Geleceğime not...

Kızma ama hepsi bahane. Elalem değil demişsin ama bu yaşadıklarının zaten farkındasın sen, gerçek olduğunu yüzüne kimsenin vurmasına gerek yok. Adamdan çöp almadan ayrılayım diye seni böyle aşşağalayan birine daha fazla katlanma fikri. Al niye almayasın. Çocuklarının hakkını dibine kadar al. Elalem de ne bilirse bilsin adam olaydı da söyletmeyeyeydi. Şahsen tanıdığım birinin bunları yaşayıp katlancağına boşanmış olması benim gözümde o kişiyi daha güçlü yapar. Adam senden iğrendiğini söylüyor, ki haketmediğine çok güzel bi kadın olduğuna eminim, ve bunu sana yanaşmayarak da belli ediyor, hakaret aşşağılama gırla gidiyor sen kendini kandırmak için bir şeylerin arkasına sığınıyorsun. Eğer bu mantıkta gidersen o seni terketmediği müddetçe senin onu terketceğine kesinlikle inanmıyorum. Bence gücünün farkına var silkelen ve kendine gel hakkettiğin hayat bu değil sen de biliyorsun.
 
İçim acıdı okurken gercekten neden hala devam etme isteğiniz ailenizin durumu iyi egitiminiz varmıs belliki cocuklarda cok kücük değil neden yani

Vazgecmek icin daha ne olmasını bekliyorsunuz şiddet mi aldatılmak mı ?
Ben keşke onlardan biri olsa diye defalarca dua etmiş kadınım.
Delili, ispatı olacak çünkü.
Şuanki durumunda ise işler aleyhime ve çocuklarım gerçekten küçük.
2 buçuk ve 1 buçuk yaşında.
Başıma gelecekleri bildiğimden anlaşmalı boşanmada hiçbir şey talep etmeksizin, kendimi kalkındıracağım günleri bekliyorum.
 
ailenizin yanina gitseniz
aileniz cocuklara baksa siz de calissaniz olmaz mi.
ozaman para istemek zorunda kalmazsiniz ailenizden
 
Yakıştıramadınız değil mi?
Ben de yakıştıramıyorum zaten.
Çocuklarım bahane değil, öz bakımları beni tutan.
Adam kılıklının zırnık vermeyeceğini bildiğimden, bez paralarını bile karşılayabilmek için maddi donanıma ihtiyacım var.
Ailemin durumu iyi fakat, kalkıp da ben bu iğrenç adamı hayatımıza sokup her şeyi mahvettim, çocuklarıma da siz bakın diyemem.
Yakıştıramamak değil de, çok güçlü bir kadın olduğunuz imajı kalmış aklımda. Ha hâlâ öylesiniz. Sadece yıpranmışsınız. Her şey insanlar için. Sabredin biraz, sabrın sonu selamet derler.
 
Daha 4 buçuk yıldır evliyim.
Hamileliğimle başladı her şey.
İş meselesi şöyle, işe girersem eve gelen bakıcımın gideceği ve nasıl yapıyorsam çocuklara benim bakmam gerektiği ile tehdit ediliyorum.
Zaten en ufak tartışmada bile sürekli, bu şekilde oluyor.
Yardımcı gider, bu evde 3 nüz kalırsınız, her işi sen yaparsınla biten cümleler.
Ama çocuklarım 2 buçuk ve 1 buçuk yaşında.
Onları kreşe yollayıp, çalışmayı bekliyorum.
Anladım. Çok üzüldüm. :KK43: Ben sizi daha büyük, daha uzun süredir evli sanıyordum.
Bir süre daha bu evliliğe mahkum görüyorsanız kendinizi, nacizane tavsiyem adamı minimal muhatap alın.
Laflarını duymayın, kendinize pozitif telkinle psikolojinizi sağlam tutmaya çalışın ve ona karşılık vermeyin. Zaten hakaretin en büyüğü bir insanı yok saymaktır. Emin olun sen de adam mısın diye çıkışmaktan çok daha fazla rahatsız eder onu.
 
