Gelecekte annesini yanina almak istiyormuş

Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
ee kım bakacak boyle bır bakma durumunda
bilmem.

ben de onu soruyorum.

Evet hepimizin sonu, erkenden ölüp gitmezsek, yaşlılık...ama...

Ama, işte: erkekler mangalda kül bırakmaz konuşurken. icraata gelince o öyle olmaz.
Konu sahibinin endişelerinin olması gayet normal.

olması gereken tüm kardeşlerin bir araya gelmesi sırayla bakması, bakıcı tutulacaksa ortak tutulması vs vs.
onu yapan da 10 ailede ya 2 tane oluyor ya 3. Genelde 1 çocuğa, ya da 8-10 çocuk varsa 2 bilemedin 3 tanesine kalıyor tüm sorumluluk.

Yalnız ben konuda şeyi anlamadım
yeni evliyken kayınpedere 1 sene biz baktık demiş.

e o zaman kayınvalide hayatta, niye konu sahibi bakmış?
 
bilmem.

ben de onu soruyorum.

Evet hepimizin sonu, erkenden ölüp gitmezsek, yaşlılık...ama...

Ama, işte: erkekler mangalda kül bırakmaz konuşurken. icraata gelince o öyle olmaz.
Konu sahibinin endişelerinin olması gayet normal.

olması gereken tüm kardeşlerin bir araya gelmesi sırayla bakması, bakıcı tutulacaksa ortak tutulması vs vs.
onu yapan da 10 ailede ya 2 tane oluyor ya 3. Genelde 1 çocuğa, ya da 8-10 çocuk varsa 2 bilemedin 3 tanesine kalıyor tüm sorumluluk.

Yalnız ben konuda şeyi anlamadım
yeni evliyken kayınpedere 1 sene biz baktık demiş.

e o zaman kayınvalide hayatta, niye konu sahibi bakmış?
vallahı gecmıste bızım gorumce kımseye bakmadı..
gençlık yasamı tanımıyorsun hayatı bılmıyorsun
korkmak dogal
ben gordum arkadasım
aynı korku fılmı gıbı
dusunun konusamıyor ve hareket edemıyorsunuz
bakıcı sıze kotu davranıyor
ama telefonda her sey ıyı guzel dıyr
ne yapardınız
43 yasımda artık az bıseyler gordum hayat zor..
yasamı sorgulamak gerek
 
şimdi tamam evlat anasına baksın buna kimse bir şey demiyor da

gelin bakmak zorunda değil ki ama.

siz kaç tane ev işi yapan, temizlik yapan, anne altı alabilen (gerekirse) ilaç takip eden, perhize uygun yemen pişiren, ya da diyelim biraz daha sağlıklı olsın hadi.. annesiyle örgü ören dedikodu eden 50 yaş üstü adam gördünüz?

ailem çok kalabalık. ben hiç görmedim. bakıyorsa kızı değilse gelini bakıyor erkekler bi b. yapmıyor. bu kadar basit.

burada öneriler:
evi altınızda yanınızda olsun
bakıcı tutun

oldu. bir ev taşımak tutmak kolaydı. hadi bu tek seferlik verdiler. bakıcı her ay 4-5 bin ben de çok merak ediyorum..iş de yapmayacak para da vermeyecekse nasıl bakıyor olacak o adam?

ya da kadın yatalak olarak 20 sene yaşadı diyelim. nasıl çıkılacak o işin içinden?

