çok doğru üzgün üzgün durma sakın. ailesinden hbr varmı hiç cnm
yok canım benim...ne ailesi ne de kendisi ses soluk yok adeta...bu sadece bana yapılan bir terbiyesizlik değil..ben kendimi bıraktım zaten aileme üzülüyorum...
Aşağıdaki videoyu izleyerek sitemizi ana ekranınıza web uygulaması olarak nasıl kuracağınızı öğrenebilirsiniz.
Not: Bu özellik bazı tarayıcılarda mevcut olmayabilir.
çok doğru üzgün üzgün durma sakın. ailesinden hbr varmı hiç cnm
şuanki hissettiklerimi yazıya dökemem...ama çok düşündüm...ve ilerde pişman olacagım şeyi yapmak istemiyorum...eğer ona kolay yoldan hadi eyvallah dersem..ilerde içimde kalır...ondan boşandıktan sonra hemen birini bulup evlenecek değilim..hatta biriyle görüşmeyi bile düşünmüyorum...o yüzden bu artık benim davam oldu...
İnanın yanılsam, memnun olurum.. Derdi olan bir insanın dert yükünün bir nebze azalması, bir insan olarak beni anca mutlu eder..
Israrla kafanızda bitirdiğinizi söylüyorsunuz; ama bir avukatınız olmasına rağmen (yanılmıyorsam kardeşiniz de avukattı) hala burada konu açıp "eşim dava açacağını söyledi ama 3 haftadır açtırmadı, neden acaba?" diye konu açıyorsunuz..
Almak istediğiniz akıl işin hukuki boyutu olamaz, çünkü 2 tane hukuk danışmanınız var. İşin duygusal boyutunda da, eşinizin sizi istemediğini söylediğimiz yorumları ya kale almıyor, ya da aldığınızda direk kendinizi savunuyorsunuz.. Lakin biri size "Canım bence eşin seni seviyor, ailesi onu rayından çıkarmış" derse, samimiyeti için teşekkür edip, ona sıcak ve yakın davranıyorsunuz..
İlk konunuzda sayfalarca yorumlar yazdık iyi niyetli bir şekilde, kale almadınız, yazmaz olduk..
Bu sefer de yeni konu açıp konuşmaya ihtiyacım var diyorsunuz; ama yine yapılan yorumların sadece "Abeta ne kadar güçlü kadınsın, eşin de seni çok seviyor zaten, dönecek bence, hain ailesi yoldan çıkardı adamı" olanlarını seçip benimsiyorsunuz..
Bence atabileceğiniz iki anlamlı adım var; birincisi eşinizi hala sevdiğinizi ve geri istediğinizi kendinize ve bize itiraf edersiniz, bunun için kafa patlatırız (ama burada tavsiye edilecek şeyler aileyi kafalamanız şeklinde olur, o da sizin egonuzu zedeler) ikincisi gerçekten eşinizin sizi istemediğini dirak edip gururlu bir şekilde yolundan çekilirsiniz. Hem eşinizin kafası rahatlar, hem sizin.. Bu şekilde düz bir adam olan eşinizin yaptığı her hareketin altında farklı bir anlam arayıp, bir yandan da dava sürecini uzattıkça eşinizi zorlarsınız doğru, ama eşinizden çok kendinizi zorlarsınız..
Bu yazdığım mesajı kale almayacağınızı biliyorum da niye yazdım onu bilmiyorum.. Neyse umarım bu konuda da yanılırım..
Mükemmel bir yorum.. Abeta yerinde olsam bir kez daha ve hatta bir kez daha okurdum.. Belki incinirdim okurken ama bazen gururun kuvvetlenmesi için azıcık yaralanması da gerekiyor.. Seni anlıyorum, çok iyi anlıyorum... Sevgin eminim hala çok kuvvetlidir ve yapılanlar yüzünden daha keskin olan bir uca dönüşmüştür, nefret... Haklısın.. Ben eşinin kendini suçlu hissettiğine ve bu nedenle senin gözlerine bakamadığına inanıyorum... Dahası senin onun için ne kadar önemli olduğunu hatırlamamak için seninle yalnız kalmayacaktır da.. Bunu hatırlasa bile, zaten işe yaramayacaktır da... Bilerek ve isteyerek son raddeye getirmiş her şeyi ki.. artık dönmek istese bile dönemesin..
Ve Abeta.. Ne sen unutabilirsin bunu.. ne o eski günlere döner...
Ne yazık ki öldürmüş bu evliliği... Sana da bu evliliği artık gömmek düşer...
Çok mu acı vermek istiyorsun?
"Senden sıkıldım, önüme bakmak istiyorum, taliplerim var, seni bekleyemem" derim ve dava açarım.......... Ne alacaksam da alırım...
