gibi geliyor bana.
bu arada ortak konut şerhi koydurtmuşsun. eşin kirayı ödemeye devam ediyormuş. sen de yarısını ödemekle yükümlüsün gibi geldi bana. faturaların da tabi ki.
avukat değilim tabi bilmiyorum ama, sonradan bu ödemeler, faiziyle borç olarak karşına çıkabilir. avukatına sor derim.
 
İnanın yanılsam, memnun olurum.. Derdi olan bir insanın dert yükünün bir nebze azalması, bir insan olarak beni anca mutlu eder..

Israrla kafanızda bitirdiğinizi söylüyorsunuz; ama bir avukatınız olmasına rağmen (yanılmıyorsam kardeşiniz de avukattı) hala burada konu açıp "eşim dava açacağını söyledi ama 3 haftadır açtırmadı, neden acaba?" diye konu açıyorsunuz..

Almak istediğiniz akıl işin hukuki boyutu olamaz, çünkü 2 tane hukuk danışmanınız var. İşin duygusal boyutunda da, eşinizin sizi istemediğini söylediğimiz yorumları ya kale almıyor, ya da aldığınızda direk kendinizi savunuyorsunuz.. Lakin biri size "Canım bence eşin seni seviyor, ailesi onu rayından çıkarmış" derse, samimiyeti için teşekkür edip, ona sıcak ve yakın davranıyorsunuz..

İlk konunuzda sayfalarca yorumlar yazdık iyi niyetli bir şekilde, kale almadınız, yazmaz olduk..

Bu sefer de yeni konu açıp konuşmaya ihtiyacım var diyorsunuz; ama yine yapılan yorumların sadece "Abeta ne kadar güçlü kadınsın, eşin de seni çok seviyor zaten, dönecek bence, hain ailesi yoldan çıkardı adamı" olanlarını seçip benimsiyorsunuz..

Bence atabileceğiniz iki anlamlı adım var; birincisi eşinizi hala sevdiğinizi ve geri istediğinizi kendinize ve bize itiraf edersiniz, bunun için kafa patlatırız (ama burada tavsiye edilecek şeyler aileyi kafalamanız şeklinde olur, o da sizin egonuzu zedeler) ikincisi gerçekten eşinizin sizi istemediğini dirak edip gururlu bir şekilde yolundan çekilirsiniz. Hem eşinizin kafası rahatlar, hem sizin.. Bu şekilde düz bir adam olan eşinizin yaptığı her hareketin altında farklı bir anlam arayıp, bir yandan da dava sürecini uzattıkça eşinizi zorlarsınız doğru, ama eşinizden çok kendinizi zorlarsınız..

Bu yazdığım mesajı kale almayacağınızı biliyorum da niye yazdım onu bilmiyorum.. Neyse umarım bu konuda da yanılırım..

Mükemmel bir yorum.. Abeta yerinde olsam bir kez daha ve hatta bir kez daha okurdum.. Belki incinirdim okurken ama bazen gururun kuvvetlenmesi için azıcık yaralanması da gerekiyor.. Seni anlıyorum, çok iyi anlıyorum... Sevgin eminim hala çok kuvvetlidir ve yapılanlar yüzünden daha keskin olan bir uca dönüşmüştür, nefret... Haklısın.. Ben eşinin kendini suçlu hissettiğine ve bu nedenle senin gözlerine bakamadığına inanıyorum... Dahası senin onun için ne kadar önemli olduğunu hatırlamamak için seninle yalnız kalmayacaktır da.. Bunu hatırlasa bile, zaten işe yaramayacaktır da... Bilerek ve isteyerek son raddeye getirmiş her şeyi ki.. artık dönmek istese bile dönemesin..
Ve Abeta.. Ne sen unutabilirsin bunu.. ne o eski günlere döner...
Ne yazık ki öldürmüş bu evliliği... Sana da bu evliliği artık gömmek düşer...
Çok mu acı vermek istiyorsun?
"Senden sıkıldım, önüme bakmak istiyorum, taliplerim var, seni bekleyemem" derim ve dava açarım.......... Ne alacaksam da alırım...
Gerçek bu... Ve süründürebileceğin tek yöntem de ne yazık ki bu....
Kaybedilmiş bir şey kadar değerlisi yoktur...
O seni terkedemesin... Sen bitir gitsin!
 
