- 6 Ağustos 2014
- 961
- 2.445
- 358
sevgili hayatisiltisi inşallah senide en kısa zamanda listenin üst kısmında görürüz...
Zaman ayırıp da bu kadar detaylı yazdığın için çok teşekkür ederim. Inan kendim kavuşmuş gibi mutlu oldum okurken. Ne kadar güzel yazmışsın. Umarım hep birlikte ve sevgi dolu olur aileniz. Yazılarının devamını bekliyoruz. Allah a emanet olun.Sevgili arkadaşlarım merhaba;
Yavruma kavuştuğum günden beri hep aklımdasınız ama inanın o kadar yoğun geçiyor ki.. Umarım en kısa zamanda siz de yaşarsınız …. Evet kavuştum çok şükür, kavuştuk güzel kızımıza… Bizler Bursalılar olarak sizlerden biraz daha şanslıyız bekleme sürecinde.. Belki çok başvurunun olmaması, belki (belki değil bunu gördük kesinlikle) sosyal hizmet uzmanlarımızın oldukça özverili çalışmasından dolayı diğer illerden biraz daha çabuk işliyor sürecimiz. Başvuru işlemlerimizi sizler gibi yaptıktan sonra heyecanlı bir bekleyiş başladı bizde de… Ama açıkçası bu kadar çabuk olacağını ben bile tahmin etmiyordum. Başvurumuzu yaparız, sonra yavaş yavaş kızımızın odasına neler alacağız araştırırız diyordum.. Kitaplar okur, tecrübeli arkadaşlarımla konuşurum diyordum.. Mevlüt süsleri hazırlarım diyordum. Daha neler neler diyordum ki; güzel kızımın haberi çıkageldi.. Anlayacağınız hazırlıksız yakalandık J Minik kızım benim, annesinin bitanesi… Eşya nedir ki, ruhen, kalben çoktan hazırdık yavrumuza biz.. Ahhh ne tatlıymış ahhh…
Uzmanımız telefon açıp ertesi sabah gelmemizi istediğinde evde yalnızdım… Nasıl ağlamaya başladım telefonda… Yavrumuzun ufak bir sağlık problemi varmış, kabul edip etmeyeceğimizi sordu.. Eşinize de sorup bana dönün dedi.. Ben, “evett istiyoruzzz istiyoruzzz, o bizimmm” diye ağlıyordum… Çünkü eşimle zaten en başından konuşmuştuk.. Haber verilen ilk bebek bizim olacaktı… O bizim kısmetimizdi, nasıl hayır diyebilirdik, onun hasretiyle yanıp tutuşurken… Uzmanımız telefonu kapattıktan sonra hemen eşimi aradım, bu arada hem evin içinde heyecanla dolanıyor, koşturuyor, hem ağlıyorum, eşimi aramaya çalışıyorum, elim ayağıma dolaşıyor… “Kızımızz, kızımız bizi bekliyor” dedim.. Sağlık sorunundan bahsettim.. Eşim hemen “ne zaman gidiyoruz” dedi.. Anlatamam o anki heyecan ve mutluluğumu… Bu arada ailelerimizi, yakın arkadaşlarımızı, işte merakla bekleyen kim varsa aradım.. Ama hep ağlıyorum J Asla unutamam o günü.. Yarın sabaha kadar nasıl zaman geçecekti.. Kızımızın yalnız son gecesiydi… Artık onu seven kocaman bir ailesi olacaktı… O gece hiç uyumadım.. Hep yavrumuzu düşündüm.. Hiç olumsuz bir şey düşünmedim. Yüzü gözü geçti gözümün önünden. Acaba nasıl bir bebekti? Annesi gibi gülümsüyor muydu hep? “Canım kızım sabret geliyoruz….”
Ertesi gün sabah 9 da burda olun demişti uzmanımız.. Biz neredeyse o işe gelmeden binanın kapısındaydık J Kızımız hakkında kısaca bilgi aldıktan sonra uzmanımızın verdiği evraklarla yavrumuzun bulunduğu yuvaya doğru yola çıktık. Bu arada tekrar tekrar yazmıyorum, ben salya sümük hep ağlıyorum.. Hayatımda hiç bu kadar heyecanlanmamıştım.. Üniversite sınavı da neymiş… İşyerinde ilk günün, evlenirken salona girişin vs vs… hepsi boşş… Elimizde evraklarla yuvaya doğru gidiyoruz aracımızla.. Kalbim nasıl atıyor bir bilseniz.. Kızımıza yaklaşıyoruz… Bahçeye giriyoruz elimizdeki evrakları gösterip.. Bahçede yaşça büyük kızlar var. 7-8-9-10 yaşlarında.. O kadar alışmışlar ki..” Yine bir bebek alacaklar ve biz burada kalacağız” der gibi bakıyorlar merakla.. Ya da ben öyle hissettim bilmiyorum, bir an için üzülmedim değil… Merdivenlerden çıkıyoruz, elimizde imza dosyası var kalınca, birkaç kişiye sorarak ilgili memurun odasına gidiyoruz.. Uzmanımızın yolladığını söylüyorum ağlayarak… “Kusura bakmayın” diyorum.. “Biz alışkınız, rahat olun” diyor tatlı bayan.. Duygulanmamak elde mi ki… Bizimle çok güzel ilgilendi ve yine kızımızın sağlık durumu hakkında bilgi verip “şimdi onu buraya getirmelerini isteyeceğim” dedi.. O an ölecektim zaten artık… Eşim de heyecanlı, çok belli.. Ama malum, erkek işte J Sesi titrek, gözleri dolu dolu ama bizim gibi salıveremiyorlar J Başladık beklemeye. Toplam kaç dakika bekledik bilmiyorum ama, yıl gibi geçti bana.. O arada kapı birkaç kez açıldı kapandı… Başka biri girdi çıktı… Her kapı açılışında bir heyecan.. Bakıyorum başka bir memur girip çıkıyor, Allahım kalbim nasıl atıyor.. Eşimle bakışıyoruz ikimiz de ölücez beklerken… Veeeee işte sonundaaa,,, kapı açılıyor vee hayatımdaki en anlamlı anı yaşıyorum, yaşıyoruz gözyaşları içinde… Görevli bayanın kucağında bir prenses… Beyaz gelinlikler içinde bir pamuk…. Allahım bu kadar mı güzel olunur… Pamuk kızım benim.. Minicik… Saçına bant bile takmışlar yavrumun… O kadar küçük ki. Kucağıma aldım güzel kızımı, göğsüme yaklaştırdım “annemmmmmmmmmmm” dedim, “biz geldik bak burdayız ….” “Annecinle babacın burda” . Geldiği an uyur gibi gözleri kapalıydı.. Ben konuşunca açtı o güzel gözlerini hiç unutamam o anı… Baktı baktı… Yazarken bile heyecanlanıyorum şu an.. Sarıldım, doya doya öptüm kızımı… O badem gözler, uzun kirpikler, koyu saçlar ve bembeyaz yumuşacık nanaklar… Parmaklarını bi görseniz kürdan gibi, canım kızım… Ufacık parmakları o kadar güçlü ki.. Sımsıkı tuttu parmağımı, “hiç bırakma anne beni” der gibi. Bırakırmıyım hiç prensesim…. Pamuk kızım… Hiç bırakırmıyız seni annemmmmm.. Yavrummm… İçime sokasım geldi onu, o kadar tatlıydı ki… Babası aldı sonra kızımızı kucağına, o da sarıldı öptü… Hiç ağlamadı kızım… O ağlamadı ama biz ağlaştık hepimiz J Ki, memur hanım araya girdi, “kabul ediyor musunuz” dedi… Kabul etmek ne demek, tabii kii o artık bizim bebeğimizdi… “O zaman acele edin imzaları yetiştirmek