- 18 Kasım 2014
- 4.900
- 6.375
- 358
Aile ziyaretini azaltın, kayınvalide mesajlarını sessize alın, eşinizle ikinizin ruhuna iyi gelecek ortak şeylere odaklanın.Merhaba,
27 yasındayım, eşim 31 yasında. 3 aylık evliyim. Henüz erken mi bilmiyorum ama ciddi bir buhranda hissediyorum. Kimse şahsen bir hata veya saygısızlık yapmıyor bana lakin süregelen aile ziyaretleri, ailesinin her ama her şeye yorum yapıp karşı çıkması, eşim her ne kadar onları dinlemiyor olsa dahi beni çok bunaltmaya başladı.
Ailesiyle haftada 1 taş çatlasın 2 kez görüşüyoruz. Bir akşam iş çıkışı uğruyoruz birkaç saat. Ama annesi bana sürekli mesaj atıyor. İşin kötüsü hep cevap vermem gereken şeyler ama artık yazasım bile gelmiyor görüldü atıyorum. Sürekli bir fikir beyan ediyor. Annesinin çok fazla patavatsız konuşmasını alttan almam ya da tepki gösterip sonra konuyu uzatmamam sebebiyle uzun tartışmalarımız olmadı. Ama çok iyi olduğumuz da söylenemez.
Eşim aileci değil, ortacı.
İlk evlendiğimizde, balayından döndüğüm hafta çok kötü hissediyordum. Sonra tam toparladım derken, şimdi başa sardık ve aklımdan yanlış yaptığım düşüncesini atamıyorum.
Bu arada, eşimle öncesinde 1 yılı askın görüşüp öyle evlendik. Bu sürede birlikte yaşıyorduk ve onu gerçekten seviyorum. Eşimle şahsi bi sıkıntım yok yanında da çok mutlu hissediyorum, iş çıkışları buluşmayı iple çekiyoruz. Ama bunun dışında kendimi çok mutsuz hissediyorum çoğu zaman. Anlatamıyorum belki şu an ama çok değişken ruh halindeyim.
Hayatım böyle mi geçecek, artık hayatımda güzel hiçbir şey olmayacak sanki. Sorumluluk boğazıma sarılacak adeta.
Acaba evlilik bana göre değil miydi? İlk evlendiğinde böyle hissedip zamanla düzelen oldu mu? Bu normal mi?
Evliliğin ilk ayları hatta ilk yılları oryantasyon süreci diyelim, acabalar, iyikiler, eyvahlar havada uçuşur. Ama bak ne güzel demişsin "eşin aileci değildir" diye. Seni bağlayan bu kısım, gerisi fasa fiso.