Mükemmel bir yorum.. Abeta yerinde olsam bir kez daha ve hatta bir kez daha okurdum.. Belki incinirdim okurken ama bazen gururun kuvvetlenmesi için azıcık yaralanması da gerekiyor.. Seni anlıyorum, çok iyi anlıyorum... Sevgin eminim hala çok kuvvetlidir ve yapılanlar yüzünden daha keskin olan bir uca dönüşmüştür, nefret... Haklısın.. Ben eşinin kendini suçlu hissettiğine ve bu nedenle senin gözlerine bakamadığına inanıyorum... Dahası senin onun için ne kadar önemli olduğunu hatırlamamak için seninle yalnız kalmayacaktır da.. Bunu hatırlasa bile, zaten işe yaramayacaktır da... Bilerek ve isteyerek son raddeye getirmiş her şeyi ki.. artık dönmek istese bile dönemesin..
Ve Abeta.. Ne sen unutabilirsin bunu.. ne o eski günlere döner...
Ne yazık ki öldürmüş bu evliliği... Sana da bu evliliği artık gömmek düşer...
Çok mu acı vermek istiyorsun?
"Senden sıkıldım, önüme bakmak istiyorum, taliplerim var, seni bekleyemem" derim ve dava açarım.......... Ne alacaksam da alırım...
Gerçek bu... Ve süründürebileceğin tek yöntem de ne yazık ki bu....
Kaybedilmiş bir şey kadar değerlisi yoktur...
O seni terkedemesin... Sen bitir gitsin!

Her kelimesine katılıyorum ve tebrik ediyorum.:46::46::46::46:
 
Abeta yerinde olsam bir kez daha ve hatta bir kez daha okurdum.. Belki incinirdim okurken ama bazen gururun kuvvetlenmesi için azıcık yaralanması da gerekiyor.. Seni anlıyorum, çok iyi anlıyorum... Sevgin eminim hala çok kuvvetlidir ve yapılanlar yüzünden daha keskin olan bir uca dönüşmüştür, nefret... Haklısın.. Ben eşinin kendini suçlu hissettiğine ve bu nedenle senin gözlerine bakamadığına inanıyorum... Dahası senin onun için ne kadar önemli olduğunu hatırlamamak için seninle yalnız kalmayacaktır da.. Bunu hatırlasa bile, zaten işe yaramayacaktır da... Bilerek ve isteyerek son raddeye getirmiş her şeyi ki.. artık dönmek istese bile dönemesin..
Ve Abeta.. Ne sen unutabilirsin bunu.. ne o eski günlere döner...
Ne yazık ki öldürmüş bu evliliği... Sana da bu evliliği artık gömmek düşer...
Çok mu acı vermek istiyorsun?
"Senden sıkıldım, önüme bakmak istiyorum, taliplerim var, seni bekleyemem" derim ve dava açarım.......... Ne alacaksam da alırım...
Gerçek bu... Ve süründürebileceğin tek yöntem de ne yazık ki bu....
Kaybedilmiş bir şey kadar değerlisi yoktur...
O seni terkedemesin... Sen bitir gitsin!

Altına imzamı atıyorum :40:
 
