Ben seni çok iyi anlıyorum ama üzülüyorum biliyor musun ? Bazı yazdıklarında kendimi gördüm,inan gözlerim yaşardı.
Ben de hep herşeyleri güzel olsun,iyi olsun,yeni olsun,temiz olsun istedim.Üstelik avantajım vardı,eşim de uğraşır çabalardı.
Sonuçta hiç birşey değiştiremedik.Haa değiştirdik Allah için,elimizden geleni yaptık.Ama neticede herşey eskisi gibi oldu.Biz çabaladığımız ve masraf ettiğimizle kaldık.
Kayınvalidemin eski koltukları vardı.Üzerine battaniye,örtü,minder (hepsi başka desen,solmuş vs) ne bulduysa kullanmış.Bir anneler gününde koltuklarını değiştirdik.Herhalde sadece ilk gün yeni gördük o koltukları...
Sonraki gidişimizde aynı örtüler serilmişti,koltuklar görünmüyordu.Daha sonra minderler geri geldi.Baktım minderden vazgeçmiyor,tek renk kılıflar aldım,hepsine geçirdim.Ve sonraki gidişte o kılıflar yoktu.
Evin girişi,geniş bir antre idi ve üzerinde abartısız 10 tane alakasız,eski,solmuş (pis) kilim vardı.Eşim yeni karo döşetti ve 2 tane aynı model küçük halı aldık.Mis gibi oldu.
Bil bakalım ne oldu ? Sonraki gidişte aynı kilimler karşıladı bizi.
Hangi birini anlatayım ? Senin anlattığın "hepsi başka fincan takımı" meselesini,ben çay bardağında yaşadım.Acaba kaç kere çay takımı aldım ve o takımlar nereye gitti merak ediyorum.
Sana tavsiyem,o fincanları kaldırma,aynen geri çıkarırlar.Evinde fincanı olmayan birine vereceğim deyip,al yanına,götür.
Biz mutfağı da yeniledik.Mutfak bezlerine,ekmek kutusuna kadar yeni aldık.Bir baktım eski ekmek kutusu duruyor,yanında yenisi,ikisi yanyana.Yeni bezler nereye gitti inan bilmiyorum.
Ben de senin gibi,mutfakta deterjan bulamayınca şaşırdım,banyoda çamaşır suyu aradım.Ne cif ne çamaşır suyu hiçbir şey yoktu.
Bulaşık makinesi almıştık,kaç yıl oldu bilmem,hala etiketi duruyor,dolap niyetine kullanılıyor.
Neyse ben anlatıp moralini daha fazla bozmayayım,efkarlandım zaten.
biz her ay gitmemize rağmen sanki yıllardır görüşmemişiz gibi misafir gözüyle bakıyor; her dakika sofra kurup kaldırıyoruz yemekten kalkar kalkmaz meyve meyve biter bitmez aşure fln filan. temizlik yapmaya kalkıştığımda da herşey tertemiz zaten misafirsiniz otur sen deyip bırakıyor. o tertemiz deyince de "yok annecim temiz değil yapayım" diyemiyorsun
çok canım sıkkın.
haftasonunu orda geçirdik.
üstelik 1 aydır görüşmüyoruz diye ben istedim.
eşime kalsa sonra gitsek de oluyordu; keşke dediği gibi sonra gitseydik.
bu gidişimizde nevresim meselesini çözmeyi kafama koymuştum.
her zamanki gibi akşam olup odamıza geçtiğimizde yatakörtüsünü açınca üzerinde erkek kılları ve kadın saçları olan bir çarşaf karşıladı beni.
gittim yüklüğü açtım ve paketten bir nevresim çıakrdım.
eşim şaşırdı; bu kirli dedim; yok be değildir annem yıkamıştır dedi; tek tek elimle saçları toplayıp balkondan atınca haklısın dedi birlikte yeni nevresim serdik;
sabah kalkınca çaktırmadan geri koyacaktım ayılamamışız; kahvaltıya bekletmeyelim diye aceleyle kalktık; kahvaltı biter bitmez annesi odamıza girmiş bi sebeple ve yatağımızı toplamış; eşime sorarken duydum; yıkamıştım ama dedi burun kıvırarak; bana birşey demedi Allahtan...
asıl üzücü olan kısım burası;
1 gün boyunca wc'ye girmediğim için patlama noktasına gelmiştim; alışveriş merkezine gitmeyi bekliyordum oradaki wcler bile daha temiz çünkü ama hemen çıkamadık ve mecbur kabusum olan loş ışıklı her yerinde sabun ve kireç lekeleri kararmış olan duvarları dökülen ve bi duvarında çamaşır makinesi gideri için delik olan -burdan daha önce fare girmişti- banyoya girdim.
