Tam olarak çok benzerlerini yapıyordu bana da..Çocuğu ona bırakır dışarı çıkıp işlerimi hallederim. Yemek hazırlar, yardım eder o konuda sıkıntı yok ama anlattığım gibi işte, dün kız kardeşim bizdeydi, bir olay oldu onu anlatıyordum ve kendi istedi anlatmamı eee, uzatma, sadede gel kaç defa kesti cümlemi ve bu ilk değil. Sessiz konuş, of çok konuştun, uzatma hele bir de anlatmak istediğimi anlamasın yok öyle mi anlatılır ben anlamadım demek yok sen anlatamadın var. Öyle demek yerine böyle de, şöyle de ben bir taraftan ne demek öyle de böyle de anlayan gayet anlar uzuyor da uzuyor. Bana tahammülü yok gibi, kırmaktan ve üzmekten korkmuyor bence hisleri kalmamış. Hani değişse bile, mecburiyetten değişir. Bu saatten sonra boşanırsam ne yapacağım diye değişir.
Yok susmuyorum zaten, normalde ben toplum içinde göstermek yerine evde konuşurdum rahatsız edici bir şey varsa renci de olmasın diye. Hep ona da öyle söylerdim ama kendisi yapınca da beklemem hemen cevabımı veririm.
Hatta bir kere öyle tartışma şiddetlendi, gene beni tahrik ediyorsun demeye başlayıp üzerime gelmeye başladı eltim aramıza girdi. Üstelik doğum yapalı 15 gün falan olmuştu.
Eşiniz bi şeylerin sinirini sizden çıkarıyor gibi geldi bana belki o da evaliliği böyle hayal etmemiş ve sizi suçluyor olabilir bu sebeplerle bosanilmaz ama böyle de yaşanmaz ,acilen hem ayrı ayrı hem de birlikte psikoloğa gitmelisiniz bi de sevgiliyken mutlu olduğunuz yerlere gidin ,aktiviteleri yapın ,sizi çok sevdiğini ona hatırlatın bi şekilde, aşk bitmiyor fakat insan alışıyor heralde elinde olana hor davranıyor. Tehtit etmeden kendisinin vazgeçilmez olmadığını ,huzur ve şefkat istediginizi anlatın. Hala böyle devam ederse gerçekten kimse vazgeçilmez değildir bu yaştan sonra da kimsenin kahrını çekmek zorunda değilsiniz. Ama öncelik birlikte çözüm bulmak olmalı
Tam olarak çok benzerlerini yapıyordu bana da..
Ama ben sevmediğini, bu saatten sonra ne yaparım boşanırsam diye düşüneceğini düşünmedim hiç.
Ciddi anlamda maddi manevi inanılmaz zor zamanlar yaşadık. Uzun çalışma saatlerine, maddi imkansızlıklara bağlıyordum.
Bir süre idare ettim sabrettim. Sonra ayni zorlukları benmde yaşadığımı ama bana hiç anlayış tatlı söz gösterilmediğini ve bunun değişmediğini farkettim. Ciddi ciddi sadece oğlumla bir hayat kurma hayali kurdum. Çok yıprandım ama karar vermiştim.
Hatta dedim ki boşanma davası açalım aramız düzelirse geri çekeriz.
Anladım hatalarımı dedi. Bakalım..
Yaşayıp görme aşamasındayım şuanda.
Sen konus değişecem derse zaman vermek istersen ver.
Yok istemezsen de iyi düşün.
Bu arada maşallah 4 aylık bebişin duruyor mu baba da.
Uzun süreli ilişkilerde böyle oluyor malesef insan sevgili durumlarına çok kaptırıp evliliğe adapte olamıyor , ben de 6 yıl sevgili 6 yıldır da evliyim 30 yasindanyim bi de :)) cok buyuk sorunlar yaşadık büyük kavgalar ,bosanmaya kalkmalar,ailelerle tartışmalar ,pişmanım nefret ediyorum demeler nelerrrr nelerrr ama son 7-8 aydır tek bir kavgamız kotu sözümüz olmadı ne oldu da böyle oldu dersen uzak kaldık bi süre tayinlerimiz farklı ama yakın illere çıktı sadece haftasonlari birlikteydik 3 ay kadar aman bizde bi aşk bi meşk anladık ki biz birbimize aidiz olmuyor yalnız ve sonunda haksızlık etmeyi bıraktık.O beni, bende onu suçluyorum. İkimiz de birbirimize çok defa evlendiğimize pişman olduğumuzu söyledik. Ben gerçekten pişmanım, çünkü hiç çabalarıma, çektiklerime değmedi bu evlilik, tam tersi 25 senelik bekar hayatımda hiç görmediğim kadar sıkıntı çekiyorum.