Mükemmel bir yorum.. Abeta yerinde olsam bir kez daha ve hatta bir kez daha okurdum.. Belki incinirdim okurken ama bazen gururun kuvvetlenmesi için azıcık yaralanması da gerekiyor.. Seni anlıyorum, çok iyi anlıyorum... Sevgin eminim hala çok kuvvetlidir ve yapılanlar yüzünden daha keskin olan bir uca dönüşmüştür, nefret... Haklısın.. Ben eşinin kendini suçlu hissettiğine ve bu nedenle senin gözlerine bakamadığına inanıyorum... Dahası senin onun için ne kadar önemli olduğunu hatırlamamak için seninle yalnız kalmayacaktır da.. Bunu hatırlasa bile, zaten işe yaramayacaktır da... Bilerek ve isteyerek son raddeye getirmiş her şeyi ki.. artık dönmek istese bile dönemesin..
Ve Abeta.. Ne sen unutabilirsin bunu.. ne o eski günlere döner...
Ne yazık ki öldürmüş bu evliliği... Sana da bu evliliği artık gömmek düşer...
Çok mu acı vermek istiyorsun?
"Senden sıkıldım, önüme bakmak istiyorum, taliplerim var, seni bekleyemem" derim ve dava açarım.......... Ne alacaksam da alırım...
Gerçek bu... Ve süründürebileceğin tek yöntem de ne yazık ki bu....
Kaybedilmiş bir şey kadar değerlisi yoktur...
O seni terkedemesin... Sen bitir gitsin!

Her kelimesine tek tek katılyıorum. :128:
 
dün avukatım onun avukatını aramış...davayı açıp açmadıkları hakkında konuşmuş...açtık davayı yakında gelir kağıt demiş..ama kızlar e devletten hergün bakıyorum yok...avukatımda şaşırdı e devlete hemen geçer dedi...neyse davayı açmışlar artık öyle dio avukatı..inanın içime bir rahatlama geldi...

haber vereyim dedim..kimsecikler yok ama
 
Canım açmışmı acaba gerçekten davayı? Açmışsada hakkında hayırlısı olsun..Seni cepten çok aradım ama numara kullanımda değil diyor.Sanırım hattını değiştirdin...
 
dün avukatım onun avukatını aramış...davayı açıp açmadıkları hakkında konuşmuş...açtık davayı yakında gelir kağıt demiş..ama kızlar e devletten hergün bakıyorum yok...avukatımda şaşırdı e devlete hemen geçer dedi...neyse davayı açmışlar artık öyle dio avukatı..inanın içime bir rahatlama geldi...

haber vereyim dedim..kimsecikler yok ama

hadi hayirlisi
oyle diyelimm senin icin cook zor bir surec olcak ama ina atlatirsin
daha yasin cook genc...
 
Bence yarın en güzel kıyafetinizi giyip, en iyisinden bir makyaj yaptırıp, saçınızı başınızı da yaptırıp gerekirse, telefonda konuşuyormuş gibi yaparak odasına girin.. Hiç yüzüne bakmayın ama.. kesinlikle.. .Telefona da "Akşam çıkışta görüşürüz, o zaman anlatacağım, bir dakika..." deyip güya telefonu kapatmadan ve dediğim gibi o eşinizin yüzüne bakmadan şunu söyleyip hemen odadan aceleniz varmış gibi çıkın "davayı açmanı bekliyorum canım, ömrüm boyunca seni bekleyemem biliyorsun.. Avukatın açıldığını söyledi ama tık yok hala.. Senden haber bekliyorum, mesaj olur, mail olur, açılıp açılmadığını lütfen bildir" deyip çıkın...
tokat mı atmak istiyordunuz... İnsan, görmezden gelindiği an "sen yoksun" mesajını alıp yıkılır... en çok içerlediği şeydir bir varlığın, görmezden gelinmek...
Ama bunu yapmanız gerek artık..
Yine mi haber vermedi... aynı şekilde.. belki bu kez telefonsuz, yapın aynısını.. kapıdan başınızı uzatın, odayı inceliyormuş gibi yapın ve söyleyip geçin.. Bazen haber gönderin...
sizi görebileceği her yerde, konuşmuyor dahi olsanız telefon kulağınızda gülerek, bazen kahkaha atarak konuşun...
Silinmek kadar acısı yoktur...
benim size son söyleyebileceğim budur..
Acınan kadın mı olmak istersiniz, güçlü bir abeta mı?

Zaten bitti....
 
