Bu alınganlığa sebep olan benim, sonradan kızılay çalışanıyla malesef meslektaş olduğumuzu gördüm. Kurumlar şeffaflıklarıyla, sorgulanabilirlikleriyle köklü olabilirler. Ben kendi çalıştığım kurumda buna benzer en ufak bir iddia ile karşılaşsam durumun araştırılmasını bizzat ben isterim, şikayet eden kişiye aksi ispatlanana kadar sen yalancısın demek yerine kurumumda haberim olmadan suistimal varsa giderilmesi için fırsat görürüm bunu, onun basit yalanı kendini bağlar ki aksi ortaya çıkınca kurumum adına güven tazeler bu. Ama doktor arkadaş muhtemelen toyluğun verdiği heyecanla konunun kaynana kısmına odaklanıp konu sahibini haksız çıkararak kurumunu aklamayı daha mantıklı(!) buldu. Ki ısrarla daha önceki mesajlarımda söyledim kimsenin bir kurumu toptan kötülediği yok. Mantıkla cevap vermek zor geldiği zamanda da “Türkçe çalış, göz doktoruna git” gibi zekasının el verdiği ölçüde kendini ifade ettiğini sandı

kendini sorgulanamaz gören her kişi, kurum, olgu benim gözümde şüphelidir ve gelişim için öyle de olmalıdır. Sonrasında doktorum diyerek mesleğin saygınlığı üzerinden konuyu saptırmaya çalışıyor ama bazen karşıdakinin anlayacağından ümidi kestiğimiz için açıklama tapmaktan yoruluyoruz, ben doktorum dediği için değil tabi:) Kızılay’ın itibarı için kzılayın her konuda gönül rahatlığıyla sorgulanabilir olduğunu söylese, hatta kp gibi çürük elmaların çok nadir görüldüğünü bu yüzden konu vesilesiyle açığa çıkıp bunların ayıklanacağı için mutluluk duyduğunu söylese daha samimi olurdu. Mesleğimiz için üzücü bi örnek ne yazık ki

(