Evlilikten sıkıldım!

Massldd
Ekleme: Bazı mesajlara gerçekten bayıldım. Düşündüğüm şeyleri benden daha güzel ifade etmişsiniz. Hatta bazı konularda ufkumu genişlettiniz. Ben bu kadar derin düşünmemiştim. Çok teşekkür ediyorum.

“Rahat battı”cılara gelince mutsuz evliliğinizin ya da gördüğünüz psikolojik ya da fiziksel şiddetin sebebi ben değilim. Ama yazdığınız saldırgan üsluplu mesajlarla bir nebze olsun rahatlıyorsanız problem değil. Canınız sağolsun :)))

Bugün birden bire evlilikten sıkıldığımı fark ettim. 10 yıllık evliyim. Öyle çok büyük problemimiz de olmadı. İki çocuğum var. Eşim çocuklarla ilgilenir, benimle ilgilenir, çok merhametlidir, iyiyken iyidir.

Sinirlendiğinde ise saman alevi gibi parlar. Anlamsız şeylere sinirlenir. Yanlış park eden bir arabaya, sokağa çöp atan adama... tamam ben de sinirlenirim ama küfretmem.

Yıllardır bu sinirin beni yorduğunu fark ettim. Sinirlendiğinde bir daha sana yardım etmeyeceğim cümlesini kurduğunda deli oluyorum. Yaptığı işi aslında benim görevim olarak görüyor ve yardım ederek lütfettiğini düşünüyor. İkimiz de çalışıyoruz. Benim daha yorucu bir işim var. Sabah çocukların birini ben hazırlayıp götürüyorum diğerini o hazırlayıp götürüyor. Yemek bende. Bulaşık çoğunlukla bende. Aslında tüm sorumluluk bende. Ve devamlı yapmasını istediğim şeyleri söylemem gerekiyor. Ne desem yapıyor ama bunu yaparak bilinç altında hep lütfettiğini düşünüyor galiba.

Geleneksel ataerkil kültürle, görevlerin herhangi bir kişiye ait olmadığı birlikte yapmanın esas olduğu görüş arasında sıkışmış kalmış.

Babam bile eşini versen yerine daha iyisini dünyada bulamazsın diyor. Ailemle de arası iyi. Ama 10 yıldır içimi rahatsız eden bir şey var bulamıyorum. Çok severek evlendim o da mesele değil.

Bugün evliliğin bana uygun olmadığına karar verdim en son. Yalnız yaşamayı çok seviyorum. Ve iki kişinin özel alanının olmadığı, kendilerini ilgilendiren kararları bile tek başına alamadığı, bu kültürde yaşanan buram buram ataerkillik kokan bu evlilik anlayışından nefret ettiğimi anladım.

Burada her gün dehşet verici konular açılıyor. Erkekler adeta kadınlara eziyet ediyor ve kadın evliliğimi nasıl kurtarabilirim diye soruyor!

Bizi öldürmediği sürece evliliklerimizi kurtarmayı(!) neden kendimize görev edindik? Kendimize neden saygı duymayı öğrenemedik? Bu erkekleri de biz yetiştirdik. Biz nasıl bir kısır döngü içindeyiz? İki insanın birbirine saygı duyması, kompleks yapmadan olaylara yaklaşması, intikamdan, kinden uzak bir ilişki yaşaması neden bu kadar zor? İnsanların farklı görüşlerinin olabileciğini kabul etmek ve karşımızdakini olduğu gibi kabul etmek neden mümkün olmuyor? Kimse kimsenin hizmetçisi değil! Her insan önce kendisi için var. Neden benliklerimizi hiçe sayarak, kendimizi üzerek, görmezden gelerek yaşıyoruz? Aile olmak bu mudur?

Canım sıkkın. Görünürde hiçbir problemim yok ama satır aralarına baktığımda, bu kültüre baktığımda moralim bozuluyor. Kimsenin kimseye saygısı yok.
 