ailenizin yanina gitseniz
aileniz cocuklara baksa siz de calissaniz olmaz mi.
ozaman para istemek zorunda kalmazsiniz ailenizden
Ailem öyle oturup çocuk bakacak tipte insanlar değiller.
Annem şair, sürekli şehir dışı etkinlik ve panelleri var.
Babam emekli ve birçok sağlık sıkıntısı var, çocuk bakmaktan anlamaz zaten.
Ablam ise avukat, çok yoğun tempolu iş hayatı söz konusu.
Hayatımdaki şahsa gelen tüm gelir, baba kaynaklı olduğundan şuan herhangi bir şekilde nafaka ya da tazminat alamayacağımı biliyorum.
Lüks içinde yaşıyoruz evet ama hiçbiri kendi adına değil.
Bu sebeple, kendisinin bile bir maaşı yokken çocuklara zaten tek kuruş vermemek için daha da işleri yokuşa süreceğini biliyorum.
 
Kızma ama hepsi bahane. Elalem değil demişsin ama bu yaşadıklarının zaten farkındasın sen, gerçek olduğunu yüzüne kimsenin vurmasına gerek yok. Adamdan çöp almadan ayrılayım diye seni böyle aşşağalayan birine daha fazla katlanma fikri. Al niye almayasın. Çocuklarının hakkını dibine kadar al. Elalem de ne bilirse bilsin adam olaydı da söyletmeyeyeydi. Şahsen tanıdığım birinin bunları yaşayıp katlancağına boşanmış olması benim gözümde o kişiyi daha güçlü yapar. Adam senden iğrendiğini söylüyor, ki haketmediğine çok güzel bi kadın olduğuna eminim, ve bunu sana yanaşmayarak da belli ediyor, hakaret aşşağılama gırla gidiyor sen kendini kandırmak için bir şeylerin arkasına sığınıyorsun. Eğer bu mantıkta gidersen o seni terketmediği müddetçe senin onu terketceğine kesinlikle inanmıyorum. Bence gücünün farkına var silkelen ve kendine gel hakkettiğin hayat bu değil sen de biliyorsun.
Alamam ki, çöp dahi alamam.
Hiçbir şey kendi adına değil.
Gelen bir kayıtlı maaş yok ortada.
Mesleğinin serbest ticaret olması, beni bu kadar zorlayan.
Dükkan kapandı kapanalı ben daha da kapana kısıldım.
Adamdan talep edebileceğim tek şey evimiz, o da evlenmeden önce alındı.
Bu kadar paraya düşkün biri, çocuk nafakası vermemek adına her şeyi yapar, iyi biliyorum.
Ve bildiğim diğer şey de, ailesi duysa bu yaptıklarını ve söylemlerini hayatını bitirirler.
Utanç kaynağı olur onlar için.
Bu sebeple bana atılmaya çalışılan yüzlerce iftira da olacak kusurlu göstermek adına.
Velhasıl, çocukların büyüyüp kreş çağı gelene ve ben de çalışana kadar tahammül etmek amacım.
 
Anladım. Çok üzüldüm. :KK43: Ben sizi daha büyük, daha uzun süredir evli sanıyordum.
Bir süre daha bu evliliğe mahkum görüyorsanız kendinizi, nacizane tavsiyem adamı minimal muhatap alın.
Laflarını duymayın, kendinize pozitif telkinle psikolojinizi sağlam tutmaya çalışın ve ona karşılık vermeyin. Zaten hakaretin en büyüğü bir insanı yok saymaktır. Emin olun sen de adam mısın diye çıkışmaktan çok daha fazla rahatsız eder onu.
İnanın öyle yapmaya çalışıyorum, ama bir yerden kopuyor.
Kendi hazırladığı kahvaltıyı iş görüp başıma kakması sebebi ile, dün itibariyle evdeki tüm her şeyi bıraktım.
Bulaşık rezalet, evin içi rezalet vs.
Akşama kadar ayı gibi yattığım ve hiçbir kadınlık yapmadığımdan dem vuruyorken, asıl bir kadın çocuklarının ihtiyaçları hariç bir şey yapmazsa nasıl yürüyormuş o ev, en azından görsün.
2 peynir çıkarmakla, 3 eşyayı yerine koymakla bana kadınlığı öğretme çabasının saçmalığıyla yüzleşsin en azından.
 
