- 24 Haziran 2015
- 343
- 356
- 53
- 36
Ne kadarda güzel yazmışsınız.Biz kadınlar istedikten sonra başaramayacağımız hiç birşey yok sizi okuyunca tekrar anladm..Konu sahibi siz ve buraya yazan bir çok kadın aynı dertten muzdarip.Erkekler neden böyle neden bu kadar kolay yıkıp döküyor anlamıyorum.Sevdiğin kadını neden senden nefret eder hale getiriyorsun?Güzel güzel geçinmek varken neden hayatı zorlaştırıyosun?
Özellikle çocuktan sonra bişi oluo sanki kopmalar daha çok belirginleşio..Kadın alttan aldıkça erkek kendini daha çok bişi sanıo...
Bende aynı süreçten geçiyorum.Eskiden beni kırmaktan kaçınan adam o kadar hoyratça davranıoki bana.Ama sorsan hala çok sevio.Biz bebekten sonra böyle olduk..Eşim çok kinci ve hoşgörüsüz biri..Bu huyları o kadar yıprattıki beni..Ailelerle ilgili bazı sıkıntılar oldu.Ama unutmuo adam önüne bakamıo bi türlü.Ve ben çok bunaldm öfkelerinden,kırıp dökmelerinden artık ..
Ben çözümü sizin gibi buldum.Onsuzda gayet mutlu olurum dimdik dururum mesajını veriorum ona.Artık alttan alıp anlamaya çalışmak yok.Birazda o anlasın beni..Eğer ben mutsuzsam oda mutsuz olucak.Eğer mutlu olmak istiosa eşsek gibi çabalıcak..
Anlıcan ne kadar köfte o kadar ekmek.Kimseden bisi ummucan bu hayattta.Kocanda olsa.Ben bunu anladm..
Can'ım hangi şehirdesin özelden yazar mısın?
çocuktan sonra olduysa eğer erkeklerin belli bir dönemleri var böyle alın karşınıza güzelce anlatın anlamıyorsa susarak tepki gösterin umarım anlar ve hep böyle kalmaz çünkü sinir bozucu . Hemen hemen aynı şeyler bizdede oldu atlattık cok şükür. Hala biraz var ama en azından bana karşı değil uyuzluğuSitede uzun zamandır aktif değilim. Canım o kadar sıkkın ki, o kadar doluyum ki bazen çıldıracak gibi oluyorum.
Sebebi eşim maalesef.. 9 senelik bir beraberliğin ardından çok zor süreçlerden geçerek evlendik.
Çok fedakarlık ettim, sabrettim ama hiç kıymetim bilinmedi. O böyle yaptıkça üzüntüden olan bana oluyor. Sanki zaten yapmak zorundaydım gibi davranıyor. Evliliği hiç böyle hayal etmemiştim.
İlk zamanlar alo deyişinden, sesinden anlardım beni sevdiğini, tamam ilk günkü gibi olamaz belki hiç bir şey ama ne bileyim yılların hatrı var, emek var insan saygı duyar en azından, saygı olursa sevgi de olur zaten. Daha kapıdan giriyor başlıyor şikayete, o yüzden gelme saati yaklaşınca beni alıyor stres, sinir olduysa bir şekilde ucu bana dokunuyor mutlaka. En ufak şeyleri büyütüyor. Yok o öyle, bu böyle, bir şey olur ben şöyle zannetim derim, sen zaten hep zannet. Neyi bildin ki, neyi yaptın ki gibi cümleler..
Ya derece 77 diyor nem mi diyorum diye bağırıyor nem mi dedim ben derece diye. Çocukla bir kez dışarı çıktık, gerim gerim gerdi beni, elimden çocuğun emziğini alırken bile tek seferde alamadı diye dövecek gibi bakar mı insan? Çünkü ona göre benim yüzünden, halbuki tutamayan o, ben değilim!