Evli değilim ama yazdıklarınızı okuyunca benim bile içim şişti. Özellikle her ev işini kadının görevi gören insanlar beni de sinirlendiriyor. Eğer bıktıysanız yapmayın; eşiniz yapsın yemeği. Arada yardım edersiniz siz de.
Her ev işi kadının görülmüyor ama her ekonomik harcama erkeğin işi gibi görülüyor maalsef. Erkeğin parası kadının parası kadının parası da kadının parasıdır diye bakan kadınlar var. Kadın kazandığı parayı istediği yere harcıyor. Kuaföre makyaja kıyafete harcıyor. Bi fatura ödeyim borç ödeyim eve bişey alayım demek yok. Zaten kadınlar olarak kolay işlerde çalışıyoruz üstüne bide ev işi gibi kolay ve yorucu olmayan işler için isyan ediyoruz sanki her şeyi biz yapıyoruz gibi triplere felan giriyoruz lütfen hanımlar yapmayalım şunları. Kaldı ki erkeklerin çoğu ev işi yapıyor zaten. Sadece bir kadın bakkal olsa haber olan medyada ev işi yapan erkek haber olmuyor diye yok sanıyoruz yapanlar zaten utandığı için yapıyorum demiyor. Hayır kadın hem çalışsa hem ev işi yapsa ne zaten ev işleri makinelere bağlı ve kolay. Dışarıda çalışan kadınlar da zaten masa başı kolay işlerde çalışıyor yani kadınlar olarak bence yeterli sorumluluk almıyoruz. Her işi erkeğin görevi görüp üstüne tam tersiymiş gibi algı kasıyoruz. Maalsef bu durum bazen erkekler için sinir bozucu olabiliyor. Onlar adına bazen üzülüyorum. Bunları diyorum diye de bana kesin erkeksin diyolar. Halbuki ben 2014ten beri feminist gruplarına üyeyim gerçek manada eşitlik taraftarı bir feministim ve KADINIM!!
 
Ekleme: Bazı mesajlara gerçekten bayıldım. Düşündüğüm şeyleri benden daha güzel ifade etmişsiniz. Hatta bazı konularda ufkumu genişlettiniz. Ben bu kadar derin düşünmemiştim. Çok teşekkür ediyorum.

“Rahat battı”cılara gelince mutsuz evliliğinizin ya da gördüğünüz psikolojik ya da fiziksel şiddetin sebebi ben değilim. Ama yazdığınız saldırgan üsluplu mesajlarla bir nebze olsun rahatlıyorsanız problem değil. Canınız sağolsun :)))

Bugün birden bire evlilikten sıkıldığımı fark ettim. 10 yıllık evliyim. Öyle çok büyük problemimiz de olmadı. İki çocuğum var. Eşim çocuklarla ilgilenir, benimle ilgilenir, çok merhametlidir, iyiyken iyidir.

Sinirlendiğinde ise saman alevi gibi parlar. Anlamsız şeylere sinirlenir. Yanlış park eden bir arabaya, sokağa çöp atan adama... tamam ben de sinirlenirim ama küfretmem.

Yıllardır bu sinirin beni yorduğunu fark ettim. Sinirlendiğinde bir daha sana yardım etmeyeceğim cümlesini kurduğunda deli oluyorum. Yaptığı işi aslında benim görevim olarak görüyor ve yardım ederek lütfettiğini düşünüyor. İkimiz de çalışıyoruz. Benim daha yorucu bir işim var. Sabah çocukların birini ben hazırlayıp götürüyorum diğerini o hazırlayıp götürüyor. Yemek bende. Bulaşık çoğunlukla bende. Aslında tüm sorumluluk bende. Ve devamlı yapmasını istediğim şeyleri söylemem gerekiyor. Ne desem yapıyor ama bunu yaparak bilinç altında hep lütfettiğini düşünüyor galiba.

Geleneksel ataerkil kültürle, görevlerin herhangi bir kişiye ait olmadığı birlikte yapmanın esas olduğu görüş arasında sıkışmış kalmış.

Babam bile eşini versen yerine daha iyisini dünyada bulamazsın diyor. Ailemle de arası iyi. Ama 10 yıldır içimi rahatsız eden bir şey var bulamıyorum. Çok severek evlendim o da mesele değil.

Bugün evliliğin bana uygun olmadığına karar verdim en son. Yalnız yaşamayı çok seviyorum. Ve iki kişinin özel alanının olmadığı, kendilerini ilgilendiren kararları bile tek başına alamadığı, bu kültürde yaşanan buram buram ataerkillik kokan bu evlilik anlayışından nefret ettiğimi anladım.

Burada her gün dehşet verici konular açılıyor. Erkekler adeta kadınlara eziyet ediyor ve kadın evliliğimi nasıl kurtarabilirim diye soruyor!

Bizi öldürmediği sürece evliliklerimizi kurtarmayı(!) neden kendimize görev edindik? Kendimize neden saygı duymayı öğrenemedik? Bu erkekleri de biz yetiştirdik. Biz nasıl bir kısır döngü içindeyiz? İki insanın birbirine saygı duyması, kompleks yapmadan olaylara yaklaşması, intikamdan, kinden uzak bir ilişki yaşaması neden bu kadar zor? İnsanların farklı görüşlerinin olabileciğini kabul etmek ve karşımızdakini olduğu gibi kabul etmek neden mümkün olmuyor? Kimse kimsenin hizmetçisi değil! Her insan önce kendisi için var. Neden benliklerimizi hiçe sayarak, kendimizi üzerek, görmezden gelerek yaşıyoruz? Aile olmak bu mudur?