için” dedi.. Güzel kızımızı görevli ablalarına geri verdik, o an bile ayrılmak çok zor oldu. Keşke hemen alıp gidebilseydik minnoşumuzu J Sonra bir koşturmaca başladı, farklı yerlerde olan Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü’ne gidip imza attırdık. Daha sonra da Vali Yardımcısına gittik. Herkes hayırlı olsun deyip imzaları atıyor… Tabii şanslıydık toplantıda olan falan yoktu. Bazen saatlerce beklemek zorunda kalabiliyormuşsun imza için.. O gün yerinde yoksa ertesi güne bile kalabilirmiş işlerimiz.. O zaman yavrumuzdan 1 gece daha ayrı kalacaktık.. Bu arada sürekli telefonlarımız çalıyor.. Ailelerimiz arkadaşlarımız, merak edenler, soranlar JJJ Artık nedense ağlamıyordum. Daha çok biran önce yetişme derdindeydik J Nasıl koşturuyoruz ama, saat 12:00 yemek molası olmadan yetişelim diye deli gibi koşturduk. Park sorunu var, trafik var, hava acayip sıcak, nasıl kaldırımlardan atlaya atlaya koşuyoruz elimizde dosyayla.. Yani ağlamaya zaman olmadı o esnada, halimizi bi görseydiniz komiktik daha çok J Sonunda tüm işlemleri hallettik… Veee tekrar yuvaya gittik… İmza dosyamızı verdik ve tatatataaaaaaaa, artıkk dünyalar güzeli kızımız bizim olabilirdi………. Önce kurumun hemşiresi ile bizi görüştürdüler.. Kızımız hakkında sağlık durumuna ilişkin bilgilendirildik.. Tüm sağlık evrakları, aşı kartı vs bize teslim edildi.. Hangi mamayı günde ne kadar yiyor, hangi ilaçları kullanıyor gibi bilgiler verildi.. Sonra, orda anne denilen, kızımızla ilgilenen bakıcı bayan geldi.. O da uykusu hakkında vs bize bilgi verdi.. Sormak istediğiniz bir şey var mı dedi… Onunla da biraz konuşup bilgi aldık. Bu arada canım kızımı getirmişlerdi yanımıza… Kızım gelinliğini çıkarmış, daha sportif bişeyler almıştı üstüne J Malum hava çok sıcaktı… O açıkta kalan kolları bacakları yedim yedim ısırdım… Kızım ordaki süreçte hiç ağlamadı… Anne babasına kavuştuğunun farkında mıydı acaba ? Ben evrakları alırken, babası aldı kızımızı kucağına… Sevdi sevdi… O kadar tatlı ki nasıl sevmeyelim.. Bu arada bakıcı ablalar bana dedi ki “sizi görünce bu bebeğimiz için geldiğinizi anlamıştık” dediler.. Bana benzetmişler kızımı J Artık tüm işlemler tamamdı.. Yavrumuzu alıp evimize dönebilirdik… Oradaki herkesle vedalaşıp, dışarı çıktık… Bahçede yine o kızlar “abla bu bebeği mi aldınız siz, bakabilir miyiz, çok tatlı” vss sevdiler yavrumuzu… Hatta biri “benim kardeşimi acaba kim aldı” demez mi? Üzülmemek elde değil.. “Çok mutludur kardeşin emin ol dedim”. Bahçede birkaç fotoğraf çekindik… İlk buluşma anımızda heyecandan çekinememiştik.. Bir tane çekmiş eşim o da titrek çıkmış.. Bahçedeki birkaç pozumuzdan sonraaa, ayrılma vakti… Bahçedeki küçük ablalara hoşça kal dedik vee artık benim yerim arabamızın arka koltuğu, kızımın yanıydı… JJJ Biz artık 3 kişilik, çok güzel bir aileydik… Ve tabii yavrumuzu sevgiyle, heyecanla bekleyen birçok teyzesi amcası, dedeleri , akrabaları vardı.. Şimdi onlara kavuşmalıydık….
Şükürler olsun Rabbime… Evimizdeki maceralarımızı da daha sonra yazacağım J Çünkü ben sürekli girip bakardım, bebeğine kavuşanlar iki satır yazsa da okusam diye, çok iyi biliyorum…
Güzel kızım uyandı.. Şimdi mamasını yiyecek… Cicilerini giyecek vee anneyle attayaaa gidecekkk… JJJ
Hepinize sevgiler… En kısa zamanda yavrularınıza kavuşmanız dileğiyle arkadaşlarım…
Sevgili arkadaşlarım merhaba;
Yavruma kavuştuğum günden beri hep aklımdasınız ama inanın o kadar yoğun geçiyor ki.. Umarım en kısa zamanda siz de yaşarsınız …. Evet kavuştum çok şükür, kavuştuk güzel kızımıza… Bizler Bursalılar olarak sizlerden biraz daha şanslıyız bekleme sürecinde.. Belki çok başvurunun olmaması, belki (belki değil bunu gördük kesinlikle) sosyal hizmet uzmanlarımızın oldukça özverili çalışmasından dolayı diğer illerden biraz daha çabuk işliyor sürecimiz. Başvuru işlemlerimizi sizler gibi yaptıktan sonra heyecanlı bir bekleyiş başladı bizde de… Ama açıkçası bu kadar çabuk olacağını ben bile tahmin etmiyordum. Başvurumuzu yaparız, sonra yavaş yavaş kızımızın odasına neler alacağız araştırırız diyordum.. Kitaplar okur, tecrübeli arkadaşlarımla konuşurum diyordum.. Mevlüt süsleri hazırlarım diyordum. Daha neler neler diyordum ki; güzel kızımın haberi çıkageldi.. Anlayacağınız hazırlıksız yakalandık J Minik kızım benim, annesinin bitanesi… Eşya nedir ki, ruhen, kalben çoktan hazırdık yavrumuza biz.. Ahhh ne tatlıymış ahhh…
Uzmanımız telefon açıp ertesi sabah gelmemizi istediğinde evde yalnızdım… Nasıl ağlamaya başladım telefonda… Yavrumuzun ufak bir sağlık problemi varmış, kabul edip etmeyeceğimizi sordu.. Eşinize de sorup bana dönün dedi.. Ben, “evett istiyoruzzz istiyoruzzz, o bizimmm” diye ağlıyordum… Çünkü eşimle zaten en başından konuşmuştuk.. Haber verilen ilk bebek bizim olacaktı… O bizim kısmetimizdi, nasıl hayır diyebilirdik, onun hasretiyle yanıp tutuşurken… Uzmanımız telefonu kapattıktan sonra hemen eşimi aradım, bu arada hem evin içinde heyecanla dolanıyor, koşturuyor, hem ağlıyorum, eşimi aramaya çalışıyorum, elim ayağıma dolaşıyor… “Kızımızz, kızımız bizi bekliyor” dedim.. Sağlık sorunundan bahsettim.. Eşim hemen “ne zaman gidiyoruz” dedi.. Anlatamam o anki heyecan ve mutluluğumu… Bu arada ailelerimizi, yakın arkadaşlarımızı, işte merakla bekleyen kim varsa aradım.. Ama hep ağlıyorum J Asla unutamam o günü.. Yarın sabaha kadar nasıl zaman geçecekti.. Kızımızın yalnız son gecesiydi… Artık onu seven kocaman bir ailesi olacaktı… O gece hiç uyumadım.. Hep yavrumuzu düşündüm.. Hiç olumsuz bir şey düşünmedim. Yüzü gözü geçti gözümün önünden. Acaba nasıl bir bebekti? Annesi gibi gülümsüyor muydu hep? “Canım kızım sabret geliyoruz….”
