Canım yaşın çok küçük. Ömrünün en güzel zamanları bunlar.
Geri dönüp baktığında hep olmak isteyeceğin bir dönemdesin.
Tabi ki içindeyken anlamanı bekleyemeyiz. Biz de anlamadık
çünkü o günlerin kıymetini. Hep bir büyüme telaşı içinde biz
de olduk... Ama şimdi o günleri geçmiş kişiler olarak konuşuyoruz.
Ben deli gibi sevdiğim, hayran olduğum bir adamla evliyim,
çok şükür sorunsuz bir evliliğim var. Henüz yeni sayılır. Ne kayınvalide
kayınpeder görümce sorunu yaşıyorum ne eşim beni ihmal ediyor ama...
''Ama'' inan sevgililik gibi değil. Hayat bir imza ile bir sürü sorumluluk
yüklüyor omuzlarına. Sadece aileni düşünürken şimdi herkese adil
davranmış olmak için çabalıyorsun. İlla ki eve geldiğinde rahatça karşılanıyorsun,
annenin hala kuzususun ki sana kıyamayıp evlenmeni istememesinden belli,
arkadaşlarına dilediğince vakit ayırıyorsun, kendine vakit ayırıyorsun.
Daha bir sürü şey... Ama evlenince her gün ne pişiricem diye düşünmek
bile bunaltıyor insanı :)) ah annemin yemekleri, emekleri diyorsun :))
o yüzden tam da şimdi tüm güzellikleri yaşamanın vaktiyken güzellikleri
yaşa. Sevgililiğin tadını çıkarın doyasıya. bir kaç yıl sonra düşünün bunları.
Ayrıca sevgilinin annesi ve babasının görecekleri varsa oğullarının mürüvetini
görürler mutlaka, o yazgı. Müdahale edemezsin ona. Ben anneannecim buranın
sıcak havasına dayanamaz diye kışın yapmak istedim düğünümü, sırf o görsün
diye sadece nikah değil düğün yapayım istedim , kilometrelerce yol geldi
kadın ama tam düğün günü hastanelik oldu göremedi... Olmadı... Ameliyathanede
geçirdi o geceyi. Sonra iyileşti, sen iyi ol yazın köye gelip yapıcam sadece sen
gör diye güzel bir düğün dedim ama o gitti... Görmek nasip olmadı. Ne yaptıysam
olmadı... Neyse demek istediğim Rabbim yazmışsa görmeyi görürler inşallah.
Hakkınızda hayırlısı olsun.