Canım sıkkın. Görünürde hiçbir problemim yok ama satır aralarına baktığımda, bu kültüre baktığımda moralim bozuluyor. Kimsenin kimseye saygısı yok. Nasıl bir ülkeyiz bilmiyorum.
Ben evliliği çok sevdim ama eşimin ailesinde akrabalarında gelin olmayı hiç sevmedim
 
söylediklerinizde haklısınız da benim merak ettiğim niye nick bünyamin türevi. benjaminder'i 'bünyamin der ki' gibi anlayan bir tek ben miyim bilmiyorum ama bu nick konunuzu gölgeliyor, bence.
 
Her ev işi kadının görülmüyor ama her ekonomik harcama erkeğin işi gibi görülüyor maalsef. Erkeğin parası kadının parası kadının parası da kadının parasıdır diye bakan kadınlar var. Kadın kazandığı parayı istediği yere harcıyor. Kuaföre makyaja kıyafete harcıyor. Bi fatura ödeyim borç ödeyim eve bişey alayım demek yok. Zaten kadınlar olarak kolay işlerde çalışıyoruz üstüne bide ev işi gibi kolay ve yorucu olmayan işler için isyan ediyoruz sanki her şeyi biz yapıyoruz gibi triplere felan giriyoruz lütfen hanımlar yapmayalım şunları. Kaldı ki erkeklerin çoğu ev işi yapıyor zaten. Sadece bir kadın bakkal olsa haber olan medyada ev işi yapan erkek haber olmuyor diye yok sanıyoruz yapanlar zaten utandığı için yapıyorum demiyor. Hayır kadın hem çalışsa hem ev işi yapsa ne zaten ev işleri makinelere bağlı ve kolay. Dışarıda çalışan kadınlar da zaten masa başı kolay işlerde çalışıyor yani kadınlar olarak bence yeterli sorumluluk almıyoruz. Her işi erkeğin görevi görüp üstüne tam tersiymiş gibi algı kasıyoruz. Maalsef bu durum bazen erkekler için sinir bozucu olabiliyor. Onlar adına bazen üzülüyorum. Bunları diyorum diye de bana kesin erkeksin diyolar. Halbuki ben 2014ten beri feminist gruplarına üyeyim gerçek manada eşitlik taraftarı bir feministim ve KADINIM!!
Konumu ve yorumlarımı okumamışsınız belli. Ya da okuduysanız da algı alanınıza girmemiş. Cinsiyetinizi büyük harflerle yazmasaydınız şüpheye düşerdim. Şimdi eminim 😁
Kimse kimseye yük olmasından kastımı anlayamadıysanız boş yere sağa sola üye olmayın. Kimlik arayışındasınız belli ki. Bulursunuz inşallah ne diyelim.
 
söylediklerinizde haklısınız da benim merak ettiğim niye nick bünyamin türevi. benjaminder'i 'bünyamin der ki' gibi anlayan bir tek ben miyim bilmiyorum ama bu nick konunuzu gölgeliyor, bence.
Benjamin çok sevdiğim çiçektir. Yanında minderimle, kahvemle, kitabımla huzur buluyorum. :kahve:
 
Ben ozgurluk alanimi cok genis tutarak evlendim. Ailesiyle istedigimde konusurum, istemedigim zaman hiic muhatap olmam. Canim ne istiyorsa onu yaparim. Aslinda universitede sevgilimle yasiyormus gibi hissediyorum bazen ne yalan soyleyeyim. Herkes kendi zevklerini, hobilerini yapiyor. Benzer seyleri sevdigimizden beraber yapmak eglenceli oluyor. Esim bir alkol almaz, ben alirim. Ona laf eder gibi olmustu, hemen onune gectim mudahale etmesinin. Ben de ona karismiyorum sonucta, gunlerce pc basindan kalkmiyor oyun oynuyor, gidip onbinler veriyor oyun oynamak icin ona uygun monster laptop aliyor vs. Yoksa ben hayatta evli kalmam. İnsan dogasina ters bence evlilik.
Temizlik, bulasik vs esim de yapiyor, canik istemezse yemek yapmam, isterse yaparim. Temizlikte oyle. Eve duzenli kadin geliyor zaten her hafta, ne temizlicem ortaligi zirt pirt.
 
