Hepsi kader. Deli divane aşık evlenip kavuşabilmek için gün sayan insanlar boşanıyor. Bir evin içine girince huy suy değistiryor. Eşimle yıllarca tanidik birbirimizi. Evelnene kadar tek kavga etmedik 3. Günü girdik birbirimize. O sakin ortam sever ev kusu dur. Ben gezeyim tozayım bayılırım. Bir çok konuda birbirimize muhalefetiz. Oturup ta muhabbet acilsa genelde tartışma çıkar bu yüzden. Ama dediğiniz gibi 4 4 lük kimse yok. Evliliği iyi idare etmeyi bilen insanlar var. Ben eşimin huyunu suyunu anlatmasam herkes beni pamuklara sarar sanır. Arkadaş gezmesi yok. Çocuğu ile oynar zıplar. Espirilidir. Vs vsBayanlar merhaba,
Ben istanbulda buyudum, hem cok cekingen idim hem de muhafazakar sayilabilecek bir cevrede buyudum. (ailem orta halli bir aile). Universitede de asiri muhafazakar bir sinifimiz ve de arkadaslarim oldu, inanin siniftaki erkeklerle bile 4 yil boyunca muhatap olma sayim bir elin parmaklarini gecmez, bu durumdan sikayetci de degilim, cunku kiz arkadaslarimla cok guzel vakit gecirdik. Yani hayatimda hic platonik bir askim bile olmadi. Sonra mezun oldum esim olacak kisi cikti karsima. Ben tabi cekingenlikten, safliktan, bosluktan hemen onun ilgisine kandim. O kadar talibim oldu ama hicbiri ile asla gorusmedim. Sonradan tabi isteme, nisan, soz, kavga, dovus vs ite kaka esim kisisiyle evlenip ABD ye geldim. Kendisinin iyi yanlari olsa da bizim uyumsuzluk hat safhada. Bazen bakiyorum iyi iste, ilgili, sorumluluk sahibi biri, kimin mukemmel kocasi var ki diyorum. Bazen de kendi kendime uzuluyorum keske icimden gele gele sevecegim, sevilecegim biriyle evlense imisim mukemmel olmasa da olurmus diyorum. Tabi is isten gecti. Gonlumde, aklimda zaten hic kimse yok. Ama esimle uyumumuz sifir sifir sifir. Tek ortak noktamiz kizimiz ve de akademik hayatimiz. (kendisi beni ite kaka akademik hayata soktu.) Icimden gelerek aldigim hediyeleri bile giymez, kullanmaz, begenmez. Cirkin oldugundan degil zevklerimiz uyusmadigindan.
5. yilim evlilikte, esimle yapmak isteyip de yapamadiklarim, gitmek isteyip de gidemediklerim, soylemek isteyip de soyleyemediklerim icimde kaliyor. Bazen dusunuyorum acaba kafa dengim baska biri olsaydi esim, bunlari yapar miydik beraber, suralara gider miydik, su sozleri soyleyip de guler miydik beraber, sunlari alsam giyer miydi, su cumleleri icimden geldigi gibi soyleyebilir miydim diyorum. Sahi olabilir miydi boyle birsey? Var midir benim ruh esim, kafa dengim biri? Yoksa halihazirdaki kaderim en iyisi mi?
Ben gezmeyi cok severim o sevmez. Bildiginiz ev erkegi. Evden zor cikar. Disarda tek sevdigi aktivite yemek yemek ve de sinemaya gitmek. Gittigi filmler de ya science fiction olacak ya da dovus. (terminator, transformers gibi)Ortak yaptığınız hiç bir aktivite yok mu?
Ben gezmeyi cok severim o sevmez. Bildiginiz ev erkegi. Evden zor cikar. Disarda tek sevdigi aktivite yemek yemek ve de sinemaya gitmek. Gittigi filmler de ya science fiction olacak ya da dovus. (terminator, transformers gibi)
Evliligimizin ilk yilinda programlar olurdu, millet sevgilisi ve kocasiyla el ele gelirdi. Ben yalvarirdim, esim gelmezdi, tek basima giderdim, evli ciftlerin icinde sap gibi takilirdim.
