Aynen öyle, fikirlerimiz günden güne değişiyor ya da gelişiyor, 20 yaşındaki düşünce yapımızla 30 yaşındaki düşünce yapımız farklı oluyor, evlilik de öyle, evlendiğimizde evlilikteki beklentilerimiz farklı boyuta taşınıyor, birlikte zaman geçirdikçe, yıllar su gibi akıp gittikçe ben buyum, evlilik için beklentilerim de bu demeye başlıyorsunuz, yanıldığımız nokta da bizle aynı düşünce yapısına ve davranışa sahip olmalarını beklemek, oysa aynı anne babadan doğan kardeşler bile birbirine benzemez, farklı kişilikleriz hepimiz ama ortak payda da buluşmaya çalışıyoruz, birbirimizi değiştirmek, belli bir kalıba oturtmak yerine olduğu gibi kabul edebilmek lazım, tembel ruhluyum, eşimse aşırı titiz, ben kavgaları günlerce uzatabilecek kadar inatçıyım ama eşim yarım saat içinde barışabilecek bir kapasite de, kahvaltıya tuzlu şeyler yiyerek başlarım, o tatlı şeyler yer, iki zıt karakteriz anlayacağınız ama bizim için evlilikte önemli olan sevgi, saygı, sadakat ve birbirimizin eksik yönlerini tamamlamaya çalışmak, olduğu gibi kabul ettik birbirimizi, değiştirme çabasına girmiyoruz, herkesin evlilik dinamikleri farklıdır, kimisi tembel ruhlu bir kadına tahammül edemez, kimisi aşırı titiz bir adama, kimisi kıskansın ister, kimisi kişisel özel alan olmasını ister, kimi için Tutku ön plandadır kimi için saygı.
O yüzden neye karar verecekseniz önce ne istediğinizi ve beklentilerinizi iyi saptayın ve karşınızdakinin bunu ne kadar yerine getirip getiremeyeceğini ölçüp tartın, aldatma, şiddet veya kötü alışkanlıklar ilk aylarda da ortaya çıkabilir 20 sene sonra da ya da hiçbir zaman olmaz, eğer hiçbir ipucu yoksa bunu kimse önceden kestiremez.