Öyle içimdesinki
yanağımda dolaşan rüzgardan daha gercek bakışların . Küçük , ürkek , kesik bakışlarınla belkide her zamankinden daha fazla yanımdasın. Yani öylesine bu kadar bensin ki ; nasıl anlatsam çok başka bir sey bu.
Sevginin ortasında derin acılar hisseder mi insan , Aydınlık gülümsemelerin içine hüzün ekler mi durup dururken, hiç gelmeyecegini bildiği mektuplar için posta kutusunu hep aynı heyecanla açar mı? Dedim ya başka bir şey bu.
Ne kadar yalnızsam o kadar seninleyim bu günlerde. Belkide seni en başta tutup en derinlere koydum diye oldu bütün bunlar. Kimse bilmesin diye kimselerin bilmediği bulamayacagı yerlere götürdüm seni. En derinlerde tuttum. bana sakladım . Derine hep daha derine, seni yapayalnız bir tek bana bıraktım . paylaşamadım yanlış yaptım.
Denizlerin gürültüyle gelip vurdugu dehlizlerin acılı duvarları gibiyim. duvarlarım yosunlu , duvarlarım ıslak duvarlarımda hiç tükünmeyen sular. tutunamıyorum renklerim gün içinde soluyor soluyorum. güneşim açmıyor içerlerime küfleniyor yaşlanıyorum.
Ümidimi ısıtacak , yaşatacak, kımıldatacak bir şeylere ihtiyacım var. sonu sana geliyor her cümlenin . her şeyin başında , içinde ve sonun sonundasın . bu degişmiyor. Öyle içimdesinki
Birden aklıma geldi. Seni ilk tanıdıgım gün bir mektup yazmıştım. çok mutluydm. gün içinde neler yaptıgımı nelere kızıp nelerle mutlu oldugumu tek tek anlattım. insanların ve mevsimlerin nasıl beklenmedik ve karışık olduklarını yazdım . yine zamansız yağıyor yağmurlar dedim.yeni yeni radyo istasyonları kuruldu inanmazsın hepsinde sezen çalıyor dedim.
çok uzun bir mektup olmuş başından sonuna kadar okudumda neler yazmışım diye merakımdan. Sonra çekmecemden bir zarf çıkarıp adını yazdım . büyük harflerle ,yalnızca adını. Adresini bilsem gönderirmiydim bilmiyorum.
Mektup cebimde, cebim yürüğime yakın, yüreğim sende, sen yüregim yakın , Öyleyse mektup sende
öyle içimdesin işte.