Bulaşığa,süpürgeye dokunduğunda,eşlerini dinlediğinde penislerinin düşeceğini sanan dağ ayıları yüzünden ölmek zorunda değiliz.
Sen de ölmemelisin. Hele bu ne idüğü belirsiz zortirik herif yüzünden hiç hiç ölmemelisin. Ölmekten daha basit birşey var: o da türk yasalarının bu dağ ayılarına bırakmadığı boşanma hakkımızı kullanmak.
Ayrıca bazı hemcinslerimizi anlamıyorum. Ulu önder Atatürk,o kadar hakkı bize vermiş. İran daki kadınlar eşiyle bile elele yürüse,oje sürse,saçını açsa,boşanmak istese,akrabası dahil herhangibir erkeğe sarılsa,miras almak istese(kısacası yaşamak istese) karşısına devrim muhafızı karşısına dikiliyor. Kadınlar istedikleri gibi yaşayabilmek için mücadele ediyor,hapislerde yatıyor. Bizde bu hak elimizde,"yok alttan almadım,yok yemeğini önüne koydum,yok beyim izin vermiyo".
Boşanırsın,ailene yerleşirsin,nafakanı alırsın,iş ararsın eline ekmeğini alırsın,istersen kendine düzen kurarsın. En azından şerefin zedelenmeden,istediğin gibi yaşayarak yalnız kalırsın. Bir gün belki sen de istersen iyi bir insanı hayatına alırsın. Ama bu evlilik içindeki peygamber sabrını boşanma süreci içinde harcamanı tavsiye ederim.
Not: Pardon dağ ayısı demişim. Ayılar tek eşlidir,bir vuruşta öldürme güçleri varken eşlerine saldırmazlar