Kendimce beklediğim şeyler var, doğruluğu yanlışlığı tartışılır.
Ama en başta tek başıma çocuklarıma yetebilecek her türlü olgunluğa erişmek beni şuanlık tutan.
filmdelisi,
çizdiğiniz erkek profilini tanıyorum, sanki hayattaki en büyük lütufmuş, sizi gariban, kötü, hiçbir şey görmediğiniz bir hayattan kurtarmış kahraman edasındaki bu adam profilini çok iyi tanıyorum, sizin beklemelerinizi de tanıyorum, size gidişatınızı yazabilirim, çocuklar büyüsün, çocukların psikolojileri bozulmasın, alıştıkları hayatı sağlamalıyım, ayaklarım üzerinde durayım derken geçen yılların sonrasında tahammülünüz sıfırlanacak, evde varlığını bile istemeyeceksiniz, duvarlar üzerinize gelecek, dokunmasın diye daha fazla uyusun isteyeceksiniz, onu daha az görmek için evde durmamak için elinizden geleni yapacaksınız, siz ondan nefret ederken o onun parasıyla yaşadığınızı yüzünüze çarpıp 5 dakika sonra aşkınızdan ölen adam gibi davranacak, bu dengesizlikleri sizi hasta edecek, mecazen değil gerçekten hasta edecek, boşanma zamanını en iyi siz tayin edersiniz elbette ama ben bu erkek profilini o kadar iyi tanıyorum ki, 10 yıl sonra da boşansanız boşanma sürecinde sizi psikolojik olarak çökertmek için elinden geleni yapacak, iftiraya bile hazırlıklı olun.

Bana kalsa hala psikolojik olarak direnip boşanma sürecinde sağlam durabilecek durumdayken hayatınıza yeni bir yön vermelisiniz, beklemek hatta bekleme sürecini yıllara yaymak sizden çok şey götürecek emin olun.
 
bu kadınlık algısını kim nasıl oluşturdu?
biz niye bu algının yanlış olduğunu bildiğimiz halde buradan vuruluyoruz ve beceriksizmiş gibi hissettiriliyoruz?
afrikalının beyaz adama tabi olması gibi..
biz kadınlar neden erkeklerin algısına hizmet edip duruyoruz?

kendimi asla dışarda tutmuyorum.
o kadar doğalmış gibi kabullenmişiz ki..

eşiniz çalışmıyor. baba parasıyla yaşıyorsunuz ve aslında bu ezikliği sizi aşağılayarak yansıtıyor.
siz zaten her şeyi görüyorsunuz, ama kendinizi de doldurmayın..
size nasıl iyi gelecekse.. madem sabretmeye karar verdiniz, duaysa dua, meditasyonsa meditasyon.
çıkın yürüyün.. deşarj olmanın yollarını arayın.
 
Ben neden yaşadığınız hayatı ailenizden gizlediğinizi merak ettim sadece. Her ne olmuş olursa olsun geçmişte hiç bir vicdanlı anne baba evladının çektiği bu sıkıntılara razı olamaz. Onlardan gizleyerek de onlara haksızlık yapıyorsunuz bence. Benim evladım böyle sıkıntılar yaşayıp bana anlatmasaydı sanırım kahrolurdum, kendi anneliğimi sorgulardım.
 
böyle entelektüel bir aileden gelince sanırım, kolaylıkla anlatılamıyor..
belli bir eğitim alıp, sürekli ev işi ve çocuk bakımı ile ilgilenen kişi olmak da insanı içten içe kemiriyor.
aileye karşı mahcup hissediliyor..