Hiç bir şeye dikkat etmiyorsun, boş bakıyorsun diye söylendi, asansörün nerde olduğunu hemen göremedim diye! Arkamdan gelen insan bana çarpsa bile suçlu benim.
Ağzından kendimle ilgili olumlu bir şey duymayalı o kadar uzun zaman oldu ki.. Bardak kırsa ben yanlış yere koymuşumdur. Asla kendinde hata görmez hiç bir zaman.
Az önceki yaşadığım olay konu açmama sebep oldu. Çocuğu emziriyordum, 4 aylık bir oğlum var bu arada, artık etrafını keşfettiği için doğru düzgün emmemeye başladı. Sessiz ve karanlıkta emziriyordum sessiz olalım dedim suyun bittiğini söyledi, keşke söyleseydin alırdım, çıkıp alayım dedi. Gerek yok hallederim ben yarın dedim. Yatmaya geliyordu, yastığı bana verir misin dedim beşikte aradı, orda değil bu tarafta dedim iki kez, sessiz bir şekilde hemde, ona rağmen sussana, sus diyorsun konuşuyorsun diye sert şekilde söylenmeye başladı sert el hareketleriyle, konuşmazsam nasıl söyleyeceğim dedim? Kaldı ki kendisi sesli konuştu. Bak hala konuşuyorsun diye sert sert bakıyor bir de. Böyle tepki verecek ne söyledim ben şimdi? Hep böyle sert ve ani çıkışları var. Teyzem bile hastanede beni azarladığına şahit olmuş. Hep bir şeyleri benden çıkarıyor.
Söyledim kaç kez ama hep senin yüzündenli cümleler. Hep benim yani, hep ben hatalıyım. Bir güzel söz duymadım uzun zamandır. Yıldım, yoruldum bende de kalmadı hiç bir şey. Haksız mıyım?
Peki ne yapmayı düşünüyorsunuz bu durumda dışardan bakıp bosanin demek çok kolay küçücük bi bebek var ortada çözüm bulmak lazım bazı şeyler dönemsel olabiliyor buda öyle olabilir mi siz bi sıkıntıniz mi var aileler arası yada maddi bi sorun esinizi bu kadar gericek belki bu tarz bişey se sorun çözüldugunde ediniz daha sakin olabilir
çocuktan sonra olduysa eğer erkeklerin belli bir dönemleri var böyle alın karşınıza güzelce anlatın anlamıyorsa susarak tepki gösterin umarım anlar ve hep böyle kalmaz çünkü sinir bozucu . Hemen hemen aynı şeyler bizdede oldu atlattık cok şükür. Hala biraz var ama en azından bana karşı değil uyuzluğu
Ben maddi sorunları çok kafama takıyorum evet ama gene ucu eşime dayandığı için. Çözüm bulmak, durumu düzeltmek yerine benim bu duruma en başından beri direkt alışmamı bekliyor. Ailemden de rahat yaşam sürmüş biriyim. Öyle kolay olmuyor. Hep sıkıntı çeken bir insan da olsa geçmişinde, gene en iyisini isteyebilir. Bunu istediğim içinde suçluyor. Ben ölene kadar 3'ün, 5'in hesabını mı yapacağım? İşte Allah büyük.. Çocuğumun geleceğini düşünmek en doğal hakkım.
İşte sana yetmez, sen şu kadar da harcasan bu ayda harcamayım demezsin. Ailende yaşamışsın ama doymamışsın. Ne yani bekarken rahat eden tamam ben doydum, biraz da sıkıntı çekeyim mi diyor? O kadar haksızlık ediyor ki, gerçekten böyle mi düşünüyorsun? Haksızlık etmiyor musun? Ben seninle buluştuğumuz da karnını parkta cipsle doyuran insanım diyorum. Hani güzel, güzel konuşmaya çalışıyorum. Hııı diyo geçiyor. Ciddiye almıyor.
