aslında her ikimizin de bakış açısında da bana göre yanlışlık yok :)
bu yazdıklarının hepsini ben onaylıyorum zaten.
sadece birine farz olan ibadetle ilgili onu böyle yapıyorsan hiç yapma daha iyi diyemem.
neden böyle bir sorumluluğu alayım ki?
yada sen şimdi benim kalbimi kırdın ya, ibadetin olmadı diyemem.
olmuştur, olmamıştır, orasını allah bilir.
kalbi kırılan bensem benimle olan hesabı ayrıdır, ibadeti ayrıdır.
ibadet etti diye benim kalbimi kırmadı.
ibadetinin hakkını veremediği için benim kalbimi kırdı.
eğer verebilseydi, beni de kırmazdı.
ama şimdi ben kırıldım diye denemekten vaz mı geçsin? daha doğrusu o ne yaparsa yapsın da, ben ona denemekten vazgeç mi diyeyim?
hidayete erecek belki adam bir noktada.
bir yerde halden anlayacak?
yada ibadetini yapmadığında zannediyor musun ki yine kalp kıran biri olmayacak.
aynen dediğin gibi, bu yapılabilecek bir ibadet.
adam oruçluyum ayağına istediği gibi davranıp bunu suistimal ediyor.
ama bu niyette biri zaten iyi biri değildir :)
bu adam öyle yada böyle kul hakkına zaten girecekse, en azından orucunu tutsun, belki kendini ondan kurtarır.
ben de ona bunu yapma daha iyi demeyeyim de ben de onun hakkına girmeyeyim.
ve evet hepimizin dini/görevleri/ hassasiyetleri anladığımız şekilde ölçülerimiz var.
bence bunda yanlışlık yok.
sana göre tutmasa daha iyi kararı o adamın lehine verilmiş gibi görünüyor, bu doğru da olabilir,
ben ise bunun yönlendirmesinin benim ağzımdan çıkıyor olmasını, lehime görmüyorum

ve dediğin gibi dini yükümlülük bireyseldir.
ben farz bir ibadet için yapmasan daha iyi diyemiyorum.
ayrıca her gunahın, hakkın, önüne geçilebileceğini, geçilmesi gerektiğini de düşünmüyorum. her şey zıttı ile kaimdir.
ama benim dine bakış açım, bildiklerimin, gördüklerimin okuduklarımın haricinde enteresan :) bazılarının reddettiği, dinde yeri yoktur dediği bazılarının kabul ettiği, dini bütünler dediği bazı şeylere inancım var.
her zaman terazinin kefelerinde gunahlar, sevaplar, kul hakkı olmaz.
yada ben allah ın o kadar seveceği bir şey yaparım ki, senin bana hakkını helal etmen için sana daha fazlası vaad edilir, hakkına girilenin rızası da alınır, affedilir.
bu nasılsa böyle olur diyip gelişi güzel yaşayalım anlamına gelmiyor. bu belki hiç kimseye nasip olmaz, belki çok kişiye nasip olur.
(ama örneği vardır, köpeğe kuyudan su veren fahişenin gunahlarının affedilmesi. merhamet edene, merhamet edilir

)
neyse demem o ki bunlar benim haddim değil.
tanrıcılık oynayıp,
yapma daha iyi bre gafil dersem de şirk olabilir.
belki de o yüzden bu bilinmezlikte dolaşmamak gerekir
kendimize bakıp, iyi insan olup, belki örnek olup, bize zararı dokunanlardan uzakta durmak çözüm olabilir

bir yanlış görüyorsanız elinizle, dilinizle düzeltin, gücünüz yetmiyorsa bugz edin.
bu düzeltme kısmı için bile yetkili kimse o diye yorumlayan var
valla bir toplanıp uzun uzun konuşalım. böyle hem dağılıyorum, hem karşılıklı olmuyor.
hem de muhtemelen banları yedik