- 28 Mart 2020
- 21.722
- En iyi cevaplar
- 1
- 66.293
- 598
Sonraki yorumlarimda bir uyeye daha detayli anlattim. Onu okursaniz yardimci olur size.Genel hatlarıyla nasıl ödevlendirmelerden oluşuyordu?
Şimdiye kadar 2 farklı psikoloğa gittim ancak yol kat edemedik onlarla. Şu an tekrar başlamak için güç buldum diyebilirim.
Yani bendeki sorun su ki o zaman cevap verdiğim susmadıgım şeyleri de dusunup tekrar sinirleniyorum. Kendime diil ama karşıdakine, olaya. O zaman da tepki göstersem simdi de on kere de belkı yine takılır Benım aklıma.. biraz takıntılıyım sanırım bazı konulardaZamaninda soylemek isteyip sustuğun, susmak zorunda kaldigin ne varsa hepsini unutmak icin psikoterapide bir yontem var. Bir şey dinleyerek beynin frekansini bir dalgaya çekiyorsun, sonra bir metin dinliyorsun, sonra imajinasyonla gozunun onune o kisileri getiriyorsun. Sustugun, soyleyemedigin ne varsa soyluyorsun. Gerçekten soylemis gibi oluyorsun sonunda. Dilerim herkes benim terapistim gibi isinin ehli birine denk gelir.
senin bu yeteneğine gerçekten bayılıyorum. Keşke yarısı bende olsaydım. Bende eşimin ailesi tarafından çok ezildim. Aklıma geldikçe ağlıyorum, Düşündükçe eşimden soğuyorum. o an cevap verebilseydim diyorum keşke. ama olmuyor.İşte bu yüzden ben hep cevap veririm. Hatta annem bazen sussan ölür müsün der ? Yok ölmem ama bunalım yaşarım. Ben yaşayacağıma karşımda ki yaşasın derim.
Sizin durum takıntı gibi olmuş sanırım.
Bundan sonrası için yapabilirsin. Farkında değilsin galiba ama hala kendinden veriyorsun.senin bu yeteneğine gerçekten bayılıyorum. Keşke yarısı bende olsaydım. Bende eşimin ailesi tarafından çok ezildim. Aklıma geldikçe ağlıyorum, Düşündükçe eşimden soğuyorum. o an cevap verebilseydim diyorum keşke. ama olmuyor.
Çünkü onlar yapacağını yapmış kendi adlarına konu kapanmış oluyor biz de bir şey yapamadığımız için içimizde büyümeye devam ediyor konu. En temizi o an tepki vermek kavgaysa kavga gerginlikse gerginlik. Bize dert olacağına onlara dert olsun mantığı.Bende bu aralar eş ailesine karşı var bu durum, eş hatrı için ses etmediğim katlandığım şeyler yeniden aklıma geliyor ve sinir oluyorum hem onlara hem eşime. Konu kapandı üstünden zaman geçti mantığı ile bakıyor karşı taraf haklı olarak ee hala aynı konu mu kapatmadık mı diyor haklı olarak. Sonra soğuk olmakla konuyu uzatmakla suçlanıyorsun. Bak yazarken yine sinirlendim.
Kesinlikle işte bunu geç algıladım ben, daha doğrusu eşimin hatrı vardı artık yok o yüzden bundan sonra içimde kalmayacak hiçbir şey, kavga etmek değil aynı onlar gibi gülerek lafımı sokacağım dışardan bakınca suç bulamiycak kimse bana görünürde bı şey yapmış olmiycam çünkü. Bı de böyle deneyelim bakalımÇünkü onlar yapacağını yapmış kendi adlarına konu kapanmış oluyor biz de bir şey yapamadığımız için içimizde büyümeye devam ediyor konu. En temizi o an tepki vermek kavgaysa kavga gerginlikse gerginlik. Bize dert olacağına onlara dert olsun mantığı.