Eşiniz avukatı ile bir olmuş "dava açtık" diye sizi oyalıyorlar. "Onu sürüm sürüm süründürmezsem içimde kalır" diye düşünüyorsunuz ama şu sürüncemede asıl yıpranan sizsiniz. Eşiniz hangi sebeple size dava açacak ki. "Eşime çok haksızlıklar ettim, kısacık evliliğimizi onun burnundan getirdim, ama her şeye rağmen benden vazgeçmek istemeyen bu kadından beni boşayın lütfen, onu daha fazla üzmek istemiyorum" falan mı diyecek, ya da iftira mı atacak.. Hayır işte, ya ellerine koz vereceksiniz, ya da siz bir adım atacaksınız. Diğer konularınızı yanlış veya eksik hatırlamıyorsam elinizde dava açmaya yetecek kadar sebep var, zira bir defa evlilik birliği diye bir şey kalmamış, ya da öyle bir şey hiç var olmamış...

Gençsiniz, aileniz arkanızda, işiniz var, çocuğunuz yok... Her şey o kadar lehinize ki.. Elbette ayrılmak için evlenmediniz ama elinizde bunlar var. Hepimiz hatalar, yanlış tercihler yaparız, ama bazıları işte böyle hayatımızı altüst edebiliyor. O insanla şu saatten sonra sağlıklı bir evlilik yaşama olasılığınız var mı? Bence yok. Artık anlamışsınızdır ki adamda iş yok. O zaman neden kendinizi yıpratıyorsunuz ki.. "Ona gününü göstermezsem ileride pişmanlık yaşayabilirim" diyorsunuz, ancak her şey yaşanıp bittikten sonra "niye bu kadar zaman beklemişim ki, keşke daha önce dehleseymişim gitseymiş." diyeceğinize inanıyorum.

Kendinizi bir adamın insafına terk etmiş bekliyorsunuz. Dilerim ileride asıl pişmanlığını yaşayacağınız nokta bu olmaz. Zira gurursuz bir kadın portresi çiziyor, eşinizin egosunu besliyorsunuz. Onlar da "dava açtık" diye diye sizin bir şeyler yapmanızı bekliyorlar. Sayenizde kendini vazgeçilmez koca zanneden bir adama vurulacak en büyük darbe "artık seninle evli kalmak, soyadını taşımak istemiyorum" deyip ayrılma işlemi başlatmaktır, ama bunu görmüyorsunuz.
 
Eşiniz avukatı ile bir olmuş "dava açtık" diye sizi oyalıyorlar. "Onu sürüm sürüm süründürmezsem içimde kalır" diye düşünüyorsunuz ama şu sürüncemede asıl yıpranan sizsiniz. Eşiniz hangi sebeple size dava açacak ki. "Eşime çok haksızlıklar ettim, kısacık evliliğimizi onun burnundan getirdim, ama her şeye rağmen benden vazgeçmek istemeyen bu kadından beni boşayın lütfen, onu daha fazla üzmek istemiyorum" falan mı diyecek, ya da iftira mı atacak.. Hayır işte, ya ellerine koz vereceksiniz, ya da siz bir adım atacaksınız. Diğer konularınızı yanlış veya eksik hatırlamıyorsam elinizde dava açmaya yetecek kadar sebep var, zira bir defa evlilik birliği diye bir şey kalmamış, ya da öyle bir şey hiç var olmamış...

Gençsiniz, aileniz arkanızda, işiniz var, çocuğunuz yok... Her şey o kadar lehinize ki.. Elbette ayrılmak için evlenmediniz ama elinizde bunlar var. Hepimiz hatalar, yanlış tercihler yaparız, ama bazıları işte böyle hayatımızı altüst edebiliyor. O insanla şu saatten sonra sağlıklı bir evlilik yaşama olasılığınız var mı? Bence yok. Artık anlamışsınızdır ki adamda iş yok. O zaman neden kendinizi yıpratıyorsunuz ki.. "Ona gününü göstermezsem ileride pişmanlık yaşayabilirim" diyorsunuz, ancak her şey yaşanıp bittikten sonra "niye bu kadar zaman beklemişim ki, keşke daha önce dehleseymişim gitseymiş." diyeceğinize inanıyorum.