Gerçek bu... Ve süründürebileceğin tek yöntem de ne yazık ki bu....
Kaybedilmiş bir şey kadar değerlisi yoktur...
O seni terkedemesin... Sen bitir gitsin!
Abeta yerinde olsam bir kez daha ve hatta bir kez daha okurdum.. Belki incinirdim okurken ama bazen gururun kuvvetlenmesi için azıcık yaralanması da gerekiyor.. Seni anlıyorum, çok iyi anlıyorum... Sevgin eminim hala çok kuvvetlidir ve yapılanlar yüzünden daha keskin olan bir uca dönüşmüştür, nefret... Haklısın.. Ben eşinin kendini suçlu hissettiğine ve bu nedenle senin gözlerine bakamadığına inanıyorum... Dahası senin onun için ne kadar önemli olduğunu hatırlamamak için seninle yalnız kalmayacaktır da.. Bunu hatırlasa bile, zaten işe yaramayacaktır da... Bilerek ve isteyerek son raddeye getirmiş her şeyi ki.. artık dönmek istese bile dönemesin..
Ve Abeta.. Ne sen unutabilirsin bunu.. ne o eski günlere döner...
Ne yazık ki öldürmüş bu evliliği... Sana da bu evliliği artık gömmek düşer...
Çok mu acı vermek istiyorsun?
"Senden sıkıldım, önüme bakmak istiyorum, taliplerim var, seni bekleyemem" derim ve dava açarım.......... Ne alacaksam da alırım...
Gerçek bu... Ve süründürebileceğin tek yöntem de ne yazık ki bu....
Kaybedilmiş bir şey kadar değerlisi yoktur...
O seni terkedemesin... Sen bitir gitsin!
Mükemmel bir yorum.. Abeta yerinde olsam bir kez daha ve hatta bir kez daha okurdum.. Belki incinirdim okurken ama bazen gururun kuvvetlenmesi için azıcık yaralanması da gerekiyor.. Seni anlıyorum, çok iyi anlıyorum... Sevgin eminim hala çok kuvvetlidir ve yapılanlar yüzünden daha keskin olan bir uca dönüşmüştür, nefret... Haklısın.. Ben eşinin kendini suçlu hissettiğine ve bu nedenle senin gözlerine bakamadığına inanıyorum... Dahası senin onun için ne kadar önemli olduğunu hatırlamamak için seninle yalnız kalmayacaktır da.. Bunu hatırlasa bile, zaten işe yaramayacaktır da... Bilerek ve isteyerek son raddeye getirmiş her şeyi ki.. artık dönmek istese bile dönemesin..
Ve Abeta.. Ne sen unutabilirsin bunu.. ne o eski günlere döner...
Ne yazık ki öldürmüş bu evliliği... Sana da bu evliliği artık gömmek düşer...
Çok mu acı vermek istiyorsun?
"Senden sıkıldım, önüme bakmak istiyorum, taliplerim var, seni bekleyemem" derim ve dava açarım.......... Ne alacaksam da alırım...
Gerçek bu... Ve süründürebileceğin tek yöntem de ne yazık ki bu....
Kaybedilmiş bir şey kadar değerlisi yoktur...
O seni terkedemesin... Sen bitir gitsin!
sen nasılsın abeta???
dün avukatım onun avukatını aramış...davayı açıp açmadıkları hakkında konuşmuş...açtık davayı yakında gelir kağıt demiş..ama kızlar e devletten hergün bakıyorum yok...avukatımda şaşırdı e devlete hemen geçer dedi...neyse davayı açmışlar artık öyle dio avukatı..inanın içime bir rahatlama geldi...
haber vereyim dedim..kimsecikler yok ama
Eşiniz avukatı ile bir olmuş "dava açtık" diye sizi oyalıyorlar. "Onu sürüm sürüm süründürmezsem içimde kalır" diye düşünüyorsunuz ama şu sürüncemede asıl yıpranan sizsiniz. Eşiniz hangi sebeple size dava açacak ki. "Eşime çok haksızlıklar ettim, kısacık evliliğimizi onun burnundan getirdim, ama her şeye rağmen benden vazgeçmek istemeyen bu kadından beni boşayın lütfen, onu daha fazla üzmek istemiyorum" falan mı diyecek, ya da iftira mı atacak.. Hayır işte, ya ellerine koz vereceksiniz, ya da siz bir adım atacaksınız. Diğer konularınızı yanlış veya eksik hatırlamıyorsam elinizde dava açmaya yetecek kadar sebep var, zira bir defa evlilik birliği diye bir şey kalmamış, ya da öyle bir şey hiç var olmamış...