Ertesi gün sabah 9 da burda olun demişti uzmanımız.. Biz neredeyse o işe gelmeden binanın kapısındaydık J Kızımız hakkında kısaca bilgi aldıktan sonra uzmanımızın verdiği evraklarla yavrumuzun bulunduğu yuvaya doğru yola çıktık. Bu arada tekrar tekrar yazmıyorum, ben salya sümük hep ağlıyorum.. Hayatımda hiç bu kadar heyecanlanmamıştım.. Üniversite sınavı da neymiş… İşyerinde ilk günün, evlenirken salona girişin vs vs… hepsi boşş… Elimizde evraklarla yuvaya doğru gidiyoruz aracımızla.. Kalbim nasıl atıyor bir bilseniz.. Kızımıza yaklaşıyoruz… Bahçeye giriyoruz elimizdeki evrakları gösterip.. Bahçede yaşça büyük kızlar var. 7-8-9-10 yaşlarında.. O kadar alışmışlar ki..” Yine bir bebek alacaklar ve biz burada kalacağız” der gibi bakıyorlar merakla.. Ya da ben öyle hissettim bilmiyorum, bir an için üzülmedim değil… Merdivenlerden çıkıyoruz, elimizde imza dosyası var kalınca, birkaç kişiye sorarak ilgili memurun odasına gidiyoruz.. Uzmanımızın yolladığını söylüyorum ağlayarak… “Kusura bakmayın” diyorum.. “Biz alışkınız, rahat olun” diyor tatlı bayan.. Duygulanmamak elde mi ki… Bizimle çok güzel ilgilendi ve yine kızımızın sağlık durumu hakkında bilgi verip “şimdi onu buraya getirmelerini isteyeceğim” dedi.. O an ölecektim zaten artık… Eşim de heyecanlı, çok belli.. Ama malum, erkek işte J Sesi titrek, gözleri dolu dolu ama bizim gibi salıveremiyorlar J Başladık beklemeye. Toplam kaç dakika bekledik bilmiyorum ama, yıl gibi geçti bana.. O arada kapı birkaç kez açıldı kapandı… Başka biri girdi çıktı… Her kapı açılışında bir heyecan.. Bakıyorum başka bir memur girip çıkıyor, Allahım kalbim nasıl atıyor.. Eşimle bakışıyoruz ikimiz de ölücez beklerken… Veeeee işte sonundaaa,,, kapı açılıyor vee hayatımdaki en anlamlı anı yaşıyorum, yaşıyoruz gözyaşları içinde… Görevli bayanın kucağında bir prenses… Beyaz gelinlikler içinde bir pamuk…. Allahım bu kadar mı güzel olunur… Pamuk kızım benim.. Minicik… Saçına bant bile takmışlar yavrumun… O kadar küçük ki. Kucağıma aldım güzel kızımı, göğsüme yaklaştırdım “annemmmmmmmmmmm” dedim, “biz geldik bak burdayız ….” “Annecinle babacın burda” . Geldiği an uyur gibi gözleri kapalıydı.. Ben konuşunca açtı o güzel gözlerini hiç unutamam o anı… Baktı baktı… Yazarken bile heyecanlanıyorum şu an.. Sarıldım, doya doya öptüm kızımı… O badem gözler, uzun kirpikler, koyu saçlar ve bembeyaz yumuşacık nanaklar… Parmaklarını bi görseniz kürdan gibi, canım kızım… Ufacık parmakları o kadar güçlü ki.. Sımsıkı tuttu parmağımı, “hiç bırakma anne beni” der gibi. Bırakırmıyım hiç prensesim…. Pamuk kızım… Hiç bırakırmıyız seni annemmmmm.. Yavrummm… İçime sokasım geldi onu, o kadar tatlıydı ki… Babası aldı sonra kızımızı kucağına, o da sarıldı öptü… Hiç ağlamadı kızım… O ağlamadı ama biz ağlaştık hepimiz J Ki, memur hanım araya girdi, “kabul ediyor musunuz” dedi… Kabul etmek ne demek, tabii kii o artık bizim bebeğimizdi… “O zaman acele edin imzaları yetiştirmek için” dedi.. Güzel kızımızı görevli ablalarına geri verdik, o an bile ayrılmak çok zor oldu. Keşke hemen alıp gidebilseydik minnoşumuzu J Sonra bir koşturmaca başladı, farklı yerlerde olan Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü’ne gidip imza attırdık. Daha sonra da Vali Yardımcısına gittik. Herkes hayırlı olsun deyip imzaları atıyor… Tabii şanslıydık toplantıda olan falan yoktu. Bazen saatlerce beklemek zorunda kalabiliyormuşsun imza için.. O gün yerinde yoksa ertesi güne bile kalabilirmiş işlerimiz.. O zaman yavrumuzdan 1 gece daha ayrı kalacaktık.. Bu arada sürekli telefonlarımız çalıyor.. Ailelerimiz arkadaşlarımız, merak edenler, soranlar JJJ Artık nedense ağlamıyordum. Daha çok biran önce yetişme derdindeydik J Nasıl koşturuyoruz ama, saat 12:00 yemek molası olmadan yetişelim diye deli gibi koşturduk. Park sorunu var, trafik var, hava acayip sıcak, nasıl kaldırımlardan atlaya atlaya koşuyoruz elimizde dosyayla.. Yani ağlamaya zaman olmadı o esnada, halimizi bi görseydiniz komiktik daha çok J Sonunda tüm işlemleri hallettik… Veee tekrar yuvaya gittik… İmza dosyamızı verdik ve tatatataaaaaaaa, artıkk dünyalar güzeli kızımız bizim olabilirdi………. Önce kurumun hemşiresi ile bizi görüştürdüler.. Kızımız hakkında sağlık durumuna ilişkin bilgilendirildik.. Tüm sağlık evrakları, aşı kartı vs bize teslim edildi.. Hangi mamayı günde ne kadar yiyor, hangi ilaçları kullanıyor gibi bilgiler verildi.. Sonra, orda anne denilen, kızımızla ilgilenen bakıcı bayan geldi.. O da uykusu hakkında vs bize bilgi verdi.. Sormak istediğiniz bir şey var mı dedi… Onunla da biraz konuşup bilgi aldık. Bu arada canım kızımı getirmişlerdi yanımıza… Kızım gelinliğini çıkarmış, daha sportif bişeyler almıştı üstüne J Malum hava çok sıcaktı… O açıkta kalan kolları bacakları yedim yedim ısırdım… Kızım ordaki süreçte hiç ağlamadı… Anne babasına kavuştuğunun farkında mıydı acaba ? Ben evrakları alırken, babası aldı kızımızı kucağına… Sevdi sevdi… O kadar tatlı ki nasıl sevmeyelim.. Bu arada bakıcı ablalar bana dedi ki “sizi görünce bu bebeğimiz için geldiğinizi anlamıştık” dediler.. Bana benzetmişler kızımı J Artık tüm işlemler tamamdı.. Yavrumuzu alıp evimize dönebilirdik… Oradaki herkesle vedalaşıp, dışarı çıktık… Bahçede yine o kızlar “abla bu bebeği mi aldınız siz, bakabilir miyiz, çok tatlı” vss sevdiler yavrumuzu… Hatta biri “benim kardeşimi acaba kim aldı” demez mi? Üzülmemek elde değil.. “Çok mutludur kardeşin emin ol dedim”. Bahçede birkaç fotoğraf çekindik… İlk buluşma anımızda heyecandan çekinememiştik.. Bir tane çekmiş eşim o da titrek çıkmış.. Bahçedeki birkaç pozumuzdan sonraaa, ayrılma vakti… Bahçedeki küçük ablalara hoşça kal dedik vee artık benim yerim arabamızın arka koltuğu, kızımın yanıydı… JJJ Biz artık 3 kişilik, çok güzel bir aileydik… Ve tabii yavrumuzu sevgiyle, heyecanla bekleyen birçok teyzesi amcası, dedeleri , akrabaları vardı.. Şimdi onlara kavuşmalıydık….