Kendinizi bir adamın insafına terk etmiş bekliyorsunuz. Dilerim ileride asıl pişmanlığını yaşayacağınız nokta bu olmaz. Zira gurursuz bir kadın portresi çiziyor, eşinizin egosunu besliyorsunuz. Onlar da "dava açtık" diye diye sizin bir şeyler yapmanızı bekliyorlar. Sayenizde kendini vazgeçilmez koca zanneden bir adama vurulacak en büyük darbe "artık seninle evli kalmak, soyadını taşımak istemiyorum" deyip ayrılma işlemi başlatmaktır, ama bunu görmüyorsunuz.

imza, asude_bahar
 
Son düzenleme:
kendimi çok iyi tanıyorum..ve verdiğim kararın kendimi diğer karar göre beni daha mutlu edeceğinin bilincindeyim...sizlerin de artık " eşinn dönmesini bekliosun, onun seni sevdiğini söylememizi istiyosun" gibi sözleri söylememenizi istiyorum..çünkü öyle bir şey yok.. bu artık benim davam oldu...şuan başka bir şehirde görevime devam ediyorum..onunla aynı şehirde bile değilim...ve ziynet eşyası davası açtım...ama boşanma davasını açmayacagım...şuan rahatım yerinde...kafam da rahat..huzurum da var...onun açmasını bekleyeceğim...canım sıkıldıgı zaman baktım davayı açmamış ben açarım...ama şimdi değil..
 
Eşiniz avukatı ile bir olmuş "dava açtık" diye sizi oyalıyorlar. "Onu sürüm sürüm süründürmezsem içimde kalır" diye düşünüyorsunuz ama şu sürüncemede asıl yıpranan sizsiniz. Eşiniz hangi sebeple size dava açacak ki. "Eşime çok haksızlıklar ettim, kısacık evliliğimizi onun burnundan getirdim, ama her şeye rağmen benden vazgeçmek istemeyen bu kadından beni boşayın lütfen, onu daha fazla üzmek istemiyorum" falan mı diyecek, ya da iftira mı atacak.. Hayır işte, ya ellerine koz vereceksiniz, ya da siz bir adım atacaksınız. Diğer konularınızı yanlış veya eksik hatırlamıyorsam elinizde dava açmaya yetecek kadar sebep var, zira bir defa evlilik birliği diye bir şey kalmamış, ya da öyle bir şey hiç var olmamış...

Gençsiniz, aileniz arkanızda, işiniz var, çocuğunuz yok... Her şey o kadar lehinize ki.. Elbette ayrılmak için evlenmediniz ama elinizde bunlar var. Hepimiz hatalar, yanlış tercihler yaparız, ama bazıları işte böyle hayatımızı altüst edebiliyor. O insanla şu saatten sonra sağlıklı bir evlilik yaşama olasılığınız var mı? Bence yok. Artık anlamışsınızdır ki adamda iş yok. O zaman neden kendinizi yıpratıyorsunuz ki.. "Ona gününü göstermezsem ileride pişmanlık yaşayabilirim" diyorsunuz, ancak her şey yaşanıp bittikten sonra "niye bu kadar zaman beklemişim ki, keşke daha önce dehleseymişim gitseymiş." diyeceğinize inanıyorum.

Kendinizi bir adamın insafına terk etmiş bekliyorsunuz. Dilerim ileride asıl pişmanlığını yaşayacağınız nokta bu olmaz. Zira gurursuz bir kadın portresi çiziyor, eşinizin egosunu besliyorsunuz. Onlar da "dava açtık" diye diye sizin bir şeyler yapmanızı bekliyorlar. Sayenizde kendini vazgeçilmez koca zanneden bir adama vurulacak en büyük darbe "artık seninle evli kalmak, soyadını taşımak istemiyorum" deyip ayrılma işlemi başlatmaktır, ama bunu görmüyorsunuz.

:46::46::46::46::46::46::46::46:
 
Bu işin sonunda kaybettiğiniz zamana üzüleceksiniz sadece.

