Eşlerin ailesiyle sorun yaşanmasının normal olduğu bir şekilde kanıksanıyor ve ona göre ılımlı tutumlar izleniyor sanırım. Herkesin hayat tecrübesi ve görüşleri farklı tabi ki ben kendi okuyup anladığıma ve sadece konunuza yorum yapacağım, konudaki tavrınıza değil.
1. Düğünde ailenizin ve arkadaşlarınızın taktığı takılar da dahil olmak üzere takılarınız eşiniz ve sizin rızanız alınmadan alınmış, görümcenizin ev kredisine harcanmış. Düğünü de eşiniz yapmış, eşyaları da eşiniz almış.
2. Görümceniz herhangi bir sebeple arkanızdan küfür ya da hakaret içeren ifadeler kullanmış, siz duymuş ve saygısızlık yapmamasını söylemişsiniz, karşılık vermemişsiniz.
3. Düğün için eşiniz de siz de davet almamışsınız, zaten eşiniz de onlara tepkili. Siz düğün için sünnet işleminden sonra, düğünden önce aramışsınız, görümceniz dönmemiş.
4. Düğüne gitmemişsiniz.
Şimdi yani ben siyahı siyah beyazı beyaz bir tablo görüyorum o yüzden çok şaşkınım. Bu koşullarda kim düğüne gidebilir ki? Ben gitmeyi çok istesem de utanır gidemem mesela. Eşime kardeşim küfretse, aradığında açmasa muhtemelen eşime gelme düğüne derim. Tepki gösteren aileme de durum çok açık olduğu için ''saygısızlık'' kelimesini çekinmeden kullanırım.
Dediğim gibi, insanlar bir süre sonra bu gelin-görümce atışmalarını, laf atmalarını, hakaretleri vs normal saymaya başlıyor sanırım. Neler neler oldu ama gittim deniyor mesela, zaten eşin ailesiyle mahalle kavgası türünde ilişkiler içerisinde olmak hiç normal değil ki? Normali kavga edip edip düğünde bayramda gitmek değil yani, normali ayan beyan hiçbir terbiyesizlik yaşanmaması.
Olaya 1 açıdan daha bakmak istiyorum, o görümce ben olsaydım mesela. Küfür etmişim, kardeşimi bile çağırmamışım, altınlarını kendi evime harcatmışım, aramış açmamışım. Çocuğumun sünnet düğününe gelse içimden ve arkadaşlarıma bu ne yüzsüzlük derim herhalde. Gerçekten ama, bu ne yüzsüzlük?