Of işte hepsinin odunluğu değişik yerden çıkıyor. Benim eşim çocukla aman aman bir oyun oynayım bakayım hiç olmadı.Duruyor, baya ilgileniyor, oynuyor çocukla. Maddi imkansızlıklar bizde de var ama bu evlilikte zor çalışma şartlarıyla birlikte imkansızlığı çeken bendim. Kendi paramı kazanmanın lüksünü yaşayamadım hiç. Bütün parayı eve veriyordum. Buna rağmen içtiğim sigarayı sayıyor, aldığım bir tişörte bir kazağa bakıyor, laf söylüyordu. Cumtesi bile akşama kadar çalışıyordum ben eve geliyordum ölü gibi, onu tv karşısında elinde kupasıyla buluyordum bir de bana hadi kalk gezelim diyordu. Halim yok, uyuyorum hiç bir şeye uymadığımı söylüyordu, yetmezmiş gibi. Hem karnım doysun, hem pastam dursun misali.
Uzun süreli ilişkilerde böyle oluyor malesef insan sevgili durumlarına çok kaptırıp evliliğe adapte olamıyor , ben de 6 yıl sevgili 6 yıldır da evliyim 30 yasindanyim bi de :)) cok buyuk sorunlar yaşadık büyük kavgalar ,bosanmaya kalkmalar,ailelerle tartışmalar ,pişmanım nefret ediyorum demeler nelerrrr nelerrr ama son 7-8 aydır tek bir kavgamız kotu sözümüz olmadı ne oldu da böyle oldu dersen uzak kaldık bi süre tayinlerimiz farklı ama yakın illere çıktı sadece haftasonlari birlikteydik 3 ay kadar aman bizde bi aşk bi meşk anladık ki biz birbimize aidiz olmuyor yalnız ve sonunda haksızlık etmeyi bıraktık.
Sizin durumda böyle bi time out mümkün mü bilmiyorum ama ilişkinin değerini anlamaniz için ne gerekiyorsa yapın derim.
Eşiniz normal davranmaya başlayınca kivilcim olunca siz de eski heyecaninizi yakalarsınız bence.
Biz ayrı şehirlere tayin olduğumuzda aman iyi oldu kolay olur boşanması demiştim nasıl bezmişsem artık ama tam tersi oldu inşallah sizin için de öyle olurYa bunu çok istiyorum bana çokta iyi gelir. Yapacağım bunu.
Bu kadar alttan almayın.. Benim eşim de bi dönem böyleydi.. Ne zaman sabrım tükendi tavalar, bardaklar hava da uçuştu, ondan daha çok sinirlendim o zaman yola geldi.. Deli deliyi görünce sopasını saklarmış.. Gecem gündüzüme karışmış çocuk bakmaktan bi de kimsenin kibrini kaprisini çekemem.. Sporla mı üredik biz, bu çocuk onun da çocuğu.. Size destek olması, hatta moral vermesi gerekirken yaptığı terbiyesizlik.. Kadınız diye sürekli alttan almak zorundayız gibi bir anlayış var.. Erkekler genelde böyleymiş de bilmem ne... Evlenmesinler o zaman.. Gırtlağına mı çöktünüz evlen, çocuk yap diye.! Bu neyin öfkesiymiş böyle..
Biz ayrı şehirlere tayin olduğumuzda aman iyi oldu kolay olur boşanması demiştim nasıl bezmişsem artık ama tam tersi oldu inşallah sizin için de öyle olur
Tam tersi benim öfkelenmem gerekiyor. Hiç çocuk düşünmediğim halde çocuk yaptım, mecbur kaldım. Hiç hayal etmediğim bir hayat yaşıyorum şuan, benim öfkelenmem gerekir onun değil.
Sizi o kadar iyi anlıyorum ki, eşimin en kötü huyuydu bu. Aşırı eleştirir ve suçlar'dı bir zamanlar'.. Bi olay olduysa muhakkak onun bi suçlusu olmalıdır ve o kişi asla kendi değildir. Kapıda kalırız, ben suçlu olurum. Çocuk yere bişey döker, düşer, hasta olur ben suçlu olurum. İnsan bi zaman sonra sürekli diken üstünde yaşıyor. 'Aman bi hata yapmayayım da kızmasın, gerilmeyelim'.
Bi gün çocuk koltuktan düştü, sehpaya çarptı çenesini.. O ağlıyo ben ayrı ağlıyorum ya boynu kırılsaydı diye. Kv'dem de bizdeydi. Normalde çok sakin, sessiz biriyim.. Eşim geldi sadece 'ahh be hayatım dikkat etsene' dedi. Artık nasıl dolduysam o kadar büyük bi tepki verdim ki 'bi kere olsun kötü bi olayda suçlu aramak yerine yanımda ol, destek ol, görmüyor musun ben zaten yeterince üzgünüm' diye bağırdım.