evet doğmadık çocuğa don biçiyoruz şu anda onun farkıdayım ama erkekler bu işleri hep böyle kolay sanıyor. çocuk büyütürken de bir katkıları olmadığından genelde... hele bakıcı masrafından filan acaba gerçekten haberi var mı acaba bu adamın? adamın hepsinden haberi var ve bilinçli söylüyorsa, kendisi alacaksa sorumluluğu ne kadar güzel...ama ben öyle olan hiç görmedim.
Gelin bakmak zorunda değil.bakarsa çok şey kazanır.
Evladı bakmak zorunda,nasıl bakacağı kendi problemi ama bakmak zorunda.konu sahibinin eşi bakıcı tutarım demiş bence iş hallolmuştur.gelin bakmıyor evlat bakıcı vasıtasıyla bakıyor sen sağ ben selamet.
Ev taşımak zor,ev tutmak zor,bakıcı tutmak zor,hastaya saati gelince iki hap içirmek zor,kendine yemek pişirirken bir tabak da hastaya uygun birşey pişirmek zor.....ohoooo üstüne bir de 20 yıl yaşadı ölsün diye beklemek zor......
İnsan olmak zor insan.
Ölüme terketmek en kolayı.
Sizin o hiç görmediklerinizden ben gördüm: babam beyin travması geçirdi,beni bile tanımıyordu,konuşamıyordu,altına yapıyordu,sürekli bayılıyordu.annem ve ben ilgileniyorduk.aynı zamanda okuyordum.
Biz bu dertle uğraşırken babaannemin kalçası kırıldı,ameliyat iç kanama hastane süreci herşeye annem ve ben koştuk.annem babamlaysa ben babaannemle ilgilendim,ben babamlaysam annem babaannemle ilgilendi.babaannem taburcu olunca işimiz kolaylaştı aynı evde iki hasta baktık. Bir amcam bir de halam olmasına rağmen herşeyi annem ve ben üstlenmek durumunda kaldık canı gönülden seve seve elimizden geleni yaptık.
Babam düzeldi ama bu seferde siroz oldu.aylarca hastanede yattı.komaya girdi. Bu sırada babaannemde alzheimer oldu,bulaşık deterjanı mı içmedi evi mi yakmadı....neler neler....annem babama ben babaanneme baktım yıllarca babaannemle yaşadım. Babam iyileşti babaannem yatalak oldu yatalakdan da öte saksıdaki çiçekten farkı kalmadı,altından almak mamayla beslemek durumuna geldik. Annemanlayana ve babamın evine aldık babaannemi,imkanımız vardı bir de hemşire tuttuk. Babam da annemde gece boyunca babaannem rahat uyuyormu nefes alıyormu diye kontrol ederlerdi.sabah ilk iş altı temizlenir üzeri değiştirilir heryeri silinir mis gibi olur Sporu yaptırılır önce babaannem doyurulur sonra günlük hayat başlardı.babam da annemde nasıl olsa herşeyini yapan bir hemşire var deyip hiç başıboş bırakmadılar.heran gözlerinin önünde tuttular. Bilinci kapalı diye bir gün olsun sevgisiz ilgisiz bırakmadılar. Babaannem bizim gözümüzün önünde rahmetli oldu.en çok ağlayan annem oldu,en zor toparlanan annem oldu. Babaannem aklı başındayken anneme ettikleri için hep helallik isterdi,ben ettim sen etme son nefesim senin yanında olacak hissediyorum derdi.
Daha ne diyeyim ben anlayana ibret çok anlamayana laf yok. Herkes ektiğini biçer.ama kimse unutmasın düşmez kalkmaz bir Allah, cenneti kazanmak da çok kolay değil
 
vallahı gecmıste bızım gorumce kımseye bakmadı..
gençlık yasamı tanımıyorsun hayatı bılmıyorsun
korkmak dogal
ben gordum arkadasım
aynı korku fılmı gıbı
dusunun konusamıyor ve hareket edemıyorsunuz
bakıcı sıze kotu davranıyor
ama telefonda her sey ıyı guzel dıyr
ne yapardınız
43 yasımda artık az bıseyler gordum hayat zor..
yasamı sorgulamak gerek
ben genç değlim ki 38 yaşındayım ayrıca kronik hastayım...annem babam benden sağlam...hele babam günlük sporunu, vitaminini asla aksatmaz. maşallahı vardır.
ben bekarım ve hiç zaten öyle bir sorunum yok Allah onlara uzun ömür versin, son nefeslerine kadar bakarım. bunu ailede kimse zaten ne olacaklar diye konu etmez, kimsenin öyle bir soru aklına bile gelmez. Benim bakacağımı yerdeki karınca biliyor :D ben ölüp gitmezsem yani. bizim daha pandemiden sonra birlikte gezilecek ülkeler listemiz duruyor ya lütfen, ne ölmesi.

ancak her ailede durum aynı değildir. özelikle de erkeklerin "getirim bakarım" demesi aslında "getiririm, sen bakarsın" demek oluyor...bunu biraz sağlıksız, emrivaki buluyorum. bu kadın emeğini ve söz hakkını aşağılayıcı bir tavır.

hoş konu sahibinin anlatmadığı şeyler var gibi geldi bana, neyse.
 