Evliligimizin 4. yilinda cocukla beraber ilk defa 10 gunluk tatile ciktik. Florida ya, Miami ye falan gittik. Cocukluktan beri hayalini kurdugum Disneyworld e gittik, kizim 8 aylikti, dis cikariyordu aglaya aglaya tum tatili agzimizdan burnumuzdan getirdi. Sirf ben istiyorum diye artik 4. yilda tatile goturdu, ama basbasa birsey yapamadik, ya o cocuk bakti, ya ben.
Cok istiyorum diye dunyaca meshur Chicago sanat muzesine gittik, dalga gecerek bakiyor eserlere, cani sikiliyor, zaten erkenden de cikti, birsey anlamadim gittigimden.
Yaz tatilinde de yine ben co istiyorum diye California, Las Vegas falan gezdik ama dedim ya hep benim zorumla. Icinden gelerek gezmiyor benimle. Tek sevdigi sey tatilde yemek yemek. Tum yaz ben de kizimi aldim yanima, arabayla gezdim hep her yeri. O evde oturdu.
Yani sıkıcı bi durumdan bahsediyosunuz aslında ama aşılmayacak şeyler değil sanki. Gömlek alıyorum beğenmiyor giymiyor demişsiniz, artık onun için alışveriş yapmaktan vazgeçseniz mesela. Onunla ilgilendiğinizi başka şekilde belli etmeye çalışsanız. Acaba terapi fikrine ne der? Belki birbirinizden beklentilerinizi anlamanıza yardımcı olur terapi. Akademisyeniz demişsiniz, akademik konulardan bahsederken de ilgisiz mi size karşı? Teziniz hakkında filan sohbet eder misiniz? İlgili ve sorumluluk sahibi bi baba mı? Kızıyla arası nasıl?Ben gezmeyi cok severim o sevmez. Bildiginiz ev erkegi. Evden zor cikar. Disarda tek sevdigi aktivite yemek yemek ve de sinemaya gitmek. Gittigi filmler de ya science fiction olacak ya da dovus. (terminator, transformers gibi)
Evliligimizin ilk yilinda programlar olurdu, millet sevgilisi ve kocasiyla el ele gelirdi. Ben yalvarirdim, esim gelmezdi, tek basima giderdim, evli ciftlerin icinde sap gibi takilirdim.
Evliligimizin 4. yilinda cocukla beraber ilk defa 10 gunluk tatile ciktik. Florida ya, Miami ye falan gittik. Cocukluktan beri hayalini kurdugum Disneyworld e gittik, kizim 8 aylikti, dis cikariyordu aglaya aglaya tum tatili agzimizdan burnumuzdan getirdi. Sirf ben istiyorum diye artik 4. yilda tatile goturdu, ama basbasa birsey yapamadik, ya o cocuk bakti, ya ben.
Cok istiyorum diye dunyaca meshur Chicago sanat muzesine gittik, dalga gecerek bakiyor eserlere, cani sikiliyor, zaten erkenden de cikti, birsey anlamadim gittigimden.
Yaz tatilinde de yine ben co istiyorum diye California, Las Vegas falan gezdik ama dedim ya hep benim zorumla. Icinden gelerek gezmiyor benimle. Tek sevdigi sey tatilde yemek yemek. Tum yaz ben de kizimi aldim yanima, arabayla gezdim hep her yeri. O evde oturdu.
Film izlemeyi sever, balik tutmayi sever, arkadaslariyla oyun oynamayi da sever (bilgisayar oyunlari) Disarda yemek yemege olur resmen, hergun yemege gitsek ister. Kitap okumayi da seviyor. Ama genelde evde saatlerce pc basinda oturmaya hayran. Gezdigimiz yerlere benim zorumla gidiyor.Bu ne yahu adam ot. Ne sanat sever ne hayatta yemekten başka bir tutkusu, zevki var. Yok mu bu adamın bir hobisi?