çalışan insanlar olarak atomu da parçalamıyoruz elbette. bunu çokça sorguluyorum. neye hizmet ediyoruz, benim yaptığım işi sabah 8 akşam 5 mesaisiyle yapmak zorunda mıyım? benim bu düzene de çok itirazım var.
sabah köle gibi yollara düş, kurulmuş oyuncaklar gibi, işe git çalış, sonra tekrar yola çık akşam eve dön.. tabi ibizim gibi şark toplumlarında mesai kavramı olmaksızın kimse bir şey üretmez..
neyse bu başka bir konu.
nihayetinde çalışmak, aktif bir hayat sürmek insana iyi geliyor.
basit bir ev işini yapmadınız, ertelediniz diye "kadın" olmuyorsanız bu zihniyete sahip biriyle evlendiğiniz için kendinize dönüp bakıyorsunuz ve ailenizin sizi bu konuda eleştireceğini biliyorsunuz sanırım..
 
kusra bakmayın ama yazdıklarınızdan buram buram kibir kokusu buralara kadar geldi. kendinizi, duruşunuzu, etrafınıza verdiğiniz izlenimi o kadar beğeniyorsunuz ki bunların insanların gözünde yerle yeksan olmasını sindiremeyecek gibisiniz. işiniz zor bence kendinizle yüzleşerek başlayın işe, psikolojik destek alın.
 
Ben sizi Hatırlıyorum baska baska yorumlardan.
Çok mantıklı , aklı basında ve gercekten gerçekçi yorumlar yapan sayılı kadınlardanınız.

Eşinizden ümidi kesmiş ama ayrılmak içinde Şartları hazırlayıp kendinizi garantiye almak ister gibisiniz.
 
Yaşamak, anlamaktan daha kolaydır.
Birebir tatbik ettiğim için, biliyorum.
İşin özeti; her türlü birey olmayı becerebilmiş, iyi bir mesleği, güzel bir hayatı, hoş bir görünüşü, kendince kültürel donanımları, arkasında kapı gibi maddi manevi destek ailesi olan bir kadın, psikolojik ve ekonomik şiddetin dibini yaşıyor.
Kan kusuyor da kızılcık şerbeti içtim diyor en başından beri.
Başkalarına her anlamda çare olabilirken, kendi kapanıma kısıldım ve tekrar eski halimi kazanana kadar içime attıklarımı bir nevi haykırdım.
İşte tam olarak bu...
cok uzuldum :KK43:
pekı neden vazgecmedıgınızı merak ettım neden bunca sene ıcınıze attınız bagımlılık mı zorunluluk mu cunku sızı burdakı yorumlardan tanıyorum aklı basında bır ınsansınız hadı eyvallah dıyıp gıdecek bır kapasıtenız var sadece bunca zaman bekleme sabretme sebebınızı cok merak ettım ben
bunca sabrın nedenı nedır
 
filmdelisi,
çizdiğiniz erkek profilini tanıyorum, sanki hayattaki en büyük lütufmuş, sizi gariban, kötü, hiçbir şey görmediğiniz bir hayattan kurtarmış kahraman edasındaki bu adam profilini çok iyi tanıyorum, sizin beklemelerinizi de tanıyorum, size gidişatınızı yazabilirim, çocuklar büyüsün, çocukların psikolojileri bozulmasın, alıştıkları hayatı sağlamalıyım, ayaklarım üzerinde durayım derken geçen yılların sonrasında tahammülünüz sıfırlanacak, evde varlığını bile istemeyeceksiniz, duvarlar üzerinize gelecek, dokunmasın diye daha fazla uyusun isteyeceksiniz, onu daha az görmek için evde durmamak için elinizden geleni yapacaksınız, siz ondan nefret ederken o onun parasıyla yaşadığınızı yüzünüze çarpıp 5 dakika sonra aşkınızdan ölen adam gibi davranacak, bu dengesizlikleri sizi hasta edecek, mecazen değil gerçekten hasta edecek, boşanma zamanını en iyi siz tayin edersiniz elbette ama ben bu erkek profilini o kadar iyi tanıyorum ki, 10 yıl sonra da boşansanız boşanma sürecinde sizi psikolojik olarak çökertmek için elinden geleni yapacak, iftiraya bile hazırlıklı olun.