Gelin bakmak zorunda değil.bakarsa çok şey kazanır.
Evladı bakmak zorunda,nasıl bakacağı kendi problemi ama bakmak zorunda.konu sahibinin eşi bakıcı tutarım demiş bence iş hallolmuştur.gelin bakmıyor evlat bakıcı vasıtasıyla bakıyor sen sağ ben selamet.
Ev taşımak zor,ev tutmak zor,bakıcı tutmak zor,hastaya saati gelince iki hap içirmek zor,kendine yemek pişirirken bir tabak da hastaya uygun birşey pişirmek zor.....ohoooo üstüne bir de 20 yıl yaşadı ölsün diye beklemek zor......
İnsan olmak zor insan.
Ölüme terketmek en kolayı.
Sizin o hiç görmediklerinizden ben gördüm: babam beyin travması geçirdi,beni bile tanımıyordu,konuşamıyordu,altına yapıyordu,sürekli bayılıyordu.annem ve ben ilgileniyorduk.aynı zamanda okuyordum.
Biz bu dertle uğraşırken babaannemin kalçası kırıldı,ameliyat iç kanama hastane süreci herşeye annem ve ben koştuk.annem babamlaysa ben babaannemle ilgilendim,ben babamlaysam annem babaannemle ilgilendi.babaannem taburcu olunca işimiz kolaylaştı aynı evde iki hasta baktık. Bir amcam bir de halam olmasına rağmen herşeyi annem ve ben üstlenmek durumunda kaldık canı gönülden seve seve elimizden geleni yaptık.
Babam düzeldi ama bu seferde siroz oldu.aylarca hastanede yattı.komaya girdi. Bu sırada babaannemde alzheimer oldu,bulaşık deterjanı mı içmedi evi mi yakmadı....neler neler....annem babama ben babaanneme baktım yıllarca babaannemle yaşadım. Babam iyileşti babaannem yatalak oldu yatalakdan da öte saksıdaki çiçekten farkı kalmadı,altından almak mamayla beslemek durumuna geldik. Annemanlayana ve babamın evine aldık babaannemi,imkanımız vardı bir de hemşire tuttuk. Babam da annemde gece boyunca babaannem rahat uyuyormu nefes alıyormu diye kontrol ederlerdi.sabah ilk iş altı temizlenir üzeri değiştirilir heryeri silinir mis gibi olur Sporu yaptırılır önce babaannem doyurulur sonra günlük hayat başlardı.babam da annemde nasıl olsa herşeyini yapan bir hemşire var deyip hiç başıboş bırakmadılar.heran gözlerinin önünde tuttular. Bilinci kapalı diye bir gün olsun sevgisiz ilgisiz bırakmadılar. Babaannem bizim gözümüzün önünde rahmetli oldu.en çok ağlayan annem oldu,en zor toparlanan annem oldu. Babaannem aklı başındayken anneme ettikleri için hep helallik isterdi,ben ettim sen etme son nefesim senin yanında olacak hissediyorum derdi.
Daha ne diyeyim ben anlayana ibret çok anlamayana laf yok. Herkes ektiğini biçer.ama kimse unutmasın düşmez kalkmaz bir Allah, cenneti kazanmak da çok kolay değil
yalnız "Sizin o hiç görmediklerinizden ben gördüm" deyip hem de amca varken hala varken sadece sizin bakmanız babaanneye.

e ben de onu diyorum zaten :D
siz benim ne yazdığımı anladığınıza emin misiniz?
 