Ya zaten sabahtan aksama kadar akademik muhabbet ediyoruz. Su makale, bu kitap, filan konferans, falan ders.... Sabahtan aksama kadar kutuphanedeyiz, dersteyiz. En buyuk ortak noktamiz bu zaten. Ben henuz teze baslamadim, arastirma asamasindayim. Cok ilgili ve sorumluluk sahibi.Yani sıkıcı bi durumdan bahsediyosunuz aslında ama aşılmayacak şeyler değil sanki. Gömlek alıyorum beğenmiyor giymiyor demişsiniz, artık onun için alışveriş yapmaktan vazgeçseniz mesela. Onunla ilgilendiğinizi başka şekilde belli etmeye çalışsanız. Acaba terapi fikrine ne der? Belki birbirinizden beklentilerinizi anlamanıza yardımcı olur terapi. Akademisyeniz demişsiniz, akademik konulardan bahsederken de ilgisiz mi size karşı? Teziniz hakkında filan sohbet eder misiniz? İlgili ve sorumluluk sahibi bi baba mı? Kızıyla arası nasıl?
Bi gece onun istediği film bi gece sizin istediğiniz izlenecek şekilde anlaşma yapmak isteseniz kabul eder mi? Anlattığınız kadarıyla zevkleriniz hiç uyuşmuyor ama bunlar boşanma sebebi değil bence. Ben zaten bi insan evlendi diye herşeyi eşiyle yapmalı düşüncesine karşıyım. Çiftlerin kendi özel zamanları da olmalı. Ama sizin tek ortak zamanınız dışarda yemek yemek sanırım. Hiç bunları kendisiyle konuştunuz mu? Ben de bazen tek başıma bi yerlere giderim mesela, sinemaya, tiyatroya; Eşim gelmek istemez. O arkadaşlarıyla filan buluşur, beni tiyatrodan alır.Film izlemeyi sever, balik tutmayi sever, arkadaslariyla oyun oynamayi da sever (bilgisayar oyunlari) Disarda yemek yemege olur resmen, hergun yemege gitsek ister. Kitap okumayi da seviyor. Ama genelde evde saatlerce pc basinda oturmaya hayran. Gezdigimiz yerlere benim zorumla gidiyor.
yorumum göz ardı edilmiş ama ben anlamıyorum
tek sıkıntı sizinle gezmeyi sevmemesi mi? sayfalarca konunuz var yaşadığınız sorunlarla ilgili
adamın sanatı ve gezmeyi sevmemesinden çok daha ciddi sorunlarınız var
Ben eski konularınızı bilmiyorum. İlgili ve sorumluluk sahibi bi baba. Akademik olarak kariyerinize destek ve size saygısı var. Herkes gezmeyi ya da sanatsal faaliyetleri sevmek zorunda değil ki. Evliliğinizde başka sorun yoksa bunlar boşanma sebebi değil. Daha iyisi olabilir miydi? Evet. Hem iyi bir baba hem de sizin zevklerinize uygun yakışıklı ve zengin bir eş olabilirdi. Mukayese yapılınca her insandan daha iyi insan bulmak mümkün. Ama bence bu soruyu düşünmek sizin için gereksiz. Eşinizi olduğu gibi kabullenmeye çalışmanız daha yararlı olabilir sizin için.Ya zaten sabahtan aksama kadar akademik muhabbet ediyoruz. Su makale, bu kitap, filan konferans, falan ders.... Sabahtan aksama kadar kutuphanedeyiz, dersteyiz. En buyuk ortak noktamiz bu zaten. Ben henuz teze baslamadim, arastirma asamasindayim. Cok ilgili ve sorumluluk sahibi.