Ekleme: Bazı mesajlara gerçekten bayıldım. Düşündüğüm şeyleri benden daha güzel ifade etmişsiniz. Hatta bazı konularda ufkumu genişlettiniz. Ben bu kadar derin düşünmemiştim. Çok teşekkür ediyorum.

“Rahat battı”cılara gelince mutsuz evliliğinizin ya da gördüğünüz psikolojik ya da fiziksel şiddetin sebebi ben değilim. Ama yazdığınız saldırgan üsluplu mesajlarla bir nebze olsun rahatlıyorsanız problem değil. Canınız sağolsun :)))

Bugün birden bire evlilikten sıkıldığımı fark ettim. 10 yıllık evliyim. Öyle çok büyük problemimiz de olmadı. İki çocuğum var. Eşim çocuklarla ilgilenir, benimle ilgilenir, çok merhametlidir, iyiyken iyidir.

Sinirlendiğinde ise saman alevi gibi parlar. Anlamsız şeylere sinirlenir. Yanlış park eden bir arabaya, sokağa çöp atan adama... tamam ben de sinirlenirim ama küfretmem.

Yıllardır bu sinirin beni yorduğunu fark ettim. Sinirlendiğinde bir daha sana yardım etmeyeceğim cümlesini kurduğunda deli oluyorum. Yaptığı işi aslında benim görevim olarak görüyor ve yardım ederek lütfettiğini düşünüyor. İkimiz de çalışıyoruz. Benim daha yorucu bir işim var. Sabah çocukların birini ben hazırlayıp götürüyorum diğerini o hazırlayıp götürüyor. Yemek bende. Bulaşık çoğunlukla bende. Aslında tüm sorumluluk bende. Ve devamlı yapmasını istediğim şeyleri söylemem gerekiyor. Ne desem yapıyor ama bunu yaparak bilinç altında hep lütfettiğini düşünüyor galiba.

Geleneksel ataerkil kültürle, görevlerin herhangi bir kişiye ait olmadığı birlikte yapmanın esas olduğu görüş arasında sıkışmış kalmış.

Babam bile eşini versen yerine daha iyisini dünyada bulamazsın diyor. Ailemle de arası iyi. Ama 10 yıldır içimi rahatsız eden bir şey var bulamıyorum. Çok severek evlendim o da mesele değil.

Bugün evliliğin bana uygun olmadığına karar verdim en son. Yalnız yaşamayı çok seviyorum. Ve iki kişinin özel alanının olmadığı, kendilerini ilgilendiren kararları bile tek başına alamadığı, bu kültürde yaşanan buram buram ataerkillik kokan bu evlilik anlayışından nefret ettiğimi anladım.

Burada her gün dehşet verici konular açılıyor. Erkekler adeta kadınlara eziyet ediyor ve kadın evliliğimi nasıl kurtarabilirim diye soruyor!

Bizi öldürmediği sürece evliliklerimizi kurtarmayı(!) neden kendimize görev edindik? Kendimize neden saygı duymayı öğrenemedik? Bu erkekleri de biz yetiştirdik. Biz nasıl bir kısır döngü içindeyiz? İki insanın birbirine saygı duyması, kompleks yapmadan olaylara yaklaşması, intikamdan, kinden uzak bir ilişki yaşaması neden bu kadar zor? İnsanların farklı görüşlerinin olabileciğini kabul etmek ve karşımızdakini olduğu gibi kabul etmek neden mümkün olmuyor? Kimse kimsenin hizmetçisi değil! Her insan önce kendisi için var. Neden benliklerimizi hiçe sayarak, kendimizi üzerek, görmezden gelerek yaşıyoruz? Aile olmak bu mudur?

Canım sıkkın. Görünürde hiçbir problemim yok ama satır aralarına baktığımda, bu kültüre baktığımda moralim bozuluyor. Kimsenin kimseye saygısı yok. Nasıl bir ülkeyiz bilmiyorum.
Evlilikte heyecan kalmadiysa sikilman normal hele çalışan ve kendine zaman ayiramayan bı kadinsan daha da normal hem ise gidip hem akşam eve gelip çalışmak zor tecrübeyle sabit ekonomik durumun nedir bilemem ama çalışmayı bırakınca yaşadığımı anladım desem yeridir ev hayatı yorumuyor mu evet yoruyor ama en azından evimin içinde cocuklarimlayim canım sikilinca dışarda çocuklarımla parktayim sevdiklerimin yanindayim çalışmak güzel bişey evet ama çocuklu ve evli bir kadın için zor yerinde olsam bı psikologa giderim biraz anlatır rahatlarim senin için eminim çok iyi olur
 
Ekleme: Bazı mesajlara gerçekten bayıldım. Düşündüğüm şeyleri benden daha güzel ifade etmişsiniz. Hatta bazı konularda ufkumu genişlettiniz. Ben bu kadar derin düşünmemiştim. Çok teşekkür ediyorum.