Bu şekilde yaşamayı kabul edeyim işte gerekmedikçe hiç bir şey almayım istiyor. Bende böyle bir hayat istemiyorum yalan değil.. Ben daha gerçekçi yaşlıyorum, acaba düzeltmek için ne yapabiliriz derken o dua et deyip geçiyor. Biz hiç bir anlamda anlaşamıyoruz aslında..
cnm moralim o kadar bozuk ve o kadar kötü bir gece geçirdim ki bebeğim de 1.5 yaşında o da huzursuz...uyumadi gece 2 ye kadar sonra sabah 6 da kalktı. aglamakdan sürekli aglamaktan psikolojim bozuldu. berbat bir haldeyim.
ben de belki burada dertlesirim diyordum ama sıkıntıların o kadar benziyor ki bana.yasamayana hoş gelir bunlar.evlilikle imtihan olmak çok zormuş. ki ben sevgi evliliği yaptığımı düşünmüştüm. ..
aşağı yukarı aynı problemler.ama demişsin ya arkadan gelen biri çarpsa suclu benim sanki diye...gözlerini belertip bana dikkat et sağına soluna demesi ne kadar zoruma gitmişti ilk duyduğumda. ..
dua ediyorum ki benim duam tutar çok kişide de gördüm bunu. ahimi alanlar gözümün önünde ah çektiler hep...kocam olacak şey de artık ne denir ona bilemiyorum benle ugrasmasin. sabır lazım dua tutana kadar.
istediğinde de çok iyi insan olur ama şimdi her şeyin sinirini benden çıkarıyor. çok zor günlerden geçiyorum. sen de öylesin.Allah yardimcin olsun yardimcin olsun.bu derdi cekenleri de kurtarın
dün gece bebeğim uyusun diye ışığı aniden kapattım. Sağ gözüm karanlık da olsa görmeye devam etti ama sol göze perde indi gibi.cok korktum sağ gözümü kapattım sol gözüm hakkaten yarı oranında görmedi. zaten gözden rahatsizim. Bu da şok etti.bir kaç defa ışık açıp kapattım belki geçer diye geçmedi. .Eşim olacak adam odaya geldi. daha uyumadiniz mi.bir huzur vermiyorsunuz vs. deyince gözümün olayını da soyleyemedim.
çok zoruma gidiyor.insanin dertlerini en yakinindakiyle bile paylasamamasi. Allah sonumu Hayır etsin.bu ruh haliyle bebegimin verdiği sıkıntılara da dayanamiyorum. onu bu evliliğe getirdiğim için suclarim yakında ama kocam olan adam çocuktan sonra değişti çocuk olmasını da o istedi.simdi başımı agritiyorsunuz diyor.
laf açılınca 5 çocuk istiyor hala.denge yok. Burcu da terazi. beni mahvetti.kv de erkek torun istiyor vs. ama ben is işten geçtikten sonra akillandim. tek çocuğumu büyütüp is hayatına dönerim belki..sonra Allah Kerim gün doğmadan neler doğar. ..
o kadar bunaldim ve tek başıma cabalamaktan yoruldum ki hayatın akisindan medet umuyorum artık. kocam olacak adam konuşmayı problem çözmeyi ogrenmedigi müddetçe de bu böyle gidecek...
Yettim yettimYaşadıklarımız o kadar çok benziyor ki ben de berbat süreçlerden geçtim.Eşim çocuk olduktan sonra cozutanlardan.Diyordum ki acıdan,kahırdan ve çocuğa bakarken yorgunluktan öleceğim herhalde artık.Gözümün üstünde kaşım var benzeri ne huzursuzluklara,kavgalara maruz kaldım ben de.Benim ailem var,kendime ait bir evim ve güzel bir işim var.Eğitimli ve kendine güvenen bir kadınım.Bekledim ki bu bir süreç,eşim Bebek olunca duygu karmaşası yaşadı,bunları el ele aşacağız.Ben adım attıkça kapılar suratıma kapandı,ben çabaladıkça o bataklıkta boğuldum,ben düzelsin diye gayret ettikçe o daha da azıttı ve başıma eşkıya kesildi.İyilikten anlamadı ve tepeme çıktı.