Gençsiniz, aileniz arkanızda, işiniz var, çocuğunuz yok... Her şey o kadar lehinize ki.. Elbette ayrılmak için evlenmediniz ama elinizde bunlar var. Hepimiz hatalar, yanlış tercihler yaparız, ama bazıları işte böyle hayatımızı altüst edebiliyor. O insanla şu saatten sonra sağlıklı bir evlilik yaşama olasılığınız var mı? Bence yok. Artık anlamışsınızdır ki adamda iş yok. O zaman neden kendinizi yıpratıyorsunuz ki.. "Ona gününü göstermezsem ileride pişmanlık yaşayabilirim" diyorsunuz, ancak her şey yaşanıp bittikten sonra "niye bu kadar zaman beklemişim ki, keşke daha önce dehleseymişim gitseymiş." diyeceğinize inanıyorum.
Kendinizi bir adamın insafına terk etmiş bekliyorsunuz. Dilerim ileride asıl pişmanlığını yaşayacağınız nokta bu olmaz. Zira gurursuz bir kadın portresi çiziyor, eşinizin egosunu besliyorsunuz. Onlar da "dava açtık" diye diye sizin bir şeyler yapmanızı bekliyorlar. Sayenizde kendini vazgeçilmez koca zanneden bir adama vurulacak en büyük darbe "artık seninle evli kalmak, soyadını taşımak istemiyorum" deyip ayrılma işlemi başlatmaktır, ama bunu görmüyorsunuz.
Eşiniz avukatı ile bir olmuş "dava açtık" diye sizi oyalıyorlar. "Onu sürüm sürüm süründürmezsem içimde kalır" diye düşünüyorsunuz ama şu sürüncemede asıl yıpranan sizsiniz. Eşiniz hangi sebeple size dava açacak ki. "Eşime çok haksızlıklar ettim, kısacık evliliğimizi onun burnundan getirdim, ama her şeye rağmen benden vazgeçmek istemeyen bu kadından beni boşayın lütfen, onu daha fazla üzmek istemiyorum" falan mı diyecek, ya da iftira mı atacak.. Hayır işte, ya ellerine koz vereceksiniz, ya da siz bir adım atacaksınız. Diğer konularınızı yanlış veya eksik hatırlamıyorsam elinizde dava açmaya yetecek kadar sebep var, zira bir defa evlilik birliği diye bir şey kalmamış, ya da öyle bir şey hiç var olmamış...
Gençsiniz, aileniz arkanızda, işiniz var, çocuğunuz yok... Her şey o kadar lehinize ki.. Elbette ayrılmak için evlenmediniz ama elinizde bunlar var. Hepimiz hatalar, yanlış tercihler yaparız, ama bazıları işte böyle hayatımızı altüst edebiliyor. O insanla şu saatten sonra sağlıklı bir evlilik yaşama olasılığınız var mı? Bence yok. Artık anlamışsınızdır ki adamda iş yok. O zaman neden kendinizi yıpratıyorsunuz ki.. "Ona gününü göstermezsem ileride pişmanlık yaşayabilirim" diyorsunuz, ancak her şey yaşanıp bittikten sonra "niye bu kadar zaman beklemişim ki, keşke daha önce dehleseymişim gitseymiş." diyeceğinize inanıyorum.
Kendinizi bir adamın insafına terk etmiş bekliyorsunuz. Dilerim ileride asıl pişmanlığını yaşayacağınız nokta bu olmaz. Zira gurursuz bir kadın portresi çiziyor, eşinizin egosunu besliyorsunuz. Onlar da "dava açtık" diye diye sizin bir şeyler yapmanızı bekliyorlar. Sayenizde kendini vazgeçilmez koca zanneden bir adama vurulacak en büyük darbe "artık seninle evli kalmak, soyadını taşımak istemiyorum" deyip ayrılma işlemi başlatmaktır, ama bunu görmüyorsunuz.
kendimi çok iyi tanıyorum..ve verdiğim kararın kendimi diğer karar göre beni daha mutlu edeceğinin bilincindeyim...sizlerin de artık " eşinn dönmesini bekliosun, onun seni sevdiğini söylememizi istiyosun" gibi sözleri söylememenizi istiyorum..çünkü öyle bir şey yok.. bu artık benim davam oldu...şuan başka bir şehirde görevime devam ediyorum..onunla aynı şehirde bile değilim...ve ziynet eşyası davası açtım...ama boşanma davasını açmayacagım...şuan rahatım yerinde...kafam da rahat..huzurum da var...onun açmasını bekleyeceğim...canım sıkıldıgı zaman baktım davayı açmamış ben açarım...ama şimdi değil..