peki öyle olsun.Ya cevap vermeyim diyorum ama bu forumda da en cok karsima cikan hep eski konularim oluyor. Kiziyorum, bir konu aciyorum, konusuyoruz, tartisiyoruz, ben derdimi aciyorum, icimi dokuyorum vs konu kapaniyor. Yani gecti bitti demek istemiyorum ama bazi konularin arkasinda bazi seyler donuyor, konu kapaniyor. Belki tamam benim icimde kapanmiyor ama devami gelmiyor ki ustune gitmiyorum. Esimin bana vurmasi mesela. Evet vurdu, saklamiyorum, konularimda da geciyor zaten. Cok da zoruma gitti, hala da icimde durur. Hem dayagimi yerim, hem evli dururum da demiyorum ama oldu bir kere, sonra esim ozur diledi o konu kapandi su an. Bir daha tekrari da olmadi zaten. Burda bahsetmek istedigim tamamen baska bir konu. Icimde yatan tamamen baska bir dert.
eski nişanlımla 4 senemi geçirmiştim. Londrada birlikte yaşıyorduk, ikimizde öğrenciydik.
Ama aynen sizin gibi düşünüyordum, ne kitap okur; ne sinema sever; ne bir yere giderdi.
Televizyonda bile aynı kanalı izleyemezdik.
Ama işte, ne aldatması vardı, ne kötülüğü. Bir de o kadar zaman birlikte geçirmiştik. Başkasını bul, ona kendini anlat, herkes birbirinin aynısı nasılsa diyordum.
Ardından buraya döndük. Evlenmemize 1,5 ay vardı. Evi tuttuk, düğün yerini tuttuk, gelinliğim bile hazırdı.
Ama işte hiçbir şeyi beraber yapmadığım moron gibi bir adam vardı karşımda.
Haa iyi biri miydi, iyiydi ama işte.
Bir gün dünyanın en salak şeyi yüzünden kavga ettik. Sürekli survivor izliyor diye.
Yüzüğü falan her şeyi attım. Herkes geri zekalı olduğumu düşünüyordu.
Yalnız yaşarım kendime faydam daha çok olur diye düşünüyordum çünkü.
bir süre çok kötü geçti tabii. ama hiç pişman olmadım.
İyi ki ayrılmışım,
eğlendiğim, güldüğüm, bana sürekli bir şeyler katan, okuyan, bilen, gezmeyi seven bir eşim var şu an. İyi ki bitmiş ve karşıma eşim çıkmış.
Davulun sesi uzaktan hoş gelir iki farklı insan aynı evde elbette anlaşmazlıklar olur sıkıldınız diye hiç maceraya girmeyin adam akademik kariyer yaptırıyor ABD sin yaşa git işteBayanlar merhaba,
Ben istanbulda buyudum, hem cok cekingen idim hem de muhafazakar sayilabilecek bir cevrede buyudum. (ailem orta halli bir aile). Universitede de asiri muhafazakar bir sinifimiz ve de arkadaslarim oldu, inanin siniftaki erkeklerle bile 4 yil boyunca muhatap olma sayim bir elin parmaklarini gecmez,m bu durumdan sikayetci de degilim, cunku kiz arkadaslarimla cok guzel vakit gecirdik. Yani hayatimda hic platonik bir askim bile olmadi. Sonra mezun oldum esim olacak kisi cikti karsima. Ben tabi cekingenlikten, safliktan, bosluktan hemen onun ilgisine kandim. O kadar talibim oldu ama hicbiri ile asla gorusmedim. Sonradan tabi isteme, nisan, soz, kavga, dovus vs ite kaka esim kisisiyle evlenip ABD ye geldim. Kendisinin iyi yanlari olsa da bizim uyumsuzluk hat safhada. Bazen bakiyorum iyi iste, ilgili, sorumluluk sahibi biri, kimin mukemmel kocasi var ki diyorum. Bazen de kendi kendime uzuluyorum keske icimden gele gele sevecegim, sevilecegim biriyle evlense imisim mukemmel olmasa da olurmus diyorum. Tabi is isten gecti. Gonlumde, aklimda zaten hic kimse yok. Ama esimle uyumumuz sifir sifir sifir. Tek ortak noktamiz kizimiz ve de akademik hayatimiz. (kendisi beni ite kaka akademik hayata soktu.) Icimden gelerek aldigim hediyeleri bile giymez, kullanmaz, begenmez. Cirkin oldugundan degil zevklerimiz uyusmadigindan.