Şükürler olsun Rabbime… Evimizdeki maceralarımızı da daha sonra yazacağım J Çünkü ben sürekli girip bakardım, bebeğine kavuşanlar iki satır yazsa da okusam diye, çok iyi biliyorum…
Güzel kızım uyandı.. Şimdi mamasını yiyecek… Cicilerini giyecek vee anneyle attayaaa gidecekkk… JJJ
Hepinize sevgiler… En kısa zamanda yavrularınıza kavuşmanız dileğiyle arkadaşlarım…
1 hafta kalmış yani, olumlu yanından bakalım moral olsun böyle böyle
ben de ev ziyaretiden önce mutfak dolaplarından buzdolabına, salon büfeden gardolabın içine kadar her yeri her şeyi temizledim, camlar, perdeler, teras vs vs. odaların kapısından baktı uzmanımız sadece. bir tek bebişimizin olmasını planladığımız odaya bir girdi, camdan baktı. güzel dedi çıktı.
diyeceğim o ki, etrafın derli toplu düzenliyse paniğe gerek yokmuş. ben gibi hırpalama sen de kendini :)
okudum huzur buldum Rabbim daim etsinSevgili arkadaşlarım merhaba;
Yavruma kavuştuğum günden beri hep aklımdasınız ama inanın o kadar yoğun geçiyor ki.. Umarım en kısa zamanda siz de yaşarsınız …. Evet kavuştum çok şükür, kavuştuk güzel kızımıza… Bizler Bursalılar olarak sizlerden biraz daha şanslıyız bekleme sürecinde.. Belki çok başvurunun olmaması, belki (belki değil bunu gördük kesinlikle) sosyal hizmet uzmanlarımızın oldukça özverili çalışmasından dolayı diğer illerden biraz daha çabuk işliyor sürecimiz. Başvuru işlemlerimizi sizler gibi yaptıktan sonra heyecanlı bir bekleyiş başladı bizde de… Ama açıkçası bu kadar çabuk olacağını ben bile tahmin etmiyordum. Başvurumuzu yaparız, sonra yavaş yavaş kızımızın odasına neler alacağız araştırırız diyordum.. Kitaplar okur, tecrübeli arkadaşlarımla konuşurum diyordum.. Mevlüt süsleri hazırlarım diyordum. Daha neler neler diyordum ki; güzel kızımın haberi çıkageldi.. Anlayacağınız hazırlıksız yakalandık J Minik kızım benim, annesinin bitanesi… Eşya nedir ki, ruhen, kalben çoktan hazırdık yavrumuza biz.. Ahhh ne tatlıymış ahhh…
Uzmanımız telefon açıp ertesi sabah gelmemizi istediğinde evde yalnızdım… Nasıl ağlamaya başladım telefonda… Yavrumuzun ufak bir sağlık problemi varmış, kabul edip etmeyeceğimizi sordu.. Eşinize de sorup bana dönün dedi.. Ben, “evett istiyoruzzz istiyoruzzz, o bizimmm” diye ağlıyordum… Çünkü eşimle zaten en başından konuşmuştuk.. Haber verilen ilk bebek bizim olacaktı… O bizim kısmetimizdi, nasıl hayır diyebilirdik, onun hasretiyle yanıp tutuşurken… Uzmanımız telefonu kapattıktan sonra hemen eşimi aradım, bu arada hem evin içinde heyecanla dolanıyor, koşturuyor, hem ağlıyorum, eşimi aramaya çalışıyorum, elim ayağıma dolaşıyor… “Kızımızz, kızımız bizi bekliyor” dedim.. Sağlık sorunundan bahsettim.. Eşim hemen “ne zaman gidiyoruz” dedi.. Anlatamam o anki heyecan ve mutluluğumu… Bu arada ailelerimizi, yakın arkadaşlarımızı, işte merakla bekleyen kim varsa aradım.. Ama hep ağlıyorum J Asla unutamam o günü.. Yarın sabaha kadar nasıl zaman geçecekti.. Kızımızın yalnız son gecesiydi… Artık onu seven kocaman bir ailesi olacaktı… O gece hiç uyumadım.. Hep yavrumuzu düşündüm.. Hiç olumsuz bir şey düşünmedim. Yüzü gözü geçti gözümün önünden. Acaba nasıl bir bebekti? Annesi gibi gülümsüyor muydu hep? “Canım kızım sabret geliyoruz….”