“Rahat battı”cılara gelince mutsuz evliliğinizin ya da gördüğünüz psikolojik ya da fiziksel şiddetin sebebi ben değilim. Ama yazdığınız saldırgan üsluplu mesajlarla bir nebze olsun rahatlıyorsanız problem değil. Canınız sağolsun :)))

Bugün birden bire evlilikten sıkıldığımı fark ettim. 10 yıllık evliyim. Öyle çok büyük problemimiz de olmadı. İki çocuğum var. Eşim çocuklarla ilgilenir, benimle ilgilenir, çok merhametlidir, iyiyken iyidir.

Sinirlendiğinde ise saman alevi gibi parlar. Anlamsız şeylere sinirlenir. Yanlış park eden bir arabaya, sokağa çöp atan adama... tamam ben de sinirlenirim ama küfretmem.

Yıllardır bu sinirin beni yorduğunu fark ettim. Sinirlendiğinde bir daha sana yardım etmeyeceğim cümlesini kurduğunda deli oluyorum. Yaptığı işi aslında benim görevim olarak görüyor ve yardım ederek lütfettiğini düşünüyor. İkimiz de çalışıyoruz. Benim daha yorucu bir işim var. Sabah çocukların birini ben hazırlayıp götürüyorum diğerini o hazırlayıp götürüyor. Yemek bende. Bulaşık çoğunlukla bende. Aslında tüm sorumluluk bende. Ve devamlı yapmasını istediğim şeyleri söylemem gerekiyor. Ne desem yapıyor ama bunu yaparak bilinç altında hep lütfettiğini düşünüyor galiba.

Geleneksel ataerkil kültürle, görevlerin herhangi bir kişiye ait olmadığı birlikte yapmanın esas olduğu görüş arasında sıkışmış kalmış.

Babam bile eşini versen yerine daha iyisini dünyada bulamazsın diyor. Ailemle de arası iyi. Ama 10 yıldır içimi rahatsız eden bir şey var bulamıyorum. Çok severek evlendim o da mesele değil.

Bugün evliliğin bana uygun olmadığına karar verdim en son. Yalnız yaşamayı çok seviyorum. Ve iki kişinin özel alanının olmadığı, kendilerini ilgilendiren kararları bile tek başına alamadığı, bu kültürde yaşanan buram buram ataerkillik kokan bu evlilik anlayışından nefret ettiğimi anladım.

Burada her gün dehşet verici konular açılıyor. Erkekler adeta kadınlara eziyet ediyor ve kadın evliliğimi nasıl kurtarabilirim diye soruyor!

Bizi öldürmediği sürece evliliklerimizi kurtarmayı(!) neden kendimize görev edindik? Kendimize neden saygı duymayı öğrenemedik? Bu erkekleri de biz yetiştirdik. Biz nasıl bir kısır döngü içindeyiz? İki insanın birbirine saygı duyması, kompleks yapmadan olaylara yaklaşması, intikamdan, kinden uzak bir ilişki yaşaması neden bu kadar zor? İnsanların farklı görüşlerinin olabileciğini kabul etmek ve karşımızdakini olduğu gibi kabul etmek neden mümkün olmuyor? Kimse kimsenin hizmetçisi değil! Her insan önce kendisi için var. Neden benliklerimizi hiçe sayarak, kendimizi üzerek, görmezden gelerek yaşıyoruz? Aile olmak bu mudur?

Canım sıkkın. Görünürde hiçbir problemim yok ama satır aralarına baktığımda, bu kültüre baktığımda moralim bozuluyor. Kimsenin kimseye saygısı yok. Nasıl bir ülkeyiz bilmiyorum.
Evlilik eşittir rutin hayat bayar tabiki
 
Bir; sizin yurt dışında yaşamanız gerekir. İki; yanlız yaşamanız ne kadar mümkün bilemiyorum çünkü çocuklarınız var. Üç; bana kalırsa bir evlilik terapisine gitmelisiniz. çözümü olmayan bir yol mu değil mi ya da yaşadığınız bir olay sizi farkında olmadan etkiledi de ondan mı böyle şeyler hissediyorsunuz bunu çözümleyebilir en azından
 
X