kusura bakmayın ama anlatmazsam çatlıcam.
klozetin üstü ıslak, yerler ıslak, heryere peçete serdim, klozetin kararmış kapayı sırtıma düştü
sifon olmadığından tas tas su dökerken farkettim ki benden önce biri büyük abdestini yapmış
önceden farkedemedim çünkü klozetin de içi zaten kara; su dökünce farkettim; onu temizledim öğüre öğüre;20dakka falan su döktüm
elimi yıkıcam lavaboya bi geçtim yer sırılsıklam ayağıma yapıştı; yerdeki havluyu değiştireyim dedim ama tutup kaldırmak yürek ister yapış yapış eline yapışıyor
çıkar çıkmaz eşim farketti; noldu dedi
"ne ramazan anlarım ne bayram; burası düzelmeden bir daha bana hadi gidelim deme sakın" dedim...
çok üzüldü; ertesi gün tuvaletim gelince lüks bi otel var oraya götürdü
kıyamadım da çok mahsunlaştı ama kararlıyım gitmicem
yetmezmiş gibi bi de bulaşık süngeriyle torununun yüzünü sildi
çok geriliyorum ordayken; eşime kızıp duruyorum
üff daha bir sürü şey; anneme anlattım 1 saat biraz rahatladım ama dünürler sonuçta kötü olmalarını istemem diye herşeyi anlatamadım
insan koca bi tencere kızartma yapıp avuçlayarak ellerinden yağlar damlayarak servis eder mi ya
biraz daha az gitseniz oraya...
değişim denilen şeyi kişinin istemesi gerekir..
hele hele hijyen bir kültür meselesi..
babaannemde çok yaşadı annem hijyen sıkıntısını.
mutfak lavobasında abdest alırdı..annemle ben çıldırır basardık çamaşır suyunu
çözüm daha az gitmeniz...
yemek yiyecekseniz alın onları dışarı çıkarın.mutfak yaptırmaktan daha masraflı değildir herhalde?
tuvalet problemi de yaşamayın...
dersin ki anneciğim siz rahat edin istedim...
ayyy içim daraldı...
bu nedir ya, nasıl yaşanır o evde.
kızartmayı eliylemi koyuyor
aynen öyle Katecim; kendi istemedikten sonra aynı tas aynı hamam
bir arkadaş yazmıştı; koltuklaı değiştirmişler eski minderleri koltukların üstüne koymuş yine onlara oturtmuş :)
dışarıda yemek meselesi mümkün değil; annem bizi doyurmayı vatani görev sayıyor;
eşim gördüğü zaman müdahale ediyor ama mesela geçen sefer mücver yapmış avcuna almış getirdi;
yok anne sağol beraber sofrada yeriz dedim elinde görünce;
yok yok benim ihtiyacım varmış bir avuç (avuç diyorum çünkü avcunu kullanmaya bayılıyor) mücveri ağzıma resmen tıkıp itekleri; elim yüzüm yağ oldu; o da mest oldu karnıma lokma girdi diye
ya yazarken düşüncelerimin arasında cümleleri bile doğru kuramıyorum Kate;
kendim yapmaya çalışıyorum yorulma kızım sen otur diyor elletmiyor ama zorla girip çorba ve köfte yaptım bu sefer
tuvalet için de otele gittik :)
gülerim ağlanacak halime
aman allahım...
okurken bile içim kalktı.
tüm sayfaları okumadım, bi ara yardım etmeyi düşünüyordunuz, vazgeçmediniz değil mi?
en azından mutfak ve lavaboyu yenileseniz bir nebze yeter diye düşünüyorum.
onlar hallerinden memnun gibi ama...
ben vazgeçmedim canım;
yazarken bile üzülüyorum bize bir zararları yok iyi niyetli insanlar
sadece rahatlamak için yazıyorum aslında çünkü yakın çevremle konuşamam bunları bilip haklarında kötü düşünsünler istemem
eşimin gözü gesmiyor açıkcası;
kendimi bildim bileli düzeltmeye çalıştım diyor;ümidi yok yani
ama ben kafama koydum ;
onları 2-3 gün kaplıcaya yollayıp yaptırcam
o 30 senelik binanın içinde şıkır şıkır bir banyo olacak!! =)
cok zor bilirimkayın valideminde vi cok eskiydi ama allahtan görümcem cok baskın yakarım bu evi dedi ve ocağı acıp cakmak cakarken kaynanam tuttu..şimdi miss gibi eve kiraya cıktı:) o rahat biz rahat..
biizmkilerinde evi 35 yıllıktı şimdi yıkıldı yeni yapılcak öyle imkan varsa verim müteahite
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?