2017'ye yeni girdiğimiz günlerdeydi.Artık o kadar harap ve bitik durumdaydım ki eşimin sebepsiz düşmanlıkları sebebiyle artık tükenme noktasına gelmiştim.Anlayamıyordum.Yemek koyarken tabağın kenarına damladı diye günlerce küs kalıyor,bunu bahane ederek dünyayı dar ediyordu.Yemeden içmeden kesildim.Bebeğime süt veremez,ona bakamaz oldum.Kendine güvensiz,ezik,sinik ve hastalıklı bir kadın olup çıkmıştım.Adamın hala umrunda değildi.Bir gün yerden bebeğimi aldım (şimdi 15 aylık) tam kalkarken gözlerim karardı ve çocukla birlikte yere düştüm.Günlerdir tek lokma yiyememiştim depresyondan.Çocuğun sesi çıkmıyor,etraf hala karanlık başım dönüyor.Bebeğime bir şey oldu diye çok korktum.Hemen yanımızda bir sehpa vardı,kafasını oraya çarptı da sesi çıkmıyor sandım.
İşte o gün benim miladım oldu arkadaşım.Beni yere düşüren (manen de olsa) eşimdi.Ama şimdi tek başıma toparlanıp ayağa kalkmam lazım,ben kalkayım ki bebeğime de bakabileyim.Ben kendim kalkmazsam kimse beni bu düştüğüm yerden kaldırmayacak,dedim.Resmen o düşme aydınlanma oldu bana.Kalktım dışarıdan güzel bir yemek sipariş ettim.Akşamüstü bir kuaföre gidip azıcık insana benzedim.Ertesi gün için her hafta gelecek bir yardımcı kadın buldum evi dip bucak temizlettim.Bebekle markete gidemediğimden ne lazımsa siparişle eve doldurdum.Sonraki gün bebeğin mamalarını hazırlayıp taksiye atlayıp en sevdiğim yerlerde gezdim.Eşimden medet ummamak,ağlak ağlak gezmemek o kadar iyi gelmişti ki anlatamam.Hemen işyerime haber verdim.Haftanın iki günü yarı zamanlı çalışmak istediğimi bildirdim(çok şükür işimde böyle bir imkan var.) Onlar da sağ olsun olumlu geri dönüş yaptılar.Çalışmak,işle ilgili hazırlıklar yapmak,işe gitmek için kendime yeni kıyafetler almak,kombin yapma telaşı vs o kadar iyi geldi ki anlatamam.Eşim olacak insan da bende bir değişim olduğunu fark etti,eskisi kadar canavarlaşamıyor çok ilginç ama.İlgi dilenip ona bu fırsatı vermiyorum çünkü.Şimdilik soğuk savaş devam ediyor.Ama o eski günlere aska dönmem artık.Bu konuyla ilgili gözümden tek bir damla yaş almayacak artık Allah'ın izniyle.
Bu arada benim eşim de terazi burcu.Allah onun cezasını versin ben hayatımda böyle lanet bir burç görmedim.Prens sanırken Ada'mın içinden psikopat çıktı.
Diyeceğim o ki salma canım kendini.Yaşadığın her neyse:huzursuzluk,geçimsizlik,mutsuzluk,psikolojik şiddet.Bir gün ya bitecek ya da sen takmamayı öğreneceksin.O gün neden bugün olmasın?
