aslında belki bir çoğunuz beni anlamayacak ve bir dolu tepki vereceksiniz. hatta ben bu konuyu açtığım için bin pişman olacağım bilmiyorum. ama paylaşmak istedim.
herkesin kayınvalidesiyle problemi vardır muhakkak, ama bizim durumumuz biraz farklı...
kayınvalidem ve kayınpederim 2014 yılında istanbulun sayılı semtlerinde yaşayan ancak yaşam tarzı ve düşünce tarzı olarak 50 sene öncesinde kalmış insanlar.
çocukları uzun yıllar olmayınca bizi yaşlanınca kim bakacak düşüncesiyle kardeşinin çocuğunu evlat edinmişler. durum böyle olunca kendi çocukları gibi de sahiplenenmişler eşim 28 yaşına kadar o evde ne bir odası ne bir dolabı ne bir yatağı olmadan yaşamış. kaldıki paraları da çok evleri de müsait. ama ona bir hayat vermemişler asla ve çocuk gerçekten ziyan zebil bir halde büyümüş.
kayınvalidem zaten tertip düzen nedir zerresinden haberi olmadığı gibi, biz yaptığımızda da ağlayıp bağırıp bizi zaten beğenmiyorsunuz sevmiyorsunuz siz sosyetiksiniz diye söylenen kurduğumuz düzeni balyozla kırıp çöp ettikten sonra rahata eren bir kadın.
paraları çok olmasına rağmen cimrilikte tarifsiz bir yerdeler. eşimin tabiriyle oksijen parayla satılan bişi olsa asla para verip almazlar...
her telefon açışımızda illaki canımızı sıkacak bir cümle, bir laf çarpıtma, bir sitem... durum bu olunca ne eşim ne ben aramak bile istemiyoruz. o zaman da evlendi gelinim oğlumu benden kaçırdı muhabbeti. bir suçlu lazım olay bana dönüyor hep... ne yapsam yaranamıyorum gitmicem görüşmücem diyorum o zaman da suçluyum...
nikahımızda gelinliğim üzerimde annemin evinden almaya geldiler beni, kaynanam orda kapıyı kapatmış kızlar adettendir kapı parası pazarlığındalar, kayınpederim 20 lira verip daha fazlasını vermem soyguncusunuz siz dedi bastı gitti, kayınvalidem de kapının arkasından "ben sana sorarım gelin gelin sen benim elime düş bak seni ne yapıcam ben sen görürsün hele bi açılsın o kapı" diye üzerimde gelinlik varken bütün sülalemin arkadşalarımın içinde beni rezil rüsva etti annemin evinden çıkıyorum gelinlik üzerimde edilir laf mı bu?
onlardan o akdar nefret ettim ki, varlıklarını bilmeye bile tahammülüm yok!