Bunu ona çok söyledim, yeri geldi güzellikle de anlattım. 'Neden bi olay olduğunda sürekli suçlu biri olmak zorunda. Bizim elimizde olmayan şeyler de var. Sen bi hata yaptığında ben senin ne kadar üzüldüğünü görür, üzülme diye seni teselli ederim. Sen neden bu hassasiyeti göstermiyorsun' derdim. Böyle konuşa konuşa bana hak vermeye başladı, baya toparladı kendini.
Ailesinde de onu sürekli eleştiren biri var mı böyle merak ettim ? Eşimin annesi aşırı eleştirir. O da aynı onun gibi bi olay karşısında hemen topu eşime atar. Ama bitek eşime karşı böyle. Hiç anlaşamazlar. Yani eşinizi de sürekli böyle suçlayan, eleştiren birileri olduysa kendince bi savunma kalkanı yaratmış olabilir. Birileri onu suçlamadan o birini suçluyor.
Bu sebeplerle boşanılmaz yapmayınSitede uzun zamandır aktif değilim. Canım o kadar sıkkın ki, o kadar doluyum ki bazen çıldıracak gibi oluyorum.
Sebebi eşim maalesef.. 9 senelik bir beraberliğin ardından çok zor süreçlerden geçerek evlendik.
Çok fedakarlık ettim, sabrettim ama hiç kıymetim bilinmedi. O böyle yaptıkça üzüntüden olan bana oluyor. Sanki zaten yapmak zorundaydım gibi davranıyor. Evliliği hiç böyle hayal etmemiştim.
İlk zamanlar alo deyişinden, sesinden anlardım beni sevdiğini, tamam ilk günkü gibi olamaz belki hiç bir şey ama ne bileyim yılların hatrı var, emek var insan saygı duyar en azından, saygı olursa sevgi de olur zaten. Daha kapıdan giriyor başlıyor şikayete, o yüzden gelme saati yaklaşınca beni alıyor stres, sinir olduysa bir şekilde ucu bana dokunuyor mutlaka. En ufak şeyleri büyütüyor. Yok o öyle, bu böyle, bir şey olur ben şöyle zannetim derim, sen zaten hep zannet. Neyi bildin ki, neyi yaptın ki gibi cümleler..
Ya derece 77 diyor nem mi diyorum diye bağırıyor nem mi dedim ben derece diye. Çocukla bir kez dışarı çıktık, gerim gerim gerdi beni, elimden çocuğun emziğini alırken bile tek seferde alamadı diye dövecek gibi bakar mı insan? Çünkü ona göre benim yüzünden, halbuki tutamayan o, ben değilim!
Hiç bir şeye dikkat etmiyorsun, boş bakıyorsun diye söylendi, asansörün nerde olduğunu hemen göremedim diye! Arkamdan gelen insan bana çarpsa bile suçlu benim.
Ağzından kendimle ilgili olumlu bir şey duymayalı o kadar uzun zaman oldu ki.. Bardak kırsa ben yanlış yere koymuşumdur. Asla kendinde hata görmez hiç bir zaman.
Az önceki yaşadığım olay konu açmama sebep oldu. Çocuğu emziriyordum, 4 aylık bir oğlum var bu arada, artık etrafını keşfettiği için doğru düzgün emmemeye başladı. Sessiz ve karanlıkta emziriyordum sessiz olalım dedim suyun bittiğini söyledi, keşke söyleseydin alırdım, çıkıp alayım dedi. Gerek yok hallederim ben yarın dedim. Yatmaya geliyordu, yastığı bana verir misin dedim beşikte aradı, orda değil bu tarafta dedim iki kez, sessiz bir şekilde hemde, ona rağmen sussana, sus diyorsun konuşuyorsun diye sert şekilde söylenmeye başladı sert el hareketleriyle, konuşmazsam nasıl söyleyeceğim dedim? Kaldı ki kendisi sesli konuştu. Bak hala konuşuyorsun diye sert sert bakıyor bir de. Böyle tepki verecek ne söyledim ben şimdi? Hep böyle sert ve ani çıkışları var. Teyzem bile hastanede beni azarladığına şahit olmuş. Hep bir şeyleri benden çıkarıyor.
Söyledim kaç kez ama hep senin yüzündenli cümleler. Hep benim yani, hep ben hatalıyım. Bir güzel söz duymadım uzun zamandır. Yıldım, yoruldum bende de kalmadı hiç bir şey. Haksız mıyım?