Sana tavsiyem eşinle bir süre bir aktivitede bulunma.Ailenle,arkadaşlarınla,akrabalarınla,bebeğinle yap.Hatta kendi başına bile çok iyi Zaman geçirebilirsin.Her gün güzel bir komedi filmi izle.Ben çocuğu uyuturken kulaklıkta telefondan izliyorum.Eşinden bir süre mecbur kalmadıkça hiçbir şey isteme.Bırak kendi haline.Uğraşacak bir şey bulamasın.Bizim şu an biraz zayıf bir dönemimiz ve onlara çok ihtiyacımız olduğunu biliyorlar.O küçücük karakterleri ve kocaman egoları kendini bir halt sanmaya ve kendisini ispat etmeye çalışıyor."Vay be ne erkeğim!Kadın ve çocuk bana muhtaç.İkisinin de hem maddi hem manevi bana ihtiyacı var.Gözümün içine bakıyorlar ve ben bu saltanatı bir daha sittin sene görmem.Azcık .okunu çıkarayım da o bi halta yaramayan egom azcık bayram etsin."
İşte bu kadar zavallı adamların elinde oyuncak olmayalım..
Ay çok uzun oldu yahu
Biz fedakarlığı marifet zannedenleriz.Sitede uzun zamandır aktif değilim. Canım o kadar sıkkın ki, o kadar doluyum ki bazen çıldıracak gibi oluyorum.
Sebebi eşim maalesef.. 9 senelik bir beraberliğin ardından çok zor süreçlerden geçerek evlendik.
Çok fedakarlık ettim, sabrettim ama hiç kıymetim bilinmedi. O böyle yaptıkça üzüntüden olan bana oluyor. Sanki zaten yapmak zorundaydım gibi davranıyor. Evliliği hiç böyle hayal etmemiştim.
İlk zamanlar alo deyişinden, sesinden anlardım beni sevdiğini, tamam ilk günkü gibi olamaz belki hiç bir şey ama ne bileyim yılların hatrı var, emek var insan saygı duyar en azından, saygı olursa sevgi de olur zaten. Daha kapıdan giriyor başlıyor şikayete, o yüzden gelme saati yaklaşınca beni alıyor stres, sinir olduysa bir şekilde ucu bana dokunuyor mutlaka. En ufak şeyleri büyütüyor. Yok o öyle, bu böyle, bir şey olur ben şöyle zannetim derim, sen zaten hep zannet. Neyi bildin ki, neyi yaptın ki gibi cümleler..
Ya derece 77 diyor nem mi diyorum diye bağırıyor nem mi dedim ben derece diye. Çocukla bir kez dışarı çıktık, gerim gerim gerdi beni, elimden çocuğun emziğini alırken bile tek seferde alamadı diye dövecek gibi bakar mı insan? Çünkü ona göre benim yüzünden, halbuki tutamayan o, ben değilim!
Hiç bir şeye dikkat etmiyorsun, boş bakıyorsun diye söylendi, asansörün nerde olduğunu hemen göremedim diye! Arkamdan gelen insan bana çarpsa bile suçlu benim.
Ağzından kendimle ilgili olumlu bir şey duymayalı o kadar uzun zaman oldu ki.. Bardak kırsa ben yanlış yere koymuşumdur. Asla kendinde hata görmez hiç bir zaman.
Az önceki yaşadığım olay konu açmama sebep oldu. Çocuğu emziriyordum, 4 aylık bir oğlum var bu arada, artık etrafını keşfettiği için doğru düzgün emmemeye başladı. Sessiz ve karanlıkta emziriyordum sessiz olalım dedim suyun bittiğini söyledi, keşke söyleseydin alırdım, çıkıp alayım dedi. Gerek yok hallederim ben yarın dedim. Yatmaya geliyordu, yastığı bana verir misin dedim beşikte aradı, orda değil bu tarafta dedim iki kez, sessiz bir şekilde hemde, ona rağmen sussana, sus diyorsun konuşuyorsun diye sert şekilde söylenmeye başladı sert el hareketleriyle, konuşmazsam nasıl söyleyeceğim dedim? Kaldı ki kendisi sesli konuştu. Bak hala konuşuyorsun diye sert sert bakıyor bir de. Böyle tepki verecek ne söyledim ben şimdi? Hep böyle sert ve ani çıkışları var. Teyzem bile hastanede beni azarladığına şahit olmuş. Hep bir şeyleri benden çıkarıyor.