Kesinlikle kavga etmeyin karşıdan sinir edebilirsiniz sadece. Eğer onlar kavga edersede sakın cevap vermeyin haksız duruma onlar düşsün. Benim kv kavga çıkardı ben hiç cevap vermedim eşimin yanında demediğini bırakmadı sustum. Şimdide görüşmek istiyorlar ama kavga edip haksız duruma düştükleri için eşime neden gelip gitmediğimi sorduklarında eşim cevabını veriyor. Benim değil onların başı eğildi. Ben artık muhatap olmuyorum en temizi bu. Kaç kere özür diledi kv ama umrumda değil bitti artık. Size tavsiyem yapabiliyorsanız size zarar evren herkese bir sınır çizin sınır aşılıyorsada uzak durun en güzeli bu. Başka türlü çekilmiyor.Kesinlikle işte bunu geç algıladım ben, daha doğrusu eşimin hatrı vardı artık yok o yüzden bundan sonra içimde kalmayacak hiçbir şey, kavga etmek değil aynı onlar gibi gülerek lafımı sokacağım dışardan bakınca suç bulamiycak kimse bana görünürde bı şey yapmış olmiycam çünkü. Bı de böyle deneyelim bakalım
Benzer şeyler yaşamışız benim kv de saçmalar saçmalar özür diler, ama ben mesafe koyamiyordum başka memleketlerdeyiz tatil olunca eşim rica ediyordu onun hatrı için gidiyordum mesela. Şimdi düşününce keşke gitmeseymişim diyorum. Mesafe koyacak fırsatım varken neden koymamışım diye. Şimdi bı de torun olmuş oldu ortsk nokta. Artık imkanlar doğrultusunda sınır koymaya çalışacağım seviyesine inmeden tavrımı koyacağım inşallahKesinlikle kavga etmeyin karşıdan sinir edebilirsiniz sadece. Eğer onlar kavga edersede sakın cevap vermeyin haksız duruma onlar düşsün. Benim kv kavga çıkardı ben hiç cevap vermedim eşimin yanında demediğini bırakmadı sustum. Şimdide görüşmek istiyorlar ama kavga edip haksız duruma düştükleri için eşime neden gelip gitmediğimi sorduklarında eşim cevabını veriyor. Benim değil onların başı eğildi. Ben artık muhatap olmuyorum en temizi bu. Kaç kere özür diledi kv ama umrumda değil bitti artık. Size tavsiyem yapabiliyorsanız size zarar evren herkese bir sınır çizin sınır aşılıyorsada uzak durun en güzeli bu. Başka türlü çekilmiyor.
Kızlar selam. Bu aralar aşırı yaşıyorum bu durumu yani önceden de vardı da bu aralar resmen tüm günümü falan alıyor bu sinir hatta daha fazla. Mesela bundan 3 bucuk sene önce bi olay olmuştu yani bi komşu eşimden birşey istemişti, eşimde ben bıraksam kabul edecekti. Bugun bunu hatırladım ve sanki bugun olmuş gibi öfkeli sinirliyim. eşimle de tartıştık bu yuzden yani o konuyu tekrar açıp sen nasıl kabul ettin diye saydırdım baya.
Bu durumu birtek ben mi yaşıyorum? Nasıl aşabilirim bunu fikir verin kızlar. Eşimle baya bozuldu aramız şuan. Konu uzamasın diye çok detay vermedim ama genelde farklı konulardada yaşıyorum ben bunu.
Bende yaşıyodum insanı çok yoran bişey. Zamanla mı oldu yoksa ben mi değiştim bilmiyorum ama o zaman olanlar şu an umrumda değil. Önemli olan benim. Benim hayatım. Başkaları yüzünden bugünümü heba edemem. Böyle yaparak eşinizin gözünde de takıntılı biri olursunuz.Kızlar selam. Bu aralar aşırı yaşıyorum bu durumu yani önceden de vardı da bu aralar resmen tüm günümü falan alıyor bu sinir hatta daha fazla. Mesela bundan 3 bucuk sene önce bi olay olmuştu yani bi komşu eşimden birşey istemişti, eşimde ben bıraksam kabul edecekti. Bugun bunu hatırladım ve sanki bugun olmuş gibi öfkeli sinirliyim. eşimle de tartıştık bu yuzden yani o konuyu tekrar açıp sen nasıl kabul ettin diye saydırdım baya.
Bu durumu birtek ben mi yaşıyorum? Nasıl aşabilirim bunu fikir verin kızlar. Eşimle baya bozuldu aramız şuan. Konu uzamasın diye çok detay vermedim ama genelde farklı konulardada yaşıyorum ben bunu..
bende kayınvalide, kayınpeder ve görümce yi görünce görmesem bile bazen adı geçince sinirleniyorum. bazen iki üç gün sürüyor. sizin babanızın gözü bozukmuş hafifletici sebep , bizimkileri ben napayım ,kalpleri bozuk.Ben de çok şiddetli bir şekilde yaşıyorum bu durumu. Mesela bahçe için aydınlatma almıştım, babam aydınlatmayı takması için çağırdığı elektrikçi arkadaşının aklına uyup mahalledeki lamba gibi güçlü bir florasan takmıştı. Çok sinir oldum ama arkadaşına ayıp olmasın diye bir şey demedim. Sonrasında babamla tartışsam da olan olmuştu. Üzerinden seneler geçti, odamda uyumaya çalışırken bir gece gözume o aydınlatma ilişti ve gecenin üçünde büyük bir öfke nöbeti yaşadım. Bu öfkem çok da uzun sürdü. Sonra babamın gözleri bozuk olduğu için o ışığı bizim kadar şiddetli görmediğini farkettim. Bunu anlayınca babama olan öfkem dindi.
Böyle küçük olaylarda da bizzat bana yapılmış şeylerde de bazen kafayı takıp kendimi kahrediyorum. En çok bana zarar. Sonra çevreme zarar. Depresif olduğum zamanlarda daha fazla oluyor. Mesela tez yazarken gecenin bir körü 3 yıl önce olan bir şey için ağlama krizine girip kriz bitince yüzümü yıkayıp tez yazmaya devam etmiştim. Belki de içimizdeki stresi atmanın bir yoludur.