ben genç değlim ki 38 yaşındayım ayrıca kronik hastayım...annem babam benden sağlam...hele babam günlük sporunu, vitaminini asla aksatmaz. maşallahı vardır.
ben bekarım ve hiç zaten öyle bir sorunum yok Allah onlara uzun ömür versin, son nefeslerine kadar bakarım. bunu ailede kimse zaten ne olacaklar diye konu etmez, kimsenin öyle bir soru aklına bile gelmez. Benim bakacağımı yerdeki karınca biliyor :KK70: ben ölüp gitmezsem yani. bizim daha pandemiden sonra birlikte gezilecek ülkeler listemiz duruyor ya lütfen, ne ölmesi.

ancak her ailede durum aynı değildir. özelikle de erkeklerin "getirim bakarım" demesi aslında "getiririm, sen bakarsın" demek oluyor...bunu biraz sağlıksız, emrivaki buluyorum. bu kadın emeğini ve söz hakkını aşağılayıcı bir tavır.

hoş konu sahibinin anlatmadığı şeyler var gibi geldi bana, neyse.

bilmem.

ben de onu soruyorum.

Evet hepimizin sonu, erkenden ölüp gitmezsek, yaşlılık...ama...

Ama, işte: erkekler mangalda kül bırakmaz konuşurken. icraata gelince o öyle olmaz.
Konu sahibinin endişelerinin olması gayet normal.

olması gereken tüm kardeşlerin bir araya gelmesi sırayla bakması, bakıcı tutulacaksa ortak tutulması vs vs.
onu yapan da 10 ailede ya 2 tane oluyor ya 3. Genelde 1 çocuğa, ya da 8-10 çocuk varsa 2 bilemedin 3 tanesine kalıyor tüm sorumluluk.

Yalnız ben konuda şeyi anlamadım
yeni evliyken kayınpedere 1 sene biz baktık demiş.

e o zaman kayınvalide hayatta, niye konu sahibi bakmış?
1 erkek kardesım var
evlı değil daha
babamda gecımsızın tekıydı:)
annecıgım rahmetlı oldu
babam bızı gommesse:)
hasta olursa
erkek kardesımın esı bakmak zorunda degıl
benımde bakasım yok allah affetsın
durumu cok ıyı zaten
bakıcıda kacar durmaz onun yanında :KK53:
 
yalnız "Sizin o hiç görmediklerinizden ben gördüm" deyip hem de amca varken hala varken sadece sizin bakmanız babaanneye.

e ben de onu diyorum zaten :KK70:
siz benim ne yazdığımı anladığınıza emin misiniz?
Herkes kendi ektiğini biçer.annem deseydi ki banane ben kimseye bakamam baktırmam da diğer oğluyla kızı baksın onlardan ne farkı kalırdı. Onlar insanlıktan evlatlıktan nasibini almadı diye ölüme mi terkedecektik kadını
 
yalnız "Sizin o hiç görmediklerinizden ben gördüm" deyip hem de amca varken hala varken sadece sizin bakmanız babaanneye.

e ben de onu diyorum zaten :KK70:
siz benim ne yazdığımı anladığınıza emin misiniz?
İyi ki de bakmamışlar iyi ki de bize nasip olmuş. Ne pişmanlık ne bir ukde yok içimizde. Bilinci kapanana kadar hayır dua etti her birimize. Çok mutlu göçtü şükürler olsun. Ne annem ne babam ne de ben kendimizi sadece biz baktık diye enayi gibi hissetmedik hiç, o bizim yükümüz değil belki de cennet kapısının anahtarıydı. Keşke diyorum keşke şu dünyada birkaç nefes daha alsaydı
 
Hemen konuya gireyim. Eşim 50 ben 40 yaşındayız. Annesi 70 yaşında başka şehirde, kızı ile aynı ev değil ama aynı şehirde. Biz ayrıyız onlardan yani.
Eşimin halası çok yaşlı ve hastanede. Konu buradan açıldı. Bak dedi şimdiden söyleyeyim annem bu halde olursa, yani ileride yanıma alacağım. Benim içim rahat etmez öyle bakıcılara bırakmak. Bakıcı olsada gözünün önünde olacakmış. Bu arada babasına da 1 yıl bizim evde bakti yeni evliydik.
Şimdi siz olsanız ne dersiniz. Lütfen gerçek empati yapın. Daha ne olacağı belli degil. Bence boş konuşma da..
Bu arada benim 15 yaşında oğlum, görümcemin 2 yetişkin kızı var.