5. yilim evlilikte, esimle yapmak isteyip de yapamadiklarim, gitmek isteyip de gidemediklerim, soylemek isteyip de soyleyemediklerim icimde kaliyor. Bazen dusunuyorum acaba kafa dengim baska biri olsaydi esim, bunlari yapar miydik beraber, suralara gider miydik, su sozleri soyleyip de guler miydik beraber, sunlari alsam giyer miydi, su cumleleri icimden geldigi gibi soyleyebilir miydim diyorum. Sahi olabilir miydi boyle birsey? Var midir benim ruh esim, kafa dengim biri? Yoksa halihazirdaki kaderim en iyisi mi?
Ne guzel sizin icin sevindim. Aslinda tam olarak demek istedigim de bu. Sevmek sevmemek, gezmek tozmak, beraber film izlemek degil. Beraber ayni yone bakabilecegim biri var miydi acaba? Beraber gulup eglenebilecegim, birlikte olmaktan mutluluk duyacagim biri? Birbirimizi mukemmel oldugumuz icin, iyi oldugumuz icin degil de es oldugumuz icin sevdigimiz biri. Esim bana uyum saglamiyor mu sagliyor, zorla ben istiyorum diye geziyor benimle. Ama 'zorla'. Ben de zorla o istiyor diye sacma sapan, sikici filmler izliyorum. o istiyor diye surekli pizza yiyoruz. Keske diyorum zorla ite kaka evlenecegime zamaninda ayrilsaymisim esimden. Belki mukemmel olmasa da kafa dengim olan ruh esimi bulurdum, kim bilir....
Sevmeyince olmuyor malesef.cok haklisiniz ama artik evlisiniz üstelik cocugunzda var...Bayanlar merhaba,
Ben istanbulda buyudum, hem cok cekingen idim hem de muhafazakar sayilabilecek bir cevrede buyudum. (ailem orta halli bir aile). Universitede de asiri muhafazakar bir sinifimiz ve de arkadaslarim oldu, inanin siniftaki erkeklerle bile 4 yil boyunca muhatap olma sayim bir elin parmaklarini gecmez, bu durumdan sikayetci de degilim, cunku kiz arkadaslarimla cok guzel vakit gecirdik. Yani hayatimda hic platonik bir askim bile olmadi. Sonra mezun oldum esim olacak kisi cikti karsima. Ben tabi cekingenlikten, safliktan, bosluktan hemen onun ilgisine kandim. O kadar talibim oldu ama hicbiri ile asla gorusmedim. Sonradan tabi isteme, nisan, soz, kavga, dovus vs ite kaka esim kisisiyle evlenip ABD ye geldim. Kendisinin iyi yanlari olsa da bizim uyumsuzluk hat safhada. Bazen bakiyorum iyi iste, ilgili, sorumluluk sahibi biri, kimin mukemmel kocasi var ki diyorum. Bazen de kendi kendime uzuluyorum keske icimden gele gele sevecegim, sevilecegim biriyle evlense imisim mukemmel olmasa da olurmus diyorum. Tabi is isten gecti. Gonlumde, aklimda zaten hic kimse yok. Ama esimle uyumumuz sifir sifir sifir. Tek ortak noktamiz kizimiz ve de akademik hayatimiz. (kendisi beni ite kaka akademik hayata soktu.) Icimden gelerek aldigim hediyeleri bile giymez, kullanmaz, begenmez. Cirkin oldugundan degil zevklerimiz uyusmadigindan.
5. yilim evlilikte, esimle yapmak isteyip de yapamadiklarim, gitmek isteyip de gidemediklerim, soylemek isteyip de soyleyemediklerim icimde kaliyor. Bazen dusunuyorum acaba kafa dengim baska biri olsaydi esim, bunlari yapar miydik beraber, suralara gider miydik, su sozleri soyleyip de guler miydik beraber, sunlari alsam giyer miydi, su cumleleri icimden geldigi gibi soyleyebilir miydim diyorum. Sahi olabilir miydi boyle birsey? Var midir benim ruh esim, kafa dengim biri? Yoksa halihazirdaki kaderim en iyisi mi?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?