Canım ben seni çok iyi anlıyorum da buradaki yorumlarla gaza gelme lütfen. Buradaki kadınlara çok kolay boşanmak. Ben sana yaşlandıkça düzeliyor diye yazdım diye bana bile saldırmışlar, senin hayatın ben sadece Öneri sunarım, yaşayan sensin . kimsenin evliliği dört dörtlük değil, yinede her sebepten boşanmak da burda moda olmuş, atalım gitsin modunda herkes.Hayırlısı olsun, resmen duygularım körelmiş benim de, düzeliriz demek bile içimden gelmiyor çünkü yaşanan her şey iz bıraktı bende.
Belki de sadece rol model olarak babasını aldığı için öyle davranıyor. Bencillik de var tabiDuruyor, baya ilgileniyor, oynuyor çocukla. Maddi imkansızlıklar bizde de var ama bu evlilikte zor çalışma şartlarıyla birlikte imkansızlığı çeken bendim. Kendi paramı kazanmanın lüksünü yaşayamadım hiç. Bütün parayı eve veriyordum. Buna rağmen içtiğim sigarayı sayıyor, aldığım bir tişörte bir kazağa bakıyor, laf söylüyordu. Herşeyime karışıyor, aldığım, yaptığım şeylerden ona rapor vermemi istiyordu. Cumtesi bile akşama kadar çalışıyordum ben eve geliyordum ölü gibi, onu tv karşısında elinde kupasıyla buluyordum bir de bana hadi kalk gezelim diyordu. Halim yok, uyuyorum hiç bir şeye uymadığımı söylüyordu, yetmezmiş gibi. Hem karnım doysun, hem pastam dursun misali.
Halbuki para yetmiyorsa onun yüzünden yetmiyordu çünkü daha önce de bahsettiğim gibi sıkıntıya gelemediği için sırf çalışma koşulları rahat diye yıllardır çalışmaya devam ediyor. Bende o rahatını düşünürken beni sıkıntıya sokmasını hazmedemiyorum. Çünkü hem iyi bir iş bulmama imkan tanımadı, hemde kendisi rahatlığını düşünürken çalışma koşullarını kaldıramadığım için onun gözünde çalışmak bana zor geldi.
Daha geçen gün kız kardeşim' den konuşurken bir işyerinde çalışma saatleri belli olacak ya 12 ise o saatte çıkacaksın, ben kaçta çıkacağımı bileceğim dedi.
Peki beni niye çıkış saatleri belli olmadığı yerde, kaldıramadığımı gördüğün halde hiç üzülmeden çalışmama göz yumdun dedim? Ağzında lafı eveledi geveledi hiç bir şey diyemedi.
Eşim çok dominant bir karakter oldu evlendikten sonra eskiden, sevgiliyken bana hep " senin bilgin çok yüksek" derdi. Çok kitap okurum, kendimi çok güzel ifade ediyorsun gibi şeyler söylüyordu. Ben, beni hazmedemediğini düşünüyorum. Benim fikirlerime önem verirdi ama bir süre sonra benim fikirlerimin, düşüncelerimin önemi kalmadı. Sanki ben hiç bir şey bilmiyorum, cahil bir insanım. Arada bir bana işte bilmeden konuşuyorsun, ezbere konuşuyorsun gibi şeyler söylediğinden yola çıkarak bu anlamı çıkardım.
Bu erkeklere iyi olmayacaksin arkadas cunku iyilikten anlamayacak kapasitedeler.(bazilari haric) deger verdikce anlamadiklari icin bunu yapmak zorundaymissin gibi dusunuyorlar. O yuzden basta kendini dusuneceksin ben bunu anladim. Mesela hep deger verdin mi kiymeti kalmiyor. Kirk yilda bir deger verince anliyorlar. Fazla fedakarlik iyi birsey degil kadin olsun erkek olsun farketmez. Allah yardimcin olsun. Sinirlenince besmele cek ve ya Vedud oku bol bol. Insallah duzelir.Yordu beni, her anlamda yordu. Hiç mi memnun olmaz bir insan, eskisi gibi bakmıyor hissediyorum. Ben sırf o istedi diye çok şeye göz yumdum, yummaya çalıştım ve onun isterse bir şeyler yapabileceğini bildiğim halde.
Onun yüzünden doğru düzgün çalışamadım, ama ben suçlu oldum onun yüzünden acele etmek zorunda kalıyordum iş seçiminde. Oysa o, yıllardır sırf işyeri rahat diye, tecrübesine göre maaşı az olduğu halde aynı işyerinde çalışmaya devam ederken kendi ağzıyla " 2 kuruş fazla verecekler diye it gibi çalıştıracaklar " demişti. Ben öyle çalışmaya dayanamadığım için çalışamamıştım mesela.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?