Ertesi gün sabah 9 da burda olun demişti uzmanımız.. Biz neredeyse o işe gelmeden binanın kapısındaydık J Kızımız hakkında kısaca bilgi aldıktan sonra uzmanımızın verdiği evraklarla yavrumuzun bulunduğu yuvaya doğru yola çıktık. Bu arada tekrar tekrar yazmıyorum, ben salya sümük hep ağlıyorum.. Hayatımda hiç bu kadar heyecanlanmamıştım.. Üniversite sınavı da neymiş… İşyerinde ilk günün, evlenirken salona girişin vs vs… hepsi boşş… Elimizde evraklarla yuvaya doğru gidiyoruz aracımızla.. Kalbim nasıl atıyor bir bilseniz.. Kızımıza yaklaşıyoruz… Bahçeye giriyoruz elimizdeki evrakları gösterip.. Bahçede yaşça büyük kızlar var. 7-8-9-10 yaşlarında.. O kadar alışmışlar ki..” Yine bir bebek alacaklar ve biz burada kalacağız” der gibi bakıyorlar merakla.. Ya da ben öyle hissettim bilmiyorum, bir an için üzülmedim değil… Merdivenlerden çıkıyoruz, elimizde imza dosyası var kalınca, birkaç kişiye sorarak ilgili memurun odasına gidiyoruz.. Uzmanımızın yolladığını söylüyorum ağlayarak… “Kusura bakmayın” diyorum.. “Biz alışkınız, rahat olun” diyor tatlı bayan.. Duygulanmamak elde mi ki… Bizimle çok güzel ilgilendi ve yine kızımızın sağlık durumu hakkında bilgi verip “şimdi onu buraya getirmelerini isteyeceğim” dedi.. O an ölecektim zaten artık… Eşim de heyecanlı, çok belli.. Ama malum, erkek işte J Sesi titrek, gözleri dolu dolu ama bizim gibi salıveremiyorlar J Başladık beklemeye. Toplam kaç dakika bekledik bilmiyorum ama, yıl gibi geçti bana.. O arada kapı birkaç kez açıldı kapandı… Başka biri girdi çıktı… Her kapı açılışında bir heyecan.. Bakıyorum başka bir memur girip çıkıyor, Allahım kalbim nasıl atıyor.. Eşimle bakışıyoruz ikimiz de ölücez beklerken… Veeeee işte sonundaaa,,, kapı açılıyor vee hayatımdaki en anlamlı anı yaşıyorum, yaşıyoruz gözyaşları içinde… Görevli bayanın kucağında bir prenses… Beyaz gelinlikler içinde bir pamuk…. Allahım bu kadar mı güzel olunur… Pamuk kızım benim.. Minicik… Saçına bant bile takmışlar yavrumun… O kadar küçük ki. Kucağıma aldım güzel kızımı, göğsüme yaklaştırdım “annemmmmmmmmmmm” dedim, “biz geldik bak burdayız ….” “Annecinle babacın burda” . Geldiği an uyur gibi gözleri kapalıydı.. Ben konuşunca açtı o güzel gözlerini hiç unutamam o anı… Baktı baktı… Yazarken bile heyecanlanıyorum şu an.. Sarıldım, doya doya öptüm kızımı… O badem gözler, uzun kirpikler, koyu saçlar ve bembeyaz yumuşacık nanaklar… Parmaklarını bi görseniz kürdan gibi, canım kızım… Ufacık parmakları o kadar güçlü ki.. Sımsıkı tuttu parmağımı, “hiç bırakma anne beni” der gibi. Bırakırmıyım hiç prensesim…. Pamuk kızım… Hiç bırakırmıyız seni annemmmmm.. Yavrummm… İçime sokasım geldi onu, o kadar tatlıydı ki… Babası aldı sonra kızımızı kucağına, o da sarıldı öptü… Hiç ağlamadı kızım… O ağlamadı ama biz ağlaştık hepimiz J Ki, memur hanım araya girdi, “kabul ediyor musunuz” dedi… Kabul etmek ne demek, tabii kii o artık bizim bebeğimizdi… “O zaman acele edin imzaları yetiştirmek için” dedi.. Güzel kızımızı görevli ablalarına geri verdik, o an bile ayrılmak çok zor oldu. Keşke hemen alıp gidebilseydik minnoşumuzu J Sonra bir koşturmaca başladı, farklı yerlerde olan Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü’ne gidip imza attırdık. Daha sonra da Vali Yardımcısına gittik. Herkes hayırlı olsun deyip imzaları atıyor… Tabii şanslıydık toplantıda olan falan yoktu. Bazen saatlerce beklemek zorunda kalabiliyormuşsun imza için.. O gün yerinde yoksa ertesi güne bile kalabilirmiş işlerimiz.. O zaman yavrumuzdan 1 gece daha ayrı kalacaktık.. Bu arada sürekli telefonlarımız çalıyor.. Ailelerimiz arkadaşlarımız, merak edenler, soranlar JJJ Artık nedense ağlamıyordum. Daha çok biran önce yetişme derdindeydik J Nasıl koşturuyoruz ama, saat 12:00 yemek molası olmadan yetişelim diye deli gibi koşturduk. Park sorunu var, trafik var, hava acayip sıcak, nasıl kaldırımlardan atlaya atlaya koşuyoruz elimizde dosyayla.. Yani ağlamaya zaman olmadı o esnada, halimizi bi görseydiniz komiktik daha çok J Sonunda tüm işlemleri hallettik… Veee tekrar yuvaya gittik… İmza dosyamızı verdik ve tatatataaaaaaaa, artıkk dünyalar güzeli kızımız bizim olabilirdi………. Önce kurumun hemşiresi ile bizi görüştürdüler.. Kızımız hakkında sağlık durumuna ilişkin bilgilendirildik.. Tüm sağlık evrakları, aşı kartı vs bize teslim edildi.. Hangi mamayı günde ne kadar yiyor, hangi ilaçları kullanıyor gibi bilgiler verildi.. Sonra, orda anne denilen, kızımızla ilgilenen bakıcı bayan geldi.. O da uykusu hakkında vs bize bilgi verdi.. Sormak istediğiniz bir şey var mı dedi… Onunla da biraz konuşup bilgi aldık. Bu arada canım kızımı getirmişlerdi yanımıza… Kızım gelinliğini çıkarmış, daha sportif bişeyler almıştı üstüne J Malum hava çok sıcaktı… O açıkta kalan kolları bacakları yedim yedim ısırdım… Kızım ordaki süreçte hiç ağlamadı… Anne babasına kavuştuğunun farkında mıydı acaba ? Ben evrakları alırken, babası aldı kızımızı kucağına… Sevdi sevdi… O kadar tatlı ki nasıl sevmeyelim.. Bu arada bakıcı ablalar bana dedi ki “sizi görünce bu bebeğimiz için geldiğinizi anlamıştık” dediler.. Bana benzetmişler kızımı J Artık tüm işlemler tamamdı.. Yavrumuzu alıp evimize dönebilirdik… Oradaki herkesle vedalaşıp, dışarı çıktık… Bahçede yine o kızlar “abla bu bebeği mi aldınız siz, bakabilir miyiz, çok tatlı” vss sevdiler yavrumuzu… Hatta biri “benim kardeşimi acaba kim aldı” demez mi? Üzülmemek elde değil.. “Çok mutludur kardeşin emin ol dedim”. Bahçede birkaç fotoğraf çekindik… İlk buluşma anımızda heyecandan çekinememiştik.. Bir tane çekmiş eşim o da titrek çıkmış.. Bahçedeki birkaç pozumuzdan sonraaa, ayrılma vakti… Bahçedeki küçük ablalara hoşça kal dedik vee artık benim yerim arabamızın arka koltuğu, kızımın yanıydı… JJJ Biz artık 3 kişilik, çok güzel bir aileydik… Ve tabii yavrumuzu sevgiyle, heyecanla bekleyen birçok teyzesi amcası, dedeleri , akrabaları vardı.. Şimdi onlara kavuşmalıydık….
