Bence çok güzel konuşuyorsunuz ama bir avukat olarak söylüyorum; mahkemeler kendi rızası ile bozdurulup harcanan ya da hibe olarak üçüncü kişiye verilen ziynetin iadesini yapmıyor. Yani konu sahibi kendi rızası ile o parayı kayınvalidenin evi için bozdurur harcarsa geçmiş olsun, bununla ilgili bir sürü yargıtay kararı var.
Ayrıca şu forumdaki güvenmediğiniz adamla evlenmeyin geyiğini artık baydı cidden. Kimse boşanmak için evlenmiyor ama buradaki tonla örnekten görüldüğü üzere kocasına gözü kapalı güvenip sonra yılların emeğini ellere kaptıran, çocukları ile ortada kalan bir sürü kadın var. Eşe güvenmek kendinden vazgeçip tüm ipleri kocaya vermek değildir. Bence şu evlilikte mal rejimi konusunu buradaki kadınlar medeni kanundan açıp okusun. Mal ortaklığı diye birşey yok arkadaşlar, edinilmiş mallara katılma rejimi farklı birşey ve eğer erkek kötü niyetli olursa mal kaçırma yollarıda gayet açık ve kanuni mal rejimi sadece alacak hakkı sağlıyor, onuda ancak dava yoluyla mahkemeye avukata para verip dava açarak alabiliyorsun. Miras malları zaten kesinlikle ortaklığa tabi değil.
Konu sahibi zaten maaşı ile ortak giderlere katılıyormuş, evlenmeden de kiraya çıkmayı teklif etmiş, o zaman yok diğer oğullarıma ev verdim diyerek kendi evine oturtan kayınvalide peşin kira ister gibi diğer oğullarından istemediği halde kadının kişisel malı sayılan ziyneti istiyor. Ayrıca konu sahibi gayet mantıklıda bir teklif sunmuş; zaten ev alacaktık diğer kardeşlerin hakkını verelim, borcu da biz ödeyelim ama tapuyu bize verin demiş, bence gayet mantıklı bir teklif ama bu da kabul edilmemiş. Bence maaşı ile evine destek olan kadın için gereksiz yere yüklenmişsiniz, ayrıca insanlar aşık olup evlenir ama güven zamanla inşa edilen bir duygudur, kaldı ki seneler sonra bile eşler birbirinden büyük darbeler alabiliyor, bence türk kadınlarının biraz daha kendi haklarına sahip çıkma geleceklerini kocalarının insafına birakmama hakkı var, bu onu kesinlikle kötü insan ve eş yapmaz.