Siz şuan bir inkar politikasına girişmişsiniz.Sevgisi biten bir kadın en önemlisi ilişki bağını tamamen koparmış bir kadın halen kendisine zarar vermez.Siz gerçkten eşinizi çok sevmişsiniz halende seviyorsunuz bunu inkar etmeniz sizi güçlü yapmaz ama ardında bırakabilmeyi bilmek sizi güçlü yapar.Hani elimizde bir imkan olsada eşiniz size dönmek istese olacakları film gibi göstersek , ne yazık ki yok.:50:

Yahu bir adam bana bunları yapıcak ben aynen şunu yapardım ararım avukatını derim ki : davayı açtık diye beni oyalayıp duruyorsunuz bende evli kalmak ve o adamın soyadını taşımak istemiyorum bir an önce halledin bu işi kurtulmak istiyorum artık ondan davayı açın lütfen. Bunu diyip bitiririm işi.



bakın inanın bunu yapardım.Ama size önerim anladığım kadarıyla siz eşinizin sizi istemediğini kabullenemiyorsunuz halen şunu blöf olarakta olsa yapın arayın avukatıı yukarıda dediklerimi söyleyin bakalım karşı taraf harekete geçicek mi ? Tepki ne olucak dava açmamalarının nedeni ne ? Siz bunu söyledikten sonra karşı taraf hemen davayı açıcak mı ? Bu sorularınızın yanıtı almış olucaksınız.
 
Son düzenleme:
kendimi çok iyi tanıyorum..ve verdiğim kararın kendimi diğer karar göre beni daha mutlu edeceğinin bilincindeyim...sizlerin de artık " eşinn dönmesini bekliosun, onun seni sevdiğini söylememizi istiyosun" gibi sözleri söylememenizi istiyorum..çünkü öyle bir şey yok.. bu artık benim davam oldu...şuan başka bir şehirde görevime devam ediyorum..onunla aynı şehirde bile değilim...ve ziynet eşyası davası açtım...ama boşanma davasını açmayacagım...şuan rahatım yerinde...kafam da rahat..huzurum da var...onun açmasını bekleyeceğim...canım sıkıldıgı zaman baktım davayı açmamış ben açarım...ama şimdi değil..

Merhaba Abeta, uzun zamandır konunu takip ediyorum ve merak ediyordum. Konunu gördüm.
Kendimi tanıyorum , aldığım kararı almazsam pişman olurum diyorsun ama, inan bana bunun kendini tanımakla hiç ilgisi yok.
Çünkü insan gün geçtikçe kendini daha iyi tanıyor. Bazı olaylar , insanın kendini tanımasına yol açıyor.
Sen şuanda bunu hınçla yapıyorsun. İçindeki üzüntüyle.
Ama inan bana, bir zaman sonra bu yaptıkların için pişman olacaksın.
Kendimi tanıyorum diyorsun da, daha önce kaç kere boşandın ?
Kendini tanımak değil, tecrübeyle ilgisi var bu olayın.
Sen resmen , kendini ezdiriyorsun. Resmen bu adamın peşinde gibi bir konumdasın.
Ben senin yerinde olsam, dava açarım. Onun davaya gelmesini zorunlu kılabilecek bir şey varsa onu da yaparım.
Nafaka konusunda da, "bana sevgisini bile veremeyen adamın parasını istemiyorum. Keşke çok fakir olsaydık ama mutlu olsaydık. Bana mutsuzluk getiren adamın parası hiçbir işime yaramaz. Nafaka istemiyorum" dersin ve gerçekten koyar.
Gel beni dinle... annesi ve babası 2 kez boşanmış insan olarak bunu söylüyorum.
Ve biri, ne kadar güçlüsün demiş.
Kızma bana , kırılma. Ama ben senin güçlü olduğunu kesinlikle düşünmüyorum.
Hala beklemen ve dolaylı yollardan intikam alman güçsüzlük belirtisidir.
En iyi güç bellirtisi, davayı açıp boşamaktır.
Soonrası kabullenmek ....
Ve sana bir şey diyim mi ? Şimdi onun ailesi hep , onu senin hakkında doldurdu ya.
Şimdi sen böyle yok eşya meşya yoluyla, ziynet yoluyla intikam almaya çalışıyorsun zorluklar çıkartıyorsun ya, evet Tamda ailesinin dediği gibi biri oluyorsun.
Ve ailesini haklı konumuna sokuyorsun.
 
Back
X