Yazınızı baştan aşağı kelime kelime noktasına kadar okudum.
Son noktaya kadar benim hayatımı yazmışsınız.
Kendi mesleğimi ailemi çevremi sevdiğim adam uğruna terk edip sineması avm'si hatta bankası bile olmayan 5000 nüfuslu küçücük bir köye gelin geldim.
Mesleğimi yapmıyorum istesemde yapamam çünkü mesleğimle alakalı sektör talep ve imkan yok.
Ben mutluyum sizi bilemem.
Vereceğiniz karar sizin hayattan ve sevdiğinizden beklentinizle alakalı bir durum.
Burada Market ve ptt dışında dış dünyaya ulaşabildiğim bir tek İnternet var.
Bazen eski yaşantımı düşünüyorum.
Mesleğim sosyal faaliyetlerim yurtiçi yurtdışı gezilerim arkadaşlarımla dışarıda eğlenmelerim vs vs...
Kaç yıl oldu çok cana yakın pozitif bir kişiliğim olduğu halde kafama göre bir arkadaş edinemedim.
Kaç yıl oldu tek arkadaşım dostum anam babam kardeşim evladım hepsi EŞİM oldu.Bana hiç yalnızlık çektirmedi bir gün beni bir başıma bırakıp bir yere gitmedi.
Yapışık ikiz gibiyiz

Eşimin işine yardım ederim arada öğle yemeğine eve gelir işi erken bitince balık tutmaya gideriz. Sinemaya da 2 ayda bir fırsat bulursak gideriz o da şehir de olduğu için gidiş geliş 100 km baya uzun ve meşakatli oluyor.
Arabam olduğu için sağa sola gidiyorum ama gidecek bir yer yok açıkcası hep aynı hep aynı yani.Tek güzel tarafı eşime hergün bir daha yeniden aşık oluyorum.
Ve eşim öyle aksi öyle lanet huysuz sinirli kıskanç bir adam ki herşeye rağmen çok vicdanlı duygusal ve merhametli biri.
İlk bebeğimiz öldü şu anda 2. ye hamileyim hayırlısı ise bebeğim doğarsa onunla birlikte yuvamız daha da şenlenecek inşaAllah.
Birde eşim sağolsun ayda en az 2 kere de olsa beni aileme gönderiyor bu bazen ayda 2 kere de oluyor.
Ailemden tam 1000 km uzaktayım annem babam çok yaşlandı onları çok özlüyorum ama hep kendi hayatım kendi evim olsun isterdim çok şükür olduda.
Darısı başına inşaAllah....