Bana kalsa hala psikolojik olarak direnip boşanma sürecinde sağlam durabilecek durumdayken hayatınıza yeni bir yön vermelisiniz, beklemek hatta bekleme sürecini yıllara yaymak sizden çok şey götürecek emin olun.
Yazdıklarınız tam da benim öngörümle örtüşen şeyler ve asla o kadın olmak istemediğim için, bu serzenişim.
Ne bugünleri unutup sineye çekebilirim ne de sindirebilirim.
Yıllara yaydığım süreç, benim hesabıma göre en fazla iki yıl.
İki sene içinde her türlü refah sağlayabilirsem kendime, gelecekte çocuklarıma kimseye muhtaç olmadan bir hayat kurabilirim diye düşünüyorum.
Bilmiyorum yarın ne getirir bana, tek bildiğim onunla boşanmadan sonra bir daha hiçbir koşulda maddi bağımız ya da ardımdan söyleneceğini şeyleri kalmasını istemediğim.
‘Kendi tırnaklarımla bir hayat kurmak’ tek dileğim, bunun için beklemedeyim.
 
anladıgım kadarıyla esınız genel olarak sızın yanınızda kendını ezık hıssedıyor ve bu kompleksı yuzunden hıncını sızden alıyor
cocuklarınızın hakkını ıstemek cocuklarınızın hakkı . sız kendınız ondan bır cop almıs olmayacaksınız cocuklarınızın hakkını cocuklarınız ıcın alacaksınız . ılerde cocuklar almak ıstemezse onlar versın onun kararını.
sız guclu bır ınsansınız oyuzden bunun ustesınden gelecegınıze ben emınım ve dogru kararı verecegınızden emınım.
 
bu kadınlık algısını kim nasıl oluşturdu?
biz niye bu algının yanlış olduğunu bildiğimiz halde buradan vuruluyoruz ve beceriksizmiş gibi hissettiriliyoruz?
afrikalının beyaz adama tabi olması gibi..
biz kadınlar neden erkeklerin algısına hizmet edip duruyoruz?

kendimi asla dışarda tutmuyorum.
o kadar doğalmış gibi kabullenmişiz ki..

eşiniz çalışmıyor. baba parasıyla yaşıyorsunuz ve aslında bu ezikliği sizi aşağılayarak yansıtıyor.
siz zaten her şeyi görüyorsunuz, ama kendinizi de doldurmayın..
size nasıl iyi gelecekse.. madem sabretmeye karar verdiniz, duaysa dua, meditasyonsa meditasyon.
çıkın yürüyün.. deşarj olmanın yollarını arayın.
Bu algıya doğduğu günden beri aksi yapıyla yetiştirilmiş biriyim.
Babamdır beni güçlü kılan ama, hayatın her alanında öğretilerini ilke edinsem de seçtiğim yanlış eşle duvara tosladım.
Dediğiniz gibi her türlü olayın farkındayım, dayatılmak istenen hayatın da.
Çok şükür ki farkındayım, ne söylenen sözler ne de işittiğim hakaretler, tehditlere boyun eğmem.
Başımı tek büken şuan çokça maddi birikim beken bebeklerimin bakımı.
Benim için duş almanın bile meditasyona denk olduğu yaşam biçimim var, yalnız kalabildiğim tek an o.
 
X