Cevap vermedim ben eşime sustum. Ama bu yaptırım duygusu içimde kaldı keşke yorum yapsaydım dedim. Sizin yorumlarınızı merak ettim. Benmiyim acayip acaba.
Yarın bir gün aynı şekilde bende anne babama bakacak olduğum zaman o kapı açılırsa bende onun anne babasına bakarım tabiki neden bakmayayim
 
Allah kimseyi kimseye muhtaç etmesin çok zor. Anneler yıllarca uylusuz kalıp bin bir türlü emekle çocuk büyütüyor sonra o çocuk biriyle evleniyor ve gelin onu istemiyor. Gerçekten çok üzülüyorum. Adam hiç bir şey dememiş elden ayaktan düşerse hasta olursa demiş şimdi durduk yere onu getircem dememiş. Biraz vicdan sahibi olun kendi anneniz olsaydı hiç düşünmeden eve getirirsiniz. 20yıl anneannem bizde kaldı öyşe çok büyük hastalığıda yoktu ama bir günden bir güne ne annemin ne babamın bu konuda kavga ettiğini gördüm ilerde allah yaşatmasın onlar rahatsızlanırsa bende onlardan gördüğüm gibi hem eşimin hemde kendimin anne babasına bakarım. Ama çok yazık senin de 15yaşında evladın varmış o da senden gördüğünü sana yapar inşallah.
 
Olmamış bir olay için dertlenmek garip geliyor bana.
Şimdi siz 70 yaşına geldiğinizde oğlunuz da eşine aynı cümleleri kuracak belki. Evlat ister ki annesi babası bu dünyada rahat etsin. Bu demek değil ki getirdi eve yerleştirdi.
"Allah annene sağlık versin, öyle bir durum olursa o zamanın şartlarına göre bir çözüm buluruz, ortada bırakacak halimiz yok" diye yuvarlak konuşun geçin. Olmamış olaylar için ne eşinizi kırmaya ne bakarım diye sözler vermeye ne de dertlenmeye gerek yok.
 
Allah korusun annem babam elden ayaktan düşse tabiki de ben alacam yanıma ben bakcam gelinimize düşmez ve asla mecbur değil. Abim sabah gidip akşam gelecek herşeyiyle gelinimiz ilgilenince abim mi bakmış oluyor saçmalık resmen. Elin kızına yazık değil mi niye ben varken benim annemin altını temizlesin. Ben daha gerçekçi düşünüyorum bu konuda eğer eşiniz işten çıkıp herşeyiyle ilgilenecek güce sahipse buyursun baksın ama herşeyiyle sizin üstünüze yıkıp sonra anneme ben bakıyorum diyecekse de bilemedim yani.

Bir gün bende yaşlancam anne olmayı asla düşünmüyorum ama bir gün anne olursam elin kızına yük olmaktansa kendi kızıma gitmek isterim tabi isterse beni ama kendi tercihim kesinlikle bakım evine gitmek olurdu.
 
Hemen konuya gireyim. Eşim 50 ben 40 yaşındayız. Annesi 70 yaşında başka şehirde, kızı ile aynı ev değil ama aynı şehirde. Biz ayrıyız onlardan yani.
Eşimin halası çok yaşlı ve hastanede. Konu buradan açıldı. Bak dedi şimdiden söyleyeyim annem bu halde olursa, yani ileride yanıma alacağım. Benim içim rahat etmez öyle bakıcılara bırakmak. Bakıcı olsada gözünün önünde olacakmış. Bu arada babasına da 1 yıl bizim evde bakti yeni evliydik.
Şimdi siz olsanız ne dersiniz. Lütfen gerçek empati yapın. Daha ne olacağı belli degil. Bence boş konuşma da..
Bu arada benim 15 yaşında oğlum, görümcemin 2 yetişkin kızı var.