Şükürler olsun Rabbime… Evimizdeki maceralarımızı da daha sonra yazacağım J Çünkü ben sürekli girip bakardım, bebeğine kavuşanlar iki satır yazsa da okusam diye, çok iyi biliyorum…
Güzel kızım uyandı.. Şimdi mamasını yiyecek… Cicilerini giyecek vee anneyle attayaaa gidecekkk… JJJ
Hepinize sevgiler… En kısa zamanda yavrularınıza kavuşmanız dileğiyle arkadaşlarım…
çok teşşekkürler bacım ilk başvurduğum günden beri bana çok yardımcı oldun bilgini tecrübelerini benimle ve burdaki arkadaşlarla paylaştın rabbim herne istiyorsan sana hayırlısıyla nasip etsin tabi ilk önce prensesine biran önce kavuşmayı nasip etsin...dün uzmanımız beni aradı sıramızı bu ayın sonunda öğrene biliceyimizi söyledi seninde dediğin gibi bu ayın sonun başvuralı tam 9 ay oluyo bizimkide terk bebek olduğu için biraz daha bekliycez sanırım fakat şöyle bişey söyledi ekim başvurularını yerleştiriyoruz sizin bebek tahmininizden daha çabuk gelebilirdedi o an ayaklarım yerden kesildi nesıl heycanlandım anlatamam inşallah kızımız bizi çok bekletmez...kızımızın odasını boyadık babasıyla biz hazılığa odayı boyamaktan başladık ama hazılıkları hızlandırsam iyi olucak sanırım...senin hazırlıklar bittimi neler yaptın aylaşırsan çok sevinirim...
çok teşşekkürler bacım ilk başvurduğum günden beri bana çok yardımcı oldun bilgini tecrübelerini benimle ve burdaki arkadaşlarla paylaştın rabbim herne istiyorsan sana hayırlısıyla nasip etsin tabi ilk önce prensesine biran önce kavuşmayı nasip etsin...dün uzmanımız beni aradı sıramızı bu ayın sonunda öğrene biliceyimizi söyledi seninde dediğin gibi bu ayın sonun başvuralı tam 9 ay oluyo bizimkide terk bebek olduğu için biraz daha bekliycez sanırım fakat şöyle bişey söyledi ekim başvurularını yerleştiriyoruz sizin bebek tahmininizden daha çabuk gelebilirdedi o an ayaklarım yerden kesildi nesıl heycanlandım anlatamam inşallah kızımız bizi çok bekletmez...kızımızın odasını boyadık babasıyla biz hazılığa odayı boyamaktan başladık ama hazılıkları hızlandırsam iyi olucak sanırım...senin hazırlıklar bittimi neler yaptın aylaşırsan çok sevinirim...
bacım kusura bakma heyecan dan bildiğim halde uzmanını sormuşumçok teşşekkürler bacım ilk başvurduğum günden beri bana çok yardımcı oldun bilgini tecrübelerini benimle ve burdaki arkadaşlarla paylaştın rabbim herne istiyorsan sana hayırlısıyla nasip etsin tabi ilk önce prensesine biran önce kavuşmayı nasip etsin...dün uzmanımız beni aradı sıramızı bu ayın sonunda öğrene biliceyimizi söyledi seninde dediğin gibi bu ayın sonun başvuralı tam 9 ay oluyo bizimkide terk bebek olduğu için biraz daha bekliycez sanırım fakat şöyle bişey söyledi ekim başvurularını yerleştiriyoruz sizin bebek tahmininizden daha çabuk gelebilirdedi o an ayaklarım yerden kesildi nesıl heycanlandım anlatamam inşallah kızımız bizi çok bekletmez...kızımızın odasını boyadık babasıyla biz hazılığa odayı boyamaktan başladık ama hazılıkları hızlandırsam iyi olucak sanırım...senin hazırlıklar bittimi neler yaptın aylaşırsan çok sevinirim...
Canım arkadaşım bu kadar mı güzel anlatılır.Birebir ben de seninle aynı duyguları yaşadım.Kişiler başka,duygular aynı.Haberi aldığımda tüm gün heyecan ve sevinçten ağlamıştım.Görmeye giderken dizlerimin bağı çözülmüştü,eşim olmasa kendimde yürüyecek gücü bile bulamazdım.Ben de aynı yorumu yapmıştım:Ne nikah,ne üniversite sınavı bu her heyecanın üstünde bir duygu.Artık yavruna kavuştun,o da sana kavuştu,anne oldun.Rabbim seni bu yüce makama layık gördü,yavrunu sana nasip etti.Bundan sonra Allah elem,keder vermesin,mutluluğunuz daim olsun.Çok iyi bir anne olacağına(olduğuna)inanıyorum.Büyüdükçe sana ve babasına bağlılığı daha çok hissedilecek,sevgisi,düşkünlüğü hep annesine babasına olacak.Çok güzel bir duygu ve büyük bir sorumluluk bir çocuğun hayatındaki en özel kişi olmak.Allahım bekleyen tüm arkadaşlarımın da tez zamanda yüzünü güldürsün.Onlarda vaktini saatini bekliyor,bu bekleyiş yaşamlarındaki en önemli varlık için o nedenle beklemesi bile güzel...Sevgili arkadaşlarım merhaba;
Yavruma kavuştuğum günden beri hep aklımdasınız ama inanın o kadar yoğun geçiyor ki.. Umarım en kısa zamanda siz de yaşarsınız …. Evet kavuştum çok şükür, kavuştuk güzel kızımıza… Bizler Bursalılar olarak sizlerden biraz daha şanslıyız bekleme sürecinde.. Belki çok başvurunun olmaması, belki (belki değil bunu gördük kesinlikle) sosyal hizmet uzmanlarımızın oldukça özverili çalışmasından dolayı diğer illerden biraz daha çabuk işliyor sürecimiz. Başvuru işlemlerimizi sizler gibi yaptıktan sonra heyecanlı bir bekleyiş başladı bizde de… Ama açıkçası bu kadar çabuk olacağını ben bile tahmin etmiyordum. Başvurumuzu yaparız, sonra yavaş yavaş kızımızın odasına neler alacağız araştırırız diyordum.. Kitaplar okur, tecrübeli arkadaşlarımla konuşurum diyordum.. Mevlüt süsleri hazırlarım diyordum. Daha neler neler diyordum ki; güzel kızımın haberi çıkageldi.. Anlayacağınız hazırlıksız yakalandık J Minik kızım benim, annesinin bitanesi… Eşya nedir ki, ruhen, kalben çoktan hazırdık yavrumuza biz.. Ahhh ne tatlıymış ahhh…
Uzmanımız telefon açıp ertesi sabah gelmemizi istediğinde evde yalnızdım… Nasıl ağlamaya başladım telefonda… Yavrumuzun ufak bir sağlık problemi varmış, kabul edip etmeyeceğimizi sordu.. Eşinize de sorup bana dönün dedi.. Ben, “evett istiyoruzzz istiyoruzzz, o bizimmm” diye ağlıyordum… Çünkü eşimle zaten en başından konuşmuştuk.. Haber verilen ilk bebek bizim olacaktı… O bizim kısmetimizdi, nasıl hayır diyebilirdik, onun hasretiyle yanıp tutuşurken… Uzmanımız telefonu kapattıktan sonra hemen eşimi aradım, bu arada hem evin içinde heyecanla dolanıyor, koşturuyor, hem ağlıyorum, eşimi aramaya çalışıyorum, elim ayağıma dolaşıyor… “Kızımızz, kızımız bizi bekliyor” dedim.. Sağlık sorunundan bahsettim.. Eşim hemen “ne zaman gidiyoruz” dedi.. Anlatamam o anki heyecan ve mutluluğumu… Bu arada ailelerimizi, yakın arkadaşlarımızı, işte merakla bekleyen kim varsa aradım.. Ama hep ağlıyorum J Asla unutamam o günü.. Yarın sabaha kadar nasıl zaman geçecekti.. Kızımızın yalnız son gecesiydi… Artık onu seven kocaman bir ailesi olacaktı… O gece hiç uyumadım.. Hep yavrumuzu düşündüm.. Hiç olumsuz bir şey düşünmedim. Yüzü gözü geçti gözümün önünden. Acaba nasıl bir bebekti? Annesi gibi gülümsüyor muydu hep? “Canım kızım sabret geliyoruz….”
