Arkadaşım bazı insanlar gerçekten de çok fazladan iyi niyetlidir.
Bunlardan bir tanesi de eşimdir.Saflık hatta enayilik derecesinde iyi niyetlidir.
Yıllarca arayıp sormayan,yüzümüze bakmayan,tenezzül edip düğünümüzden sonra tebrik etmek için bile aramayan insanların hastaneye işleri düşünce aradıları ilk insandır.
Eşim,bunlar işi düşmeden bizi aramıyorlar demez,kendi işini gücünü bırakır onlara sıra alır film çektirir,tahlil yaptırır..
Kim oldukları önemli değildir,insanlara yardım etmeden duramaz..
Ama hastalık olunca gece gündüz demeden arayan insanlar kandillerde,bayramlarda özel günlerde aramayı asla bilmezler..
Sizin eşiniz de sanırım resim hocası..Resim sınavlarına hazırlık diğer dallardaki gibi olmuyor.Öğretmen ve öğrencinin gece gündüz bir arada çalışması gerekiyor..
Bbg yarışmasında İzmirli,Tülin adında bir bayan vardı.
94 yılında abimle birlikte 20 kadar bir grup öğrenciye İzmir Resim Heykel Müzesi'nde 4 ay boyunca ücretsiz resim dersi vermişti.Abim dahil çoğu öğrenci o yılki sınavı kazanmıştı.
Hepsi de Tülin Hanım'a minnettar kalmışlardı.
Demek istediğim akademi sınavlarının hazırlık döneminde genellikle öğrenciler ve hocalar böyle sürekli yakın ve yoğun çalışıyorlar.
Anladığım kadarıyla eşiniz gerçekten mesleğini seviyor ve öğrencilerin sınavdaki performansı için sorumluluk hissediyor.
Düşünsenize öğrenciler kalkıp ta nereye kadar gelmiş,eşiniz ilgilenmese,x hoca hem bizi buraya kadar çağırdı hem de hiç umursamadı diye söyleneceklerdi.
Bu hazırlık sürecinde eşiniz de kendini sınava tabi tutlmuş gibi hissediyordu belki de.
Çünkü öğrencilerinin sınavdaki başarısı,onun performansı ve başarısıdır bir bakıma.
Ben de özel ders veriyorum ve oks çağındaki o çocukların o uyduruk ders sınavlarından çıkışını zor bekliyorum.
Hemen arıyorum sınavın,sözlün nasıl geçti diye.
Anladığım kadarıyla eşiniz iyi niyetli bir insan..
Boş yere ne onun ne kendinizin kafasını bulandırmayın.
Kötü niyetli bir insan annesinin veya kayınvalidesinin evinde ders vermez çünkü.