Cevap vermedim ben eşime sustum. Ama bu yaptırım duygusu içimde kaldı keşke yorum yapsaydım dedim. Sizin yorumlarınızı merak ettim. Benmiyim acayip acaba.
Bencede yaşlılara bakılmalı .Bızım ne olacagımız bellımı .
 
Köyde bağı bahçesiyle uğraşan bir karı-koca varmış, gel zaman git zaman bağ bahçeyle uğraşamayacak kadar yaşlanmışlar, karısı bir gün ölmüş, adamcağız yalnız kalmış eli ayağı da pek iş göremez hale gelince oğluyla gelinin yanına sığınmış, gelin adamın varlığından o kadar rahatsız oluyormuş ki söylemedik söz bırakmaz yediği lokmaları bile sayarmış, yaşlı adamın gözyaşları süzülür oğlu da içten içe üzülürmüş.
Bir gün gelin kocasına yetti artık, kocamış babanın soframıza ortak olmaktan başka hiçbir işe yaradığı yok, ya babandan vazgeçersin ya benden demiş.
Günler ayları kovalarken karısının söylenmelerine babasının acısına dayanamayan oğul en güzel ağaçlardan üzeri oymalı çok güzel bir sandık yapmış.
Babasına babacığım bu sandığa uzan seni gezdireyim demiş, babası hiç soru sormadan sandığa uzanmış, oğlu sandığı sırtladığı gibi uçuruma doğru yola koyulmuş.
Uçuruma yaklaştıklarında sandıktan ses geldiğini duyan oğul kapağı aralamış, babası gülümseyen yüzüyle oğluna, oğul biliyorum beni uçurumdan atacaksın ama sana son bir tavsiyede bulunmamı ister misin? demiş, rengi sapsarı olan oğlu nedir tavsiyen demiş.
Adam, beni uçurumdan atabilirsin ama bu güzel sandığı sakla çünkü bir gün çocuklarına lazım olacak demiş.

Yaşlılık, elden ayak düşüp evlat dahi olsa birilerine muhtaç olmak kolay değil, bakıma ihtiyacı olan birine bakmak da zordur ama bakılmak da zor.
Bugün elimiz ayağımız tutuyor, bu konuyu okurken susadım gidip mutfakta su içtim, yatan hasta olsaydım o bir bardak suyu isterken bile gözyaşlarımı tutamazdım.

Gelinler damatlar kayınvalidelerine kayınpederlerine bakmak zorunda değil ama eşlerine manen destek olmalılar.

Erkek evlat olmak anne baba bakımından muaf olmak demek değildir, 15 yaşındaki erkek çocuğu da evde iş yapabilir, erkek diye suyu bile önüne geliyorsa olmaz.

Kaldı ki doğmamış çocuğa don biçmekten öteye olmayan bir konuda kaygılanmak da garip.
İnanın kayınvalideniz de evlatları dahi olsa kimsenin eline kalmamak için dua ediyordur zira 49 yaşında ben bile Allah'ım elden ayaktan düşürmeden ölmeyi nasip et diyorum çünkü elden ayaktan düşen insanın bir tas çorbayı bile yardımsız içemeyince döktüğü gözyaşını biliyorum.

Allah kimseyi sağlığından edip kimselere muhtaç etmesin, bir kaşık çorbayı evlat evinde ağlayarak içmek yerine kendi evinde içip huzurla ölmeyi nasip etsin.
 