Söyledim kaç kez ama hep senin yüzündenli cümleler. Hep benim yani, hep ben hatalıyım. Bir güzel söz duymadım uzun zamandır. Yıldım, yoruldum bende de kalmadı hiç bir şey. Haksız mıyım?
MerhabaSitede uzun zamandır aktif değilim. Canım o kadar sıkkın ki, o kadar doluyum ki bazen çıldıracak gibi oluyorum.
Sebebi eşim maalesef.. 9 senelik bir beraberliğin ardından çok zor süreçlerden geçerek evlendik.
Çok fedakarlık ettim, sabrettim ama hiç kıymetim bilinmedi. O böyle yaptıkça üzüntüden olan bana oluyor. Sanki zaten yapmak zorundaydım gibi davranıyor. Evliliği hiç böyle hayal etmemiştim.
İlk zamanlar alo deyişinden, sesinden anlardım beni sevdiğini, tamam ilk günkü gibi olamaz belki hiç bir şey ama ne bileyim yılların hatrı var, emek var insan saygı duyar en azından, saygı olursa sevgi de olur zaten. Daha kapıdan giriyor başlıyor şikayete, o yüzden gelme saati yaklaşınca beni alıyor stres, sinir olduysa bir şekilde ucu bana dokunuyor mutlaka. En ufak şeyleri büyütüyor. Yok o öyle, bu böyle, bir şey olur ben şöyle zannetim derim, sen zaten hep zannet. Neyi bildin ki, neyi yaptın ki gibi cümleler..
Ya derece 77 diyor nem mi diyorum diye bağırıyor nem mi dedim ben derece diye. Çocukla bir kez dışarı çıktık, gerim gerim gerdi beni, elimden çocuğun emziğini alırken bile tek seferde alamadı diye dövecek gibi bakar mı insan? Çünkü ona göre benim yüzünden, halbuki tutamayan o, ben değilim!
Hiç bir şeye dikkat etmiyorsun, boş bakıyorsun diye söylendi, asansörün nerde olduğunu hemen göremedim diye! Arkamdan gelen insan bana çarpsa bile suçlu benim.
Ağzından kendimle ilgili olumlu bir şey duymayalı o kadar uzun zaman oldu ki.. Bardak kırsa ben yanlış yere koymuşumdur. Asla kendinde hata görmez hiç bir zaman.
Az önceki yaşadığım olay konu açmama sebep oldu. Çocuğu emziriyordum, 4 aylık bir oğlum var bu arada, artık etrafını keşfettiği için doğru düzgün emmemeye başladı. Sessiz ve karanlıkta emziriyordum sessiz olalım dedim suyun bittiğini söyledi, keşke söyleseydin alırdım, çıkıp alayım dedi. Gerek yok hallederim ben yarın dedim. Yatmaya geliyordu, yastığı bana verir misin dedim beşikte aradı, orda değil bu tarafta dedim iki kez, sessiz bir şekilde hemde, ona rağmen sussana, sus diyorsun konuşuyorsun diye sert şekilde söylenmeye başladı sert el hareketleriyle, konuşmazsam nasıl söyleyeceğim dedim? Kaldı ki kendisi sesli konuştu. Bak hala konuşuyorsun diye sert sert bakıyor bir de. Böyle tepki verecek ne söyledim ben şimdi? Hep böyle sert ve ani çıkışları var. Teyzem bile hastanede beni azarladığına şahit olmuş. Hep bir şeyleri benden çıkarıyor.
Söyledim kaç kez ama hep senin yüzündenli cümleler. Hep benim yani, hep ben hatalıyım. Bir güzel söz duymadım uzun zamandır. Yıldım, yoruldum bende de kalmadı hiç bir şey. Haksız mıyım?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?