Ertesi gün sabah 9 da burda olun demişti uzmanımız.. Biz neredeyse o işe gelmeden binanın kapısındaydık J Kızımız hakkında kısaca bilgi aldıktan sonra uzmanımızın verdiği evraklarla yavrumuzun bulunduğu yuvaya doğru yola çıktık. Bu arada tekrar tekrar yazmıyorum, ben salya sümük hep ağlıyorum.. Hayatımda hiç bu kadar heyecanlanmamıştım.. Üniversite sınavı da neymiş… İşyerinde ilk günün, evlenirken salona girişin vs vs… hepsi boşş… Elimizde evraklarla yuvaya doğru gidiyoruz aracımızla.. Kalbim nasıl atıyor bir bilseniz.. Kızımıza yaklaşıyoruz… Bahçeye giriyoruz elimizdeki evrakları gösterip.. Bahçede yaşça büyük kızlar var. 7-8-9-10 yaşlarında.. O kadar alışmışlar ki..” Yine bir bebek alacaklar ve biz burada kalacağız” der gibi bakıyorlar merakla.. Ya da ben öyle hissettim bilmiyorum, bir an için üzülmedim değil… Merdivenlerden çıkıyoruz, elimizde imza dosyası var kalınca, birkaç kişiye sorarak ilgili memurun odasına gidiyoruz.. Uzmanımızın yolladığını söylüyorum ağlayarak… “Kusura bakmayın” diyorum.. “Biz alışkınız, rahat olun” diyor tatlı bayan.. Duygulanmamak elde mi ki… Bizimle çok güzel ilgilendi ve yine kızımızın sağlık durumu hakkında bilgi verip “şimdi onu buraya getirmelerini isteyeceğim” dedi.. O an ölecektim zaten artık… Eşim de heyecanlı, çok belli.. Ama malum, erkek işte J Sesi titrek, gözleri dolu dolu ama bizim gibi salıveremiyorlar J Başladık beklemeye. Toplam kaç dakika bekledik bilmiyorum ama, yıl gibi geçti bana.. O arada kapı birkaç kez açıldı kapandı… Başka biri girdi çıktı… Her kapı açılışında bir heyecan.. Bakıyorum başka bir memur girip çıkıyor, Allahım kalbim nasıl atıyor.. Eşimle bakışıyoruz ikimiz de ölücez beklerken… Veeeee işte sonundaaa,,, kapı açılıyor vee hayatımdaki en anlamlı anı yaşıyorum, yaşıyoruz gözyaşları içinde… Görevli bayanın kucağında bir prenses… Beyaz gelinlikler içinde bir pamuk…. Allahım bu kadar mı güzel olunur… Pamuk kızım benim.. Minicik… Saçına bant bile takmışlar yavrumun… O kadar küçük ki. Kucağıma aldım güzel kızımı, göğsüme yaklaştırdım “annemmmmmmmmmmm” dedim, “biz geldik bak burdayız ….” “Annecinle babacın burda” . Geldiği an uyur gibi gözleri kapalıydı.. Ben konuşunca açtı o güzel gözlerini hiç unutamam o anı… Baktı baktı… Yazarken bile heyecanlanıyorum şu an.. Sarıldım, doya doya öptüm kızımı… O badem gözler, uzun kirpikler, koyu saçlar ve bembeyaz yumuşacık nanaklar… Parmaklarını bi görseniz kürdan gibi, canım kızım… Ufacık parmakları o kadar güçlü ki.. Sımsıkı tuttu parmağımı, “hiç bırakma anne beni” der gibi. Bırakırmıyım hiç prensesim…. Pamuk kızım… Hiç bırakırmıyız seni annemmmmm.. Yavrummm… İçime sokasım geldi onu, o kadar tatlıydı ki… Babası aldı sonra kızımızı kucağına, o da sarıldı öptü… Hiç ağlamadı kızım… O ağlamadı ama biz ağlaştık hepimiz J Ki, memur hanım araya girdi, “kabul ediyor musunuz” dedi… Kabul etmek ne demek, tabii kii o artık bizim bebeğimizdi… “O zaman acele edin imzaları yetiştirmek için” dedi.. Güzel kızımızı görevli ablalarına geri verdik, o an bile ayrılmak çok zor oldu. Keşke hemen alıp gidebilseydik minnoşumuzu J Sonra bir koşturmaca başladı, farklı yerlerde olan Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü’ne gidip imza attırdık. Daha sonra da Vali Yardımcısına gittik. Herkes hayırlı olsun deyip imzaları atıyor… Tabii şanslıydık toplantıda olan falan yoktu. Bazen saatlerce beklemek zorunda kalabiliyormuşsun imza için.. O gün yerinde yoksa ertesi güne bile kalabilirmiş işlerimiz.. O zaman yavrumuzdan 1 gece daha ayrı kalacaktık.. Bu arada sürekli telefonlarımız çalıyor.. Ailelerimiz arkadaşlarımız, merak edenler, soranlar JJJ Artık nedense ağlamıyordum. Daha çok biran önce yetişme derdindeydik J Nasıl koşturuyoruz ama, saat 12:00 yemek molası olmadan yetişelim diye deli gibi koşturduk. Park sorunu var, trafik var, hava acayip sıcak, nasıl kaldırımlardan atlaya atlaya koşuyoruz elimizde dosyayla.. Yani ağlamaya zaman olmadı o esnada, halimizi bi görseydiniz komiktik daha çok J Sonunda tüm işlemleri hallettik… Veee tekrar yuvaya gittik… İmza dosyamızı verdik ve tatatataaaaaaaa, artıkk dünyalar güzeli kızımız bizim olabilirdi………. Önce kurumun hemşiresi ile bizi görüştürdüler.. Kızımız hakkında sağlık durumuna ilişkin bilgilendirildik.. Tüm sağlık evrakları, aşı kartı vs bize teslim edildi.. Hangi mamayı günde ne kadar yiyor, hangi ilaçları kullanıyor gibi bilgiler verildi.. Sonra, orda anne denilen, kızımızla ilgilenen bakıcı bayan geldi.. O da uykusu hakkında vs bize bilgi verdi.. Sormak istediğiniz bir şey var mı dedi… Onunla da biraz konuşup bilgi aldık. Bu arada canım kızımı getirmişlerdi yanımıza… Kızım gelinliğini çıkarmış, daha sportif bişeyler almıştı üstüne J Malum hava çok sıcaktı… O açıkta kalan kolları bacakları yedim yedim ısırdım… Kızım ordaki süreçte hiç ağlamadı… Anne babasına kavuştuğunun farkında mıydı acaba ? Ben evrakları alırken, babası