Maddi imkansızlıklar yüzünden bırakma durumlarında zaten çocuk evlatlık olarak verilmiyor. Sevgi evlerinde ihtiyaçları karşılanmak üzere kalıyorlar. Haftasonları, tatillerde yine aynı şekilde ailelerinin yanlarına gidip görüşebiliyorlar. Taciz, tecavüz, şiddet gibi saldırılara uğramış, mağdur çocuklar da genelde evlatlık verilmiyor, devlet korumasında kalıyorlar, rehabilite desteği alıyorlar. Ebeveynin haklarından vazgeçerek kuruma verdiği bebekler evlatlık veriliyor. Ya da anne&baba ölümü sonucu, akrabalarından da isteyen yoksa yine evlatlık gerçekleşebiliyor. Ya da anne&baba hak feragati sonrası. Yurtların geneli sevgi evlerine dönüştü, çocuklar evlerde sadece kendi yaş grupları ile kalıyorlar, okul takipleri ev annesi tarafından yapılıyor, şartları oldukça iyi ama tek bir eksikleri var ciddi anlamda ‘sevgi’. Onu da düzgün bir aile ortamı dışında ne yazık ki tam olarak dolduramazlar. Annesi ve babası uyuşturucu satma ve şiddetten dolayı hapiste oldukları için sevgi evinde kalan öğrencim de oldu maddi imkansızlıklardan dolayı kalan da. Çimde çalıştığım dönemde annesinin sevgilisinin tecavüzüne uğrayan çocuk da gördüm, öz babası tarafından bu istismara uğrayıp çocuk yaşında kendini öldürmek isteyen yavrucaklar da bu yüzden benim görüşüm sağlıklı ebeveynlik yapmayacak, çocuğu koruyamayacak, bakamayacak insanların yanında büyüyeceğine çocuğun devlet korumasında büyümesi yönünde. Sizin kendi fikriniz saygı duyuyorum ama benimki bu yönde