Ben şahsen takıntıya meyilli bir insanım, bilinçli bir çabayla kendimi engellediğim oluyor. Yani bıraksam aklım gidecek farkındayım. Aşırı kaygıdan kaynaklanıyor, onun da farkındayım. Böyle anlarda dikkatimi dağıtacak şeyler yapıyorum. Yürüyüşe çıkmak gibi mesela. Ilk kaygı bozukluğunu bir hastalık sonrası yaşamıştım, aklıma o konu her geldiğinde online bir platformdan yabancı dil alıştırması yapıyordum. Böylece hem bir dil öğrendim hem de akıl sağlığımı nispeten korumuş oldum.
Bu krizler geldiğinde bilincinizi korumaya çalışın. Kendinize "dur" deyin. Gerçekten sesli olarak "papatya dur" demek gerekiyor. Kendinize sesli olarak telkin verin. Ve mümkünse dikkatinizi dağıtacak bir şeyler yapın.
Bu stresli hayata daha ne kadar bu şekilde dayanabilirim bilmiyorum. Bence bizim gibiler önce stres yönetimini öğrenmeli. Bu takıntılı durum da yönetemediğimiz stresin (ve tabii ki zamanında koyamadığımız sınırların) bir sonucu bence.
Kesinlikle haklısınızKesinlikle kavga etmeyin karşıdan sinir edebilirsiniz sadece. Eğer onlar kavga edersede sakın cevap vermeyin haksız duruma onlar düşsün. Benim kv kavga çıkardı ben hiç cevap vermedim eşimin yanında demediğini bırakmadı sustum. Şimdide görüşmek istiyorlar ama kavga edip haksız duruma düştükleri için eşime neden gelip gitmediğimi sorduklarında eşim cevabını veriyor. Benim değil onların başı eğildi. Ben artık muhatap olmuyorum en temizi bu. Kaç kere özür diledi kv ama umrumda değil bitti artık. Size tavsiyem yapabiliyorsanız size zarar evren herkese bir sınır çizin sınır aşılıyorsada uzak durun en güzeli bu. Başka türlü çekilmiyor.
ooo aile içinde her olayı anında tepki verirseydi tek bir evli çift kalmazdı.Amannn demir tavinda dövülür olay olduğu vakit sinirlenir tepkimi veririm orda biter uzatmanın ruhuma yük yapmanın ne Anlamı var hergünümü zehretmenin ne Anlamı var
Evet tam olarak böyle bende sizin gibiyim ya hiç fark yok inanın. Yorumunuz tavsiyeleriniz için çok teşekkür ederim dikkate alıcam kesinlikleBen de çok şiddetli bir şekilde yaşıyorum bu durumu. Mesela bahçe için aydınlatma almıştım, babam aydınlatmayı takması için çağırdığı elektrikçi arkadaşının aklına uyup mahalledeki lamba gibi güçlü bir florasan takmıştı. Çok sinir oldum ama arkadaşına ayıp olmasın diye bir şey demedim. Sonrasında babamla tartışsam da olan olmuştu. Üzerinden seneler geçti, odamda uyumaya çalışırken bir gece gözume o aydınlatma ilişti ve gecenin üçünde büyük bir öfke nöbeti yaşadım. Bu öfkem çok da uzun sürdü. Sonra babamın gözleri bozuk olduğu için o ışığı bizim kadar şiddetli görmediğini farkettim. Bunu anlayınca babama olan öfkem dindi.
Böyle küçük olaylarda da bizzat bana yapılmış şeylerde de bazen kafayı takıp kendimi kahrediyorum. En çok bana zarar. Sonra çevreme zarar. Depresif olduğum zamanlarda daha fazla oluyor. Mesela tez yazarken gecenin bir körü 3 yıl önce olan bir şey için ağlama krizine girip kriz bitince yüzümü yıkayıp tez yazmaya devam etmiştim. Belki de içimizdeki stresi atmanın bir yoludur.
Ben şahsen takıntıya meyilli bir insanım, bilinçli bir çabayla kendimi engellediğim oluyor. Yani bıraksam aklım gidecek farkındayım. Aşırı kaygıdan kaynaklanıyor, onun da farkındayım. Böyle anlarda dikkatimi dağıtacak şeyler yapıyorum. Yürüyüşe çıkmak gibi mesela. Ilk kaygı bozukluğunu bir hastalık sonrası yaşamıştım, aklıma o konu her geldiğinde online bir platformdan yabancı dil alıştırması yapıyordum. Böylece hem bir dil öğrendim hem de akıl sağlığımı nispeten korumuş oldum.
Bu krizler geldiğinde bilincinizi korumaya çalışın. Kendinize "dur" deyin. Gerçekten sesli olarak "papatya dur" demek gerekiyor. Kendinize sesli olarak telkin verin. Ve mümkünse dikkatinizi dağıtacak bir şeyler yapın.
Bu stresli hayata daha ne kadar bu şekilde dayanabilirim bilmiyorum. Bence bizim gibiler önce stres yönetimini öğrenmeli. Bu takıntılı durum da yönetemediğimiz stresin (ve tabii ki zamanında koyamadığımız sınırların) bir sonucu bence.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?