aldı kızımızı kucağına… Sevdi sevdi… O kadar tatlı ki nasıl sevmeyelim.. Bu arada bakıcı ablalar bana dedi ki “sizi görünce bu bebeğimiz için geldiğinizi anlamıştık” dediler.. Bana benzetmişler kızımı J Artık tüm işlemler tamamdı.. Yavrumuzu alıp evimize dönebilirdik… Oradaki herkesle vedalaşıp, dışarı çıktık… Bahçede yine o kızlar “abla bu bebeği mi aldınız siz, bakabilir miyiz, çok tatlı” vss sevdiler yavrumuzu… Hatta biri “benim kardeşimi acaba kim aldı” demez mi? Üzülmemek elde değil.. “Çok mutludur kardeşin emin ol dedim”. Bahçede birkaç fotoğraf çekindik… İlk buluşma anımızda heyecandan çekinememiştik.. Bir tane çekmiş eşim o da titrek çıkmış.. Bahçedeki birkaç pozumuzdan sonraaa, ayrılma vakti… Bahçedeki küçük ablalara hoşça kal dedik vee artık benim yerim arabamızın arka koltuğu, kızımın yanıydı… JJJ Biz artık 3 kişilik, çok güzel bir aileydik… Ve tabii yavrumuzu sevgiyle, heyecanla bekleyen birçok teyzesi amcası, dedeleri , akrabaları vardı.. Şimdi onlara kavuşmalıydık….
Şükürler olsun Rabbime… Evimizdeki maceralarımızı da daha sonra yazacağım J Çünkü ben sürekli girip bakardım, bebeğine kavuşanlar iki satır yazsa da okusam diye, çok iyi biliyorum…
Güzel kızım uyandı.. Şimdi mamasını yiyecek… Cicilerini giyecek vee anneyle attayaaa gidecekkk… JJJ
Hepinize sevgiler… En kısa zamanda yavrularınıza kavuşmanız dileğiyle arkadaşlarım…
bacım özelden mesaj yazdım okuya bildinmi?bacım kusura bakma heyecan dan bildiğim halde uzmanını sormuşum
çok garip oldum 2012 ekim mi yoksa 2013 ekim mi
keşke online olsan da cevap versen
şimdi sabah olur mu bana
okudum bacım çok teşekkürederimbacım özelden mesaj yazdım okuya bildinmi?
çok özürdilerim bacım seni üzmek istememiştim sanırım bizim bebekler terk bebek olduğu için sıra atlıya biliyor çünkü onlar en son yerleştirmeleri sölüyorlar yani terk veya rıza kararı belirtmedikleri için sanırım böyle oluyor çok üzgünüm...okudum bacım çok teşekkürederim
okudum yıkıldım
çok üzgünüm deli gibi ağlıyorum olmaz böyle bir şey
yanıyorum ne diyim
ilk şoku atlattım :)çok özürdilerim bacım seni üzmek istememiştim sanırım bizim bebekler terk bebek olduğu için sıra atlıya biliyor çünkü onlar en son yerleştirmeleri sölüyorlar yani terk veya rıza kararı belirtmedikleri için sanırım böyle oluyor çok üzgünüm...
hemde ne özürü bacım olurmu öyle şeyçok özürdilerim bacım seni üzmek istememiştim sanırım bizim bebekler terk bebek olduğu için sıra atlıya biliyor çünkü onlar en son yerleştirmeleri sölüyorlar yani terk veya rıza kararı belirtmedikleri için sanırım böyle oluyor çok üzgünüm...
dün uzmnaımızla sıra kousunu konuştuk. bize anlatılan şu. mesela şehir dışında bir bebek var, rıza kararıyla verilecek. sıra bekleyenlere bakıyorlar; önce yaşı bir sonraki yaşa geçenleri listeden soraki listeye geçiriyorlar (şu 40 yaş meselesi). ardından terk/rıza ayrımına bakıyorlar. misal bebek rıza ise ve terk isteyen varsa başlarda onlar atlana atlana ilk farketmez veya rıza diyene kadar gidiyorlar, orada da lehirdışına evet demiş mi diye bakıyorlar; eğer hayır dendiyse listede buna da evet diyen ilk aileyi arıyor. yani beklememizi başta belirttiğimiz kriterler etkiliyor. dün mesela bizim buradan listelerde çok gerilerde olan bir aile aranmış bebek için; kadıncağız şaşkınlıktan şoka girmiş. nedenini böyle açıkladı uzmanımız. hatta bunu anlatınca bizde şehirdışına başta neden bilmem hayır demiştik; dün olura çevirdik.ilk şoku atlattım :)
şimdi iyiyim
dediği tam anlayamadım bizde terk ve kız istedik ama şu sıra atlama olayı nasıl oluyor
terk bebekte rıza kararı olmuyor ki
bacım evet sıranın bu şekilde gittiğini biliyorumdün uzmnaımızla sıra kousunu konuştuk. bize anlatılan şu. mesela şehir dışında bir bebek var, rıza kararıyla verilecek. sıra bekleyenlere bakıyorlar; önce yaşı bir sonraki yaşa geçenleri listeden soraki listeye geçiriyorlar (şu 40 yaş meselesi). ardından terk/rıza ayrımına bakıyorlar. misal bebek rıza ise ve terk isteyen varsa başlarda onlar atlana atlana ilk farketmez veya rıza diyene kadar gidiyorlar, orada da lehirdışına evet demiş mi diye bakıyorlar; eğer hayır dendiyse listede buna da evet diyen ilk aileyi arıyor. yani beklememizi başta belirttiğimiz kriterler etkiliyor. dün mesela bizim buradan listelerde çok gerilerde olan bir aile aranmış bebek için; kadıncağız şaşkınlıktan şoka girmiş. nedenini böyle açıkladı uzmanımız. hatta bunu anlatınca bizde şehirdışına başta neden bilmem hayır demiştik; dün olura çevirdik.
içini rahat tut canım, hakkında hayırlısı var alnında yazılı bbir bebek, o krierleri de belki bize bu yazı koyduruyor.... gelecek kızın ve şu süreçte yaşadığın herşeyi uutacaksın. biz de burada senin kavuşma hikayenle kah ağlayıp kah gülerek bekleyişimize devam edicez. ve seni hikayenle bekleyişimizin umutsuzluğunu silip umut yakacağız kalbimizi. az daha sabır....
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?