Köyde bağı bahçesiyle uğraşan bir karı-koca varmış, gel zaman git zaman bağ bahçeyle uğraşamayacak kadar yaşlanmışlar, karısı bir gün ölmüş, adamcağız yalnız kalmış eli ayağı da pek iş göremez hale gelince oğluyla gelinin yanına sığınmış, gelin adamın varlığından o kadar rahatsız oluyormuş ki söylemedik söz bırakmaz yediği lokmaları bile sayarmış, yaşlı adamın gözyaşları süzülür oğlu da içten içe üzülürmüş.
Bir gün gelin kocasına yetti artık, kocamış babanın soframıza ortak olmaktan başka hiçbir işe yaradığı yok, ya babandan vazgeçersin ya benden demiş.
Günler ayları kovalarken karısının söylenmelerine babasının acısına dayanamayan oğul en güzel ağaçlardan üzeri oymalı çok güzel bir sandık yapmış.
Babasına babacığım bu sandığa uzan seni gezdireyim demiş, babası hiç soru sormadan sandığa uzanmış, oğlu sandığı sırtladığı gibi uçuruma doğru yola koyulmuş.
Uçuruma yaklaştıklarında sandıktan ses geldiğini duyan oğul kapağı aralamış, babası gülümseyen yüzüyle oğluna, oğul biliyorum beni uçurumdan atacaksın ama sana son bir tavsiyede bulunmamı ister misin? demiş, rengi sapsarı olan oğlu nedir tavsiyen demiş.
Adam, beni uçurumdan atabilirsin ama bu güzel sandığı sakla çünkü bir gün çocuklarına lazım olacak demiş.

Yaşlılık, elden ayak düşüp evlat dahi olsa birilerine muhtaç olmak kolay değil, bakıma ihtiyacı olan birine bakmak da zordur ama bakılmak da zor.
Bugün elimiz ayağımız tutuyor, bu konuyu okurken susadım gidip mutfakta su içtim, yatan hasta olsaydım o bir bardak suyu isterken bile gözyaşlarımı tutamazdım.

Gelinler damatlar kayınvalidelerine kayınpederlerine bakmak zorunda değil ama eşlerine manen destek olmalılar.

Erkek evlat olmak anne baba bakımından muaf olmak demek değildir, 15 yaşındaki erkek çocuğu da evde iş yapabilir, erkek diye suyu bile önüne geliyorsa olmaz.

Kaldı ki doğmamış çocuğa don biçmekten öteye olmayan bir konuda kaygılanmak da garip.
İnanın kayınvalideniz de evlatları dahi olsa kimsenin eline kalmamak için dua ediyordur zira 49 yaşında ben bile Allah'ım elden ayaktan düşürmeden ölmeyi nasip et diyorum çünkü elden ayaktan düşen insanın bir tas çorbayı bile yardımsız içemeyince döktüğü gözyaşını biliyorum.

Allah kimseyi sağlığından edip kimselere muhtaç etmesin, bir kaşık çorbayı evlat evinde ağlayarak içmek yerine kendi evinde içip huzurla ölmeyi nasip etsin.
:KK42:
 
Köyde bağı bahçesiyle uğraşan bir karı-koca varmış, gel zaman git zaman bağ bahçeyle uğraşamayacak kadar yaşlanmışlar, karısı bir gün ölmüş, adamcağız yalnız kalmış eli ayağı da pek iş göremez hale gelince oğluyla gelinin yanına sığınmış, gelin adamın varlığından o kadar rahatsız oluyormuş ki söylemedik söz bırakmaz yediği lokmaları bile sayarmış, yaşlı adamın gözyaşları süzülür oğlu da içten içe üzülürmüş.
Bir gün gelin kocasına yetti artık, kocamış babanın soframıza ortak olmaktan başka hiçbir işe yaradığı yok, ya babandan vazgeçersin ya benden demiş.
Günler ayları kovalarken karısının söylenmelerine babasının acısına dayanamayan oğul en güzel ağaçlardan üzeri oymalı çok güzel bir sandık yapmış.
Babasına babacığım bu sandığa uzan seni gezdireyim demiş, babası hiç soru sormadan sandığa uzanmış, oğlu sandığı sırtladığı gibi uçuruma doğru yola koyulmuş.
Uçuruma yaklaştıklarında sandıktan ses geldiğini duyan oğul kapağı aralamış, babası gülümseyen yüzüyle oğluna, oğul biliyorum beni uçurumdan atacaksın ama sana son bir tavsiyede bulunmamı ister misin? demiş, rengi sapsarı olan oğlu nedir tavsiyen demiş.
Adam, beni uçurumdan atabilirsin ama bu güzel sandığı sakla çünkü bir gün çocuklarına lazım olacak demiş.

Yaşlılık, elden ayak düşüp evlat dahi olsa birilerine muhtaç olmak kolay değil, bakıma ihtiyacı olan birine bakmak da zordur ama bakılmak da zor.
Bugün elimiz ayağımız tutuyor, bu konuyu okurken susadım gidip mutfakta su içtim, yatan hasta olsaydım o bir bardak suyu isterken bile gözyaşlarımı tutamazdım.

Gelinler damatlar kayınvalidelerine kayınpederlerine bakmak zorunda değil ama eşlerine manen destek olmalılar.

Erkek evlat olmak anne baba bakımından muaf olmak demek değildir, 15 yaşındaki erkek çocuğu da evde iş yapabilir, erkek diye suyu bile önüne geliyorsa olmaz.

Kaldı ki doğmamış çocuğa don biçmekten öteye olmayan bir konuda kaygılanmak da garip.
İnanın kayınvalideniz de evlatları dahi olsa kimsenin eline kalmamak için dua ediyordur zira 49 yaşında ben bile Allah'ım elden ayaktan düşürmeden ölmeyi nasip et diyorum çünkü elden ayaktan düşen insanın bir tas çorbayı bile yardımsız içemeyince döktüğü gözyaşını biliyorum.

Allah kimseyi sağlığından edip kimselere muhtaç etmesin, bir kaşık çorbayı evlat evinde ağlayarak içmek yerine kendi evinde içip huzurla ölmeyi nasip etsin.
Harika bir hıkaye.Her gun genc kalmıoruz.Sizde bızde yaşlanacagız.
 
Allah korusun annem babam elden ayaktan düşse tabiki de ben alacam yanıma ben bakcam gelinimize düşmez ve asla mecbur değil. Abim sabah gidip akşam gelecek herşeyiyle gelinimiz ilgilenince abim mi bakmış oluyor saçmalık resmen. Elin kızına yazık değil mi niye ben varken benim annemin altını temizlesin. Ben daha gerçekçi düşünüyorum bu konuda eğer eşiniz işten çıkıp herşeyiyle ilgilenecek güce sahipse buyursun baksın ama herşeyiyle sizin üstünüze yıkıp sonra anneme ben bakıyorum diyecekse de bilemedim yani.

Bir gün bende yaşlancam anne olmayı asla düşünmüyorum ama bir gün anne olursam elin kızına yük olmaktansa kendi kızıma gitmek isterim tabi isterse beni ama kendi tercihim kesinlikle bakım evine gitmek olurdu.
Allah elden ayaktan dusurmesın
 
Hemen konuya gireyim. Eşim 50 ben 40 yaşındayız. Annesi 70 yaşında başka şehirde, kızı ile aynı ev değil ama aynı şehirde. Biz ayrıyız onlardan yani.
Eşimin halası çok yaşlı ve hastanede. Konu buradan açıldı. Bak dedi şimdiden söyleyeyim annem bu halde olursa, yani ileride yanıma alacağım. Benim içim rahat etmez öyle bakıcılara bırakmak. Bakıcı olsada gözünün önünde olacakmış. Bu arada babasına da 1 yıl bizim evde bakti yeni evliydik.
Şimdi siz olsanız ne dersiniz. Lütfen gerçek empati yapın. Daha ne olacağı belli degil. Bence boş konuşma da..
Bu arada benim 15 yaşında oğlum, görümcemin 2 yetişkin kızı var.

Cevap vermedim ben eşime sustum. Ama bu yaptırım duygusu içimde kaldı keşke yorum yapsaydım dedim. Sizin yorumlarınızı merak ettim. Benmiyim acayip acaba.
Siz ilerde yaşlanınca bakıma muhtaç olduğunuzda gelininizin oglumuzun mu bakmasını isterdiniz yoksa bakicinin mi bakmasını isterdiniz.Empati kurun ve ona göre karar verin.Unutmayin bir gün bizde o durumlarda olabiliriz
 
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Back
X